“Atatürk etkisi yok edilemez”

Çanakkale’de başlayan Atatürk etkisinin yok edilemez olduğunu vurgulayan Tarihçi yazar Sinan Meydan, “Atatürk etkisi, Türkiye’yi emperyalist işgalden, geri kalmışlıktan kurtaran etkidir. Kurtarıcı ve kalıcı bir etkidir. Türkiye tarihinin son 400 yılında Atatürk etkisi kadar derin izler bırakan bir etki yok. Yaşanmış, bitmiş, tarih olmuş bir etki değildir. Diridir, yepyenidir ve hâlâ kurtarıcıdır. Bu etki yok edilemez” dedi.

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD), 14 olağan toplantısı şehir merkezindeki bir otelde gerçekleştirildi. Antalyalı iş insanlarının konuşmacı konuğu Tarihçi yazar Sinan Meydan oldu. ‘Atatürk etkisi’ konulu bir sunum gerçekleştiren Meydan, Atatürk etkisinin Çanakkale’de başladığını, kurtarıcı ve yok edilemez bir etki olduğunu söyledi. Meydan’ın akıcı sunumu herkes tarafından dikkatle dinlendi. Atatürk dönemine ait resmi belge ve gazetelerle Atatürk’ü anlatan Meydan, günümüzde tarihi yanlış anlatanlara da göndermelerde bulundu.

“CUMHURİYETİ SONSUZA DEK YAŞATMAK HEPİMİZİN GÖREVİ”

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştirerek önümüzdeki hafta Cumhuriyetin 96. yılının kutlanacağını hatırlatan ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, şunları söyledi:

“Tam 30 yıl önce ANSİAD’ın temelleri atılırken, o güne tanıklık eden kurucularımız derneğimizin değerleri kapsamında ilk sıraya ‘ANSİAD demokratik ve laik hukuk devleti ilkelerine bağlıdır’ maddesini koymuşlar. Geçen bu 30 yıllık süreç içerisinde de görev yapmış olan her yönetim bu değere sahip çıkmış olup, bundan sonra da sahip çıkmaya devam edecektir. Bu değerler, cumhuriyetimizin olmazsa olmaz değerleri olup önüne, arkasına bir şeyler takmadan Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyeti sonsuza dek yaşatmak hepimizin görevidir. Çünkü Cumhuriyet, aydınlanmanın adıdır. 96 yıl önce yakılan bir meşaledir. Cumhuriyet laiktir. Din, temiz duygular içerisinde kalbimizde yaşasın diye, kimse kirli siyasetine alet etmesin diye kurulmuştur Cumhuriyet. Cumhuriyet bir halkın özlemidir. Savaşlardan yorulmuş, yoksul ve viran kalmış ülkesinde, ‘yurtta barış, dünyada barış’ demektir. Cumhuriyet emektir alın terinden akan, namusuyla kazançtır, hiç kimseye el açmadan. Bu yüzden yüzlerce fabrika kurulmuştur dört yandan. Cumhuriyet demir ağlardır. Bütün ülke kalkınsın demektir. Cumhuriyet bağımsız bir ülkedir. Devrimlerdir, Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerleyen. Cumhuriyet ilimdir, fendir. Bu yüzden Atatürk bir gün söylediklerim bilime aykırı düşerse, bilimi seçin diyebilmiştir.”

“CUMHURİYETİ GÜÇLÜ KILACAK ADIMLARIN DESTEKÇİSİYİZ”

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne dek bağımsızlığın ve özgür düşüncenin temel taşı olduğunu vurgulayan Akıncı, “Her ne kadar Atatürk’ün yüksek öngörüsü ile kurmuş olduğu hazinemiz olan Cumhuriyeti yıkmak için dahili ve harici bedhahlar son yıllarda ortaya çıksa da Türkiye Cumhuriyeti’nin 96. kuruluş yıldönümünde kazanımlarımızı korumak hatta daha ileri taşımak, demokrasimizi her geçen gün daha da güçlü kılmak ve hukukun üstünlüğünü kabul ederek saygı göstermek hepimizin asli görevi olmalı. Biz ANSİAD olarak her dönem olduğu gibi bundan sonra da Cumhuriyetimizi güçlü kılacak adımların takipçisi ve destekçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.

“AYDINLANMA DÖNEMİ İÇERİSİNDEYİZ”

Türkiye’de bir aydınlanmanın söz konusu olduğunu söyleyen Tarihçi yazar Sinan Meydan ise, “Siyasi tabloya bakmayın, parti ayrımı yapmayın. Anadolu’nun herhangi bir yerine gittiğinizde insanların bazı şeyleri yeni ya da yeniden keşfettiğini görüyorsunuz. Mesela insanlar, Atatürk’ü, milli mücadeleyi, cumhuriyet devrimini yeniden okuyor. Bir aydınlanma, bir farkındalık dönemi içerisindeyiz. Türkiye’deki siyasi tablonun değişmeye başlaması bazı insanları şaşırttı ama şaşıracak bir şey yok. Bir dip dalgası olduğunu gözlemliyorum” diye konuştu.

“ZOR GÜNLERDE AYAKTA DURABİLEN BİR ÜLKEYİZ”

Türkiye’nin kötü günlerde ayakta durmasını bilen bir ülke olduğunu vurgulayan Meydan, “Bugün de zor günlerden geçiyoruz ama Türkiye Cumhuriyeti’ni ayağa kaldıracak insan gücüne, akla, enerjiye, tarihsel birikime sahibiz. Yeter ki kendimize güvenimiz olsun, ülke sevgimizi, ülke insanına güvenimizi kaybetmeyelim” dedi.

“ATATÜRK’Ü ATATÜRK YAPAN OKUMASIDIR”

Mustafa Kemal Atatürk’ün 5 bin civarında kitap okuduğunu hatırlatan Meydan, “57 yıllık bir ömre bu kadar çok kitap sığdırmış olması şaşırtıcı ama Atatürk’ü Atatürk yapan okumaktır. Atatürk etkisini ortaya çıkaran şey okumaktır. Çocuklarımıza Atatürk’ü anlatırken çok iyi bir okur olduğunu anlatın” dedi.

“GEOMETRİ VE MATEMATİK TERİMLERİNİ TÜRKÇE’LEŞTİRDİ”

Atatürk’ün geometri kitabı hazırlayarak geometri ve matematik terimlerini Türkçeleştirdiğini söyleyen Meydan, “Bugün kullandığımız bütün geometri, matematik terimleri Atatürk’ün üretimidir. Osmanlı döneminde geometri ve matematik terimleri Arapça ve Farsçadır. Atatürk hiçbir şey yapmasa bile bu çalışmasıyla tarihe geçecekti. Eğer asker olmasaydı hiç kuşkusuz ki bilin insanı olacaktı” diyerek, Atatürk’ün geometri ve matematik terimlerini Türkçe’ye çevirmesinde bir kız çocuğunun etkili olduğunu anlattı.

“ATATÜRK ETKİSİ ÇANAKKALE’DE ORTAYA ÇIKTI”

Atatürk etkisinin 1915 yılı 25 Nisan sabahında Arı Burnu’na çıkarma yapan Anzak askerlerinin karşısında Çanakkale’de ortaya çıktığını söyleyen Meydan, üstündeki komutanlara ulaşamayan Atatürk’ün yetkisi olmamasına rağmen yanına aldığı askerlerle Anzak askerlerinin karşısına çıktığını kaydetti. Atatürk’ün burada geri çekilen askerlere ‘Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum’ emrini verdiğini ve ‘Biz burada ölene kadar yerimizi başka askerler, komutanlar alabilir’ dediğini hatırlatan Meydan, “Bu müdahale olmasaydı 1 günde deniz zaferiyle kazandığımız Çanakkale’yi kaybedebilirdik. Birinci dünya savaşının sonunda Anadolu’ya sıkıştık. Birinci Dünya Savaşı’nın yenilgisiz komutanı Mustafa Kemal Paşa. Atatürk etkisi Çanakkale’de ortaya çıktı ama asıl kendisini milli mücadelede hissettirdi. Asıl kurtarıcı etkiyi milli mücadelede gördük” dedi.    

“İFLAS VE İŞGALE KARŞI DİRENİŞİ VE KURTULUŞU YARATAN ETKİ”

“Atatürk etkisinin motivasyon kaynağı gençliktir. En zor koşullarda umudunu kaybetmeyen etkidir. Atatürk etkisi iflas ve işgale karşı direnişi ve kurtuluşu yaratan etkidir. Çünkü, Osmanlı İmparatorluğu’nun en zor döneminde ortaya çıktı” diyen Meydan, “İflas eden bir imparatorluk vardı. Ekonomik, siyasi, kültürel, askeri olarak iflas etmiştir. Her bakımdan iflas söz konusudur. İflasın ötesinde birde işgal var. Atatürk etkisi, Türkiye’yi emperyalist işgalden, geri kalmışlıktan kurtaran etkidir. Kurtarıcı ve kalıcı bir etkidir. Türkiye tarihinin son 400 yılında Atatürk etkisi kadar derin izler bırakan ve kurtarıcı bir etki yok. Yaşanmış, bitmiş, tarih olmuş bir etki değildir. Diridir, yepyenidir ve hâlâ kurtarıcıdır. Bu etki yok edilemez. Bu topraklarda önünüze bakabilmek için Atatürk etkisini bilmeniz lazım. Atatürk yok ama etkisi var. O etkiyi harekete geçirecek olan hepimiziz. Bizim bugün Atatürk’e değil etkisine ihtiyacımız var. Türkiye Cumhuriyeti Atatürk etkisiyle kuruldu, Atatürk etkisiyle ayağa kalkacak. Atatürk etkisini harekete geçirmek bize iş düşüyor. Sorumluluk bizim omuzlarımızda. Atatürk etkisini ortaya çıkarabilmek için Atatürk’e ihtiyacımız yok. O etkiyi harekete geçirmek bize kalmış” ifadelerini kullandı.

“HEPİMİZ POTANSİYEL MUSTAFA KEMAL’İZ”

Dönemin gazetesine yansıyan Atatürk’ün “İki Mustafa Kemal var. Biri ben, et ve kemik geçici Mustafa Kemal. İkinci Mustafa Kemal ben değilim. O memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni yaşam ve büyük ülkü için uğraşan, aydın ve savaşçı topluluktur. Ben onların rüyasını temsil ediyorum. Benim girişimlerim onların özlem çektiklerini tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması, başarılı olması gereken O’dur. İşin sırrı budur” sözlerini hatırlatan Meydan, “Atatürk, sizin hepiniz potansiyel Atatürk’sünüz diyor. Her ölümlü gibi öleceğini biliyor ama ölümsüz Mustafa Kemal sizsiniz diyor. Biz potansiyel Mustafa Kemal’mişiz Atatürk öyle diyor. O zaman yeni bir Atatürk beklemeyeceğiz. Hepimiz görevimizi yerine getirirsek ikinci bir Mustafa Kemal’e ihtiyacımız olmayacak. Ülkeyi ayağa birlikte kaldırabileceğiz” şeklinde konuştu.

“LOZAN’DA HİÇBİR ŞEY KAYBETMEDİK”

Lozan Barış Antlaşması’na da değinen Meydan, Lozan’a giden 40 kişilik heyetin 8 ay boyunca diplomasi mücadelesi verdiğini vurguladı. “Türkiye, Lozan’da alabileceklerinin azamisini aldı” diyen Meydan, “Bazıları asgarisini aldı diyor ama doğru değil. Türkiye, Lozan’da Musul’u kaybetmemiştir. Musul, Lozan sonrası İngiltere ve Türkiye arasındaki ikili görüşmelere bırakılmış. Milli mücadelede kazanıp, Lozan’da kaybettiğimiz Meis adası dışında hiçbir yer yok. Elimizde olanın tamamını korumuşuz. Ayrıca kapitülasyonları kaldırdık. Bağımlılıklara son verdik. Lozan’la Türkiye, özlenen barışa kavuştu. 97 yıldır bu iklimi koruyoruz. Bizim tarihimizde 97 yıl başka bir ülke ile savaşmadan geçen dönem yok. Savaştan çıkıp savaşa girmişiz. Lozan, dünyada en uzun süren tek anlaşmadır. Kullanım süresi yoktur. Süreli bir anlaşma değildir” dedi.

“YOKSULLUKLA MÜCADELE EDİLDİ”

Meydan, milli mücadeleden sonra Atatürk’ün geri kalmışlık, yoksulluk, ekonomik sıkıntılarla mücadele ettiğini de sözlerine ekledi. HABER: YUSUF KATRAĞ