Bugün 26 Kasım 2024 Salı
  • Antalya5 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3002.717
    %-0.11
  • Dolar
    34.5123
    %-0.08
  • Euro
    36.1711
    %0.46
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Tarıma bütüncül yaklaşılmalı”
11 Nisan 2019 Perşembe 16:16

“Tarıma bütüncül yaklaşılmalı”

Tarımın bütün olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak yapısal reformun tarım ve gıda sektörü açısından önemli hale geldiğini belirten TARSİD Yönetim Kurulu Başkanı Argun Şahin, üretimden pazarlamaya kadar tarım politikalarına bütüncül yaklaşılması ge

Tarımın başkenti Antalya’da sektöre girdi sağlayan, tarıma dayalı sektörlerde faaliyet gösteren 9 sanayici ve iş insanı bir araya gelerek Tarım Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TARSİD)’i kurdu. 10 Kasım 2018 tarihinde ilk genel kurulunu yaparak görev dağılımını gerçekleştiren TARSİD Yönetim Kurulu Başkanı Argun Şahin, Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Rahmi Türk, Sedat Kolcuoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Dr. Savaş Titiz ve Özgür Ateş ile birlikte Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nde bir basın toplantısı düzenledi. Sektörün içinde bulunduğu sıkıntılara dikkat çeken Başkan Şahin, Türkiye’de tarıma bakış açısının köklü bir şekilde değişmesi gerektiğini vurguladı.

 

“MUTFAK YANIYOR”

31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin geride kaldığına dikkat çeken TARSİD Başkanı Argun Şahin, “Artık gündeme odaklanıp, tarım ve gıda sektörünün kronik sorunlarına yoğunlaşma zamanı. Geçici adımlarla kısa vadeli çözüme kavuşturulmaya çalışılan sorunlar artık sadece kırsaldaki üreticinin problemi olmaktan çıktı. Hepimizin mutfağına dayandı. Mutfak adeta yanıyor” dedi.

 

“TÜRKİYE’NİN TABLOSU KÜRESEL TABLODAN FARKLI”

Türkiye’de gıda fiyatlarındaki artışın küresel tablodan farklı bir yön izlediğine dikkat çeken Şahin, şunları dile getirdi:

“Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün her ay yayımladığı küresel gıda fiyatları endeksi neredeyse 10 yıldır yatar bir seyir izliyor. Türkiye’de ise özellikle 2017’den bu yana gıda fiyatlarında hızlı bir yükseliş var. Gıda enflasyonu 8 aydır yüzde 20’nin altına inmiyor. Son 2 buçuk yılda ise gıda fiyatları ayda ortalama yüzde 16 artıyor. Mart ayı enflasyonunda yıllık en yüksek artış gıdada gerçekleşti. Bu tablonun en önemli nedenlerinden birisi çiftçinin girdi maliyetlerinin ithalata dayalı olması. Gıda fiyatlarındaki artıştan sorumlu tutulan bir diğer grup ise ürünlerin tarladan markete yolculuğuna aracılık yapanlar. Ancak, bahçeden çatala gelinceye kadar yüzde 50’lere varan kayıplar ile önemli bir ürün ve gelir kaybı ile karşılaşılmakta. İç ve dış pazarda kalite ve değer kaybı ile birlikte yüksek girdi fiyatları sonucu yakın gelecekte tarımsal ürün ithalatında ciddi artışlar beklenmekte.”

 

“TARIMDA BÜTÜN OLARAK YAPILANMA YOK”

“Ülkemizin en temel varlığı olan vatan ve vatan toprakları üzerindeki tarımsal üretimi planlamak, geliştirmek ve halkımızın refahına sunmak tarım sektörünün iş insanları olarak bizlerin en önemli görevi” diyen Başkan Şahin, “Tarım, ülkemiz ve dünya için stratejik öneme sahip bir sektör. Kısa bir süre öncesine kadar temel tarımsal ürünlerde kendimize yeter üretimi yapabiliyorken bugün birçok tarım ürününü ithal etmeye başladık. Üstelik ülke olarak üretebilecek imkanlarımız, işgücümüz, bilgimiz varken. Bu üretimi yapmamızı engelleyen unsurlardan önde geleni tarımsal iş sektöründe bir bütün olarak yapılanma olmaması ve buna bağlı olarak tarım iş insanları için temel konulardan bir olan üretim planlamasının yapılamaması” ifadelerini kullandı.

 

“BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM GEREKİYOR”

Tarımın bir bütün olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak yapısal reformun tarım ve gıda sektörü açısından önemli hale geldiğinin altını çizen Şahin, şunları kaydetti:

“Bir tarafta istikrarsız ve öngörülemeyen üretici maliyetleri ve satış fiyatları, diğer tarafta yüksek seyreden tüketici gıda fiyatları, Türkiye’de tarıma bakış açısının köklü şekilde değiştirilmesini gerekli kılıyor. Artık tarımda yeni şeyler söylemenin zamanı. Tarım sektörünün tamamını kucaklayacak yol haritasına ihtiyaç var. Tarım yol haritası yeniden ve objektif şekilde çizilmeli. Sektörün sadece belirli kesimlerini değil tamamını kapsayan, kucaklayan ve ortak paydada buluşturacak bir yol haritası gerekiyor. Çünkü, sektörün kendi içinde farklı dinamikleri var ve bunlar dikkate alınmadığında karşımıza farklı türden sorunlar çıkıyor. Sorunların büyük çoğunluğu ortak noktada birbirleriyle kesişiyor. O yüzden üretimden pazarlamaya kadar tarım politikalarına bütüncül yaklaşılması gerekiyor. Ülkemizde tarıma çok fazla yatırım yapılmasına gerek yok. Güneşimiz, iklimimiz, toprak, insan var. Sadece birazcık akıl ve planlamayla biz bunu çok büyük hızla ülke ekonomisine kazandırabiliriz. Şuanda tarım ihracatımız 17 milyar dolar seviyesinde. Bir o kadar da ithalatımız var. İhracatımızın 2’ye 3’e katlanması içten bile değil. Yapılması gereken akılcı çözümler ortaya koymak.”

sam_6796.jpg

“ÜRETİCİ BİRLİKLERİ DAHA İŞLEVSEL OLMALI”

Üreticinin fiyatların belirlenmesinde etkili olamadığına işaret eden Şahin, üretici birliklerinin daha işlevsel olması gerektiğini ve bunun için yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu kaydetti. Tarımda verimliliğin ön planda tutulması gerektiğini de vurgulayan Şahin, “Verimlilik Türk tarımının en önemli sorunlarından birisi. Bunun en bariz örneğini traktör sayısında görebilirsiniz. Türkiye’deki traktör sayısı, tüm Avrupa’daki traktör sayısından fazla. Bu traktörü bile verimli kullanamadığımızı gösteriyor. Bir başka sorun da sadece üretmek yetmiyor. Bu üretimi katma değerli kılmamız gerekiyor” dedi.

 

“HAL YASA TASLAĞI ÇÖZÜM OLMAZ”

Hal Yasası’nın yanında kooperatifleşme konusunda da iyileştirmeler yapılmasının Hal Yasası’nı çok daha etkili kılacağını belirten Şahin, sözlerine şöyle devam etti:

“Hal Yasa taslağına göre hallerin kaldırılması diye bir şey söz konusu değil. Haller başka bir şekilde ele alınıyor. Belediyelerin işletmesinden ziyade özel sektöre veriliyor. Ülke çapındaki hallerin sayısı azalıyor. Küçük haller toplama merkezleri haline geliyor. Yasa taslağı bu şekilde çıkarsa çok fazla çözüm olacağını düşünmüyorum. Bazı düzenlemelerin yapılması lazım. İçi doldurulması gereken maddeler var. Mesela üretici örgütlerine yüzde 30 yer hakkı verilmekte. Ancak bu örgütler ticarete adım atabilecek mevzuata sahip değil. Üretici örgütleri var ama ürünleri direkt pazarlama aşamasındaki yetkileri çok fazla değil. Bunu aşmak için üretici örgütleri ticari, iktisadi kuruluşlar oluşturuyorlar. Ancak, burada yeni bir düzenleme yapılması lazım.”     

 

“BİZİM DERDİMİZ TARIM”

“Bizler tarımın tarafıyız. Derdimiz tarım. Türk tarımının sürdürülebilir olması için elimizi taşın altına koyacağız. Tarım politikalarının oluşturulmasında aktif rol alacağız” diyen Şahin, “Türk tarımı için endişelenen, sürdürülebilir tarım için ne yapabilirim diyen, tarıma gönül vermiş, tarımı dert edinmiş bir ekiple yola çıktık. Biliyoruz ki yolumuz uzun, yükümüz ağır. Hedefimiz 7 bölgede tarım sektöründe faaliyet gösteren, alanında uzman isimlere ulaşmak. Onlarla bir araya gelmek” ifadelerini kullanarak bundan sonraki süreçte şube kurma çalışmalarına ağırlık vereceklerini bildirdi. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 2908 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim