Avukatlar yürüdü
Antalya Barosu'na kayıtlı bazı avukatlar, Antalya Müzesi önünden Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu Hatay Milletvekili Av. Can Atalay hakkında verdiği ihlal kararlarının uygulanmasını isteyen avukatlar, Anayasa'nın 153. madde son fıkrasına dikkat çekti.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun tutuklu bulunan Hatay Milletvekili Av. Can Atalay hakkında verdiği kişi hürriyeti, güvenliği ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine yönelik kararın uygulanmasını isteyen Antalya Barosu üyesi bazı avukatlar, Antalya Müzesi önünden Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüdü. "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 153. madde son fıkrası: Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar" yazılı pankartla yürüyen avukatlar, "Avukatlık can çekişiyor, savunma direniyor" yazılı dövizlerle de dikkat çekti. Yürüyüş öncesi bir açıklama yapan Antalya Barosu Başkanı Av. Hüseyin Geçilmez, "Hukuksuzluğa ve Anayasa'nın yok sayılmasına sessiz kalmayacağız" dedi.
"YARGIYA GÜVEN AZALDI"
"Yargı bağımsızlığı ilkesi hiç olmadığı kadar zedelenirken, vatandaşların yargıya olan güveni tarihte görülmemiş derecede azalmıştır" diyen Geçilmez, "Türkiye, 38 OECD ülkesi arasında yargıya güven sıralamasında 36’ncı sırada yer aldı. Yapılan araştırmalara göre vatandaşların sadece yüzde 15’i yargının bağımsız olduğunu düşünürken, yargıya güvenenlerin oranı yüzde 18’de kaldı. Yargıda yaşanan çürümeyi izah etmek için birçok örnek sıralayabiliriz. Son olarak 3 Ocak 2024 tarihli Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararı ve öncesinde yaşanan gelişmeler ise hukuka darbe yapıldığı, hukuk devletinin telafisi mümkün olmayacak şekilde yara aldığı şeklinde yorumlanmıştır" diye konuştu.
SÜRECİ HATIRLATTI
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun, cezaevinde bulunan Hatay Milletvekili Av. Can Atalay hakkında kişi hürriyeti, güvenliği ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine karar verdiğini, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, kararının temyiz incelemesinden geçtiği ve kesinleştiği gerekçesiyle karar gereğini yerine getirmeyerek, dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdiğini hatırlatan Geçilmez, "Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 Kasım 2023 tarihli kararı ile Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına uyulmamasına karar vermiştir. Karara imza atan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında gereğinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulması şaşkınlıkla karşılanmış, bu karar başta hukuk camiası olmak üzere ülke çapında büyük tepki almıştır. Takip eden süreçte Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin ikinci ihlal kararının hukuki değerinin olmadığını, neticede Anayasa'nın 153/6. maddesi çerçevesinde uygulanabilecek bir kararın olmadığını ifade ederek, karara uyulmamasına karar vermiştir" dedi.
"YARGILAMA YENİLENMELİDİR"
Anayasa'nın 153/6 maddesinin açık olduğunu söyleyen Geçilmez, "Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı tartışmasızdır. Yeniden yargılama kararı, taleple bağlı olmaksızın, diğer mahkemelerce re’sen başlatılması zorunlu olan bir işlemdir. Bu kararı tebliğ alan mahkeme, konuya ilişkin takdir yetkisi olmaksızın yargılamayı yenilemelidir. 6216 sayılı Kanun madde 50/2’ye göre, yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar vermek zorundadır" diye konuştu.
"TAHLİYESİ SAĞLANMALI"
"İhlal kararının anayasal zorunluluğa karşın yerine getirilmemesi, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması, ikinci ihlal kararının hukuki değerinin olmadığının belirtilmesi, hukuk devleti ilkesine telafisi mümkün olmayacak şekilde zarar vermiştir" diyen Geçilmez, "Yargı organlarının temel varlık sebebi, anayasal düzenin ve hukukun üstünlüğünün teminidir. Aksine hareket ederek, hukuk devletinin sorgulanmasına sebep olacak kararlara imza atmak, mahkemelerin görevleriyle bağdaşmaz. Gelinen aşama itibariyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi gecikmeksizin Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararının gereğini yerine getirmeli ve Can Atalay’ın tahliyesi sağlanmalıdır. Aksi tutum Anayasal düzene karşı suç işlemek anlamına gelecektir" açıklamasında bulundu.
"SÜREÇLERİ SESSİZ SEDASIZ İZLEMEYECEĞİZ"
Hukukun üstünlüğü ve demokrasi anlamında sürekli geri gidildiğini ileri süren Türkiye Barolar Birliği (TBB) Saymanı Gökhan Bozkurt ise, "Bu süreçleri sessiz sedasız izlemeyeceğiz. Dünyanın her yerinde olduğu gibi avukatlar ve avukatlık mesleği var olduğundan beri, buna bu camia hiç sessiz kalmadı. Bugün de bu sesi burada görüyoruz" dedi. Konuşmaların ardından yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşe CHP Antalya milletvekilleri Aliye Coşar ve Cavit Arı da destek verdi. HABER: EROL YILDIZOĞULLARI
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim