“Uzaktan eğitimi kabul etmiyoruz”

Korona virüs vakalarıyla birlikte eğitim hayatımıza uzaktan eğitim girdi. Şuanda da sürdürülmeye çalışılan uzaktan eğitimle çocukların kişilik ve sportif gelişimlerini sağlamanın, becerilerini ortaya çıkarmanın mümkün olmadığına dikkat çeken Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar, “Biz baştan beridir eğitimin yüz yüze olmasını savunuyoruz. Uzaktan eğitimi asla kabul etmiyoruz. Eğitim yüz yüze ve okul ortamında olur” dedi.

Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar, eğitim konusunda çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Uzaktan eğitimi, denizde yüzmenin televizyondan veya kitaptan öğrenilemeyeceğine benzeten Iltar, uzaktan eğitimle çocukların kişilik ve sportif gelişimlerini sağlamanın, becerilerini ortaya çıkarmanın mümkün olmadığına dikkat çekerek, yüz yüze eğitimden yana olduklarını vurguladı. Uzaktan eğitimde başarının söylendiği gibi yüzde 90 olmadığını ileri süren Iltar, sisteme bağlanmada, bilgisayar veya internet konusunda sıkıntılar yaşandığına işaret ederek, “Uzaktan eğitimde başarı olması mümkün değil” dedi. Yüz yüze eğitim için ciddi tedbirler alınması gerektiğinin altını çizen Iltar, okullara sınırsız maske ve dezenfektan gönderilmesini istedi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un “Eğitimde asıl yük öğretmen maaşı ile ilgilidir” şeklindeki sözlerini talihsizlik olarak gördüğünü belirten Iltar, “Bilerek mi yoksa bilmeyerek mi söylediği konusunda tereddütlerim var ama hoş değil. Bakanın bizim adımıza orada bulunmaması gerektiğini düşünüyorum” açıklamasında bulundu.

“UZAKTAN EĞİTİMİ KABUL ETMİYORUZ”

Uzaktan eğitimle çocukların kişilik ve sportif gelişimlerini sağlamanın, becerilerini ortaya çıkarmanın mümkün olmadığını kaydederek, yüz yüze eğitimin biran önce başlaması gerektiğini vurgulayan Iltar, “Dünyada beklenmedik bir Covid-19 pandemi dönemi başladı. Bu şartlarda uzaktan eğitim gündeme getirildi. Bu esasen emperyalist güçlerin yıllardır üzerinde çalıştığı bir sistemdi. Emek örgütünü zayıflatmak. Uzaktan eğitim yapıldığı zaman çocuklarla yüz yüze iletişim kuramıyorsunuz. Kişilik ve sportif gelişmelerini sağlayamıyor, yan alanlarını veya becerilerini ortaya çıkaramıyorsunuz. Mesela siz denizde yüzmeyi televizyonda izlediniz, birde kitabını okudunuz ve denize girdiniz. Yüzebilir misiniz? Hayır yüzemez boğulursunuz. Uzaktan eğitim işte bu. Tarif eder ama uygulamaya geldiğinde asla başarılı olamazsınız. Biz baştan beridir eğitimin yüz yüze olmasını savunuyoruz. Uzaktan eğitimi asla kabul etmiyoruz. Eğitim yüz yüze ve okul ortamında olur. Yüz yüze eğitimin bir an önce başlatılması taraftarıyız” diye konuştu.

“YÜZDE 90 BAŞARI YOK”

Uzaktan eğitimde söylendiği gibi yüzde 90 başarı olmadığını dile getiren Iltar, “Ben öğretmenim. Bugün benim öğrencilerimin yüzde 30’u sisteme bağlanarak benden bilgi alabildi. Yüzde 70’i alamadı. Teker teker telefonla irtibata geçtiğimde kimisi uzaktan eğitimde kullanılan bir sistem olan Eğitim Bilişim Ağı (EBA)’ya bağlanamadığını, kimisi evinde bilgisayarının, internetin olmadığını belirtti. Türkiye genelinde de bu böyle. Dolayısıyla uzaktan eğitimde başarı olması mümkün değil. Gerekli tedbirlerin alınarak en kısa zamanda yüz yüze eğitime geçilmesi taraftarıyız. Bizim gönlümüz 21 Eylül’de bütün okulların açılmasından yana. Bütün öğrenciler, öğretmenlerine ve okullarına kavuşsun. Gerekli tedbirler alınsın ama görünen o ki bu şiddette yayılırsa Bilim Kurulu buna izin vermez” dedi.    

“HERKESE TEST YAPILMALI”

Yüz yüze eğitim için alınması gereken Korona virüs önlemlerine de değinen Iltar, “Dezenfektan anlamında okullara bir şey gönderilmedi. Maske gönderilmedi. Yerel yönetimlerle mecburen işbirliği yapılmak zorunda. Bu ülkenin sağlığı yerel yönetimler benden veya senden diye riske sokulamaz. Bu ülkenin eğitimi pandemi bahane edilerek yok sayılamaz. Ciddi ciddi önlemler alınmalı. Sınıflar gruplara ayrılmalı ve sınıf mevcutları ile mesafe pandemiye göre ayarlanmalı. Devlet sınırsız maske ve dezenfektan dağıtmalı. Öğrenci, veli, öğretmen, yönetici hepsine test yapılmalı. Seminerler için öğretmenler okullara çağrıldı ama hiçbir öğretmeni teste tabi tutmadılar. Şuanda gelen haberlere göre Antalya’da 100 civarında Korona virüslü öğretmen var. Hastanede yatanlar, evde kontrol altında tutulanlar var” açıklamasında bulundu.

“TOPLUM SAĞLIĞI HER ŞEYİN BAŞINDA GELİR”

Çocuk ve gençlerin gizli taşıyıcı olduklarını söyleyen Iltar, velilerin de tedirgin olduklarını belirterek, “Korona virüs olsa bile 10 yaşına kadar olanlarda hiçbir şekilde etki göstermiyor. Çünkü, çocukların direnci daha fazla. İleri yaşlarda olanlarda ortaya çıkıyor. Okula gelen ve sokağa çıkan bu çocuklar, virüsü alarak evlerine taşıyacaklar. Evde olan anne-babalarına varsa yaşlı büyük baba-büyük annelerine yayacaklar. Bu 82 milyon insana taşınacak. Ondan sonra Adana Belediye Başkanı’nın yapmış olduğu sahra hastanesiyle dalga geçenler, onu arar hale gelecek. Sağlık Bakanımızın moralinin çok bozuk olduğunu görebiliyoruz. Sayılar çok fazla. Çocukların, velilerin, toplumun sağlığı her şeyin başında gelir” diye konuştu.

“TALİHSİZLİK”       

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un “Eğitimde asıl yük öğretmen maaşı ile ilgilidir. Öğretmen maaşlarından dolayı yatırıma fırsat kalmıyor” şeklindeki sözlerinin şanssız bir açıklama olduğunu söyleyen Iltar, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bunu neye dayanarak söyledi veya talihsizlik miydi? Dili mi sürüştü bilemiyorum. O koltukta oturan Bakanın, öncelikle öğretmenlerin hakkını savunarak o işi yürütmesi gerekiyor. Eğitim çalışanlarının maaşları bütçeye yük ise bunu diğer bakanlıklar veya kurumlarla karşılaştırması gerekir. Bugün Diyanet’e ayrılan bütçe Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılanın 2-3 katı oranında. Hiç onun hesabını soran yok. Hatta dönem içerisinde Diyanet ek para talebinde bulunuyor. Bizim Bakanımız bunu yapmadan öğretmenlerin itibarını zedeliyor. Açıklamaya çok üzüldüm. Bir talihsizlik olarak gördüm. Bilerek mi yoksa bilmeyerek mi söylediği konusunda tereddütlerim var ama hoş değil. Bakanın bizim adımıza orada bulunmaması gerektiğini düşünüyorum.” HABER: YUSUF KATRAĞ