




Akdoğan: “Belediyelerin elinde bomba var”
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi tarafından "Her Şantiyeye Bir Şef" başlığıyla basın açıklaması yapıldı. Yönetim Kurulu Üyesi Erman Aydın tarafından okunan açıklama öncesi konuşan İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, deprem gerçeğine dikkat çekti. Depreme karşı riskli yapı stokuna odaklanmak gerektiğini vurgulayan Akdoğan, belediyelerin eski yapılarla ilgili karar almak yerine kamuoyunu yeni yapılarda nasıl kararlar alırız diye yönlendirdiğini kaydederek, "Kentteki yerel yönetimlerin riskli yapı stoku ile ilgili ellerinde bir bomba var. Bunun ucundan kenarından dolaşıyorlar. Gerçek anlamda bunu ortaya koyacak bir irade göremiyorum” dedi. Akdoğan, çözüm önerilerini de ortaya koydu.
"YAPILMASI GEREKENLER YAPILMIYOR, BELEDİYELER 3-5 KİŞİNİN YÖNLENDİRMESİYLE KARARLAR ALIYOR"
Deprem gerçeğinin unutulmaması gerektiğinin altını çizerek Kahramanmaraş merkezli deprem sonrasında suçluların arandığını belirten Akdoğan, "Olay asrın afeti gibi farklı bir noktaya çekilmeye çalışıldı. Maalesef olay bağlamından koparılıyor ve yapılması gerekenler yapılmıyor. Özellikle yerelde belediyeler yeni binaların nasıl daha iyi yapılacağıyla alakalı kararlar alıyorlar ve bunların tamamı meslek odalarına, akademilere sorulmadan 3-5 kişinin yönlendirmeleriyle alınan kararlar oluyor” dedi.
"İŞİN ÖNCÜLÜĞÜNÜ MESLEK ODALARI VE ÜNİVERSİTELER YAPMALI, AKADEMİK KURUL KURULMALI"
Bazı belediyelerin yeni yapılacak binalarla ilgili kararlar alırken, bazılarının 'Ne yapabiliriz?' arayışında olduğunu kaydeden Akdoğan, "Meslek odaları ve üniversiteler bu işin öncülüğünü yapmalı. Onların öncülüğünde bir akademik kurul kurulmalı. Bu kentte sağlıklı yapı üretimiyle ilgili ne yapılması gerekiyorsa hep birlikte yapmalıyız. Maalesef bu olmuyor" diye konuştu.
BİLİM KURULU TOPLANARAK YAPILMASI GEREKENLER ORTAYA KONACAK
Çarşamba günü bilim kurulu toplayacaklarını bildiren Akdoğan, "Üniversitelerden hocalar ve meslek büyüklerimizin katılımıyla Bilim Kurulu toplayacağız. Bilim Kurulu birkaç haftalık çalışma gerçekleştirecek. Bir manifesto gibi ne yapılması gerektiğine dair tüm belediyelere ve idarelere göndereceğiz. Önerilerimizi sunacağız" açıklamasında bulundu.
"RİSKLİ YAPI ENVANTERİNE ODAKLANMALIYIZ"
Depremle ilgili riskli yapı stoğunun büyük bir tehlike olduğunu vurgulayan Akdoğan, "Deprem bölgelerinde yıkılan yeni yapılar da vardı ama yüzde 90-95'i 2000 yılı öncesi inşa edilen eski yapılar. Bu bir gerçek. Bizim belediyelerimiz de eski yapılarla ilgili karar almak yerine yeni yapılarda nasıl kararlar alırız diye kamuoyunu yönlendiriyor. Olayın tamamen yeni yapılacak binalara indirgenmesi doğru değil. Bizim odaklanmamız gereken şey riskli yapı envanteri çalışmasının biran önce yapılmasıdır. Eski binalarla ilgili nasıl bir aksiyon alacağımızı belirlememiz gerekiyor. Bunu ilgili idareler, üniversite ve meslek odalarının olduğu bir yapıyla birlikle beraberce yapmalıyız" ifadelerini kullandı.
"BU BÖYLE OLMAZ"
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmalarına başladığı Deprem Master Planı'na da dikkat çeken Akdoğan, şunları dile getirdi:
"Burada İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) bize bir rol biçmiş. Büyükşehir Belediyesi'ne kentin afet önceliklendirmesini yapın, mevcut afetlere göre aksiyon planlarını oluşturun denmiş. Antalya için 4 tane afet belirlenmiş. Bunlar, meteorolojik olaylar, yangın, yer hareketleri ve deprem. Büyükşehir Belediyesi, Başkan Muhittin Böcek'in Mayıs ayında sosyal medyadan duyurmasıyla bu süreci başlattı. Ağustos ayında bir çalıştay yaptılar. Biz bunun bu şekilde olmaması gerektiğini söylüyoruz. Bu gerçekten yapılmak isteniyorsa yöntemi bu değil. Koordinasyonu yapacak bütün birimlerin masa etrafında oturarak rolleri belirlenmeli ve bir plan dahilinde yapılmalı. Bize siz zaten koordinasyonun içerisindesiniz, İRAP size bir rol biçmiş diyorlar. Bizim görev tanımımız yardımcı kuruluşlar olarak geçiyor. Yardımcı kuruluşlar için, koordinatör idarenin verdiği göreve göre iş planını yapmak, koordinatör idarenin verdiği iş planını zamanında bitirmek, koordinatör idarenin verdiği iş planı masraflarını kendi bütçesinden karşılamak deniyor. Bizim sistemin nasıl yürüdüğüyle alakalı bir bilgimiz yok. Tüm belediyelere yapı envanterinizi çıkarın denmiş. Belediyeler bunun çalışmalarını yapıyor ama biz bu işin içerisinde olması gereken temel meslek odası olarak bunu sorduğumuzda öğreniyoruz. Biz resmi olarak yapılması gerekenlerle ilgili bir masa etrafında oturmadık, konuşmadık ve bilgimiz yok."
“BELEDİYELERİN ELİNDE BOMBA VAR”
"Kentteki yerel yönetimlerin riskli yapı stoku ile ilgili ellerinde bir bomba var" diyen Akdoğan, "Bunu ucundan kenarından dolaşıyorlar. Gerçek anlamda bunu ortaya koyacak bir irade göremiyorum. Bizim söyleyecek çok sözümüz var ve söylediklerimizde hep haklı çıkıyoruz. Küsmüyoruz, illaki bu işin içinde olmalıyız, biz yapalım demiyoruz. Biz bu kente hizmet etmek istiyoruz ve bunu en doğru şekilde yapabilecek kurum İMO'dur. Bu şekilde yapamazlar. Asıl odaklanmamız gereken eski yapı stoklarımız, 1999 öncesi yapılarımız. Bununla ilgili yerel yönetimlerin ivedilikle harekete geçmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"HER ŞANTİYEYE BİR ŞEF"
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği'nin şantiyelerdeki demir, beton ve kalıp kontrollerinde şantiye şefi bulunması taleplerini desteklediklerini de açıklayan Akdoğan, "Bunların yasal zemine oturtulması gerektiğini düşünüyoruz. Her şantiyede bir şantiye şefi olmalı. Denetleyen her zaman denetlenenden daha çok bilmek durumundadır. Yapı denetimlerde yetkin, tecrübeli, emeğinin karşılığını alan meslektaşlarımız çalışmalı. Her aşamasında teknik uzmanlar işin başında olmalı" dedi.
“ŞANTİYE ŞEFLİĞİ TAM ZAMANLI BİR GÖREVDİR”
Şantiye şefliğinin tam zamanlı bir görev olduğunu vurgulayarak birden fazla şantiyede yapılamayacağının altını çizen İMO Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Erman Aydın ise, “Çünkü şantiye şefi bir inşaatın başından sonuna kadar her aşamada sorumluluğu olan ve bilgisine ihtiyaç duyulan bir kişidir. Bilindiği üzere şantiye şefliği, Bir yapının veya mühendislik-mimarlık hizmeti gerektiren herhangi bir işin plan, proje ve hesaplarına, ilgili fen ve sanat kurallarına, teknik mevzuata uygun olarak yürütülmesi ve denetlenmesi işidir. Şantiye şefinin görevleri ise; yapının fen ve tekniğe, ruhsat ve projesine uygun olarak inşa edilmesi, inşaatın iş ve işlemlerinin planlanması, sevk ve idaresi, iş güvenliğinin sağlanması işçi sağlığının gözetilmesidir” diye konuştu.
“ŞANTİYE ŞEFLİĞİ ANAHTAR KONUMDA”
Topraklarının yüzde 93’ü aktif deprem kuşağı üzerinde bulunan Türkiye’de, güvenli yapı üretimi ve depreme dirençli şehirlerin inşa edilmesi için şantiye şefliğinin anahtar konumunda yer aldığını vurgulayan Aydın, şunları dile getirdi:
“Kahramanmaraş depremlerinde de bizzat gördüğümüz gibi hasarların çok büyük bir kısmı inşaat aşamasında yetersiz denetimden ve buna bağlı oluşmuş işçilik hatalarından kaynaklanmakta. Bilinçsizlik veya liyakatsizlik doğa olaylarını felakete dönüştürmekte, toplumda onarılması zor yaralar açmakta. Ayrıca Şantiye Şefliğinin kamuoyunu yakından ilgilendiren bir başka kilit rolü, şantiye alanında işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasıyla ilgilidir. Ne acıdır ki ülkemiz yıllardır işçi ölümlerinde Avrupa birinciliğini ve dünya üçüncülüğünü bırakmamakta. Bu işçi ölümlerinin büyük çoğunluğunun inşaat sektöründe yaşandığı herkesin malumu. Dolayısıyla, iş kazalarına karşı alınacak önlemlerde müteahhitlerin sorumluluklarını yerine getirmesinin yanı sıra, şantiye şefliğinin yetkin kişilerce ve tam zamanlı yürütülmesi hayati önemde. Yapı üretim sürecinde hata kabul etmeyecek önemli bir görev olan şantiye şefliği, maalesef ilgili mevzuattaki eksiklikler ve uygulamada yaşanan ihmalkarlıklar nedeniyle çözümün değil sorunun bir parçası haline gelmiştir.”
“DEĞİŞİKLİKLER OLUMLU ANCAK YETERSİZ”
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası tarafından yıllardır yayınlanmakta olan raporlar sonucunda Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmelikte revize yapma ihtiyacı duyduğunu kaydeden Aydın, konuşmasına şöyle devam etti:
“Yapılan düzenleme ile şantiye şeflerinin aynı anda üstlenebilecekleri iş miktarı, inşaat alanı ve iş sayısı, farklı yapı türleri ve imalat tiplerine bağlı olarak şantiye şefliğini üstlenebilecek meslek disiplinleri gibi konularda hazırlanan değişiklikler olumlu ancak yetersiz. Sorunları gerçek anlamda çözmek için kat etmemiz gereken yol bir hayli uzun. Şantiye şefliği ile ilgili geçmiş yıllarda hazırlamış olduğumuz durum raporlarında açıkça görülebileceği üzere yapı üretim sürecinin yöneticisi pozisyonunda olan şantiye şefliği alanı son derece kontrolsüz ve sorunlu. Söz konusu raporlar “imzacı” ya da “kiralık diploma” diye tarif ettiğimiz, sadece resmi işlemlerde görünsün diye kâğıt üstünde kalan şantiye şefliğinin ne kadar yaygın olduğunu göstermekte. Her meslekte olduğu gibi maalesef İnşaat Mühendisliğinde de meslek etiğine sahip olmayan meslektaşlarımız var. Bu meslektaşlarımız gitmedikleri, görmedikleri hatta adresini bile bilmedikleri şantiyelerde şantiye şefi olarak imza atmaktadır. Can güvenliği için asli bir çalışma alanı olan şantiye şefliğinin, bir deprem ülkesinde hepimizin gözü önünde ve ilgili her kurum ve kuruluşun bilgisi dahilinde sadece kağıt üzerinde kalması ülkemiz için bir utanç kaynağıdır. Bu durum depremle yaşamaya zorunlu olan ülkemizde bizzat can güvenliğimiz açısından tehdit oluşturmakta.”
SALDIRILARI HATIRLATTI
“Şantiye şeflerinin şantiye alanlarında bulunmamasının yarattığı başı boşluğun bir diğer yansımasını da görevini yerine getirmeye çalışan yapı denetim firmalarına bağlı kontrol mühendislerinin yaşadığı sözlü ve fiziksel şiddet olaylarında görüyoruz” diyen Aydın, yapı denetim firması yetkilisi Zekeriya Mengi’nin şantiye denetleme görevi sırasında uğradığı saldırıyı hatırlatarak, “Bu olayın daha yankısı geçmeden geçtiğimiz hafta Uşak’ta bir inşaatta betona su katılmasına itiraz eden yapı denetim kontrol mühendisi ve yanındaki stajyer kardeşimiz inşaat işçileri tarafından darp edildi. Daha Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin şokunu milletçe üzerimizden atamadan acılarımız henüz çok tazeyken artçı depremler bile bütün şiddetiyle devam ederken yaşanmış olmasıyla bu olayın vahameti maalesef katlanmakta” diye konuştu.
“YAPILMASI GEREKENLER”
Yaşanan olaydan sonra Yapı Denetimler Birliği’nin sosyal medya hesaplarından “Yapı müteahhitlerinin dikkatine! Yapı denetim kuruluşlarına kalıp ve demir teslimleri şantiye şefleri tarafından yapılmalıdır. Beton dökümlerinde şantiye şefleri de bulunmalıdır. Şantiye şeflerinin olmadığı imalatlar teslim alınmayacak, beton dökümlerine izin verilmeyecektir” şeklinde duyuru yayınladığını hatırlatan Aydın, “Ülke genelinde olduğu gibi Antalya’da da bu uygulama 10 Mart 2023 tarihi itibariyle başlamıştır. Yapı Denetimler Birliği’nin bu uygulamasını desteklediğimizi ve sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunmak isteriz” diyerek sorunun çözümü için ilk etapta yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“İstisnai durumlar dışında, her şantiye şefi sadece bir şantiyede tam zamanlı olarak görevlendirilmeli. Şantiye şefliği sürekli eğitime ve mesleki tecrübeye gereksinim duyan bir görevdir. Bu görevi yerine getirecek kişilerin ilgili meslek odalarınca verilen eğitimlere katılıp belgelendirilmeleri zorunlu tutulmalı. Gerçeğe aykırı beyanda bulunarak şantiye şefliği üstlenilmesinin önüne geçilmesi için şantiye şeflerinden Oda Kayıt Belgesi istenmeli. Şantiye şefleri TMMOB tarafından belirlenen mühendislik asgari ücretinin altında çalıştırılmamalı, hak ve ücretleri yasal güvenceye alınmalı.”
“İLGİLİ İDARELERİ UYARILARIMIZI DİKKATE ALARAK ÖNERİLERİMİZİ HAYATA GEÇİRMEYE DAVET EDİYORUZ”
Son olarak İMO’nun şantiye şeflerinin gelişimi için mesleki eğitimleri ve gerekli belgelendirmeleri yapmaya hazır, üzerine düşen görevleri yerine getirebilecek altyapıya, kadro yapısına ve tecrübeye sahip olduğunu kaydeden Aydın, “Tüm meslektaşlarımızı, mesleğimizi ve haklarımızı sahiplenmeye, ilgili idareleri de uyarılarımızı dikkate alarak önerilerimizi hayata geçirmeye, halkın can ve mal güvenliğini ilgilendiren böylesi önemli bir konuda ivedilikle Odamızla birlikte hareket etmeye davet ediyoruz” diye konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim