“Toplanma alanı ilan etmekle işimiz bitmiyor”

İdeal toplanma alanının kişi başı 2 metrekare olduğunu hatırlatarak Antalya’daki 5 ilçede bunun karşılanamadığına işaret eden İMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, AKS yanındaki 10 metrekarelik alanın toplanma alanı olarak belirlendiğine dikkat çekti. Balcı, “Toplanma alanlarının tespitinde ve onların oluşturulmasında çok hassas davranmalıyız. Toplanma alanı ilan etmekle işimiz bitmiyor. Toplanma alanlarının barınma, yiyecek-içecek, konaklama, tuvalet gibi ihtiyaçları giderecek niteliklere sahip olması gerekiyor” dedi.

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Başdanışmanı, ANTEPE Yönetim Kurulu Başkanı ve İMO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cem Oğuz’un “Antalya’ya dair her şey” konulu söyleşisine ev sahipliği yaptı. Söyleşinin açılışını gerçekleştiren İMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, toplanma alanlarına dikkat çekti. Antalya’da 967 adet toplanma alanının tespit edildiğini bildiren Balcı, 5 ilçede kişi başı 2 metrekare olan standardın yakalanamadığına işaret etti. Riskli bölge ve binaların tespiti için Deprem Master Planı’na ihtiyaç olduğunu belirten Balcı, imar barışının yanlışlığına dikkat çekti. Balcı, kentsel dönüşümün yık-yap şeklinde değil bütüncül bir anlayışla yapılması gerektiğini de kaydetti.

“5 İLÇEDE KİŞİ BAŞI 2 METREKARELİK TOPLANMA ALANINI TUTTURAMADIK”

5.8’lik İstanbul depreminden sonra geçtiğimiz hafta da Antalya’nın 5.1 şiddetindeki depremle sallandığına dikkat çeken Balcı, “Bir hayli infiale yol açan İstanbul’daki deprem, oluşacak olan büyük depremin habercisi olduğunu düşündüğümüz bir depremdi. Aniden gündeme afet ve acil toplanma alanlarını taşıdı. Her ne kadar İstanbullular bir rakam üzerinde anlaşamasalar da Antalya’da AFAD tarafından açıklanan rakamlar var. 19 ilçe belediyesince AFAD’a bildirilmiş 967 adet toplanma alanımız var. İdeal metrekare olarak kişi başına 2 metrekareden bahsediliyor. Fakat 19 ilçemiz içerisinden 5 ilçemizde maalesef bu 2 metrekareyi tutturamıyoruz. Bunlar Muratpaşa, Kepez, Manavgat, Gündoğmuş ve Demre. Bu ilçelerde maalesef kişi başına 2 metrekareden az toplanma alanı düşüyor” dedi.

AKS YANINDA 10 METREKARELİK TOPLANMA ALANI

“967 tane toplanma alanımız var ama bunların kaçı toplanma alanı niteliğine haiz?” diye soran Balcı, “Bugün odamızın önünde gördüğünüz yeşil alan da Acil ve Afet Toplanma Alanı olarak geçiyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın eski binası şimdiki Antalya Kültür Sanat (AKS) ile yan tarafındaki Kuyumcular Çarşısı arasındaki 9 ya da bilemediniz 10 metrekarelik alan da toplanma alanı olarak geçiyor. Dolayısıyla toplanma alanlarının tespitinde ve onların oluşturulmasında çok hassas davranmalıyız. Toplanma alanı ilan etmekle işimiz bitmiyor. Toplanma alanlarının barınma, yiyecek-içecek, konaklama, tuvalet gibi ihtiyaçları giderecek niteliklere sahip olması gerekiyor” diye konuştu.

“TOPLANMA ALANLARININ BİLİNMESİ İÇİN BİRBİRİMİZİ UYARALIM”

Toplanma alanlarının ne kadar bilindiğini soran Balcı, AFAD’ın internet sayfası ve e-devlet üzerinden toplanma alanlarına bakılabileceğini hatırlattı. Toplanma alanlarına bakılmasının ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Balcı, “Ailemizi, çevremizi, sevdiklerimizi, sevenlerimizi toplanma alanlarının bilinmesi noktasında uyaralım. En azından bireysel olarak buradan başlayabiliriz. Hep devletten, yöneticilerden bekliyoruz. Kendimizin ne yaptığı konusunda ciddi anlamda özeleştiriye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” dedi.  

“İLKYARDIM ÖNEMLİ”

İnsanların ne zaman meydana geleceğini bilmediği deprem korkusuyla yaşadığına işaret ederek, “Şuandaki bilim ve tekniğin geldiği noktada bunu bilmemize imkan yok” diyen Balcı, “Bizler kendi eğitimlerimizi ya da herhangi bir afete karşı eğitimlerimizi yapıyor muyuz? Bununla ilgili destek alıyor muyuz? AFAD yeteri kadar ilkyardım kursu veriyor mu?” sorularını yöneltti. Balcı, deprem veya afet anında ilkyardımının önemli olduğunu da vurguladı.

“RİSKLİ BİNALARI VE BÖLGELERİ DEPREM MASTER PLANI İLE TESPİT EDEBİLİRİZ”

Antalya’da çok eski ve riskli binalar bulunduğuna dikkat çekerek Deprem Master Planı hatırlatması yapan Balcı, “Tekniğe ve bilime dayalı bir araştırma yapmadan şu bölge veya bu bina risklidir dememizin hiçbir anlamı yok. Bunun altyapısı Deprem Master Planı ile oluşturulabilir. Deprem Master Planı’nı oluşturabilirsek kentimizdeki riskli binaları ve bölgeleri teyit ederek çözüm yoluna gidebiliriz” açıklamasında bulundu.

“İMAR BARIŞI BÜYÜK ENGEL”

Deprem Master Planı konusunda İmar Barışı Kanunu’nun büyük bir engel olduğunu vurgulayan Balcı, “Bir yandan riskli bölgeleri Deprem Master Planı adı altında tespit ederken bir yandan da tespit edilen binaların imar barışı adı altında yapı kullanma belgesi aldığını düşünürsek nasıl bir çelişki yaşadığımız ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu. Kentsel Dönüşüm adı altında yapılan yık-yapların da yanlış olduğuna işaret eden Balcı, kentsel dönüşümün bütüncül bir anlayışla yapılması gerektiğinin altını çizdi. HABER: YUSUF KATRAĞ