“Yıllık masraf 10 milyon 780 bin lira”

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Eylül ayı olağan meclis toplantısı, dün belediye meclis salonunda gerçekleştirildi. Toplantıda partilerin grup sözcüleri teröre tepkilerini dile getirdi. Yeni eğitim öğretim yılı nedeniyle iyi dilek ve temennilerini dile getiren sözcüler, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlaması yaparak, CHP’nin kuruluş yıldönümünü de kutladı. Muharrem ayı nedeniyle iyi dilek temennilerini dile getiren sözcüler, Serik Belediye Başkanı Enver Aputkan’ın evinin kurşunlanmasına da tepki gösterdi ve kadın cinayetlerini kınadı. Grup sözcülerinin dilek ve temennilerine katıldığını belirten Başkan Muhittin Böcek ise, kendisini ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davet ettiği Büyükşehir Belediye Başkanlarıyla bugün görüşeceğini hatırlatan Böcek, “Antalyalılar adına gideceğim. İnşallah bu görüşme Antalyamız ve ülkemiz için hayırlı olacak” dedi. Toplantıda AK Parti Grup Sözcüsü Nafiz Tanır, Boğaçayı’ndaki biyolojik mücadelenin maliyetini sordu. Tanır’a cevap veren Başkan Böcek, Konyaaltı Sahili ve Boğaçayı’nın yıllık masrafının 10 milyon 780 bin lira olduğunu bildirdi.

“BİYOLOJİK MÜCADELENİN MALİYETİ NE?”

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Proje Danışmanı ve Basın Sözcüsü Cem Oğuz’un geçtiğimiz günlerde Boğaçayı ile ilgili açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan AK Parti Grup Sözcüsü Nafiz Tanır, Boğaçayı’ndaki biyolojik mücadelenin maliyetini sordu. Oğuz’un Boğaçayı’nı eleştirel ve karamsar bir tablo ile sunduğunu söyleyen Tanır, “Mevcut durumdaki temizliğin biyolojik yöntemlerle yapılacağını, bunun da pahalı olduğunu vurguladı. Bu maliyet nedir? Bütçenin hangi kısmından karşılanıyor? Referandumdan bahsedildi ama siz referanduma değil, bilime başvuracağınızı söylediniz. Bu doğru bir yöntemdir. Daha önce de bilim adamlarının yer aldığı bir projeydi. Bilim görüşü alınmıştı. Yeni bir bilim kurulu oluşturulduğu söyleniyor. Yeni ve daha önceki bilim kurulları arasında diyalog kurulmasını öneriyoruz. Kimsenin bu konuda rol model olmasını istemiyoruz. Burada kararı bilim vermelidir” şeklinde konuştu.

“34 SANTİMETRE RÜSUBAT BEKLENİRKEN 1.5 METRE ÇIKTI”

Tanır’ın sorularına yanıt veren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Proje Danışmanı ve Basın Sözcüsü Cem Oğuz ise, Boğaçayı’nın Konyaaltı Sahili’ni kum – çakıl bakımından beslemesi, içme suyu kaynağı ve taşkın alanı olması bakımından önemli olduğunun altını çizdi. Daha önce 3 kez değişikliğe uğrayan Boğaçayı Projesi’nin dördüncüsünün uygulandığına işaret eden Oğuz, şunları dile getirdi:

“Bu proje denizin 750 metre içeri alındığı, 200 metre genişliğinde, 2.5 metre derinliği olan bir gölet haline getirilmiş bir projeydi. Daha sonra denizin içeriye alınmasından vazgeçildi. Özellikle kurak mevsimlerde durağan gölet gibi kalacak. Bunun getireceği sonuçlar maalesef proje revizyonu yapılmadığı için öngörülememiş. Haziran ayında öngörülemeyen sıkıntılar baş gösterdi. Projede 2.5 metre derinlikteki rüsubat birikiminin 34 santimetre olması ve 2 yılda bir temizlenmesi öngörülüyordu. Ancak deniz içeri alınmadığı için Haziran ayındaki ölçümde ortalama 1.5 metrelik rüsubatla karşılaştık. 2.5 metre derinliğindeki kanalda 1.5 metre kum çakıl birikmiş vaziyette. Daha önceki proje grubuyla ve yeni oluşturduğumuz bilim kuruluyla toplantı yaparak, fiziksel müdahale yapılması gerektiği kanaatine vardık. Sucul bitkiler alıyorsunuz büyüyor. Canlı yaşamı olduğu için kimyasal mücadele yapamazdık. Biyolojik mücadele yapacağız.”

“BİYOLOJİK MÜCADELE YAPMAK ZORUNDAYIZ”

“Biyolojik mücadelede her yıl belirli sayıda bakteriyi bırakarak sucul bitkilerin oluşumunu engellememiz gerekiyor. Bunun bir maliyeti var” diyen Oğuz sözlerine şöyle devam etti:

“Projede 34 santimetre öngörülmesine rağmen 1.5 metre olarak biriken rüsubatın alınması gerekiyor. Yaklaşık 15 bin kamyon rüsubat birikmiş vaziyette. Bunları taşıyıp kıyıyı beslememiz gerekiyor. Bu rüsubat kıyıya gitmezse dalgaların aşındırmasıyla Konyaaltı sahilinde kayıplar yaşanacak. Bu rüsubatı kamyonlarla kıyıya taşıyacağız. Denizi içeri alırsak taşkın riski artacak. Durağan suda vektör üremesi çok fazla olacağı için burada sinekle mücadele önemli. Kısa vadede deniz süpürgesiyle sucul bitkileri kesiyoruz. Deniz kıyısına mahmuzlar yapılması gerekiyor. Bununla çirkin bir görüntüyle karşı karşıya kalacağız. Kısa vadede sucul bitkileri kesiyoruz.”

“BİYOLOJİK MALİYETİ ÖĞRENMEK İSTİYORUZ”

Oğuz’un konuşmasından sonra tekrar söz alan Tanır, “Mesele hepimizin meselesi. Bilimden ve istişareden yanayım. Projede revizyon yapılması gerekiyorsa yapılacaktır. Kimyasal mücadeleye hepimiz karşıyız ama biyolojik mücadelenin maliyetini sordum. Orada 50 bin metrekare yeşil alan yaratıldı. Çevre halkı tarafından da seviliyor. Boğaçayı’nın Kışın gelen debiyle birlikte oranın normal hala döneceğini söyleyebilirim. Biyolojik maliyeti öğrenmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

“MASRAF YILLIK 10 MİLYON 780 BİN LİRA”

Bunun üzerine Boğaçayın; Göksu Deresi ile Karaman ve Çandır çaylarının birleşmesiyle oluştuğuna dikkat çeken Başkan Böcek, “Konyaaltı Belediye Başkanlığı döneminde göreve geldiğimizde 160 metreydi. Oradaki 38 gecekonduyu kamulaştırarak 260 metreye çıkardık. Üzerindeki köprüyü 1.5 yılda yaptırdık. Orada masrafı sorduğunuz için söylüyorum. Buraya 131 milyon lira Antalyalı’nın parası yatırıldı. Cumhurbaşkanımızın açılışını gerçekleştirdiği yeşil alanda 14 bin metrekarelik yerde kamulaştırmasız el atmayla Büyükşehir Belediyesi’ne dava açıldı. Konyaaltı Sahili’yle beraber Boğaçayı’nın yıllık Antalya Büyükşehir Belediyemize 10 milyon 780 bin lira masrafı var. Temizlikle ilgili açıklama yapan ASAT'ın eski Genel Müdürü Faruk Karaçay'ın ‘Burası daha önce Türel’in projesiydi. O yüzden kurutuldu’ gibi sözlerini doğru bulmadım. Hayatım boyunca Antalya’ya çivi çakanlara hep teşekkür etmişimdir. Siyasi hesaplaşma gibi bir konumuz yok. A’dan Z’ye siyaset ayrımı yapmadan Gazipaşa’dan Kaş’a kadar hizmetlerimizi yapacağız. Temizlik ile ilgili Türel döneminin bürokratları devam ediyor. Bir sefer temizliği bırakın demedim, demem” ifadelerini kullandı.

“SAHİLİN GÜVENLİK, ÇÖP, TEMİZLİK VE BAKIMLARI BELEDİYEYE YAZILDI”

Konyaaltı Sahili ihalesinde güvenlik, çöp, temizlik, park bahçe bakımlarının Büyükşehir Belediyesi’ne yazıldığını dile getiren Böcek, “Bunlar sizlerin parası. O yüklenici firmanın sahilde bir kuruş parası yoktur. Antalya’nın Türkiye’de 5’nci borçlu belediye olmasının nedeni bu. Yap işlet ile yapılar para kazanılır. 254 milyon lirayı bankaya koysanız yıllık 50 milyon lira geliri vardır. Ne kadar gelir geldiğini hepiniz biliyorsunuz” dedi. Toplantıda gündem maddelerinin oylanmasının ardından devam meclisinin Cuma günü yapılması kararlaştırıldı. HABER: YUSUF KATRAĞ