Bugün 26 Kasım 2024 Salı
  • Antalya6 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3002.717
    %-0.11
  • Dolar
    34.5123
    %-0.08
  • Euro
    36.1711
    %0.46
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Tabip Odası yeniden, “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” dedi
08 Mayıs 2019 Çarşamba 15:19

Tabip Odası yeniden, “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” dedi

Antalya Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyelerinin ‘savaş bir halk sağlığı sorunudur’ dedikleri için ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçundan aldıkları hapis cezasını Attolos Heykeli önünde yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti.

Kapekapısı Attolos Heykeli önünde gerçekleştirilen protesto eylemine hekimler, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Merkez Yöneticilerinin de olduğu birçok meslek odası, sendika, dernek ve siyasi parti temsilcisi katıldı. ‘Barış Yargılanamaz TTB Onurumuzdur’ pankartının açıldığı eylemde ‘TTB Onurumuzdur, Baskılar Bizi Yıldıramaz, Faşizme Karşı Omuz Omuza’ sloganları atıldı.

“20’ŞER AY HAPİS CEZASI”

Basın açıklamasın okuyan Antalya Tabip Odası Başkanı Nursel Şahin eyleme dair konuya değinerek; “Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2016-2018 dönemi Merkez Konseyi üyeleri toplumları ve ülkeleri uyarma ödevini yerine getirmek amacıyla gerçekleştirdiği ‘Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur’ başlıklı açıklaması nedeniyle yargılandılar. Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 3 Mayıs 2019 tarihindeki karar duruşmasında 11 Merkez Konseyi üyesi meslektaşımızın ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçu nedeniyle 20’şer ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Doktor Hande Arpat’ın ise bazı sosyal medya paylaşımları nedeniyle ayrıca 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi” dedi.

“YAŞAM HAKKININ KORUNMASI HEKİMLİK GÖREVİ”

Mesleklerinin en temel amacının ayrım gözetmeksizin yaşam ve sağlık hakkının korunması olduğunu belirten Şahin; “Hekimlerin görevi olan ve Anayasamız tarafından da kabul edilmiş yaşam hakkının sağlanması ödevi ise devlete verilmiştir. Savaş ve çatışma ortamları bu hakların korunması açısından kritik süreçlerdir. Bunun yanında hekimlik mesleğinin evrensel ilkelerinden bir diğeri de her koşulda mesleğin değerlerinin korunması ve gündelik politikaların aracı haline getirilmemesidir. Dünya Tabipler Birliği’nin ‘Silahlı Çatışmalarla İlgili Tutum Belgesi’nde ‘Hekimler ve ulusal tabip birlikleri savaşın insani açıdan yol açacağı sonuçlar konusunda hükümetleri ve devlet dışı aktörleri uyarmalıdır’ ifadesiyle evrensel ilke olarak belirttiği gibi kriz dönemlerinde hekimlik değerlerimizi yüksek sesle haykırıp tutum almak mesleki sorumluluğumuz ve ödevimizdir” şeklinde konuştu.

100_0212.jpg

“HALK SAĞLIĞINI KORUMAYA ÇALIŞMAK ÖDEVİ KANUN İLE VERİLDİ”

“Dünya Tabipler Birliği aynı tutum belgesinde ‘silahlı çatışma, kişilerin ve toplulukların sağlığına olduğu kadar sağlık tesisleri, konut, içme suyu şebekeleri ve kanalizasyon dahil kritik altyapılara da zarar verir. Ayrıca çevresel bozulmaya yol açar. Kritik önem taşıyan altyapının bu şekilde tahribi malnütrisyonla birlikte örneğin kolera ve tifüs gibi suyla geçen enfeksiyon hastalıklarına neden olabilir. Savaş hali aynı zamanda fabrikalar ve üretim merkezleri, tarım dahil olmak üzere çalışma yaşamıyla ilgili altyapıyı da tahrip eder’ diyerek savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu açıklıkla ortaya koymaktadır” diyen Şahin; “Halk sağlığını korumaya çalışmak ödevi kanun ile TTB’ye yasal olarak verildiğini söyledi.

“CEZAYI KABUL ETMİYORUZ”
Davada TTB ile birlikte bilimin de yargılandığını ve cezalandırıldığını söyleyen Şahin; “TTB yöneticilerine verilen açıkça hukuka aykırı olduğunu düşündüğümüz Dünya Tabipler Birliği, Avrupalı Hekimler Daimi Komitesi gibi uluslararası alanda da kınanarak ülkemizi itibarsızlaştıran cezayı kabul etmiyoruz ve üst mahkeme tarafından kaldırılacağının umudunu taşıyoruz. Savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu bir kez daha yineliyoruz” şeklinde konuştu.

“SAVAŞA KARŞIYIZ”

100_0219.jpg

KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz de; “TTB, emek örgütleri, barış örgütleri barış varsa vardır, savaşta olmazlar. Varlığımız öncelikle savaş karşıtı olmaktır zaten. Varlığımız demokrasiye sahip çıkmaktır. Bu varlık nedenimizdir, sorgulanamaz. Öteden beri ahlaken ve vicdanen insan onuruna yakışır bir şekilde biz barışı savunuruz. Dünyanın her yerinde savaşta yoksullar ölür. Savaş emekçilerin ekmeğini küçültür bu yüzden savaşa karşıyız” dedi. HABER: AYSEL ÖNER

Bu haber toplam 2334 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim