Bugün 25 Kasım 2024 Pazartesi
  • Antalya9 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3002.717
    %-0.11
  • Dolar
    34.5123
    %-0.08
  • Euro
    36.1711
    %0.46
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Tarım 4.0 ile kazanabiliriz
27 Ekim 2019 Pazar 17:22

Tarım 4.0 ile kazanabiliriz

Antalya’nın tarımda önemli bir paya sahip olduğuna işaret eden Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Doç. Dr. Gülden Bölük, Tarım 4.0 ile büyük kazanımların elde edilebileceğine dikkat çekti.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın akademisyenler moderatörlüğünde hazırladığı Antalya 4.0 vizyon belgesinin Tarım 4.0 bölümünün hazırlanmasına katkı veren Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden Doç. Dr. Gülden Bölük, akıllı uygulamalarla çok daha büyük kazanımların mümkün olduğuna işaret etti. Antalya’daki tarımsal üretimde yaşanan sıkıntılara ve çözüm önerilerine dikkat çeken Bölük, Tarım 4.0 ile elde edilebilecek kazanımlar konusunda, “Tarımdaki inovatif çözümlerle birlikte daha az pestisit, gübre kullanımı sağlanabilir. Daha az sera gazı oluşacağı düşünüldüğünde çevreye de çok ciddi kazanımları olacak. Maliyetleri düşürebileceğiz, daha verimli bir üretim, bilgi temelli üretim organizasyonu sağlanacak. Aynı zamanda kırsal kalkınma, göçün önlenmesi gibi önemli kazanımlar sağlayacağız” dedi.

 

“ANTALYA AKILLI UZMANLAŞMA VE AKILLI ÇÖZÜMLERDEN FAYDALANMALI”

Küresel anlamda Antalya’yı nelerin beklediğini belirlemek için tarımsal gıda piyasalarındaki küresel trendlerin neler olduğuyla ilgili çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirten Bölük, şunları dile getirdi:

“Dünya genelinde nüfus hızlı bir şekilde artıyor ve dengesiz bir dağılım var. Kentleşme ve tüketim kalıplarında değişimler bulunuyor. Sertifikalı ürünlere talep artıyor. İklim değişikliği ve çevresel bozulmalar tarımla ciddi ilişki içerisinde. Tarımsal üretim küresel iklim değişikliğine katkı sağlamakla birlikte aynı zamanda sektör bu değişikliklerden de ciddi şekilde etkileniyor. Dünya genelinde yeşil büyüme ve sürdürülebilirlik dediğimiz bir trend var. Küresel gıda ticaretinde artan bir korumacılık var. Bu küresel gıda piyasalarının çöküşü anlamına gelebilir. Süper marketleşme ve gıda tedarik sisteminin merkezileşmesi var. Tekel gücünün artışı ve küçük üreticilerin tedarik zincirinden dışlanma riski bulunuyor. Endüstri 4.0 dediğimiz teknolojilerdeki ilerleme, sadece sanayide değil tarımsal üretimde de ciddi bir yapısal dönüşümü gerektirmekte. Ulusal örtü altı üretiminin yüzde 62’sini gerçekleştiren Antalya’nın da küresel trenleri, fırsatları bir veri olarak, teknolojinin sunduğu imkanlardan faydalanması, katma değeri artırıp sürdürülebilir rekabetçiliği geliştirmesi için tüm paydaşlarla birlikte akıllı uzmanlaşma ve akıllı çözümlerden faydalanması gerekiyor.”

 

“ÖRTÜ ALTI YETİŞTİRİCİLİĞİNİN AVANTAJLARI VAR”

Antalya’da özellikle örtü altı yetiştiricilere odaklandıklarını bildiren Bölük, “Örtü altı yetiştiriciliği sektörü, üretim altyapısının modernleştirilmesinde ölçeklerin artırılabilmesi için önemli potansiyel sunuyor ve diğer bitkisel üretim dallarına göre avantajı var” diye konuştu.

dusuk-faizli-sera-kredisi-kampanyasi-2019.jpg

“MODERN SERA YATIRIMLARINA SAĞLANAN TEŞVİKLER YETERSİZ”

Yaptıkları çalıştaylarda Antalya ile ilgili birtakım sorunların ön plana çıktığını belirten Bölük, bunları şöyle sıraladı:

“Seraların teknolojik yapısı oldukça eski. Eski sistem seraların modern seralara dönüştürülmesi için önemli bir maliyet gerekiyor ve üreticiye bunu yapmak da rasyonel gelmiyor. Modern sera yatırımlarına sağlanan teşvikler çok yetersiz. Modern sera yatırımlarının maliyetleri çok yüksek. 10 dekar için asgari dekar başına 40 bin dolar maliyet ortaya çıkıyor. Teknoloji, inovatif bir süreç ve gençlerin adaptasyonu daha hızlı oluyor diye düşündüğümüzde üreticilerin yaş ortalamasına baktığımızda 50-55 ve eğitim düzeyi genel itibariyle ilkokul. Sektörde vasıflı işgücü sorunu var. Üretici örgütlenesi zayıf ve işlevsiz. Üretim planlaması yok denecek kadar az ve işletme ekonomisi yayım sistemi zayıf. Sektördeki yapıyı, gelişmeleri ve piyasaları izleyecek ve değerlendirecek veriler yetersiz. Web tabanlı erişim yok ve dağınık bir bilgi yapısı var. Önemli paydaşlar arasında ve değer zinciri aktörleri arasında işbirliği çok zayıf.”

 

“ÖLÇEK SORUNU VAR”

Mevcut durumda Antalya’da küçük ölçekli işletmelerin çoğunlukta olduğuna dikkat çeken Bölük, “Antalya’da genel olarak işletmelere baktığımızda 4.4 veya 4.5 dekar ölçek genişliği var. Avrupa’ya baktığımızda 12.6 hektar. Dolayısıyla ölçek açısından çok ciddi bir sıkıntı var. İyi tarım uygulamalarını gerçekleştirecek işletme sayısının az olması da ölçekle bağlantılı. Markalaşma, vasıflı işgücü gibi sorunlar var” diye konuştu.

 

“TARIM 4.0’IN CİDDİ KAZANIMLARI OLACAK”

Tarım 4.0 ile birtakım kazanımlar elde edilebileceğini vurgulayan Bölük, “Markalaşmayı sağlayabilir daha tüketici odaklı, tüketiciyle bütünleşmiş bir tedarik zinciri oluşturabiliriz. Tarımdaki inovatif çözümlerle birlikte daha az pestisit, gübre kullanımı sağlanabilir. Daha az sera gazı oluşacağı düşünüldüğünde çevreye de çok ciddi kazanımları olacak. Maliyetleri düşürebileceğiz, daha verimli ve esnek bir üretim, bilgi temelli üretim organizasyonu sağlanacak. Aynı zamanda kırsal kalkınma, göçün önlenmesi gibi önemli kazanımlar sağlayacağız” dedi.

 

KISA VADELİ ÖNERİLER

Yapılan çalışmalar sonunda kısa ve uzun vadeli çözüm önerilerinin ortaya çıktığını bildiren Bölük, kısa vadeli çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

“Kısa dönemde Antalya’daki küçük ölçekli yapılanmanın ölçeklerinin büyütülmesi için bir teşvik sağlanabilir. İyi tarım uygulamalarının olduğu, sertifikalı üretimin sağlandığı, daha sağlıklı sebzelerin üretilebildiği üretim gerçekleştirilmesi ve bunun yaygınlaştırılması gerekiyor. Hatta bazı ürünler için zorunlu hâle getirilebilir. Mobil tarımsal danışmanlık yavaş yavaş başladı ama yeterli değil. Daha çok hava verileri, don ve ısı ne durumda şeklinde ama bunun da ötesinde daha ileri düzeyde interaktif bilgi paylaşımının olduğu, tarımsal danışmanlık sisteminin kurulması gerekiyor. Perakende zincirlerini ve ihracat pazarlarını bütünleştirebileceğimiz bir örgütlenme, değer zinciri modeli tanımlamalıyız.”

 

UZUN VADELİ ÖNERİLER

Uzun vadeli öneriler arasında tarımsal açık veri merkezine dikkat çeken Bölük, “Veri olmadan akıllı çözümler üretmemiz zor. Veri tabanlı izleme, değerlendirme sistemi, mikro ölçekli verilerle açık veri merkezini tesis etmemiz gerekiyor ve tarımsal amaçlı inovasyon platformu kurmalıyız. Başarılı örnekleri var. Antalya’da da akıllı köy formüle edilebilir. Burada çiftçiler için bir eğitim ve tarımsal yayım gerçekleştirilebilir. Akıllı seracılık evi ve eğitim merkezi olmalı. Yeni bir örgütlenme modeline gitmeliyiz. İlgili ürün ve değer zincirinin tamamını kapsayacak, her halka ve ilişkilerden faydalanabileceğimiz pilot bir ürün seçilebilir. Antalya’da en önemli örtü altı üretim domateste. Belki bunun üzerine odaklanılabilir. Örgütlenme ile son zamanlarda tartışılan bir konu var. Yeni nesil kooperatifçilik gibi kavramlar ön plana çıkıyor. Adı kooperatifçilik veya başka bir şey olur ama daha etkin, demokratik bir örgütlenme modeliyle tarımsal üretimde hem kaliteyi hem üretimi artırıp hem de daha çevre dostu çözümler üretilebilir” diye konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 2760 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim