“Şirketler değişime ayak uydurmalı”

Yörük Sanayici ve İş İnsanları Derneği (YÖRSİAD), 2020 yılı ilk kahvaltılı üye buluşmasını dün şehir merkezindeki bir otelde gerçekleştirdi. YÖRSİAD üyelerinin konuşmacı konuğu Yönetim ve Strateji Danışmanı Engin Keskinel oldu. ‘Kuşaklararası Geçmişten Geleceğe Şirketlerimiz’ konulu bir sunum gerçekleştiren Keskinel, şirket yönetimleri konusunda nelere dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekerek iş insanlarına tavsiyelerde bulundu.  Şirketlerin sık sık yaşadıkları sorunlardan bahsedilen toplantıda, aile şirketlerinin neden sürdürülebilir olmadığı ve tıkandıkları, tıkanmamaları için kurumsal yönetim anlayışının ne olması gerektiği, şirketlerin ikinci kuşağa devirde yaşadıkları problemler üzerinde duruldu.

“YÖRÜK KÜLTÜRÜ VE LEZZETLERİNİ GELECEK KUŞAKLARA AKTARACAĞIZ”

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren YÖRSİAD Başkanı M. Aykut Ege, dernek çalışmalarıyla ilgili üyelere bilgi vererek 2020 yılında yapmayı planladıkları etkinlikleri anlattı. Yeni yılın ilk toplantısını gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek herkese güzel bir yıl dileyen Ege, “Yoğun bir şekilde çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Önümüzdeki günlerde yaptığımız hazırlıklar ile Yörük yemeklerinin tanıtılmasını amaçladığımız ve Antalyamızın değerli büyüklerinin konuk olacağı ‘Antalya’nın Yörük Lezzetleri” konusunda bir buluşmamız olacak. İlk konuğumuz da kentimizin değerli markalarından Hilmi Beken büyüğümüz olacak. Yörük kültürü ve Lezzetleri konusunda bizleri bilgilendirecek. Buradaki amacımız Yörük lezzetlerinin ortaya çıkarılması ve gelecek kuşaklara aktarılması” diye konuştu.

“MOR CEPKEN’İN HİKAYESİNİ ANLATACAĞIZ”

Yörük kültüründe önemli bir yeri olan Mor Cepken’e de değinen Ege, “Yörük kültüründe Mor Cepken, her kadının evlenirken çeyizinde götürdüğü ve eşiyle sıkıntı yaşadığında giyerek köy meydanına çıktığı bir obje. Bu sıkıntı şiddet veya başka bir şey olabilir. Hemen köyün yaşlıları kol kanat gererek o kadını himayelerine alırlar. Şiddet veya kötü davranış çok yüksekse o kadının eşi obadan bile dışlanabilir. Günümüzde de kadına şiddet çok fazla. Bununla ilgili bize özel bir Mor Cepken tasarımı yapılacak. Mart ayında tüm Antalya’da hem Yörük kıyafetlerinin tanıtımını hem de Mor Cepken’in hikayesini anlatacağız” dedi.

ŞİRKETLERİN ÖNEM VERMESİ GEREKEN 4 ÖNEMLİ KONU

Ege’den sonra konuşan Yönetim ve Strateji Danışmanı Engin Keskinel ise, şirketlerin öncelik vermesi gerektiği dört ana konu olduğunu söyledi. Bu konuları değişim, sürdürülebilir olmak, inovasyon ve dijitalleşme olarak sıralayan Keskinel, Bu konulara önem veren şirketlerin gelecek kuşaklara devredebildiğini vurguladı.

“YAŞAMAK İSTEYENLER DEĞİŞMELİ”

Değişime ayak uydurma konusunda Netflix, Airbnd, Bitcoin ve Uber’i örnek gösteren Keskinel, bunların değişimi yakaladıklarına dikkat çekti. “Bugün ne kadar güçlü olsak da değişime ayak uyduramazsak sürdürülebilir olamayız” diyen Keskinel, sürdürülebilir olmak isteyen şirketlerin değişim hızını yakalamak zorunda olduklarını vurguladı. Ne kadar kurumsal olsa da değişimi yakalayamayan şirketlerin ilerleyemediğini kaydeden Keskinel, başaralı olmak, ilerlemek, gelişmek, yenilenmek, farklılaşmak ve yaşamak isteyenlerin değişmesi gerektiğinin altını çizdi.

“YAŞLI NÜFUS DİKKATE ALINMALI”

Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olduğuna işaret eden Keskinel, TÜİK verilerine göre 2018 yılında 15-64 yaş arası nüfusun yüzde 67.8 olduğunu ve 2040 yılında yüzde 64.4’e gerileyeceğini söyleyerek yüzde 8.8 olan 65 yaş üzeri nüfusun yüzde 16.3’e ulaşacağını ifade etti. Keskinel, yaşlı nüfusun da ticaret hayatında dikkate alınması gerektiğini dile getirdi.

KUŞAKLARARASI FARKLILIKLARA DİKKAT ÇEKTİ

Genç nüfusun yetenekli ama beklentilerinin çok farklı olduğuna dikkat çeken Keskinel, şirketlerdeki kuşaklararası farklılıklara değindi. Kuşaklar arasında görüş ve beklenti farklılıkları olduğunun altını çizen Keskinel, yaşamak için çalışma prensibindeki genç kuşağın çalışmaya hevesli, yaratıcı, paylaşımcı olduğunu ve eş zamanlı iş yapabildiğini söyledi.

“GELENEKSEL ŞİRKETLERDE İNOVASYON DÜŞÜNÜLMÜYOR”

Geleneksel şirketlerin kapalı bir dünya içerisinde yönetilmeye çalışıldığını belirten Keskinel, ilk başta şirketini çok güzel büyüterek geliştiren kurucunun, ikinci kuşağın da aynı yöntemlerle devam etmesini istediğini söyledi. Gelecekte aynı yöntemlerle başarılı olma şansının bulunmadığını dile getiren Keskinel, “Geleneksel yapılardaki şirketlerin sıkıntılarından birisi kurumsallaşmadan uzak ve inovasyonun düşünülmüyor olması. Bir sıkıntı olduğunda hep suç dışarıda aranıyor. Kendi içinde yenilik düşünülmüyor. Patronlar her işi kendileri yapmaya çalışıyor. Bırakın çalışanlar yapsın. Siz sadece onları kontrol edin, denetleyin. Çünkü, 30 kişiyi geçtikten sonra insanları yönetmek çok zor. Onun için 30 kişiyi geçtikten sonra kişileri yetkilendirin, daha kalifiye kişiler alarak şirketi yönetin” uyarısında bulundu.

“BİLGİ SAHİBİ YAPMADIĞINIZ KİŞİLERİ YÖNETMENİZ ÇOK ZOR”

Geleneksel şirketlerde patronun her şeye hakim olmak istediğini ve çalışanlarıyla bilgi paylaşmadığını söyleyen Keskinel, herkesi bilgi sahibi yapmazsanız şirketi yönetebilirsiniz. Bilgi sahibi yapmadığınız kişileri yönetmeniz çok zor” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’DE ŞİRKETLERİN ORTALAMA ÖMRÜ 25 YIL”

TÜİK verilerine göre Türkiye’deki şirketlerin ortalama ömrünün 25 yıl olduğuna dikkat çeken Keskinel, “Bunun yüzde 30’u ikinci, yüzde 12’si üçüncü ve yüzde 3’ü dördüncü kuşağa devredebiliyor. Dünyada ise ortalama ömür 40 yıl. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde ise 34 yıl” şeklinde konuştu. Keskinel, şirketlerin yok olma sebeplerini de “Değişim yönetimi, kurumsallaşma, insan yönetimi ve kurucuya bağımlılık” olarak sıraladı.

“ŞİRKETLERDE DEVRETME ZAMANI ÖNEMLİ”

Şirketlerdeki ortak sorunları da “İş ile aile kararlarının birbirinden ayrılmaması, güvenli davranış, geri bildirimden hoşlanmamak, kurucunun firmaya kendi çocuğu gibi görmesi, kuşak farklılığı ve uyum” olarak sıralayan Keskinel, en büyük sorunun devretmeler olduğunu söyledi. Şirketleri bir sonraki kuşağa devretmede zamanlamanın önemine dikkat çeken Keskinel, bir sonraki kuşağa sindire sindire zaman içerisinde devir yapılması gerektiğini kaydetti. “Hepimiz eğitim alıyoruz ama sınırlı. Tecrübe her şeydir” diyen Keskinel, “Çocuklarınızı fark gözetmeden çalışan gibi görün. Müdür yapmadan önce işi öğretin. Tam hazır hale geldikten sonra anahtarı verin” şeklinde konuştu. İkinci kuşağa da kendisini hazır hissetmeden şirket yönetimine talip olmamalarını tavsiye eden Keskinel, kurumsallaşmaya inanmalarını istedi.

“KURUMSALLAŞMA YAPI TAŞLARINI OTURTUN”

Birinci kuşağın belli bir süreden sonra korumacı olmaya başladığını ve değişime açık olmadığını belirten Keskinel, kurumsallaşma ve kurallar manzumesinin oluşturulmadığında ikinci kuşağa şirketlerin bırakılmasının zorlaştığını söyledi. Kurumsallaşmayı arkasına almayan şirketlerin savrulup gittiklerini dile getiren Keskinel, “Kurumsallaşma yapı taşlarını oturtmadıysanız kimse bir şey yapamıyor. En tecrübeli kişiyi getirin yine bir şey yapamaz” dedi.

“ÇALIŞANLARLA DEĞİL, RAKAMLARLA UĞRAŞIN”

Kurumsallaşmadaki temel taşları da “Bütçe yönetimi, organizasyonel yapılanma, operasyonel yapılanma ve raporlama” olarak sıralayan Keskinel, “Çalışanlarla uğraşmayı bırakın, rakamlarla uğraşın. Bütçeyi sağlam yapın. Şirketi rakamlarla, raporlarla yönetim. Çalışanlara anlatın ve onlardan rapor isteyin. İnsan kaynaklarına önem verin. Performans sistemi oluşturun. Elemana göre iş oluşturmayın, işe göre elaman alın” uyarısında bulundu.

“AİLE ANAYASASI OLMALI”

Son olarak şirketlerin Aile Anayasası olması gerektiğini de belirten Keskinel, “Şirket Anayasası mutlaka olmalı. Bu Anayasa tüm aile fertleriyle görüşülerek hazırlanmalı. Bugünün değil 10 yıl sonrasının projeksiyonu yapılmalı. Kurucu öldükten sonra ne olacağına yönelik senaryolarda yer almalı” şeklinde konuşarak Aile Anayasası’nda yer alması gereken temel ilkelere dikkat çekti.

YÖRÜK KEYFİYESİ VE PLAKET HEDİYE EDİLDİ

Toplantı sonunda YÖRSAİD Başkanı M. Aykut Ege, konuk konuşmacı Engin Keskinel’e Yörük Keyfiyesi ve teşekkür plaketi hediye etti. Toplantı toplu fotoğraf çekimiyle son buldu. HABER: YUSUF KATRAĞ