“Üniversiteleri yüz yüze eğitime açın”
Kahramanmaraş merkezli depremden sonra depremzedelerin KYK yurtlarına yerleştirilmesi için üniversitelerin yüz yüze eğitime kapatılarak uzaktan eğitime geçilmesine tepki gösteren Antalya Kent Konseyi Eğitim ile Kültür ve Sanat grupları ortak açıklama yaptı. Pandemi nedeniyle 2 yıl yüz yüze eğitime kapatılan üniversitelerin tekrardan uzaktan eğitime geçirilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Antalya Kent Konseyi Eğitim Çalışma Grubu Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Şanlı, “Üniversiteler derhal yüz yüze eğitime açılmalı” çağrısında bulundu.
Antalya Kent Konseyi, 10 kentte 43 binin üzerinde can kaybına, onbinlerce insanın yaralanmasına ve onbinlerce binanın yıkılmasına neden olan Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremleri, depremlerin etkilerini, Antalya’ya yerleştirilen deprem mağdurlarına yapılacak yardımları ve Antalya’nın olası deprem önlemlerini toplantılarda tartışmaya devam ediyor. Kent Konseyi Eğitim Çalışma Grubu ile Kültür ve Sanat Çalışma Grubu depremden sonra alınan kararlara ilişkin ortak toplantı yaptı. Eğitim Çalışma Grubu Başkanı Mustafa Şanlı ile Kültür ve Sanat Çalışma Grubu Başkanı Abdullah Uz, hazırlanan ortak raporu Kent Konseyi Toplantı Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında açıkladı. Açıklamayı okuyan Şanlı, üniversitelerin yüz yüze eğitime açılması çağrısında bulundu.
“GENÇLER OKULLARINDAN KOPARILMAMALI”
Depremden sağ kurtulanların yaşamakta oldukları travmaların çocukları, gençleri ve yaşlıları daha fazla etkilediğini, yaşama daha sıkı tutunabilmeleri için, maddi desteğin yanı sıra duyusal ve bilinçsel desteğe ihtiyaçları olduğunu belirten Şanlı, eğitim konusundaki hassasiyetlerini dile getirdi. Şanlı şunları ifade etti:
“Depremzedelerin barınma sorununu çözmek için, üniversite öğrencileri barındıkları Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarından çıkarılmış, depremzedeler yerleştirilmiştir. Üniversiteler yüz yüze öğretime kapatılmış, uzaktan eğitime geçilmiştir. Yapılan uygulama, telafisi olmayan sonuçlar doğuracaktır ve kabul edilemez. Üniversiteler derhal yüz yüze öğretime açılmalı. Gençler okullarından koparılmamalı. Onlar bedensel ve zihinsel olarak bir arada yaşayıp eğitim-öğretimi gerçekleştirerek, karşılaşabilecekleri her türlü sıkıntıyı en aza indireceklerdir. Anayasamızın 42. maddesi açıktır. ‘Kimse, eğitim ve öğretim haklarından yoksun bırakılamaz… Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez’.”
“DEPREMZEDELERİN BARINMA SORUNUNA ÇÖZÜM, YURTLAR DEĞİLDİR”
KYK yurtları ve uzaktan eğitim sorunu yaşandığına dikkat çeken Şanlı, “Yurtlar, amacı gereği tekil yaşama göredir. Aile için uygun ve sürdürülebilir değildir. Yurtlar yarattığı öğrenci, çocuk ve yaşlı gibi çağrışımlar nedeniyle de depremzede ailelerin travmalarını gidermeyecektir. Depremzedelerin barınma sorununa çözüm, yurtlar değildir. Bu gerekçe ile öğrenciler yurtlarından çıkarılamazlar. KYK yurtlarında barınan öğrenciler, eşyaları ile birlikte aniden yurttan çıkarılarak sokağa atılmışlardır. Bu öğrencilerin nerede barınacakları, ne yiyip içecekleri, paralarının olup olmadığı hesaplanmamıştır. Deprem afetinin ağır bedeli, başka bir ağır afet yaratmamalı” dedi.
“ÖĞRENİM HAKLARINA DEVAM EDEMEYECEKLER”
Yurtlarda kalan öğrencilerin bir kısmının deprem bölgelerinden gelen öğrenciler olduğuna dikkat çeken Şanlı, “Bu öğrenciler deprem bölgelerine gidemeyeceklerine göre, bunlar da sokağa atılmışlardır. Yurtlarda kalan öğrencilerin büyük çoğunluğu, aynı zamanda yaşadıkları kentlerde çalışarak yaşamlarını sürdürmektedir. Sokağa atıldıklarında, işlerini de kaybedeceklerdir. Öğrenim haklarına devam edemeyecekler. Doğacak sonuçlar eğitim ve insan haklarının ihlali olacaktır. Türkiye’de yaklaşık 8 milyon üniversite öğrencisi ve yaklaşık 800 bin yurt yatağı var. Bu sayısal büyüklükte üniversite öğrencilerinin yüz yüze eğitim hakkı engellenemez” diye konuştu.
“VAKIF VE DERNEK YURTLARI DEĞERLENDİRİLMELİ”
Türkiye’de kaç üniversite yurdunun, hangi kapasitede depremzedelere açıldığının ve bu yurtların depremzede barınma sorununun ne kadarını karşıladığının bilinmediğini belirten Şanlı, “Bu nedenle üniversiteler depremzede barınma gerekçesi ile yüz yüze eğitime kapatılamaz. Ayrıca, herkesçe bilinen vakıf ve derneklerin, yükseköğrenim barınma amaçlı kullanılmayan, iyi donanımlı çok sayıda yurtları ve yatak kapasiteleri var. Eğer yurtlara depremzedeler yerleştirilecekse, söz konusu bu yurtlar değerlendirilmeli” açıklamasında bulundu.
“ÖĞRENCİLER YETERLİ DONANIMI ALMADAN DİPLOMA ALACAK”
Depremzedelerin yurtlara yerleştirilmesi için alınan uzaktan eğitim kararının, 2019 yılında üniversiteye giren ve pandemi döneminde de uzaktan eğitim alan bir öğrencinin, üniversite yaşamının gerektirdiği akademik-bilimsel yeterli donanımı almadan diploma almasına yol açacağına işaret eden Şanlı, şunları söyledi:
“Üniversitelerde yaşam kapatılmamalı. Uzaktan öğrenim kararı kaldırılmalı. Üniversiteler, derslerin pek çok teknikle işlendiği, kampüslerde çok sayıda alanda etkinliklerin yüz yüze iletişimle sağlandığı, bulunduğu kentin olanaklarının değerlendirildiği, bilimsel tutumun kazanıldığı zengin bir eğitim-öğretim ortamıdır. Bir öğrenci, uzaktan eğitimle asla bu donanımı kazanamaz. Bu durum, pandemi koşullarında, 2019 yılında üniversiteye girmiş bir öğrencinin, üniversite yaşamının gerektirdiği akademik-bilimsel yeterli donanımı almadan diploma almasına yol açacak. Bu koşullarda yetişen üniversite mezunu meslek sahiplerinin ülke yaşamında ve ekonomisinde doğuracağı sorunlar, ülke geleceği açısından geri çevrilemez felaket olacak. Türkiye pandemi koşullarında üniversitelerde uzaktan eğitim deneyimi yaşadı. Öğretimin niceliğinin ve niteliğinin yetersizliği görüldü. Yapılan sınavların nesnel ölçülebilirliği tartışmalıdır. Öğrenci sayısının derse katılım için bilgisayara veya internete ulaşımı bile apayrı ve hesaplanamayan maddi bir sorundu. Pandemi sürecinde mezun olanların donanımı hiç tartışılmadı.”
“DEPREM FELAKETİNDEN DAHA YIKICI SONUÇLAR DOĞURACAK”
Deprem bölgelerindeki üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerin 300-320 bin civarında olduğunu belirten Şanlı, şu uyarılarda bulundu:
“Bunların ne kadarının bölge nüfusundan olduğu bilinmiyor. Deprem nedeniyle mağdur öğrenci sayısı belli değil. Üniversiteler yüz yüze eğitime açılmalı, deprem bölgesi öğrencileri bölge dışındaki diğer üniversitelere yerleştirilmeli. Böylece bütün öğrenciler dersliklerde, laboratuvarlarda öğrenimlerinden geri kalmamış olacak. Ülkemizin geleceği için donanımlı insan gücü ihtiyacı bunu gerektiriyor. Aksi durumda telafisi mümkün olmayacak, üniversiteleri hatta ülkemizi bilimsel yıkıma götürecek, ülkemizin geleceğini karartacak insan kaynağı hebasına yol açacak, deprem felaketinden daha yıkıcı sonuçlar doğuracaktır.”
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ’NE ÇAĞRI
Akdeniz Üniversitesi’ne çağrıda bulunan Şanlı, “Antalya’da depremzedeleri yerleştirmek için daha çok mekansal yer bulunabildiği için Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü ve Senatosu inisiyatif alıp üniversiteyi yüz yüze eğitime açabilir. Mevzuat buna uygun” dedi.
“TÜRGEV VE İLİM YAYMA CEMİYETİ’NE VERİLEN YURTLAR GERİ ALINMALI”
Son olarak da Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne çağrıda bulunan Şanlı, “Antalya’da yaşayanların öz varlığı olan, kamu arazisine kamu kaynakları ile yapılıp arsa ve binaları ile birlikte dönemin Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından TÜRGEV ile İlim Yayma Cemiyeti’ne bedelsiz verilen 2 öğrenci yurdu, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından geri alınmalı. Depremzede gençlerin kullanımına açılmalı” dedi. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim