Bugün 26 Kasım 2024 Salı
  • Antalya8 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3002.717
    %-0.11
  • Dolar
    34.5123
    %-0.08
  • Euro
    36.1711
    %0.46
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Tarımda 5.0’a doğru ilerleme var”
04 Kasım 2019 Pazartesi 17:02

“Tarımda 5.0’a doğru ilerleme var”

Tarım sektöründe teknolojik gelişmelere ayak uydurmanın önemli olduğunu vurgulayan Antalya Tarım Orman İl Müdürü Mustafa Özen, “Bilim ve teknolojiyle tarımda 5.0’a doğru bir ilerleme var. Teknoloji ve bilimin bu kadar ilerlemiş olduğu bir yere bizler adap

Tarım sektöründe teknolojik gelişmelere ayak uydurmanın önemli olduğunu vurgulayan Antalya Tarım Orman İl Müdürü Mustafa Özen, “Bilim ve teknolojiyle tarımda 5.0’a doğru bir ilerleme var. Teknoloji ve bilimin bu kadar ilerlemiş olduğu bir yere bizler adapte olmak zorundayız. Yoksa sektör başıboş kalır” dedi.

 

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü tarafından Türkiye’de ilk olarak 2 günlük Meyve Yetiştiriciliğinde Mekanizasyon Çalıştayı (MEYMEK) düzenlendi. Meyve yetiştiriciliğindeki mevcut durum, sorunlar, çözüm önerileri ve tecrübelerin paylaşıldığı çalıştayın açılışı dün sabah Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Prof. Dr. Tevfik Aksoy Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplam 13 oturumdan oluşan çalıştayın açılışına Antalya İl Tarım Orman Müdürü Mustafa Özen, Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Dr. Abdullah Ünlü, Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, alanında uzman akademisyenler ve sponsor firma yetkilileri katıldı. Açılışta sponsor firma yetkililerine plaket takdimi yapıldı. Açılışta konuşan Antalya İl Tarım Orman Müdürü Mustafa Özen, tarımda bilim ve teknolojinin önemine dikkat çekti.

sam_1019.jpg

“MEYVE YETİŞTİRİCİLİĞİ TARIMDA AĞIRLIĞINI HİSSETTİRİYOR”

Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Çalıştay Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murad Çanakçı, dinamik bir yapıya sahip olan tarımda son 20 yıldır önemli değişikliklerin olduğunu dile getirdi. Özellikle meyvecilik alanında 20 yıl önce 2,6 milyon hektar olan toplam üretim alanının 3,5 milyon hektara çıktığını belirten Çanakçı, “Bu toplam tarım alanları içerisindeki yüzde 10’luk paydan yüzde 15’e çıktığını gösteriyor. Bu süreçte toplam tarım alanlarının azaldığını düşünürsek meyvecilikteki alanların tarımda daha da ağırlık kazandığını görüyoruz” diye konuştu. Son 20 yıllık süreç içerisinde yüzde 50 olan tarla bitkilerinin payının yüzde 40’a düştüğünü söyleyen Çanakçı, meyvecilik payının da yüzde 25’ten yüzde 35’e çıktığına işaret etti. “Artık meyve yetiştiriciliği Türk tarımında ağırlığını daha fazla hissettiriyor” diyen Çanakçı, “20 yıl önce 4’te 1 olan oran şuan 3’te 1’in üzerine çıkmış durumda. Artık meyvecilikle ilgili çeşit seçiminden, bahçe tesisinden tutun pazarlamalara kadar herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

 

“FARKLI KATEGORİLERDE GELİŞMELER YAŞANIYOR”

Son yıllardaki gelişmelere bakıldığında mekanik araçların yerine elektrik, elektronik, bilgisayar, yazılım, uydu teknolojileri gibi çok farklı uygulamaların görüldüğünü söyleyen Çanakçı, “Meyve yetiştiriciliğindeki mekanizasyon uygulamalarıyla ilgili 3 farklı konunun aynı anda gitmeye çalıştığını söyleyebiliriz. Birincisi kullanılan makinaların yerine bahçe için özel geliştirilmiş mekanizasyon araçlarının kullanılması. İkincisi daha önceki mekanizasyon zincirinde olmayan bazı makinaların sektöre girmesi. Üçüncüsü, akıllı tarım uygulamaları. Aynı dönemde 3 farklı kategoride gelişmeler yaşanıyor” diye konuştu.

sam_1051.jpg

“ÇEVREYE YÖNELİK ÇALIŞMALAR ÖNEMLİ”

Dünya nüfusunun 2050 yılında 12 milyar olmasının tahmin edildiğini belirten Tarım Makineleri ve Teknolojileri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Topakçı ise, bunun yaklaşık yüzde 50 nüfus artışını beraberinde getireceğine dikkat çekti.  Bu nüfus artışı için gıda ve giyim gibi en temel ihtiyaçların karşılanmasında tarımsal üretimin stratejik önem arz ettiğini dile getiren Topakçı, “Girdilerin azaltılmasıyla birlikte, sürdürülebilir bir tarımsal üretimle birlikte çevreye yönelik çalışmalar önemli. Yıllar itibariyle işlenebilir tarım alanlarında bir artış olmuyor, aksine bunlar daha da azalmakta. Dolayısıyla bunun için mevcut alanlarda girdilerin azaltılmasıyla daha kaliteli ve daha fazla üretim yapılması gerekmekte” açıklamasında bulundu.

 

“POTANSİYELİ ARTIRMAK İÇİN MODERN TEKNOLOJİLERİ KULLANMALIYIZ”

Antalya’nın Türkiye’nin tarımsal üretiminin başkenti olduğunu söyleyen Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Davut Karayel de, şunları dile getirdi:

“Ülkemizde cumhuriyetin ilk günlerinden bu yana tarımsal üretimde önemli bir konumda yer alıyor. Ülkemiz meyve yetiştiriciliğinde dünya da önemli merkezlerden bir tanesi. Birçok meyvenin anavatanıdır. Öyle ki gerek kültüre alınmış gerekse ki yabani olarak yetiştirilen 75’in üzerinde meyveye sahibiz. Kayıtlara göre elmada 500’ün, armutta 600’ün, erikte 200’ün, üzümde de binin üzerinde çeşidin ülkemizde yetiştiği görülüyor. Bu başarılı çalışmalar ve ekolojinin de olumlu etkisiyle yetiştirilen kaliteli ürünler yurt dışına satılıyor. Ülkemize önemli döviz girdisi de oluyor ama aynı zamanda ülke olarak potansiyelimizin gerisindeyiz. Bu potansiyeli arttırmak için, meyve üretiminin her aşamasında modern teknolojilere geçmeliyiz. Böylelikle hem verim artışı hem de kalitede artışı sağlayarak ihracatı arttırabilir ve ülkemize daha fazla döviz girdisi sağlayabiliriz.”

sam_1052.jpg

“SEKTÖRÜ AYAKTA TUTMAKTAN BAŞKA ÇAREMİZ YOK”

Perde arkasında Ar-Ge çalışmalarının yapıldığı, sektörün bilim ve teknolojiyle entegre olduğu çalıştayın ilkinin düzenlendiğini belirten İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen ise, son 2-3 yıldır teknoloji ve bilimin gelişmesiyle şimdiye kadar görülmeyen tarım aletlerinin sektöre girdiğini kaydetti. “Genç nüfusun özellikle sektörden uzaklaşmasıyla beraber doğru paralelde düşündüğümüz zaman sektörün aslında çok ihtiyacı olan bir tablo” diyen Özen, üniversitelerin ve sektör paydaşlarının üzerine çok büyük görevler düştüğünü vurguladı. Tarımın sürdürülebilirliği noktasında dominant paydaşlar katkı sunmazsa, sektörün sürdürülebilirliği olmayacağının altını çizen Özen, “Herkes dillendiriyor. Bu ülke için tarımdan başka sektör yok. Ayakta kalması, sürdürülebilirlik olması gerekiyor. Bizim ilimizde tarım, turizmden daha önce kadim bir sektör ama üzerimize düşen diğer sorumlulukları da yerine getirmek durumundayız. Üniversitelerimizde Ar-ge, sahada eğitim yayım çalışmaları gerçekleştirilecek. Gerekirse çiftçilerimize uygulamalarla yeni teknolojiler gösterilecek. Çiftçilerimizi ve üreticilerimizi, bilim ve teknolojiye entegre ederek sektörü ayakta tutmaya devam edeceğiz. Başka çaremiz görünmüyor. Dışarıdan bakan vatandaşlar üniversiteleri her türlü derdine derman bulacağı bir yer olarak görüyor. Tarımsal teknoloji, hastalık, zararlı ya da yeni bir buluş anlamında üniversitelerimizden bir beklenti ve güven var. Bilim ve teknolojiyle tarımda 5.0’a doğru bir ilerleme var. Teknoloji ve bilimin bu kadar ilerlemiş olduğu bir yere bizler adapte olmak zorundayız. Yoksa sektör başıboş kalır” dedi.

 

TEKİN SUNUM YAPTI

Konuşmaların ardından Ege Üniversitesi’nden Arif Behiç Tekin, ‘Yeni nesil meyve yetiştiriciliği, insansız hava araçları tarımsal üretime değer katıyor’ konulu bir sunum gerçekleştirdi. Çalıştay, oturum başkanlığını Prof. Dr. Cengiz Özarslan’ın yaptığı ilk oturumla devem etti. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 1587 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim