Bugün 26 Kasım 2024 Salı
  • Antalya8 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3002.717
    %-0.11
  • Dolar
    34.5123
    %-0.08
  • Euro
    36.1711
    %0.46
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Yetki boşluğu var”
27 Ağustos 2019 Salı 16:49

“Yetki boşluğu var”

Antalya turizminde ve ticaretinde yıllardır konuşulan sorunların devam ettiğini vurgulayan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, turizm ve ticarette yetki boşluğu yaşandığını kaydetti.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Ağustos ayı olağan meclis toplantısı, dün Meclis Başkanı Süleyman Özer başkanlığında yapıldı. Toplantında bir konuşma gerçekleştiren ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, ekonomi, kent ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Emine Bulut cinayetinin utanç verici olduğunu belirten Çetin, çevre konusunda daha hassas olunması gerektiğini vurguladı. Ekonomik veriler açısından Antalya’nın Türkiye ortalamasına göre iyi olduğunu kaydeden Çetin, öz sermayenin güçlendirilmesi için büyük şirketlerin halka açılması gerektiğini belirtti. Çetin, Antalya’da turizm ve ticarette yetki boşluğu yaşandığını da söyledi.

 

“HEM ÜZÜLDÜK HEM UTANDIK”

Kuzey Irak’ta şehit düşen askerlere rahmet, ailelerine başsağlığı dileyerek sözlerine başlayan Çetin, Emine Bulut cinayetine değindi. “Bu vahşete hem üzüldük hem utandık” diyen Çetin, “Bu cinayetlerin, şiddetin son bulması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Sadece ceza meselesi değildir. Kadına bakışın ve şiddet kültürünün de ele alınması gerekli” açıklamasında bulundu.

 

“DAHA DUYARLI OLMALIYIZ”

İzmir’deki orman yangınlarını hatırlatan Çetin, “Türkiye yangın, sel, deprem gibi afetlere karşı çok daha donanımlı ve hazırlı olmak zorunda. Bu konular siyaset malzemesi olmamalıdır. Afetlere karşı hazırlık ve çevrenin korunması konusunda daha hassas olmalıyız. Antalya turizm ve tarım nedeniyle doğal koşullara, iklim değişikliğine daha duyarlıdır. Avrupa’da sıcak havalar Antalya’ya son dakika satışlarında azalmaya neden oldu. Dolayısıyla çevreden bize ne diyemeyiz” dedi.

 

“İNSANLIK KENDİ SONUNU HAZIRLIYOR”

Brezilya’daki Amazon yağmur ormanlarının yanmasına da değinen Çetin, “Brezilya’da ormanların bir kısmı tarım gibi amaçlarla yakılmaktadır. Bu kez yangınlar büyüdü ve üç haftada 650 bin hektar alan yandı. Amazon dünya oksijeninin beşte birine yakınını üretiyor. İnsanlık böyle böyle kendi sonunu hazırlamakta” diye konuştu.

sam_9183.jpg

“MADENCİLİK DOĞRU BİÇİMDE YAPILMALI”

Türkiye’de Kaz Dağları tartışması yaşandığını da hatırlatan Çetin, “Ormanda madencilik yapılmasın diyemeyiz ama önemli olan kurallara uyulması ve en doğru biçimde yapılmasıdır” diyerek Kanadalı şirketin hem Kaz Dağları’ndaki hem de Kanada Ontario’daki maden faaliyetlerini yansıtan fotoğrafları paylaştı. İki fotoğraf arasındaki farka dikkat çeken Çetin, “Bizdeki maden böyle olsa bu kadar tartışma olmazdı. Maden mühendisleri odası raporuna göre altın madeninden devletimizin kazancı 75 milyon dolar olacaktır. Maden olacaksa, hiç olmazsa Türkiye’nin kazancı daha yüksek olmalıdır. Bu konuları siyaset dışı konular olarak ele almalı, fayda ve maliyet karşılaştırması yaparak karar vermeliyiz” dedi.  

 

“İÇ PİYASADA DURGUNLUK DEVAM EDİYOR”

Ekonomik olarak iç piyasadaki durgunluğun devem ettiğini belirten Çetin, “Dünyada ticaret savaşları hız kazanmakta. Avrupa ekonomisi yavaşlamaya devam etmekte. Bu nedenle ihracatta bazı sektörlerimiz iyi durumda ama bazıları zorlanmakta. Temmuz ayında otomotiv iç pazar satışı geçen yıla göre yüzde 66 azalma kaydetti. Beyaz eşya satışı yüzde 31 düştü. Konutta düşüş Temmuz’da devam etti” açıklamasında bulundu.

 

“ANTALYA, TÜRKİYE’YE GÖRE DAHA İYİ”

Antalya verilerinin Türkiye'ye göre daha iyi olduğunu belirten Çetin, “Turist sayısı artışı yüzde 17 oranında ve yeni rekorlar kırılmakta. Karşılıksız çeklerde Türkiye’de yüzde 52, Antalya’da yüzde 29 artış var, fakat karşılıksız çek oranı artmamış. Protestolu senet artışı yüksek ama hacim olarak yüksek bir tutar ifade etmiyor. Son dönemde tarım ihracatımız arttı. Fakat yedi aylık toplam rakamda artış düşük kalıyor. KDV tahsilatımız yüzde 19 artmış. Yatırım teşvik belgesi hacmi Türkiye'de yüzde 28 düşerken, Antalya'da yüzde 30 artmıştır. Özellikle turizm ve tarımda teşvik belgesi hacminde hızlı bir yükseliş görüyoruz” dedi.

  

“YENİ İNŞAAT RUHSATLARI YÜZDE 66 DÜŞTÜ”

Konut satışlarındaki yavaşlamanın hem inşaat yatırımlarını hem de konut fiyatlarını etkilediğini söyleyen Çetin, yeni inşaat ruhsatlarının ilk 6 ayda yüzde 66 düştüğünü kaydetti. Türkiye genelinde son bir yılda konut fiyatı artışı yüzde 1.7 olurken İstanbul'da fiyatların yüzde 2 düştüğüne işaret eden Çetin, büyük iller arasında Antalya’nın konut fiyatlarında daha iyi olduğunu dile getirdi. Kredi kampanyasıyla konut ve inşaat sektörünün desteklenmesinin doğru bir adım olduğunu belirten Çetin, faizlerdeki düşüşün kalıcı olmasının önemine dikkat çekti.

 

“FİNANS SEKTÖRÜNÜ GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ”

Türkiye’de finans piyasasının gelişmesi gerektiğinin altını çizen Çetin, şunları dile getirdi:

“Yastık altındaki altın ve döviz dışında 2018 yılı sonu itibariyle 2.7 trilyon lira paramız var. Bunun üçte ikisi mevduat. Türkiye parasının veya tasarrufunun yaklaşık üçte birini dövizde tutmakta. Mevduatımız var ama mevduatımızın kalitesi düşük. Çünkü dövizde ve kısa vadede yatıyor. Ekonomiye faydası yok. Bir yıl ve üzeri mevduatın oranı sadece yüzde 4’tür. Bu mevduatla yatırım kredisi verilemez. Şimdiye kadar bankalar dışardan kredi alıp içeriye verdiler. Fakat buna devam edemeyiz. Finans sektörünü geliştirmek zorundayız. Borsamız 2018 verilerine göre dünyada 33’ncü sırada. İspanya borsasında 3 bin, Kore borsasında 2 bin şirket var. Biz bir türlü 400'ü geçemiyoruz. Gelişmiş ülkelerde borsaların değeri milli geliri aşmakta. ABD, İngiltere, Hollanda gibi ülkelerde borsa değeri milli gelirin yüzde 150’sidir. Japonya, Kore, Fransa’da yüzde 100 civarındadır. Bizde ise yüzde 20’nin altında.”

sam_9186.jpg

“BÜYÜK ŞİRKETLERİMİZ HALKA AÇILMALI”    

“Özel sektör olarak kredi bağımlılığından kurtulmalı, öz sermayemizi güçlendirmeliyiz” diyen Çetin, şunları dile getirdi:

“KOBİ’ler ortaklıkla şirketleri büyütmelidir. Büyük şirketlerimiz ise halka açılmalıdır. Halkın da döviz mevduatı ve verimsiz tasarruflar yerine hisse senedi almasını ve uzun vadeli mevduata yönelmesini sağlamalıyız. Bunu yapmadıkça dış borç bağımlılığından kurtulamayız. Kredi alır 3-4 ay gideriz. Sonra benzinimiz tekrar biter.”

 

“REEL SEKTÖR VERİMSİZ ÇALIŞIYOR”

Reel sektörün verimsiz çalıştığını belirten Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birkaç sektörde dar alanda sıkışıp kalmış durumdayız. Küçük olsun benim olsun kültürü yüzünden şirketlerimizi büyütemiyoruz. Türkiye’nin nüfusu Almanya’ya eşit. Fransa ve İngiltere nüfus olarak bizden küçükler. Çalışan nüfusa baktığımızda Almanya’da 41 milyon kişi çalışıyor. 66 milyonluk İngiltere’de çalışan sayısı bizden fazla. Almanya ekonomisi bizim 6 katımız. İngiltere ve Fransa ekonomileri bizim 4 katımız, İtalya 3 katımız. Kadınlarımız çalışmayınca, herkes erken emekli olunca böyle oluyor. Almanya, İngiltere gibi ülkelerde bu kadar insan nerede çalışıyor diye baktığımızda durumun bizden farklı olduğunu görüyoruz. Türkiye’de girişimcilerin çoğu tarımda küçük çiftçi veya ticaretteki küçük esnaftır. Türkiye’de tek başına çalışan çiftçi ve esnaf sayısı Almanya’nın iki katından fazla, fakat işveren sayımız ise düşük kalmakta. Avrupa’da üretici kooperatiflerle birleşiyor, esnaf büyüyüp işveren oluyor veya verimli işlerde çalışıyor. Tarımda küçük çiftçi sayısında ve çalışan sayısında Avrupa’da rekor kırıyoruz. Bizim tarımdaki küçük çiftçi ve çalışan sayımız Avrupa’nın en büyük 5 ülkesinin iki katına yaklaşmakta. Tarımda ve perakende ticarette yoğunlaşmış durumdayız. Tarımda Almanya bizim onda birimiz çalışana sahip. Biz 60-70 milyar dolar üretiyoruz, onlar 30 milyar dolar üretiyorlar. Hizmet sektörüne baktığımızda inşaatta Almanya’nın iki katı çalışanımız var. Yeme-içmede ileri sıralardayız. Konaklamada Almanya ve İspanya’ya bakınca halen gidecek yerimiz var görünüyor. Sanayiye baktığımızda tekstil ve gıda sektöründe yoğunlaşma görüyoruz. Buna karşılık teknoloji sektörlerinde ve kimya gibi, fabrikasyon metal gibi girdi sektörlerinde gerideyiz.”

 

“İŞSİZLİĞİN BİR NEDENİ DE VERİMSİZLİK”

Verilerin Türkiye’de girişimcilerin, esnafın ve küçük işletmelerin geleneksel sektörlerde sıkışıp kaldığına işaret ettiğini vurgulayan Çetin, “Türkiye’de işsizliğin bir nedeni de yine bu verimsizliktir. Teknoloji sektörlerinde, finans, eğitim, sağlık hizmetlerinde ilerlemeliyiz. Özellikle gençler, yatırım yapacak olanlar geleneksel sektörler yerine bu alanlara yönelmelidir. Ar-ge ve teknoloji alanlarına girmeliyiz, yenilik yapmaya, odaklanmalıyız. Aynı işlerde verimsiz şekilde kalmamalıyız. Bu meseleyi üyelerimize, çiftçiye ve esnafa anlatmalıyız” diye konuştu.

 

 “CADDEDEN GEÇENİ DEĞİL, İNTERNETTE DOLAŞANI YAKALAYALIM”

Antalya olarak, Ağustos sonu itibariyle 10 milyon yabancı turist sayısının aşıldığını hatırlatan Çetin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Geçen yıla göre yüzde 17 düzeyinde bir artış var. Bu yıl iç turizmde de en azından İstanbul ve Ege’ye göre daha iyiyiz. Buna rağmen turizm ile ilgili olarak esnafımızdan yağmur gibi şikayetler gelmekte ve herkes kavga etmekte. Taksici eylem yapıyor, rent a car ile kavga ediyor. Bazı yerlerde rent a carları kötüleyen İngilizce afişler asılmıştır. Diğer tarafta esnaf rehberlere isyan ediyor. Hanutçuluktan, yabancı rehberlerin esnafı kötülediği yönünde şikayetlerin sonu gelmiyor.  Rehberler acentaları sorumlu tutuyor. Turizmde kriz olduğunda herkes turist gelmesi için dua etmekte. Turist geldiği zaman ise kavga bitmemekte. Herkes diğerini şikayet etmeden önce bir durup düşünmeli. Önce hepimiz bir kendimize bakalım. Ne yaptığımıza ne sattığımıza bakalım. Herkesin aynı şeyleri sattığı yerde ticaretin bereketi zaten olmaz. Halen yoldan geçeni çevirip mal satmaya kalkıyoruz. Artık yenilik, kaliteye ve markalaşmaya yatırım zamanı. Caddeden geçeni değil, internette dolaşan kişiyi yakalamak zamanı. Artık kısır tartışmaları bırakalım. Gelişmiş ülkelere bakalım. Oralarda hangi sektörler gelişiyor, geleceğin sektörleri nelerdir inceleyelim. Türkiye’de ve Antalya’da küçük tarım üreticisi ve esnaf, hatta hepimiz mutlaka dönüşmeli, kendimizi yenilemeliyiz.”

 

“YETKİ BOŞLUĞU YAŞANIYOR”

Antalya turizminde ve ticaretinde yıllardır konuşulan sorunların devam ettiğini de belirten Çetin, "Artık kurallar konulmalı, denetim yapılmalı ve kurala uymayan işyerine yaptırım uygulanmalı. Turizm polisi, turizm zabıtası gibi yeni dönetim birimleri olmalı. Turizm ve ticaretter bir yetki boşluğu yaşanmakta. Antalya merkezine, Kalekapısı, Işıklar, Güllük, Konyaaltı bölgelerine turist çekmek, caddeyi denetlemek kimin işidir? Turizm Bakanlığı’nın mı, Valiliğin mi, Büyükşehir’in mi, İlçe Belediyesinin mi, Ticaret ve Sanayi Odasının mı? Esnaf Odasının mı? Bu konuda bir boşluk olduğu açıktır” dedi. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 2746 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim