“Artık çözüm istiyoruz”
Türk Tabipleri Birliği İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu (TTB İSİH) ile İşyeri Hekimleri Derneği “Artık yeter. İşyeri Hekimleri Haklarını İstiyor” temasıyla TTB Merkez Konseyi’nde ve bir çok ilde eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Antalya’daki açıklama Antalya Tabip Odası binasında yapıldı. Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taha Karaman’ın da katıldığı açıklamayı Türk Tabipleri Birliği İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu ve İşyeri Hekimleri Derneği adına İşyeri Hekimi Yücel Yapıcı okudu. Yaşadıkları sıkıntıya dikkat çeken Yapıcı, çözüm istediklerinin altını çizdi.
“YILDIK, YORULDUK”
İşyeri hekimleri ücretlerinin tarihin en düşük seviyesine gerilediğini vurgulayan Yapıcı, “Çalışma şartlarımız olağanüstü ağırlaştı ve iş güvencemiz ortadan kalktı. Maaşlarımız düzenli ödenmiyor. SGK primlerimiz OSGB (Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri) şirketleri tarafından eksik yatırılarak geleceğimiz gasp ediliyor. Kullandığımız araç ve akaryakıt harcamaları ile bilgisayar ve internet gibi giderleri kendimiz ödemek zorunda kalıyoruz. İzin hakkımızın kısıtlandığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yerinde ve etkili denetimlerin yapılmadığı ama en önemlisi de mesleki bağımsızlığımızın her geçen gün erozyona uğratıldığı bir ortamda çalışmaktan yıldık, yorulduk” dedi.
“ARTIK ÇÖZÜM İSTİYORUZ”
“340 bin işyerinde görev yapan 14 bine yakın işyeri hekimi olarak sorunlarımızı anlatmaktan yorulduk, artık çözüm istiyoruz” diyen Yapıcı, şunları dile getirdi:
“İş hijyenistleri, ergonomistler, rehabilitasyon uzmanları, epidemiyologlar gibi çalışma arkadaşlarımızla birlikte bugün, işçi sağlığı hizmetlerini nasıl daha güvenli ve sağlıklı hale getirebileceğimizi konuşmayı dilerdik. İşçi sağlığı hizmetlerinin daha nitelikli şekilde yürütüldüğü ülkelerdeki standartlarda olabilecek ‘işyeri hekimliği uzmanlığı’nı nasıl hayata geçirebileceğimizi konuşmalıydık. İşyeri hekimliği uzmanlığının şartlarını ve gelecek perspektiflerini konuşmak yerine yoksulluk sınırını zorlayan ücretlerimizi, emeklilikte bile çalışmak zorunda bırakılmamızı, bir işyerinden diğerine, hatta bir ilden diğerine işimize yetişmek için uğraşmamızı, yolda geçirdiğimiz süreleri çalışmadan saymayan bir kâr anlayışını, kiralanan diplomalarla emeğimizin çalınmasını konuşmak zorunda kalıyoruz. Bunun nedeni işçi sağlığını basit bir maliyet unsuru olarak gören ve alanı piyasalaştıran patronlar ve onların temsilcisi siyasi iktidardır.”
“İŞÇİ SAĞLIĞI HİZMETLERİ MALİYET UNSURU OLARAK GÖRÜLÜYOR”
Türkiye’nin, ölümlü iş kazalarında Avrupa’da birinci sırada yer aldığını söyleyen Yapıcı, “Meslek hastalıklarını teşhis edemiyoruz. Çünkü etmek istemiyoruz. Maalesef işçi sağlığı hizmetleri temel bir insan hakkı, sosyal devletin olmazsa olmaz şartı ve işverenlerin mutlak sözleşme borcu olarak değil, basit bir maliyet unsuru olarak görülüyor. İşçi sağlığı hizmetlerinin koruyucu özünden ve kamusal niteliğinden soyutlanarak var olması düşünülemez. Ancak mevcut ortamda, piyasanın, patronların insafına bırakılmış ve kamusal özünden koparılmıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetim görevini dahi yerine getirmemektedir” dedi.
“İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ, İŞVERENLERİN İNSAFINA TERK EDİLDİ”
10 yıl önce yürürlüğe konulan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’yla işçi sağlığı ve iş güvenliği alanının işverenlerin insafına terk edildiğini savunan Yapıcı, “İşverenler, işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin temel gücü olan işyeri hekimlerini ve iş güvenliği uzmanlarını OSGB’ler eliyle birer basit maliyet unsuru olarak görüyor ve alandaki sorunların derinleşmesine neden oluyorlar” diye konuştu.
“İŞÇİ SAĞLIĞI POLİTİKASINA İHTİYAÇ VAR”
“Bugün bu sorunların yanında işçi sağlığı alanını gelecekte nelerin beklediğini de konuşmak ve buna uygun politikalar geliştirmek zorundayız” diyen Yapıcı, konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye’de önümüzdeki 10 yıllarda çalışan nüfusun değişimine paralel olarak ortaya daha farklı işçi sağlığı ihtiyaçları ortaya çıkacaktır. Bu duruma hızla ve yetkin şekilde yanıt verebilecek, yeni iş yapma teknikleri ve organizasyonlarından kaynaklanan risklerle mücadele edebilecek, iş ve çalışma ortamlarını çalışanların fiziksel ve zihinsel kapasitelerine uygun hale getirecek bir işçi sağlığı politikasına ve işyeri hekimliği uzmanlık alanına ihtiyaç var.”
“GEREKLİ DÜZENLEMELERİ HAYATA GEÇİRİN”
Son olarak yetkili ve ilgililere seslenen Yapıcı, “Ücretlerimizi düşürmeyi, işçiye ve iş ortamını düzeltmeye ayırdığımız ve zaten yetersiz olan süreyi kısaltmayı aklınızdan dahi geçirmeyin. Tam aksine hizmet sürelerimizi arttırın. Mesleki bağımsızlığımızın, iş güvencemizin, özlük haklarımızın, çalışma koşullarımızın önündeki en büyük engel olan, kaderimizi patronların insafına terk eden politikaların değişmesi için meslek örgütümüz ile görüşerek, işçi sağlığı hizmetinin kamusallığını da göz önünde bulunduracak gerekli düzenlemeleri hayata geçirin. Meslek örgütümüz Türk Tabipleri Birliği’nin elinden aldığınız yetkileri iade edin. Böylece sorunlarımızın çözümü noktasında bir başlangıç yapabilirsiniz. Böyle bir başlangıç biz işyeri hekimlerinin, iş güvenliği uzmanlarının, işyeri hemşirelerinin ve doğal olarak işçilerin yararına olacaktır” uyarısında bulundu. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim