“2001 yılından önceki binaların hepsi yenilenmeli”

Yapıların 17 Ağustos Marmara depreminden sonra 2001 yılında çıkan yapı denetim hakkında kanunla birlikte denetlenmeye başlandığını hatırlatan Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Antalya Şube Başkanı ve İMO Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Soysal, depreme karşı hazırlık için 2001 yılı öncesinde yapılan denetimsiz binaların hepsinin yenilenmesi gerektiğini vurguladı.

Cumhuriyet tarihinin en büyük depremi olan ve binlerce kişiyi acıya boğan 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden 23 yıl geçti. Hafızalara mıh gibi çakılan depremin acısı yürekleri yakarken deprem konusu ülkemizin bir gerçeği olarak karşımızda duruyor. Değişik tarihlerde irili ufaklı birçok deprem yaşayan ülkemizde depreme karşı hazırlıklar sürerken, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Antalya Şube Başkanı ve İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Soysal önemli bir uyarıda bulundu. 2001 yılında çıkan yapı denetim yasasından önceki yapıların denetimsiz olduğuna dikkat çekerek bu binaların sağlıklı olduğunu düşünmediğini belirten Soysal, ev alacak vatandaşlara 2001 yılından sonraki yapı denetimli binaları tercih etmelerini önerdi. Yapı denetimli binaların depremlere karşı dayanıklılığının yaşanan depremlerde ortaya çıktığını vurgulayarak eski binaların kentsel dönüşümle biran önce yenilenmesini istediklerini bildiren Soysal, 2001 yılı öncesi binaların hepsinin yenilenmesinde fayda olduğunun altını çizdi.

“17 AĞUSTOS DEPREMİ BÜYÜK BİR YIKIM OLDU”

23 yıl önce 17 Ağustos 1999’da meydana gelen Marmara depreminin hafızalardan kolay kolay silinmeyecek bir acıya neden olduğunu hatırlatan Soysal, “17 Ağustos depremi hepimizin hafızasına kazınmış çok büyük bir acı. Türkiye tarihinin en büyük depremi. Ölümlerle, yaralılarla, ekonomik ve psikolojik bir sürü etkisi oldu ve 7.4 büyüklüğündeki depremde resmi rakamlara göre 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti. 23 bin 781 kişi yaralanırken 505 kişi sakat kaldı ve 285 bin 211 ev, 42 bin 902 işyeri büyük hasar gördü. 600 bin kişi evsiz kaldı. Çok büyük bir yıkım ve facia. Bizim bundan ders çıkarmamız gerekiyordu. O nedenle 4708 sayılı yapı denetim yasası çıktı” dedi.

“BİRÇOK DEPREM YAŞADIK”

17 Ağustos depreminden sonra birçok deprem yaşandığına işaret eden Soysal, “Yine 1999 yalında 7.2 büyüklüğünde Gölcük depremi, 2003 yılında 6.4 büyüklüğünde Bingöl depremi, 2011 yılında 7.2 büyüklüğünde Van depremi, 2020 yılında 6.8 büyüklüğünde Elazığ depremi, aynı yıl 6.6 büyüklüğünde İzmir depremi yaşandı” hatırlatmasında bulundu.

“DOĞRU YOLDAYIZ”

17 Ağustos Marmara depreminden sonra 2001 yılında çıkan yapı denetim hakkında kanunla birlikte yapı denetim kuruluşlarının kurulduğunu belirterek bu tarihten sonraki yapıların denetlenmeye başlandığını vurgulayan Soysal, önemli bir ayrıntıya dikkat çekti. 2001 yılından sonraki denetlenen yapılarda depremlerde yıkılma olmadığını vurgulayan Soysal, “Denetlediğimiz yapıları iyi denetlediğimizi ve düzgün yolda hareket ettiğimizi görüyoruz. 2001 yılındaki yapı denetim yasasından sonra yapı denetimler tarafından denetlenen hiçbir yapının taşıyıcısında çatlak dahi olmadı. 2001 yılından sonraki depremlerde yıkılan binaların hepsi denetlenmemiş eski yapılar. Onun için doğru yolda olduğumuzu düşünüyoruz. Biz bu işi hem mesleki hem de vicdani olarak yaptığımız için bunun onurunu duyuyoruz” diye konuştu.

“2001 YILI ÖNCESİ BİNALARIN HEPSİ YENİLENMELİ”

Eski binaların kentsel dönüşümle biran önce yenilenmesini istediklerini bildiren Soysal, “Eski binaların yıkılarak yapı denetimli olarak kentsel dönüşümle tekrardan yapılmasını istiyoruz. Yeni yapılarda hem kendimizin hem de sevdiklerimizin emniyette olduğunu düşünüyoruz ama bir yandan da eski binalara, okullara, hastanelere gidiyoruz. Sevdiklerimiz de aynı. Depremin ne zaman olacağını bilemezsiniz. O nedenle 2001 yılı öncesi binaların hepsinin yenilenmesinde fayda var” dedi.     

“KENTSEL DÖNÜŞÜM BİR BÜTÜNDÜR”

Kentsel dönüşümün birebir yapılmasının yanlış olduğunu da vurgulayan Soysal, “Büyük ada veya mahalle bazlı kentsel dönüşümler olmalı. Sadece konut olarak düşünülmemeli. Yeşil alanlar, okullar, sağlık kuruluşları gibi yapıların da planlanması gerekiyor. O nedenle kentsel dönüşüm bir bütündür. Şuanda eski binalar münferit olarak yıkılıyor yerine yenisi yapılıyor. Yetersiz ve yanlış bir kentsel dönüşüm söz konusu” açıklamasında bulundu.

“ANTALYA’DA RİSKLİ YAPI SAYISI BELİRSİZ”

Antalya’da ne kadar eski yapı olduğuyla ilgili bir çalışmanın olmadığını belirten Soysal, İMO Antalya Şubesi’nde de yönetimde olduğunu hatırlatarak yüzdesel olarak şu kadar konutun depreme dayanıklı olmadığını düşünüyoruz şeklinde bir çalışma gerçekleştireceklerini bildirdi. Çalışmayla her mahallede ne kadar riskli bina olduğunun tespit edileceğini açıklayan Soysal, eski mahallerden başlayacak çalışmalar için belediyelerden destek istediklerini belirtti. HABER: YUSUF KATRAĞ