“Sıkıntı aracılarda”

Geçtiğimiz ay göreve gelen MÜSİAD Antalya Şubesi’nin yeni başkanı Yusuf Akgül ve yönetimi, kent basınıyla ilk buluşmasını gerçekleştirdi. Yüksek enflasyonun sürekli zam yapan aracılardan kaynaklandığına işaret eden Akgül, büyük üretici firmalarda sıkıntı olmadığını, sıkıntının aracılarda olduğunu belirtti. Asgari ücreti de değerlendiren Akgül, “Enflasyonist durumu ve aracıların kontrolsüz zam yapmasını durdurmak gerekiyor” diyerek bu şekilde rahatlama sağlanabileceğini kaydetti.

11 Ocak’ta gerçekleştirilen 21. Olağan Genel Kurul’da göreve seçilen Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Antalya Şube Başkanı Yusuf Akgül, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte kent basınıyla ilk buluşmasını yaptı. Şehir merkezindeki bir otelde gerçekleşen buluşmada, MÜSİAD Antalya Şubesi’nin yeni yönetimi kendisini tanıttı ve yeni yönetimin vizyonu, hedefleri, geleceğe dair projeleri paylaşıldı. MÜSİAD Antalya çatısı altında 15 yıllık geçmişi olduğunu, Antalya İhracatçılar Birliği Denetim Kurulu Üyeliği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde kurulan Genç TİM’de Genel Başkan Vekilliği görevlerinde bulunmasının kendisine iş dünyasının farklı dinamiklerini yakından gözlemleme ve sektörler için daha geniş bir perspektifle çalışma imkanı sunduğunu belirten Başkan Akgül, iş dünyasının karşı karşıya kaldığı zorlukları da yakından deneyimlediğini söyledi. 2 yıl süren pandemi, ardından asrın felaketi olarak nitelendirilen deprem ve seçim süreçlerinin, iş dünyasını ve üyeleri ciddi anlamda etkilediğini kaydeden Akgül, “Bu yoğun süreçler içinde ister istemez üyelerimizle olan iletişimimizde mesafeler oluştu. Ancak farkındayız ki, MÜSİAD’ın temel gücü, üyeleriyle kurduğu güçlü bağlardan gelir” dedi.

“İZLEYECEĞİMİZ YOL HARİTASININ TEMELİNİ ATTIK”

Göreve gelir gelmez ilk adım olarak, üyelerle daha güçlü bir iletişim kurmak ve iş dünyasının ihtiyaçlarını net bir şekilde belirlemek adına 18 Ocak’ta Üyeler Arası İletişimi Artırma Çalıştayı gerçekleştirdiklerini belirten Akgül, “Bu çalıştay, sadece mevcut durumumuzu değerlendirdiğimiz bir platform olmadı, aynı zamanda önümüzdeki 2 yıl boyunca izleyeceğimiz yol haritasının da temelini attık” diye konuştu.

“HEDEFİMİZ, ÜYELERİMİZİN ULUSLARARASI PAZARLARDA SÖZ SAHİBİ OLAN MARKALARA DÖNÜŞMESİNİ SAĞLAMAK”

Görev sürelerinin ilk yılı için belirledikleri temel vizyonu “Katma Değer Odaklı Büyüme ve İhracat” olarak açıklayan Akgül, “Katma değer odaklı büyüme kavramı, bir ürün veya hizmetin piyasa rekabetçiliğini artıracak şekilde inovasyon, kalite ve sürdürülebilirlik anlayışıyla üretilmesini ifade eder. Yani sadece üretmek değil, aynı zamanda üretilen ürünlere teknoloji, tasarım ve kalite ekleyerek dünya pazarlarında daha güçlü hale getirmektir. Bu anlayış doğrultusunda, MÜSİAD Antalya olarak hedefimiz, üyelerimizin sadece üretici olmaktan çıkıp, uluslararası pazarlarda söz sahibi olan markalara dönüşmesini sağlamak” ifadelerini kullandı.

“İHRACAT ODAKLI BÜYÜME”

İhracat odaklı büyümeyi teşvik eden projeler, iş birlikleri ve stratejik yönlendirmeler yapacaklarını belirten Akgül, özellikle Antalya İhracatçılar Birliği ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (UR-GE) ve Sektörel Ticaret Heyetleri projelerinin önemli olduğunu kaydetti. UR-GE projelerinin, firmaların yurt dışı pazarlara açılmasını sağlayan hedef pazar analizleri, eğitimler ve birebir danışmanlık hizmetleriyle rekabet güçlerini artıran devlet destekli projeler olduğunun altını çizen Akgül, “Üyelerimizin bu programlardan daha etkin faydalanmasını sağlamak için bilgilendirme toplantıları düzenleyecek ve onları ihracata teşvik edecek adımlar atacağız. Sektörel Ticaret Heyetleri ise, doğrudan hedef pazarlarda iş bağlantıları kurmayı sağlayan, firmalarımızın yeni pazarlarla buluşmasına olanak tanıyan organizasyonlar. Üyelerimizin bu heyetlere katılımını artırarak, Antalya’nın iş dünyasını uluslararası arenada daha etkin hale getirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

ÖNCELİKLİ HEDEFLER

Yeni dönemdeki öncelikli hedeflerini, “Üyelerimizin ticari faaliyetlerini büyütmek ve geliştirmek, ihracat projelerine ağırlık vererek Antalya iş dünyasının uluslararası rekabet gücünü artırmak, genç ve kadın girişimcilerin iş dünyasında daha fazla yer almasını sağlamak, tecrübeli iş insanlarımızın, genç girişimciler ve kadın girişimcilere rehberlik edeceği bir MÜSİAD Mentorluk Ağı oluşturmak, üniversiteler ve kamu kuruluşları ile iş birliklerini güçlendirerek iş dünyası ve akademiyi bir araya getirmek” olarak açıklayan Akgül, “Özellikle Antalya’daki üniversitelerle doğrudan iş birliği yaparak, öğrencileri iş dünyasına hazırlayacak MÜSİAD Girişimcilik Akademisi gibi projeler planlıyoruz. Ayrıca Turizm Akademisi, Genç Ticaret Elçileri gibi projelerle, bölgesel dinamiklere uygun çözümler geliştirmeyi hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.

“ANTALYA’MIZ VE İŞ DÜNYAMIZ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”

“MÜSİAD Antalya olarak, üyelerimizin ticari faaliyetlerine değer katacak, şehrimizin ekonomik gelişimine katkı sağlayacak ve iş dünyasında güçlü bir sinerji oluşturacak bir yönetim anlayışıyla çalışacağız” diyen Akgül, basınla güçlü bir iletişim içinde olmayı önemsediklerini belirti. Akgül, “Antalya iş dünyasına katkılarımızı sizlerle paylaşmaktan ve iş dünyası ile toplum arasındaki köprü görevini güçlendirmekten büyük memnuniyet duyacağız. MÜSİAD Antalya olarak, güçlü bir ekiple, büyük bir azimle, Antalya’mız ve iş dünyamız için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“SIKINTI ARACILARDA”

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akgül, girdi maliyetleri, enflasyon, döviz kuru gibi sorunların 2025 yılında çözüleceğine yönelik umutlu olduğunu kaydetti. Yüksek enflasyonla ilgili “Pandemiden öncesine döndüğümüzde üretici firmalarda çok büyük sıkıntı yok. Üretici firma ile tüketici arasındaki aracılarda sıkıntı var” diyen Akgül, şunları söyledi:

“Daha önceden bir ürünün fiyatına zam geleceği zaman 2 ay öncesinden bildirilirdi. Sizde 2 ay sonrasına göre bunun hazırlığını yapardınız. Büyük fabrikalarda bu aynen devam ediyor. Ancak aradaki aracılar, zamları hızlı bir şekilde sürekli yaptığı için enflasyondaki denge kalkıyor. Ekonomiyle alakalı sıkılaşma politikası 1 yıldır devam ediyor. Enflasyondaki düşmelerin 5’inci aydan sonra hissedileceğine yönelik hükümetten de açıklamalar var. Ciddi önlemler alındığını görüyoruz. Enflasyonun belli bir noktaya ineceğini ve ticaretin normal şekilde olacağını düşünüyoruz.”

“ASGARİ ÜCRETTEN HEM PERSONEL HEM DE İŞVEREN MUTLU DEĞİL, ARACILARIN KONTROLSÜZ ZAM YAPMASINI DURDURMAK GEREKİYOR”

Asgari ücretle ilgili hem personelin hem de işverenin mutlu olmadığını belirten Akgül, “Personel aldığı rakamdan, işveren verdiği rakamdan mutlu değil. Yaptığımız toplantılarda personeller, ‘Bize zam yapılmasın ama fiyatlara da zam gelmesin’ diyor. Asgari ücretin görüşülmeye başlanmasıyla birlikte az önce de bahsettiğim durum gibi birçok yer anında zam yapmaya başlıyor. Asgari ücretli zammı Şubat’ta alıyor ama Aralık ayının sonunda fiyatlar yükselmeye başlanıyor. Personel zaten aldığı para yetmediği için asgari ücret açıklanıncaya kadar bir sıkıntıya düşüyor. Aldıktan sonra da zamlardan dolayı yine yetmiyor. Denetimler biraz daha artırılmalı. Enflasyonu durdurmadıktan sonra asgari ücret ne kadar olursa olsun, ne personel ne de işveren mutlu olacak. Çünkü, her gelen asgari ücret zammı diğer birimlere yansıdığı için hiçbir zaman mutlu olunamayacak. Burada enflasyonist durumu ve aracıların kontrolsüz zam yapmasını durdurmak gerekiyor. Ancak bu şekilde bir rahatlama olabilir” şeklinde konuştu.

“SORUN ASGARİ ÜCRET ZAMMI DEĞİL, FİRMALARIN FİYATLARI ARDI ARDINA YÜKSELTMESİ”

Geçmişte asgari ücrete daha düşük oranlarda zam yapılmasına rağmen sorunların bu kadar büyük olmadığını kaydeden Akgül, “Sorun asgari ücret zammının düşüklüğü veya yüksekliği değil, sorun asgari ücrete zam söylentileri başlar başlamaz aradaki firmaların ardı ardına fiyatları yükseltmesi. Asgari ücret zammı çalışanın cebine girmeden birçok şey zamlanıyor” dedi. Asgari ücret açıklanır açıklanmaz zam yapılmaması konusunda üyelerini daima uyardıklarını bildiren Akgül, aksine indirim yapılmasını sürekli olarak istediklerini açıkladı. Üretici firmaların asgari ücretle değil, daha yüksek ücretlerle personel çalıştırdığını da belirten Akgül, deneyimli personellerin asgari ücretle çalışmadığının ve asgari ücret zammının bütün personellere yapıldığının altını çizdi.

“ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞÜN HİSSEDİLECEĞİNİ BEKLİYORUZ”

Merkez Bankası’nın 2025 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 21'den yüzde 24'e yükselttiğinin hatırlatılması üzerine Akgül, “Hükümet bu noktada çok ciddi kontroller yapıyor. Yüzde 26 noktalarına gerileyeceğini bende düşünüyorum. 5’inci, 6’ıncı aydan sonra bunu görülebilir şekilde hissedeceğiz diye bekliyoruz” dedi.

“YÜKSEK NAKLİYE ÜCRETLERİ SIKINTI OLUŞTURUYOR”

Lojistik anlamında bir eksiklik yaşayıp yaşamadıkları sorulan Akgül, Antalya’nın potansiyelinin tam olarak kullanılamadığını, ihracatın Mersin veya İstanbul’dan yapıldığını belirtti. Aradaki nakliyenin maliyetlere mecburi olarak yansıdığını söyleyen Akgül, şöyle konuştu:

“Enflasyonist ortam tüm dünyada var. Pandemiden sonra birçok ülke kendilerince üretim yapmaya başladı. Bir dönem büyüyen lojistik sıkıntısı şuan normal. Lojistik de fiyatlara binince rekabet edebilme durumunuz çok zor oluyor. Antalya’daki limanın biraz daha yatırım yapılarak buradaki mevcut firmalara daha çok hizmet edebilmesi bizim için çok önemli. Antalya’daki limanın uygun fiyatlar vermemesi, belki 10 yıldır süren bir sorun. Ara nakliye çok yüksek çıkıyor ve bu sıkıntı oluşturuyor. Hızlı tren ya da yük treni gibi durumlar da çok iyi olur. Bunların hepsi ihracatla alakalı olarak dünya pazarlarında rekabet edebilme gücünü öne çıkartan durumlar.” HABER: YUSUF KATRAĞ