Bugün 24 Kasım 2024 Pazar
  • Antalya9 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3005.985
    %0
  • Dolar
    34.5383
    %0
  • Euro
    35.9979
    %0
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Bedelini hekimler ve sağlık çalışanları çekmemeli”
12 Ağustos 2021 Perşembe 10:32

“Bedelini hekimler ve sağlık çalışanları çekmemeli”

Antalya’daki sağlık çalışanlarının ikinci bir emre kadar yıllık izinlerinin iptal edilmesi ve yeni yıllık izin taleplerinin durdurulması kararına tepki gösteren Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, “Salgının yönetilememe bedelini hekimler

Antalya’daki sağlık çalışanlarının ikinci bir emre kadar yıllık izinlerinin iptal edilmesi ve yeni yıllık izin taleplerinin durdurulması kararına tepki gösteren Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, “Salgının yönetilememe bedelini hekimler ve sağlık emekçileri çekmemeli. Aklın ve bilimin bize gösterdiği yöntemlerle dayanışma içinde bu salgının üstesinden gelebiliriz. İdari organların ve sağlık otoritelerinin böylesi durumlarda aksine hekimlere, sağlık çalışanlarına destek olmalarını, sorunlara çözüm üretmelerini bekliyoruz” dedi. Artan vaka sayılarına da dikkat çeken Şahin, “Antalya’da neler oluyor?” sorusunu da yöneltti.

 

Antalya Valiliği'ne bağlı İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu tarafından alınan Antalya İl Sağlık Müdürlüğü ve bağlı kurum, kuruluşlarında görev yapan tüm personelin ikinci bir emre kadar yıllık izinlerinin iptali ve yeni yıllık izin taleplerinin durdurulması kararından sonra Antalya Tabip Odası tarafından bir basın açıklaması yapıldı. “Salgının Yükü Sadece Sağlık Çalışanında Olamaz” konulu açıklama Oda binasında gerçekleştirildi. Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, “Covid-19 salgınının yeni bir pikle yükselişe geçtiği süreçte, 28 Temmuz'da Manavgat'ta başlayan ve 60 bin hektara yakın orman arazisi ile çevre ilçelerle birlikte toplam 59 mahallede etkili olan tarihin en büyük yangın felaketinin yaşandığı Antalya'da, salgınla mücadele ya da yangının neden olduğu yaraları sarmak yerine İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu sağlık çalışanlarını mağdur eden yeni bir karar aldı” diye konuştu. Şahin, salgının yönetilememe bedelini hekimler ve sağlık emekçilerinin çekmemesi gerektiğini vurguladı.

sam-7271.jpg

“İZİNLERİN KALDIRILMASI DIŞINDA EK BİR ÖNLEM YA DA KARAR YOK”

Sağlık çalışanlarının yıllık izinlerinin iptaline ilişkin karara dayanak olarak, 5442 sayılı kanununun 11/c maddesi ile 1593 sayılı kanunun 27 ve 72. maddeleri gösterildiğini belirten Şahin, “Kanunun 27. maddesine göre sağlıklı hayatın yararları ile salgın hastalıklar hakkında halkın aydınlatılması ve bir salgın hastalığın ‘zuhurunda’ hastalığın ortadan kaldırılması için alınan tedbirlere uyulmasına yardımcı olmak, kurulun görevidir. Kanunun 72. maddesi salgın hastalıklarda yayılmayı önleyecek tedbirleri belirlemektedir ve sağlık çalışanlarının izinlerine yönelik bir yasaklama yetkisi burada tanımlanmamaktadır. Ancak kurulda izinlerin kaldırılması dışında ek bir önlem ya da Covid-19’a yönelik bir karar alma gereği duyulmamıştır” dedi.

 

“ANTALYA’DA NELER OLUYOR?”

Antalya’da neler oluyor? sorusunu da soran Şahin, “Son haftalarda gerek hastane gerek saha çalışanlarından vaka sayılarının baş edilemezliği ile ilgili sıkça geri bildirim almaya başladık. Bu süreçte vaka sayımız resmi verilere göre yüz binde 75’den 72’ye inmiş olarak açıklansa da sağlık çalışanlarının ve hastanelerimizin doluluğu aksi yönde düşündürmektedir. Antalya İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararı da Antalya’da yaşananları açıklar nitelikte. Geçtiğimiz hafta günlük PCR pozitif vaka sayıları 2700’ü bulmuştu. Bugünlerde 3500-3600 PCR pozitif vaka duyumları alıyoruz. Yeterince test yapmadığımız, temaslıları sadece karantinaya aldığımız, semptomlu temaslıdan evde test alımında sıkıntılar yaşadığımız, vatandaşların PCR testlerinden izolasyon nedeniyle kaçındığı göz önüne alınırsa bu rakamların çok üstünde hastalık sayılarına ulaştığımızı söyleyebiliriz. Vakaları tam olarak bulamıyor ve izole edemiyoruz” açıklamasında bulundu.

 

“YETERİNCE ÖNLEM ALMADAN TURİST GİRİŞİNE İZİN VERİYORUZ”

“Turizm gelirlerine duyulan ihtiyaç nedeniyle Rusya gibi riskli bölgelerden yeterince önlem almadan ülkemize turist girişine izin veriyoruz” diyen Şahin, “Son 3 gün içinde PCR testi negatif olmayanların girişine izin vermemek ya da karantinaya almaya özen göstermeliyiz. Aksi halde her gün yeni vakalar eklenerek salgının doğal seyri bozulmakta, bulaş daha da artmakta” ifadelerini kullandı.

samiii.jpg

“YOĞUN BAKIMDAKİ HASTALARIN YARISI 30-50 YAŞ GRUBUNDA”

Kamu hastanelerinde pandemi servisleri ve yoğun bakım yatak kapasitelerinin artırılmaya çalışıldığını söyleyen Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Diyaliz üniteleri, ara yoğun bakımlar covid yoğun bakımlarına dönüştürülme hazırlığında. Bir çok yoğun bakımda tam doluluğa ulaşılmış durumda. Özel sektörden ventilatör talebinde bulunuluyor. Yoğun bakımdaki hastaların en az yarısı 30-50 yaş grubunda. Bu olguların yüzde 90’a yakın oranda aşısız ve üçüncü doz aşısını olmayanlar olduğu biliniyor. Son bir haftada ilçe sağlık müdürlüklerinde aşı ya da filyasyonda çalışan ebe hemşire arkadaşlarımızın hastanelerde yeni açılan pandemi servislerine alındığı duyumlarını almaktayız. Filyasyon ekipleri vardiya ile çalışmakta buna karşın bildirimlere yetişememektedirler. Böyle bir yaklaşıma pandeminin üçüncü pikinde bile ihtiyaç duyulmamıştı. Yerlerine başlayacak kişiler de süreci, yine herhangi bir eğitim olmadan,  yanında çalışan ekip arkadaşlarından öğrenerek devam edecek. Oysa salgın mücadelesinin hastanelerde değil sahada çözülebileceği kabul görmüş bir gerçektir.”

 

“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ÖZLÜK HAKLARI GASP EDİLİYOR”

Antalya Tabip Odası olarak ekonomik kaygılarla alınan normalleşme kararlarında kademeli olarak kısıtlılıkların kaldırılması, yanlış algı yaratacak açıklamalardan, şeffaf olmayan salgın yönetiminden ve eksik bilgilendirmelerden kaçınılması konusunda defalarca uyarılarda bulunduklarını hatırlatan Şahin, sözlerine şöyle devam etti:

“Salgının kontrolü ve can kayıplarının önüne geçmek için aşılanmanın önemine işaret ettik. Pandemi ile mücadelenin ve onu sona erdirmenin en önemli araçlarından biri aşılamadır. Maske, mesafe ve temizliğin yanı sıra kalabalık ortamlardan kaçınmak, havalandırma önlemlerine dikkat etmek ve aşılanma oranlarını yükseltmek son derece önemlidir. Aşı kendi sağlığımız için vazgeçilmez olduğu gibi, aynı zamanda toplumsal sorumluluğumuzdur. Bütün bu gerçekler ortadayken salgının yükünü sağlık çalışanlarına, yönetememenin suçunu vatandaşlara yükleyen bu anlayış sağlık çalışanlarının izinlerini kaldırmak ya da daha fazla çalışmalarına yol açacak önlemler almaktan başka çare bulamamıştır. Pandeminin başladığı günden bu yana artmış iş yükü, güvenli olmayan çalışma ortamları, yetersiz kişisel donanım ve sağlıkta şiddete rağmen fedakarlıkla çalışan hekim ve sağlık çalışanlarının özlük hakları gasp edilmeye devam ediliyor. Ek ödemelerinde adaletsizlik, ücretlerinde yetersizlik söz konusuyken bir de daha fazla çalıştırmak, en doğal izin haklarından mahrum etmek uzun zamandır yorulmuş, tükenmiş sağlık emekçilerine yapılmış büyük bir haksızlıktır, kabul edilemez. Salgının yönetilememe bedelini hekimler ve sağlık emekçileri çekmemeli. Aklın ve bilimin bize gösterdiği yöntemlerle dayanışma içinde bu salgının üstesinden gelebiliriz. İdari organların ve sağlık otoritelerinin böylesi durumlarda aksine hekimlere, sağlık çalışanlarına destek olmalarını, sorunlara çözüm üretmelerini bekliyoruz.”

 

SORULAR YÖNELTTİ

Konuşmasının sonunda bazı sorular da yönelten Şahin, “Sağlık Bakanlığı halkımıza aşı olma konusunda özendirici, güven veren bilgilendirmelerle toplu bulunulan ortamlarda aşı olunmasını ölçüt alan önlemler almayacak mıdır? Salgınla mücadelede saha çalışmalarını etkin olarak yürütebiliyor musunuz? Bunu sağlayabilmek için turizm kenti Antalya’mıza özgü aldığınız Hıfzıssıhha kararı var mıdır? Kalacak yeri olmayanların izole olması için şu an kullanılmayan KYK dışında bir yer ayarlaması yapılmış mıdır? Salgınla mücadelede saha çalışmalarını bilen personel neden hastanelere çekilmiştir? İlimizde son 3 haftadır vaka sayıları ne durumdadır? Yaş dağılımı nasıldır? Turistler pozitiflik payının ne kadarını oluşturmaktadır? Vakaların ne kadarına ulaşılarak filyasyonu yapılmakta, ne kadarı ulaşılamadı, polise ihbar edildi diyerek kapatılmakta? Mevcut vakalara ulaşılamadığı için semptomlu temaslıdan bile PCR alınamamaya başlandığı doğru mudur?” diye sordu. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 1641 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim