“3. Dünya Savaşı kaçınılmaz”

3. Dünya Savaşı’na doğru gidildiğini söyleyen emekli Tuğgeneral Dr. Yücel Karauz, “3. Dünya Savaşı’nın gelmesi kaçınılmaz” dedi. Dünya savaşında hesaplaşmanın Amerika ile Çin arasında olacağını da öne süren Karauz, iş insanlarına “Çok fazla borçlanmayın, kredi çekmeyin ve elinizdekilerle yetinmeye çalışın” tavsiyelerinde bulundu.

Konyaaltı Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (KONYSİAD) Kasım ayı olağan toplantısı, şehir merkezindeki bir otelde gerçekleştirildi. Toplantının konuşmacı konuğu Türkiye'nin Azerbaycan Büyükelçiliği Eski Askeri Ateşesi emekli Tuğgeneral Dr. Yücel Karauz oldu. Karauz, KONYSİAD üyelerine "Kafkaslar ve Orta Doğu'daki Gelişmeler" hakkında bilgi verdi. Büyük resmi görmek gerektiğini söyleyen Karauz, “Haritayı 1/5000 ölçekli gördüğümüz zaman olayları yeteri kadar değerlendirmek mümkün değil” diye konuştu. Ortadoğu’daki problemlerin Osmanlı’nın bıraktığı güç boşluğuyla alakalı olduğunu da söyleyen Karauz, “Bugünkü düzene baktığımız zaman 3. Dünya Savaşı’nın çok yakın bir tarihte olabileceğini görebiliyoruz” dedi. Türkiye’nin dünya SİHA teknolojisinde ilk üçte yer aldığına da dikkat çeken Karauz, Türk savunma sanayinin altın çağını yaşadığını vurguladı.

“2023 SINANDIĞIMIZ BİR YIL OLDU”

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren KONYSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Can Çevik, “Zor günleri geride bıraktığımız 2023 yılı hem ekonomik, hem coğrafi hem de insani açıdan sınandığımız bir yıl oldu. Hatay depremi, Rusya-Ukrayna savaşı, Suriye iç savaşı devam ederken patlak veren İsrail-Hamas savaşı sürecinde yaşanan insanlık dramı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan jeopolitik kaygılarla hepimiz yüzleşmek durumunda kaldık. Bu savaşların kısa vadede bitmeyecek gibi görünmesi,  2024 yılında da savaşların majör bir belirleyici olarak global arenada kalacağını bizlere işaret ediyor” dedi.

“2024 YILINDAN UMUTLUYUZ”

Tüm dünyayı muhtelif yönlerde etkileyen ekonomik sıkıntıların da bu yaşananların cabası olduğunu belirten Çevik, şunları dile getirdi:

“Zorlu bir yılı geride bırakırken, tüm kesimler gibi biz iş insanlarının da 2024 yılı için en büyük beklentisi, ülkemizin istikrarlı, öngörülebilir ve  barış içinde bir coğrafyanın parçası olmasıdır. Bu çerçevede, 2024 yılından umutluyuz, umutlu olmak mecburiyetindeyiz. Kentlerin kalkınması ve vatandaşların yaşam kalitesinin artması için, kamu kurumları ile iş dünyasını temsil eden kuruluşlar arasında istişare ve iş birliklerinin güçlendirilmeye ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. KONYSİAD olarak yol haritamız, katılımcı ve paydaş süreçlerle Konyaaltı’na yönelik öneri ve temennilerimizi idareyle paylaşarak, yönetime olumlu katkılar vermeyi hedefleyen örnek bir STK olmak.”

“BÖLGEYİ DAHA İYİ TANIMA İMKANI BULDUK”

KONYSİAD olarak bu yıl gerçekleştirdikleri yurtdışı seyahatlerinde Azerbaycan’ın Başkenti Bakü ve Gürcistan’ın Başkenti Tiflis’i tanıma imkanı bulduklarını hatırlatan Çevik, “Bu seyahatler bizlere bölgeyi daha iyi anlama imkanı verdi. Bölgede yeniden şekillenen dengeler yeni dönemin özelde Kafkasya, genelde bölgeyi çevreleyen ülkeleri de içerecek şekilde daha geniş bir coğrafyadaki güç dengelerini etkileyeceğini gösterdi” diye konuştu.

“DÜNYA MAALESEF 3. DÜNYA SAVAŞI’NA DOĞRU GİDİYOR”

Konuşmasında İsrail-Filistin ve Kafkaslardaki gelişmelere değinen Emekli Tuğgeneral Dr. Yücel Karauz ise, “Dünya maalesef yavaş yavaş 3. Dünya savaşına doğru gidiyor. Dünyada kurulan 2. Dünya Savaşı dengesi dünyanın yükünü taşıyacak gibi gözükmüyor. Baktığımız zaman son 100-150 yılda iki büyük dünya savaşı geçirildi. Aslında her dünya savaşı bir sonraki savaşın da sebebi oldu. Kurulan düzenin yürümemesinden kaynaklı” diyerek birinci ve ikinci dünya savaşlarıyla ilgili hatırlatmalarda bulundu. Birinci dünya savaşından sonra kurulan dünya düzeninin ikinci dünya savaşıyla değiştiğine işaret eden Karauz, şunları dile getirdi:

“Geldiğimiz 2023 yılında baktığımızda, siyasi tarihi incelediğimiz zaman dünya maalesef yavaş yavaş üçüncü dünya savaşına doğru gidiyor. Rusya-Ukrayna savaşı, Afrika’da meydana gelen gelişmeler, Türkiye’nin güneyinde bir terör devleti oluşturma çabaları, en son aslında 7 Ekim’de başlamamış olan Filistin-İsrail konusu da gündeme geldiği zaman nihai hesaplaşma Amerika ile Çin arasında olacak gibi gözüküyor. Bu dünya düzeninde birinci ve ikinci dünya savaşının majör aktörleri olan devletlerin pozisyonu gibi ülkelerin Amerika veya Çin’in yanında olma pozisyonuna göre dünya yeniden harmanlanacak gibi görünüyor.”

İŞ İNSANLARINA TAVSİYEDE BULUNDU

ABD’nin Çin’in ekonomik büyümesini görebildiğini ve buna önlem almaya çalıştığını ifade eden Karauz, “Bununla birlikte Rusya, Hindistan ve Türkiye’yi kendi safına çekmeye çalışıyor. Dolayısıyla ben bir komplo teorisi olarak değil ama 3. Dünya Savaşı’nın çok yakın bir zamanda çıkacağını düşünüyorum. Dünya medeniyetler çatışmasına giderse ki şuan İsrail ile Filistin savaşı bir medeniyetler çatışmasıdır. Rusya-Ukrayna, Çin-Tayvan öyle. Afrika’daki oluşumlar da öyle. Dünya nüfusunun da kalabalıklaştığını görebiliyoruz. İkinci Dünya Savaşı’ndan 40 milyon insan etkilendi. Bu emarelere baktığımız zaman 3-5 yıl içerisinde 3. Dünya Savaşı’nın gelmesi kaçınılmaz” dedi. Karauz, iş insanlarına “Çok fazla borçlanmayın, kredi çekmeyin ve elinizdekiler ile yetinmeye çalışın” tavsiyelerinde bulundu.

“OLAYLAR 7 EKİM’DE DEĞİL, DAHA ÖNCE BAŞLADI”

İsrail-Filistin arasındaki olayların 7 Ekim’de değil daha önceden başladığının altını çizen Karauz, “Dünya bize bu olayların 7 Ekim’de başladığını anlatmaya çalışıyor. Halbuki olaylar 7 Ekim’de başlamadı. Özellikle 1897’de birinci Siyonist kongresiyle büyük İsrail devleti kurulmasını öngören yapıdan itibaren başlattığınız zaman olay daha farklı bir anlama geliyor. Adeta deprem görüntüsüne dönüşen enkazların altında tahminlerime göre en az yaklaşık 20 bin civarında vefat etmiş, şehit olmuş insan var” şeklinde konuştu.

“DEVLAT AKLIYLA YAKLAŞIYORUZ”

Büyük İsrail düşüncesinin Anadolu coğrafyasını da kendine hedef olarak ortaya koyan bir yapı olduğunu söyleyen Karauz, “Bu, Türkiye’nin bu tür olaylara karşı ‘Bana ne’ diyememesine sebebiyet veriyor” dedi. Türkiye’nin Filistin-İsrail olayına duygusal değil devlet aklıyla yaklaştığını ifade eden Karauz, akıllı ve reel politikaya uygun bulduğunu söyledi. Bu olayın Türkiye’nin güneyinde oluşturulmak istenen terör devletiyle müşterek olduğunu kaydeden Karauz, “Biz bunu sadece İsrail-Filistin olayı olarak görürsek yanılırız” açıklamasında bulundu. Siyasi tarih ve devlet yönetiminde olaylara siyah veya beyaz gibi bakmamak gerektiğini vurgulayan Karauz, gri alanları görebilmenin ve devletin kendi menfaatleri açısından değerlendirmenin son derece önemli olduğunu dile getirdi.

“BU COĞRAFYADA AYAKTA KALMANIN BİR BEDELİ VAR”

“Coğrafya Kaderdir” sözünü hatırlatan Karauz, “Maalesef coğrafya kader. Anadolu’da bin yıldır mevcudiyetimizi sürdürüyoruz ve bu mevcudiyeti sürdürülebilmenin bir bedeli var. Nasıl ticaret yapmanın bir bedeli varsa bu coğrafyada ayakta kalmanın bir beledi var” dedi. Türkiye’nin en büyük probleminin coğrafyasının etki ve ilgi sahasında büyük İsrail, büyük Ermenistan, büyük Yunanistan felsefesiyle hareket eden komşularının olması olduğunu ifade eden Karauz, “Bu bizi güçlü bir devlet yapısına, güçlü bir milli birliği ve beraberliği olan millet yapısına, güçlü bir ordu yapısına, ordu-devlet-millet birlikteliğine götürüyor” açıklamasında bulundu.

ATATÜRK’ÜN ÖNGÖRÜSÜNE DİKKAT ÇEKTİ

Azerbaycan’da görev yaptığını da hatırlatan Karauz, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Azerbaycan halkının sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir’ sözünü hatırlatarak, “Atatürk bu sözü 1921 yılında söylemiştir. Atatürk o engin ileri görüşlülüğü ile bu ifadeleri kullanmıştır. Ayrıca Atatürk, 1927 yılında ‘Sovyetler Birliği bir gün dağılacaktır. Biz o güne hazırlanmamız lazımdır. Bizim o bölgede soydaşlarımız vardır, o bölge ile köprüler kurmalıyız’ demiştir. İşte bu Atatürk’ün ileri görüşlülüğüdür. Sovyetler Birliği 1991 yılında dağılmıştır. Ancak bugün Haydar Aliyev’in sonsuza kadar kalacak olan sözü ‘İki millet tek devlet’ anlayışı ile ilişkilerimiz çok daha iyi bir şekilde ilerlemekte” diye konuştu.

“TÜRK SAVUNMA SANAYİ ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR”

Türkiye’nin dünya SİHA teknolojisinde ilk üçte yer aldığına dikkat çeken Karauz, gelinen teknolojik seviye ve inanmışlıkla Türk savunma sanayinin altın çağını yaşadığını söyledi.  

“KASIM AYI HER ZAMAN HÜZÜNLÜ GEÇİYOR”

Toplantının kapanış konuşmasını gerçekleştiren KONYSİAD Başkanı İlhami Kaplan ise, Karauz ve katılımcılara teşekkür ederek, Cumhuriyetin 2. Yüzyılının ilk toplantısını gerçekleştirdiklerine işaret etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm tarihine denk gelmesi nedeniyle Kasım ayının her zaman hüzünlü geçtiğini söyleyen Kaplan, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ulu önder gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ölümünün 85. yılında saygı, sevgi, minnet ve rahmetle anıyorum” diyerek, Cumhuriyetin 2. Yüzyılına ithafen büyük önder Atatürk’ün Nutuk kitabını hazırlattıklarını belirtti.

“SONSUZA DEK TEK MİLLET İKİ DEVLET”

Bakü gezisinde Azerbaycan kardeşliğini ve misafirperverliğini birebir yaşadıklarını söyleyen Kaplan, “İnanılmaz bir ilgi ve sevgi ile karşılandık” diyerek Azerbaycan’da yıllar içinde meydana gelen değişime dikkat çekti ve herkesi Azerbaycan’ı görmeye davet etti. Türkiye ile Azerbaycan’ı birbirine bağlayacak, son derece kritik öneme sahip olan Zengezur Koridoru’nda sona doğru geliniyor olmasının mutluluğunu yaşadıklarını da belirten Kaplan, bu çalışmaların 2024 yılında tamamlanacağını öğrendiklerini kaydetti. Kaplan konuşmasını, “İnanıyorum ki, kültürel ve gönül bağımız olan can Azerbaycan’a, ekonomik, savunma ve stratejik bağlarımızın gücü de gün be gün artmaya devam edecektir. Sonsuza dek ‘Tek millet iki devlet” ifadeleriyle tamamladı.

GÜNÜN ANISINA PLAKET TAKDİM EDİLDİ

Katılımcılara Nutuk kitabının hediye edildiği toplantı, günün anısına emekli Tuğgeneral Dr. Yücel Karauz’a plaket takdimi ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. HABER: YUSUF KATRAĞ