“Son sınıf öğrencileri umutsuz”
Türkiye’de peyzaj mimarlığı eğitiminin 1968 yılında başladığını hatırlatarak aradan geçen 51 yıllık süreçte 11 bin civarında lisans, 1050 yüksek lisans, 300 kadar da doktora mezunu verildiğine dikkat çeken PEMKON Dönem Başkanı Prof. Dr. Bülent Yılmaz, “Ülke çapında ciddi mezunumuz var. Her yıl bir sürü öğrenciyi mezun ediyoruz ama nereye gönderiyoruz? Son sınıfa gelen öğrencilerimizde ciddi bir umutsuzluk var” dedi.
Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanları Konseyi (PEMKON) himayesinde düzenlenen Türkiye Peyzajları Ulusal Konferanslarının 3’ncüsü, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü'nün ev sahipliğinde Antalya’da başladı. ‘Yeşil Altyapı - Green Infrastructure’ temasıyla düzenlenen konferansta sürdürülebilir akıllı kentler, iklim değişikliği ve küresel ısınma, sağlıklı kentler, teknik ve yenilikçi çözümler, farklı planlama ve tasarım yaklaşımları ele alınıyor. 3 gün sürecek olan konferansın açılışı dün sabah AÜ Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Açılışa, Konferans Düzenleme Kurulu ve AÜ Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Meryem Atik, PEMKON Dönem Başkanı ve İnönü Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Yılmaz, AÜ Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Kemal Reha Kavas, akademisyen ve öğrenciler katıldı.
“YEŞİL ALTYAPININ TEMELİ 150 YIL ÖNCEYE DAYANIYOR”
Konferansın ilk açılış konuşmasını gerçekleştiren Konferans Düzenleme Kurulu ve AÜ Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Meryem Atik, temayı ‘Yeşil altyapı’ olarak belirlediklerini kaydetti. “Dünyanın geleceği olarak görülen kentlerin her geçen gün hızla büyümesinin yanı sıra, iklim değişikliğiyle mücadele gerekliliği şehirlerdeki yaşam ve çevre kalitesinin sürdürülebilir çözümlerini bizler için zorunlu kılmıştır” diyen Atik, “Bu çözümlerden biri de yeşil altyapıdır. Yeşil altyapı bir kentin sürdürülebilirliği için çok önemli olan yeşil alanların stratejik olarak planlanmış bir sistemini ifade etmekte. Kentlerdeki doğal ve ekolojik süreçlerin devamını sağlayan yeşil alanlar ağı, halk sağlığı ve kentlerdeki yaşam kalitesinin en önemli unsuru olarak kabul edilmekte. Ekolojik, sosyal ve kültürel işlevlere sahip yeşil alanlarla altyapı arasında bağ kurma fikrine dayanan yeşil altyapı terimi, ilk olarak kentlerdeki doğal ve ekolojik sistemlerin, su, elektrik ve atık su gibi gri altyapı kadar önemli olduğunu vurgulamak için kullanılmıştır. Yeni bir terimdir ancak yeni bir fikir değildir. Temelini 150 yıl önce başlayan planlama ve koruma çabalarından almakta. Tek bir meslek grubuyla sınırlı değildir. Mühendislik, planlama, mimarlık ve sağlık başta olmak üzere birçok meslek ve disiplinlerin uygulamalarıyla ilgilidir” ifadelerini kullandı.
“YEREL YÖNETİMLERE SOMUT ÖNERİLER HEDEFLENİYOR”
Yeşil altyapının kentlerin ve insanların geleceğiyle ilgili olduğunu vurgulayan Atik, “Yeşil altyapı, kentlerdeki biyolojik çeşitliliği korumak, kentleri iklim değişikliğiyle uyumlu hale getirebilmek, kentsel çevre kalitesinin bir bütün içerisinde ele alınarak yaşam kalitesini artırmanın planlama aracı olarak kabul edilmesine dayanmakta. Bu kapsamda çoğu zaman mavi altyapı olarak da tanımlanan akarsular, kıyı alanları, parklar, bahçeler, kentsel açık ve yeşil alanlar, boşluklar, ev bahçeleri, yeşil çatılar, koruluklar, kayalıklar, doğal alanlar, bozulmuş alanlar, kent içinde kalan tarım alanları, çiftlikler, mezarlıklar, cami bahçeleri, fidanlıklar gibi yapılı alanlar dışındaki tüm alanların bağlantılığı hedeflenmekte” dedi. Konferansta yeşil altyapı konusunun sürdürülebilir akıllı kentler, iklim değişikliği, kent politikaları, kent ekolojisi, biyolojik çeşitlilik, ekonomi ve çevre, sağlıklı kentler, teknik ve yenilikçi çözümler, planlama ve tasarım yaklaşımlarının tüm yönleriyle ele alınacağını belirten Atik, özellikle yerel yönetimler için uygulamaya yönelik somut önerilerin geliştirilmesinin hedeflendiğini söyledi.
“SORUNLARI İLGİLİ KURUMLARA BİLDİRİYORUZ”
PEMKON’un 2010 yılında kurulduğunu hatırlatan Dönem Başkanı ve İnönü Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bülent Yılmaz da, yılda 2 defa bir araya gelerek akademik anlamda sorunları tartıştıklarını ve sorunları ilgili kurumlara bildirdiklerini kaydetti.
“ÇOK BÜYÜK SORUNLARIMIZ VAR”
2019 yılı istatistiklerine göre peyzaj mimarlığıyla ilgili aktif olan 38 bölüm bulunduğunu, henüz eğitime geçmemiş 72 tane de peyzaj mimarlığı bölümü olduğunu bildiren Yılmaz şunları söyledi:
“Bu çok ciddi bir sayı. Biz çok büyük bir aileyiz ama gerçekten güçlü bir aile miyiz? Bazen büyük olmak nitelik anlamında büyük olmak anlamına gelmiyor. Bizim bazı noktalarda, akademik anlamda çok büyük sorunlarımız var. Bu sorunları mutlaka çok doğru tespitlerle çalışıp, üzerine gitmemiz ve çözüm aramamız gerekiyor. 38 bölümde görev alan yaklaşık 300 akademik personelimiz var. Şuanda 2019 yılı itibariyle 5500 lisans, toplam 1100 yüksek lisans öğrencimiz var. 225 civarı da doktora öğrencimiz eğitim öğretim faaliyetlerine devam etmekte. 1968 yılında başlayan peyzaj mimarlığı eğitimi bugün geldiği noktada 51 yıllık maziye sahip. 51 yılda 11 bin civarı lisans mezunu vermişiz. Toplam 1050 yüksek lisans ve yine 300 kadar doktora mezunu vermişiz. Ülke çapında ciddi mezunumuz var. Her yıl bir sürü öğrenciyi mezun ediyoruz ama nereye gönderiyoruz? YÖK’te bile bizim meslek alanımızla ilgili yeni tanımlamalar yapıldı. Olumlu gördüklerimiz de var ama ülkemizdeki kadro anlamında baktığınızda peyzaj mimarlığının çok tanınabilir bir karşılığı yok. Son sınıfa gelen öğrencilerimizde ciddi bir umutsuzluk var. Bütün mesleklere baktığınızda üniversiteyi bitirdiğinizde kapıda sizi kimse beklemiyor. Mutlaka çaba gösterilmesi, daha çok çalışılması, yollar üretilmesi gerekiyor ama bizim peyzaj mimarlığı noktasında mesleğimizi daha tanınır ve etkin bir hale getirmemiz lazım. Bu anlamda akademik yapıda güçlü olmalıyız. Bugün ülkemizde 50-60 arası profesör, 100 civarı doçent, doktora öğretim üyesi daha çok.”
“BİLİMSEL AÇIDAN ÖNEMLİ”
AÜ Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Kemal Reha Kavas da, “Dünya nüfusunun büyük kısmı kentsel çevrelerde yoğunlaşarak sağlıklı ve güvenli bir yaşam arayışı içerisinde olduğu çağımızda, insanoğlunun bu en temel yaşamsal ihtiyacını giderme yolunda karşılaştığı sorunları, bu sorunların bilimsel ve mesleki standartlar doğrultusunda çözüm yöntemlerini ortaya koyacak olması dolayısıyla konferansımız bilimsel açıdan önem taşıyor. Konferansın ele aldığı evrensel tema ve kavramlar, ülkemizdeki birçok kentsel ve kırsal yaşam alanları içinde özgün çözümler geliştirme yolunda ilham kaynağı. Yeşil altyapı kavramının tanımındaki kapsayıcılık, kentsel ve kırsal yaşam alanlarındaki pek çok çözüm ve alternatiflerinin tüm çeşitlilikleri içerisinde düşünülebilmesine katkı sağlamakta. Sağlıklı ekosistem, korunabilen bio çeşitlilik, kentsel ve kırsal alanları bütünleştirebilen bir yeşil alan sistemi, ekolojik ve kültürel sürdürülebilirliğin sağlanması, kentlerimizde rekreasyon alanlarının artırılması, yakın çevremizin tarihsel karakter ve kimliğinin korunarak gelecek kuşaklara aktarımı gibi önemli hedefler sadece insanların değil, tüm canlıların yaşam kalitelerini korumak ve artırmak açısından hayati önem taşımakta” diyerek konferansın düzenlenmesine emek veren herkese teşekkür etti. HABER: YUSUF KATRAĞ
- Erbaş, Hacı Bayram Veli Camii’nde teravih namazı kıldırdı
- Otomobilin yan yattığı kaza anı kameraya yansıdı
- Samsun'da trafik kazası: 3 yaralı
- ABD'de düzenlenen yarışmada dünya 2.'si oldu
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- Tipide kocasıyla birlikte kaybolan yaşlı kadın, 2 kuzusu ve tavuğuna sarılmış halde bulundu
- SANAYİ ÇARŞISI; İÇLER ACISI!
- Antalya’da iniş sırasında motoru yanan yolcu uçağına rekor sürede müdahale
- Bisikletiyle yaptığı mitinglerle tanınan bağımsız adayın ağır yaralandığı feci kaza kamerada
- Isparta’da 20 yaşındaki genç evinde ölü bulundu
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim