Taksicilere kaçak tur iddiası

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Haziran ayı olağan meclis toplantısında konuşan ATSO 46’ncı Grup Meslek Komitesi (Taşıt kiralama ve ilgili hizmetler) Üyesi Niyazi Şahin; taksicilerin, otel önlerinde tur rehberi gibi hanutçu bulundurduklarını, kaçak tur yaptıklarını, turistleri anlaşmalı oldukları mağazalara götürerek malı bedelinden fazla sattırıp komisyon aldıklarını iddia etti. 

İddialar üzerine konuşan ATSO Başkanı Davut Çetin; “Bir sıkıntı varsa oturup masada konuşulması gerekir. Biz Antalya’mıza ve taksici esnafımıza zarar gelmesin diye burada konuşmuyoruz. Eğer konuşmak gerekirse onların konuştuğunun yüz mislini konuşmayı da biliriz” dedi.

“RENT A CAR ESNAFI HAKSIZLIĞA UĞRUYOR”

ATSO 46’ncı Grup Meslek Komitesi Üyesi Niyazi Şahin rent a car esnafına zarar verildiğinden yakınarak haksızlığa uğradıklarını söyledi. Şahin; “Son günlerde sıkça basında yer alarak, olayların çarpıtıldığı, haksızlığa uğradığımız ve rent a car esnafımıza zarar veren eylem ve söylemlerin daha da çoğaldığını görüyor ve bunlara şahit oluyorum. Birtakım kişiler tarafından servis edilen haberler ve eylemler yüzünden, sektörümüzün yıpratılarak, sanki otel içlerinde yasalara aykırı olarak, vergisiz ve kayıtsız bir şekilde taşımacılık yapıyormuşçasına kamuoyunu yanıltacak türden bir algı operasyonunun yapıldığını da üzülerek gözlemliyorum” dedi.

“RENT A CAR ŞİRKETLERİ KORSAN TAKSİCİLİK YAPIYOR”

Otel içerisindeki rent a car araç kiralama şirketlerinin korsan taksicilik yaptığı iddialarının ortaya atıldığını söyleyen Şahin; “Taksiciler tarafından deniliyor ki; otel içerisindeki rent a car araç kiralama şirketleri korsan taksicilik yapıyor. VIP minibüs ve araçlarla otelden müşteri alıp çeşitli yerlere götürüyor ve yine deniliyor ki, Minibüslerde D2 Belgesi bulundurarak havalimanına transfer yapıyorlar. Peki, bu denilenler kime ve neye göre doğru. Bunun muhakemesinin iyice yapılması gerekir. Örneğin D2 Belgesi dediğimiz belge, şehir içinde taşımacılık görevini gerçekleştirmek isteyen gerçek ve tüzel kişilere verilen bir belge. D2 yetki belgesiyle birlikte belirli bir zaman tarifesine uymaksızın seferler düzenlenebiliyor. Güzergah boyunca aynı yolcu grubunun taşınması, kapalı kapı seferler ya da mekik seferler şeklindeki taşımalar yine bu D2 belgesi ile yapılıyor” diye konuştu.

“KAÇAK VE KORSAN İŞ YAPMIYORUZ”

D2 belgesinin istenilen şartlar yerine getirilmeden alınamadığını vurgulayan Şahin; “Taşımacılık yapmak isteyenlerin sahip olmasının zorunlu kılındığı bu belgeyi almak için başvuranların, gerçek kişiler ile taşıma kooperatifleri dahil tüzel kişilerin, kendi adına kayıt ve tescil edilmiş, sürücüsü dahil en az 25 koltuk kapasiteli özmal ticari otobüs olmak üzere, toplam 100 adet koltuk kapasitesi ile en az 30 bin Türk Lirası sermaye veya işletme sermayesine sahip olmaları gerekiyor. Tüm bu şartları sağlamış ve otel içerisinde hizmet veren bir şirket için, siz şimdi kalkıp bu işi kaçak ve korsan bir şekilde yapıyorsunuz, yasalara uygun değil diyebilir misiniz? Kaldı ki burada ben size tek bir belgeden örnek verdim. Taşımacılık işiyle iştigal olan bir şirket için bu gibi daha pek çok belgeye sahip olmak ve bir nevi maddi anlamda yatırım yapmak olmazsa olmazları arasında” ifadelerini kullandı.

“EDERİNDEN FAZLA MAL SATTIRIP KOMİSYON ALIYORLAR”

Şahin; “Eğer ortada bir yanlış ve usulsüzlük arıyorsak, taksici esnafı kardeşlerimizin önce aynada kendilerine bakmalarını istirham ediyorum. Çünkü samimi ve dürüst bir şekilde kendilerine baktıklarında; yol kesip eşkıyalık yapanların, havalimanından 40 Euro’ya gelen turisti, Belek’ten geriye 60 Euro’ya götürdüklerini, ÖTV indirimi sayesinde vatandaştan daha ucuza alarak milyonluk duraklara sahip olanlarının kendileri olduklarını, otel önlerinde tur rehberi gibi hanutçu bulunduranların asıl kendileri olduklarını, kaçak tur yapanların yine kendileri olduklarını, turistleri anlaşmalı oldukları hamam, deri ve hediyelik kuyum mağazalarına götürerek misal 100 TL’lik bir malı 100 Euro’ya sattırıp oradan komisyon aldıklarını ve dahası kendi öz araçlarını kiraya vererek ki aralarında bazı durak başkanlarının da olduğunu hepimiz biliyoruz, kaçak rent a car işi yaptıklarını görecekler” ifadelerini kullandı.

“MALIN RAYİÇ FİYATININ ÜZERİNDE AFAKİ FİYATLA SATILMASI HAK DEĞİL”

Taksicilere seslenen Şahin; “Hak ve hukuktan bahseden kişiler için sadece şunu söyleyebilirim; Hakkın cereyan edebilmesi için şu iki hususu asla göz ardı etmemek gerekir: Adalet ve eşitlik. Sen eğer taksici esnafı olarak 10 liralık bir hizmeti 100 liraya yapıyorsan, hak hak olmaktan çıkar. Çünkü bir şeyin rayiç fiyatının üzerinde afaki fiyatla satılması, hakkın hak olma dengesini değiştirir. Otel içerisinde rent a-car işi yapan kişi de rızkını helalinden kazanmak ve ticaretini yapmak üzere aracını ya da araçlarını almış, tıpkı diğer taşıma sektöründeki esnaflar gibi; minibüsçüsü, otobüsçüsü ve taksicisi gibi taşımacılığın başka bir türünü yani rent a-car araç kiralama işini yapıyor. Taksici sadece taşırken, rent a car kişiye araç kiralama hizmetini veriyor” diye konuştu.

“İSTİHDAM SAĞLIYORUZ”

Rent a carcıların da esnaf olduğunu ve diğer tüm esnaflar gibi vergi verip, bir işletme olarak da bu milletin yararına istihdam sağladığını söyleyen Şahin; “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, en önemli ülke başarısı olarak gördüğü mesele de aslında istihdamdır. Bu yüzden hiç kimse bizi yok sayıp rent a carcıları da asla dışlayamaz. Çünkü rent a carcılar bu ülkede vergisini veren istihdam sağlayan ve turizme hizmet eden şerefli esnaflardır. Elbette taksici esnafı da bu ülkede vergi vererek kendince istihdam sağlayan bir esnaftır ama bu onların özellikle bu hassas konuda tek taraflı olarak haklı oldukları anlamına gelmez. Bu yüzden bizlerin asıl amacı, bu her iki esnaf grubunun çatıştığı ve karşı karşıya geldiği noktalarda ne yapabiliriz sorusunun cevabını bulmak olmalı” şeklinde konuştu.

“BİZİM GÖREVİMİZ UZLAŞI”

Son olarak her iki esnafın uzlaşmasının gerektiğini belirten Şahin; “Uzlaşı dostlukla olur ve uzlaşı tavizlerle olur. Bizler öncelikle karşılıklı olarak tavizler vereceğiz. Taksici esnafı da verecek, rent a carcı esnafımızda. Bu vermiş olduğumuz karşılıklı tavizlerden sonra göreceksiniz ki dostluklarımız pekişecek ve ortak pastayı, ortak ekmeği yine beraberce paylaşacağız. Kavga etmek iki tarafa da bir şey kazandırmaz. Testinin biri kırılır, diğeri ise su sızdırır. Bizim görevimiz uzlaşı” diyerek hak ve adalet ile tüm bu sorunların kendiliğinden çözüme kavuşacağını söyledi.

“YÜZ MİSLİNİ KONUŞMAYI BİLİRİZ”

Şahin’den sonra konuşan ATSO Başkanı Davut Çetin, Antalya’nın iyiliği için uzlaşıdan yana olduğunu belirterek; “Uzlaşıyı sağlayamadığımız sürece ne ülkemizde ne ilimizde ne de meclisimizde huzur bulamayız. Önce uzlaşı olması lazım. Taksiciler ile rent a carcıların yaşadığı aslında çok basit bir olay. Taksicilerle ilgili sorunları burada konuşmak istemiyorum. Bu bizim sorunumuz değil, onlar kendi odalarında bu sorunu çözebilirler fakat rent a car esnafındaki şikayetin yüz mislini taksici esnafından duyuyoruz. Bir sıkıntı varsa oturup masada konuşulması gerekir. Biz Antalya’mıza ve taksici esnafımıza zarar gelmesin diye burada konuşmuyoruz. Eğer konuşmak gerekirse onların konuştuğunun yüz mislini konuşmayı da biliriz” diye konuştu.

“HERKES TEDBİRİNİ ALSIN”

Antalya’nın itibarını korumak için herkesin konuşarak uzlaşı yolunda yürümesi gerektiğini vurgulayan Çetin; “Biz uzlaşı derken, beraber yapıp beraber üretelim derken maalesef kent içindeki çekişmelerle uğraşıyoruz. Burada konuşulanlar dışarıya yansıyor ve Antalya’nın aleyhine dönüyor. Siz sanıyor musunuz ki burada konuşulanlar İstanbul’a, Berlin’e, Londra’ya yansımıyor. Bizim burada konuştuğumuz her şey orada da konuşuluyor. Antalya’nın itibarını korumak için hepimizin birbirimizle konuşarak uzlaşı yolunda yürümemiz lazım. Bazı gerginlikler olabilir. Bu sorunun muhatabı Şoförler Odası ve 46’ıncı grubumuzsa oturur bunu beraber çözeriz. Ama çıkıp da ‘Biz kimseyi buraya almayız kimseyi de buradan çıkarmayız” derseniz o zaman iş teröre girer. O zaman başka çözümlere gideriz ve gerekli yaptırımları Ankara’dan çözmeye çalışırız. İki testi birbirine vurursa biri kırılır biri sızdırır ama kim kırılır kim sızdırır onu önümüzdeki süreçte görürüz. Onun için herkes tedbirini alsın” şeklinde konuştu. AYSEL ÖNER’İN HABERİ