YÖREX’le Türkiye turu başladı
Antalya Ticaret Borsası (ATB) öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) desteğiyle düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX, 10’ncu kez ANFAŞ’ta kapılarını açtı. 81 ilden ve KKTC’den ürünlerin yer aldığı fuar, ziyaretçilerini kısa sürede Türkiye turuna çıkarıyor.
Her yıl Türkiye’nin dört bir tarafından ve KKTC’den getirilen yöresel ürünleri Antalya’da memleket hasreti çekenlerle ‘Sizin oraların nesi meşhur?’ diyerek buluşturan Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX, bu yıl 10’ncu kez kapılarını ziyaretçilere açtı. Bugün sabah Antalya Fuar Merkezi ANFAŞ’ta açılan fuar, Pazar gününe kadar ziyaretçilerini kısa sürede Türkiye turuna çıkaracak. Antalya Ticaret Borsası (ATB) öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) desteğiyle düzenlenen, 164 oda ve borsa, 18 kalkınma ajansının yanı sıra valilik, belediyeler, kooperatifler, üretici birlikleri ve firmalardan oluşan 647 katılımcıyla gerçekleşen fuara, bu yıl ilk defa 81 ilin tamamı eksiksiz olarak katılıyor. Girişlerin ücretsiz olduğu fuarın ziyaretçileri, Türkiye’nin en ücra köşelerinden getirilen birbirinden farklı lezzetleri tatma imkanını yakalıyor.
“AMAÇ YÖRESEL ÜRENLERE SAHİP ÇIKMAK”
ANFAŞ’ta dün sabah gerçekleştirilen fuar açılış töreninde konuşan ATB Başkanı Ali Çandır, 12 bin yıllık medeniyetler birikimlerinin yansıması olan yöresel ürünlere sahip çıkmak, hakkını ve hukukunu korumak, gerçek değerini buldurmak, ulusal ve uluslararası piyasalarda ticaretini artırmak amacıyla YÖREX’i hayata geçirdiklerini söyledi. YÖREX’in 10 yıllık sürede bir Türkiye markası olmasından memnuniyet duyduklarını dile getiren Çandır, “81 ilimizin tamamını kapsayan ve tamamen bize ait olan ürünlerimizi bir çatı altında topladığımız YÖREX ile insanlarımızın bir adımda tüm yöresel ürünlerimizi görmesini, tatmasını ve hissetmesini sağladık. Bize ait olan bu ürünlerin yaygınlaşmasına ve insanımızın sahiplenmesine fırsat verdik” diye konuştu.
“İLGİ VE DESTEK ARTARAK DEVAM ETTİ”
Bu topraklara özgü 3 bine yakın yöresel ürünün bulunduğunu belirten Çandır şunları dile getirdi:
“Bu ürünlerimizin büyük bölümü, kıyada köşede kalmış, öz tüketimle sınırlanmış, ticari değeri azalmış ve yok olmaya yüz tutmuştu. Çünkü insanlarımız bir taraftan hızlı tüketime ve kitle ürünlerine meylederken diğer taraftan da yöresinden büyük kentlere göç halindeydi. Yeni bir yaşam biçimine dönüşen bu iki meyil bir taraftan insanımızın beslenme ve tüketme alışkanlıklarını diğer taraftan da kırdan kente yığın halde göç yüzünden dengeli kalkınmamızı engellemekteydi. Sürdürülebilir olmayan bu gidişata çare olabilir umuduyla yöresel ürünler projemizin ve YÖREX’in tohumlarını attık. Bazı sorunlar yaşadık ama büyük bir ilgi ve destek gördük. Bu ilgi ve destek artarak devam etti. Bugünkü motivasyonumuz ve heyecanımızın kaynağı oldu.”
“ZİYARETÇİLER MEMLEKET HASRETİNİ GİDERECEK”
5 gün boyunca ziyaretçilerin her adımda başka bir yörenin ve ilin zenginliğiyle karşılaşacağını belirten Çandır, “Yeri gelecek memleket hasretini giderecek, yeri gelecek merakınızı gidereceksiniz. Seminerler izleyeceksiniz. Özel bir alanda oluşturduğumuz Türkiye’nin peynirleri sergisini göreceksiniz” dedi.
“COĞRAFİ İŞARETİ, 81 İLE YAYDIK”
Yöresel ürünlerin dünya ticaretine konu edilmesi için en yaygın aracın coğrafi işaret olduğunu söyleyerek dünya üzerinde 200 milyar EURO’luk coğrafi işaretli ürün piyasası bulunduğuna dikkat çeken Çandır, şunları dile getirdi:
“Ülkemizi ortalama ekonomik konumu itibariyle değerlendirirsek en az 2 milyar avroluk bir coğrafi işaretli ürün ihracatımız olmalı. Ancak, henüz bunun çok gerisindeyiz. Özellikle uluslararası düzeyli coğrafi işaretli ürün ihracatımız birkaç yüz milyon EURO düzeyinde. Son 10 yıldır tarım ürünleri fiyatları gerilerken coğrafi işaretli ürünlerin fiyatı artmakta. Çünkü, bu ürünler ikamesiz. Ürünlerimizi ulusal ve uluslararası düzeyde gerçek ekonomik değerine ulaştırmak ve pastadan daha fazla pay alabilmek için en önemli aracın coğrafi işaret olduğunun bilinmesi gerekiyor. Son 10 yılda bir hayli yol aldık. Coğrafi işaretli ürün sayımızı 4 kat artırdık. 48 olan coğrafi işaretli il sayımızı bu yıl itibariyle 81 ilimizin tamamına yaydık.”
“81 İL 81 ÜRÜN”
Coğrafi işaretli ürünlerin hak ettiği değere kavuşması için etkili bir takip sistemi olması gerektiğini kaydeden Çandır, “Coğrafi İşaretler Enstitüsü ile üretici, tüketici ve denetleyicilerin birlikte yer alacağı coğrafi işaretler bilgi sistemi kurulmalı. Bunlar için gönülden çalışmaya hazırız. 81 il 81 ürün isimli yeni bir proje paketinin kurgulanıp hayata geçirilmesi faydalı olacaktır. Bunların içerisinden önemli bir bölümü uluslararası coğrafi işarete konu olacak ve dünya ticaretindeki yerini alacaktır. Avrupa Birliği tescilli Aydın İnciri, Malatya Kayısısı ve Antep Baklavası bizler için sadece bir başlangıçtır. Yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerimizin tüketici motivasyonunu artırmak, sahip olduğu eşsizliği ve hikayeleri yerinde pazarlayabilmek için alternatif bir turizm alanı yaratmalıyız” dedi.
“YÖREX BÜYÜK BİR BULUŞMA”
YÖREX’in yalnızca binlerce yıllık kültür zenginliğini değil, aynı zamanda birlik ve beraberliği, kardeşliği de sergileyen büyük bir buluşma olduğunu vurgulayan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin ise, “YÖREX’in Antalya’da büyümesi bir tesadüf değil. Yöresel ürünler, bu ülkenin toprağıdır, kültürüdür, tarımıdır, el emeğidir ve aynı zamanda turizm ürünüdür. Antalya 30 yıldan bu yana Türkiye’nin yöresel ürünlerini dünyaya tanıtmakta. Bu yıl 16 milyon turiste ülkemizi tanıtmanın gururunu yaşayacağız. YÖREX bu ortak başarımızın bir kutlamasıdır” diye konuştu.
“226 MİLYAR DOLAR İHRACATI YÖRESEL ÜRÜNLERLE YAKALAYABİLİRİZ”
Kalkınma Planı’ndaki 2023 yılı için öngörülen 226 milyar dolar ihracat hedefinin yerine getirilemeyecek bir hedef olmadığını söyleyen Çetin, “Hammadde ihracatı yerine işlenmiş ürün ihracatını her alanda temel ilke olarak kabul edersek daha iyisini yapabiliriz. Türkiye yılda 12 milyar dolarlık gıda ihracatını çok daha yüksek düzeye taşıyabilir ve bu noktada yöresel ürünler en önemli gücümüzdür” açıklamasında bulundu.
“COĞRAFİ İŞARETTE YÖREX’İN PAYI ÖNEMLİ”
YÖREX’i baştan bu yanadır desteklediklerini vurgulayan Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan ise, “YÖREX’in marka tescilini yaparak markalaşmasına katkı sağladık. YÖREX’le başlayan süreç başka illerimizde de farklı etkinliklerin düzenlenmesine katkı sağladı. Coğrafi işaretlerin markalaşması, ticarileşmesi konusunda YÖREX’in önemli bir payı var” dedi.
“TÜM TÜRKİYE BURADA”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise, 10 yıl önce, sadece 40 ilin katıldığı ve 24 bin kişi tarafından ziyaret edilen YÖREX’in, bugün 81 ilin tamamını kapsayan ve ziyaretçi sayısı her geçen yıl artan dev bir organizasyona dönüştüğünü vurguladı. YÖREX’in Türkiye’nin vitrini olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, “Burada ülkemizin tüm renkleri biraraya geliyor. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine tüm Türkiye burada. Birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde yan yana durmakta” ifadelerini kullandı.
“YURT DIŞINDA TESCİL ÖNEMLİ”
“Son 10 yılda coğrafi işaretli ürünlerin yüzde 40’ını, Odalarımız ve Borsalarımız tescil ettirdi. Onlar tarafından tescil edilen ürün sayısı 150’yi geçti. Hepsini ayrı ayrı tebrik ediyorum” diyen Hisarcıklıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“YÖREX, yöresel ürünlerin markalaşması ve ticari değer kazanması yolunda önemli bir buluşma noktası haline geldi. Her ilin, her ilçenin yöresel lezzetleri, coğrafi işaretli ürünleri burada sergileniyor. Bu sayede YÖREX, coğrafi işaretli ürünlerin hem Türkiye hem de dünya ile buluşmasını sağlıyor. Üreticilerle, perakendeciler burada bir araya geliyor. İkili iş görüşmeleri yapıyorlar. Bu işi ülke geneline yaymak üzere 7 bölgede YÖREX Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi düzenlemeye başladık. İlkini Erzurum’da yaptık. Tabi ki sadece yurtiçi tescille de iş bitmiyor. Yurtdışında da tescil ettirmek ve küresel pazarlara girmek de önemli. Avrupa tescili için çalışıyoruz. 3 ürünümüz AB’den tescilli. Tescil bekleyen 15 ürünümüz daha var.”
“ÜRÜNLERİMİZİN DEĞERİNİ ÖNCE BİZ BİLMELİYİZ”
“Bu topraklardan çıkan ürünlerin değerini önce biz bilmezsek, dış pazarlara hiç anlatamayız” diyen Hisarcıklıoğlu, şunları dile getirdi:
“Dünyada çok az coğrafyaya nasip olan bir ürün çeşitliliğine sahibiz. Son dönemde yaşanan ekonomik çalkantıdan kurtulmanın çözümü de Anadolu topraklarında yatıyor. Zengin olmak istiyorsanız, bölgenizi zengin etmek istiyorsanız, kendi yöresel ürünlerinize sahip çıkın. Mesela bakın peynire. Bizde 200 çeşit peynir var. İtalya, Fransa, Hollanda, İsviçre’yi toplasan bu kadar çıkmaz ama ne yapmışlar Rokfor, Çedar, Monterey, Mozeralla markalarını çıkarmışlar. Bunların her biri de, ismini o bölgeden, köyden almış yerel ürün. Sonrasında İtalya, Fransa veya Hollanda yılda 3-4 milyar dolar peynir ihraç eder hale geliyor. Bizim ihracatımız da 100-200 milyon dolarlarda kalıyor. Coğrafi işarete sahip bir ürün, Avrupa’da fiyatını ikiye katlıyor. Çünkü insanlar, yerel olana, doğal olana daha fazla ilgi duyuyor ve daha fazla para ödüyor.”
“YÖRESEL ÜRÜNLERİ DESTEKLEYECEĞİZ”
Bereketli topraklara sahip olan Antalya’nın Türk turizm ve tarımının başkenti olduğunu vurgulayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de, “Bu yıl 16 milyon turist hedefiyle birlikte 4 milyon da ülke içerisinden gelen misafirlerimizle 20 milyon turiste ev sahipliği yapacak olan Antalya’da elimizden geldiğince çalışıyoruz” dedi. 2 milyon 426 bin nüfuslu, 19 ilçe ve 913 mahalleyle Türkiye’nin 5’nci büyük ili olan Antalya yönetimi olarak üretici ve tüketiciyi desteklemeye devam edeceklerini kaydeden Böcek, şunları dile getirdi:
“Coğrafi işaretli ürün sayımızı hep birlikte artıracağız. Yöresel ürünleri gelecek nesillere aktaracağız. Organik gübre, tohum ve fide desteğiyle organik üretimi yaygınlaştıracağız. Kaliteyi artırmak için toprak ve yaprak analizi laboratuvarlarını açacağız. Yöresel ürünlerimizin iç pazardaki paylarını artırmak ve dış pazarlarda da hak ettiği değere ulaşmasını sağlamak ana hedeflerimizden. Uluslararası turizm fuarlarında yöresel ürünlerin tanıtılması üzerinde hassasiyetle duracağız. 40’ın üzerindeki tarımsal sulama kooperatiflerimizi 2020 yılında 50’nin üzerine çıkaracağız. Köylümüzden enerji ücreti almayacağız. Kırsal kalkınma için yardımları el birliğiyle yapacağız.”
“YÖREX, TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ BİR MARKASI HALİNE GELDİ”
YÖREX’in Türkiye’nin 7 coğrafyasının renklerini ve lezzetlerini Antalya’da buluşturduğunu söyleyen Antalya Valisi Münir Karaloğlu ise, YÖREX’in yerel ve coğrafi işaretli ürün noktasında farkındalığın artırılmasında önemli olduğunun altını çizdi. “Sadece coğrafi işaretli ürün sayısında son 10 yılda 4 kat artış varsa ve daha çok coğrafi işaret meselesini konuşuyorsak bunda YÖREX’in ve Antalya’nın katkısı büyüktür” diyen Vali Karaloğlu, “YÖREX, Türkiye’nin çok önemli markası haline gelmiştir. Bu sene 81 ilin tamamı fuarımızda yer alıyor. Antalya Valisi olarak destek veren katkı veren herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“ZİYARETÇİ REKORUNA İMZA ATABİLİRİZ”
“Bu fuar, yöresel ürünlerin markalaşması, ticarileşmesi ve korunması açısından sağladığı katkılarla bölgesel kalkınma politikalarımıza destek veriyor” diyen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise, YÖREX’in geçtiğimiz yıl 207 binin üzerinde ziyaretçiye ev sahipliği yaptığını hatırlattı. “Bu sene, bu rakamı da geride bırakacağımız şimdiden anlaşılıyor. Ticaret ve sanayi odaları, kadın kooperatifleri ve kalkınma ajanslarımızdan katılımcılar bizlerle birlikte. Hazır turizmde rekorları kırıyorken, bu fuarda da bir rekora imza atabiliriz” diyen Bakan Varank, Türkiye’nin zengin bir yöresel ürün potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Kalkınmanın yerelden başladığının altını çizen Varank, “Bölgesel kalkınma politikalarımızda yerel oluşumlara imkan veren ve en ideal şekilde farklılaştırılmış stratejiler izliyoruz” dedi.
“YÖRESEL ÜRÜNLERİN KORUNMASI KALKINMA AÇISINDAN ÖNEMLİ”
Yöresel ürünlerin tespiti, standartlara uygun üretilmesi, ticarileşmesi ve nesiller boyunca aslına uygun şekilde korunmasını yerel kalkınma bakımından önemli bulduklarını kaydeden Varank, “Bu sayede refahın tabana yayılmasına katkı sağlayacağımıza da inanıyoruz” diye konuştu.
“454 TESCİLLİ ÜRÜNÜMÜZ VAR”
Coğrafi işaretin, toprağın, yörenin imzası olduğunu dile getiren Bakan Varank, şunları söyledi:
“Bu tesciller bulundukları bölgeye cezbedici ve merak uyandırıcı bir özellik katıyor. Coğrafi işaretler mevzuatı 1995’te yürürlüğe girdiğinde bu konu, bağlı kuruluşumuz Türk Patent ve Bakanlığımız personeli dışında, hemen hemen hiç kimse tarafından bilinmiyordu. Farkındalığı artırmak adına çok çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz. Bugün itibariyle 454 tescilli ürünümüz var. Türk Patent ve Marka Kurumu’nun yaptığı özenli ve yoğun çalışmalar sayesinde tescile sahip olmayan hiçbir ilimiz bulunmuyor. Elbette bunlarla yetinmek niyetinde değiliz. İşlemleri halen devam eden 429 başvurunun yanı sıra, yaptığımız ilk değerlendirmelere göre 2 bin 500 civarında potansiyel coğrafi işaretimizin olduğunu biliyoruz. Ülkemizin asırlardır süregelen medeniyet ve kültür yapısını dikkate aldığımızda bu sayının 10 binlere ulaşması muhtemel.”
“COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLER KALKINMAYA DESTEK VERİYOR”
Tescilli ürünlerin ekonomiye sağladığı katma değerin önemli olduğunu vurgulayan Bakan Varank, “İtalya’nın 500’ün üzerindeki tescilli coğrafi işareti, ülke ekonomisine 12 milyar EURO’nun üzerinde bir gelir sağlıyor. Bizim tescilli işaretlerimizin pazar payı ise, sadece 2 milyar EURO civarında. Dolayısıyla, tescilden sonraki süreçler olan, ticarileşme, markalaşma, ihracat ve gastronomi turizmi gibi politikalara daha fazla ağırlık vermemiz gerekiyor. Çünkü, coğrafi işaretli ürünler güçlü bir pazarlama stratejisiyle birleştiğinde, yerel üretime, turizme, istihdama, kırdan kente göçün engellenmesine yani kalkınmaya çok güçlü bir destek veriyor” ifadelerini kullandı.
KALKINMA AJANSLARININ ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ
Kalkınma ajanslarının ürünlerin tanıtımı, markalaşması, envanterinin çıkarılması ve kültürel mirasın kayıt altına alınmasına katkı sağladığını dile getiren Bakan Varank, “Ajanslarımız yöresel ürün envanterini çıkarıp kültürel mirasımızı kayıt altına alıyor. Coğrafi işaret tescil süreçlerinde yerel aktörlere yardımcı oluyor. Yöresel ürünlerin ticarileştirilmesine yönelik stratejileri oluşturuyorlar. Fuarlarla ürünlerin tanıtım ve pazarlanmasına aracılık ediyorlar” dedi.
“AB’DE 35 ÜRÜNÜN TESCİLİNİ BEKLİYORUZ”
Coğrafi işaretlerin yurt dışında da tescil edilmesinin yöresel ürünlerin tanıtılması ve ihracatının artırılması açısında önemli olduğunun altını çizen Bakan Varank, “Bunun için Türk Patent, Avrupa Birliği Komisyonu’yla işbirliği yapıyoruz. İlk aşamada sırada bekleyen 35 coğrafi işaretimizin Avrupa Birliği’nde hızlı bir şekilde tescilini hedefliyoruz. Bu tesciller tamamlandığında hem oradaki kötüye kullanımı engelleyecek hem de ürünlerimizin kalitesini göstereceğiz” dedi. Simitin, Oxford İngilizce Sözlüğüne yeni eklenen kelimeler arasında yer aldığına dikkat çeken Bakan Varank, “Simitin anlamına baktığımızda Türkiye menşeili, pişirilmeden önce pekmez ve susamla kaplanmış halka şeklinde ekmek türü. İşte bizim aslında dünya literatürüne ekleyecek binlerce kelimemiz, hazinemiz bulunuyor. Biz Bakanlık olarak, Türkiye’nin yerel değerlerinin markalaşmasını sağlamak adına tescillerimizi ve bunların ticarileşmesini artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
“BARIŞ PINARI HAREKATI, BÖLGENİN İSTİKRARINA ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLAYACAK”
Son dönemde çok sayıdaki uluslararası kuruluşun ülkemize ilişkin büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize ettiğini söyleyen Varank, şunları kaydetti:
“Faizler düşüyor, enflasyon düşüyor, kurda istikrarı yakaladık. Bir taraftan da bölgemizdeki tehditleri teker teker ortadan kaldırdığımız bir dönemden geçiyoruz. Barış Pınarı Harekatı bölgemizin güvenliğine ve kalıcı istikrarına çok büyük katkılar sağlayacak. Cumhurbaşkanımız, Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Putin’le uzun süren bir görüşme gerçekleştirdi. O görüşmenin sonucunda Türkiye-Rusya arasında tarihi bir mutabakat sağlandı. Türkiye, 9 Ekim’de başlattığı Barış Pınarı Harekatı sayesinde yaklaşık 2 hafta içinde hem Amerika Birleşik Devletleri’ni hem de Rusya’yı kendi istediği noktaya getirmiş oldu. Bu tablonun oluşmasında milletin dualarını arkasına alan başta şehit ve gaziler olmak üzere kahraman Mehmetçiğin, istihbaratın, Suriye Milli Ordusu’nun büyük emekleri var. Elbette süreci kararlı duruşuyla bugünlere taşıyan Cumhurbaşkanımız, sahada ve masada kazanılan başarının asıl mimarıdır. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, iyi komutanlar sahada, iyi politikacılar masada, lider ise her ikisinde de kazanır. Yakın tarihin en büyük ihtilaf sahalarından biri olan Suriye’de, Türkiye aleyhine kurulan denklemleri tek tek bozan Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’yi hedeflerine taşımaya çok daha büyük bir şevkle devam edeceğiz. Biz Hükümet olarak, pozitif gündeme odaklanmış durumdayız. Önümüzdeki 4 yıllık seçimsiz dönem bize çok iyi bir fırsat sunuyor. Hedeflerimiz ve yol haritamız çok net. Türkiye’yi üretimle kalkındıracak, gençlerimize nitelikli iş imkanları oluşturacağız.”
STANTLAR GEZİLDİ
Konuşmaların ardından yeni tescil alan ürünlerin belgeleri verildi. Rize kavurmasının tescil belgesi Rizeli olduğu için Antalya Valisi Münir Karaloğlu’na takdim edildi. Ardından açılış kurdelesi kesilerek fuar alanındaki stantlar gezildi. Döşemealtı halısı dokuyan bir kadının yanına gelen Bakan Varank, iş isteyen kadına kartını vererek yardımcı olacağını söyledi.
YOĞUN KATILIM
Bu yıl 250 bin ziyaretçinin hedeflendiği YÖREX’in açılış törenine konuşmacı konukların yanı sıra İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, İl Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, İYİ Parti ve CHP Antalya İl başkanları, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Mustafa Sağlam, değişik illerden gelen belediye, oda ve borsa başkanları, kurum, kuruluş temsilcileri katıldı. HABER: YUSUF KATRAĞ
- Erbaş, Hacı Bayram Veli Camii’nde teravih namazı kıldırdı
- Otomobilin yan yattığı kaza anı kameraya yansıdı
- Samsun'da trafik kazası: 3 yaralı
- ABD'de düzenlenen yarışmada dünya 2.'si oldu
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- Antalya’da iniş sırasında motoru yanan yolcu uçağına rekor sürede müdahale
- Bisikletiyle yaptığı mitinglerle tanınan bağımsız adayın ağır yaralandığı feci kaza kamerada
- "Sorunlarımızın bir an önce çözülmesini bekliyoruz"
- Yanan uçaktan tahliye anları film sahnelerini aratmadı
- Afacanların düzenekli plakayla motosiklet turu polise takıldı
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim