Boğaçayı çıkmazı
Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel döneminde “Çılgın proje” olarak hayata geçirilen Boğaçayı düzenlemesinden sonra baş gösteren yosun sorunu kent gündemini meşgul ederken Konyaaltı Sahili’ndeki kıyı erozyonu tehlikesi de başka bir problem olarak ortaya çıkıyor. Her yıl aynı görüntünün yaşanacağını belirten Büyükşehir Belediyesi Başkan Başdanışmanı Dr. Cem Oğuz, projenin hatasının gölet oluşturulması olduğunu söyledi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel döneminde “Çılgın proje” olarak ortaya konan ve hayata geçirilen Boğaçayı Projesi kapsamında sorunlar baş göstermeye başladı. Sucul bitki ve yosunla kaplanan Boğaçayı’nda çevre sorunlarını en aza indirmek için çalıştıklarını belirten Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, uzman ekiplerin kontrolünde temizlik yapıldığını bildirdi. Yosunla kaplanan Boğaçayı’ndaki projeye geçmişte bilimsel açıdan karşı çıkıldığını hatırlatan Büyükşehir Belediyesi Başkan Başdanışmanı Dr. Cem Oğuz ise, kıyı erozyonu tehlikesine de dikkat çekerek Antalya’nın yıllarca uğraşmak zorunda kalacağına işaret etti.
YOSUNLARLA KAPLANDI
Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel döneminde “Çılgın proje” olarak ortaya konduktan sonra hayata geçirilen Boğaçayı Projesi, kent gündeminden düşmüyor. 2 yıl önce Türel döneminde 131 milyon liraya hayata geçirilen proje kapsamında yapılan çalışmalardan sonra yaklaşık 2 buçuk metre derinleştirilen alanın sucul bitkilerle ve yosunlarla kaplanması herkesin dikkatini çekiyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından belediyenin kendi imalatı olan ‘Caretta’ isimli sucul ot biçme teknesi ve ‘Ahtapot’ isimli deniz süpürgesi ile temizlik yapılırken Başkan Başdanışmanı Dr. Cem Oğuz, Boğaçayı’ndaki sorunların ilerleyen dönemlerde de yaşanmaya devam edeceğine dikkat çekti.
TEMİZLİK YAPILIYOR
Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında geçtiğimiz günlerde Boğaçayı’na giderek bir basın açıklaması yapan AK Parti Konyaaltı İlçe Başkanı Tayfun Bayar, gelinen noktanın üzücü olduğunu belirterek, “Bu projelerin birinci, ikinci ve üçüncü etapları var. Boğaçayı’nı bu durumdan kurtaralım” çağrısında bulundu. Öte yandan Belediyenin kendi imalatı olan ‘Caretta’ isimli sucul ot biçme teknesi ve ‘Ahtapot’ isimli deniz süpürgesi ile bölgede yapılan sucul bitki ve yosun temizliği çalışmalarını yerinde inceleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Başdanışmanı Dr. Cem Oğuz ile Başkan Danışmanı Lokman Atasoy, Boğaçayı’nda çevre sorunlarının en aza indirilmesiyle ilgili belediye tarafından gerekli çalışmaların yapıldığını bildirdi.
“ÖNEMLİ BİR TAŞKIN HAVZASI”
Boğaçayı’nın önemli bir taşkın havzası olduğuna dikkat çeken Oğuz, “Boğaçayı, kent tarihinde önemli bir taşkın havzası. Adını da taşkından almıştır. 1960, 1994, 2003, 2009 ve 2015 yıllarında ciddi taşkınlarla etrafına büyük zararlar vermiştir. 2003 yılındaki taşkın en büyük taşkın olmuş ve Boğaçayı köprüsünü de yıkmıştır. Böyle bir havzada taşkın önlemlerinin iyi yapılması, havza yatağına dokunulmaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“PROJEYLE 2 BUÇUK METRE DERİNLİĞİNDE GÖLET OLUŞTURULDU”
Boğaçayı Projesi’nin 2017 yılında ilk temellerinin atıldığını hatırlatan Oğuz, “Haziran ile Eylül arasındaki 4 aylık süreçte yukarıdan sıcaklığın da etkisiyle su kütlesinin yok denecek kadar azalması nedeniyle burası kuruyan bir havzaydı. Dolayısıyla bugün yaşadığımız sorunlar olmuyordu. Proje kapsamında 750 metre uzunluğundaki ve 205 metre enindeki bu alan 2 buçuk metre kazıldı ve burada bir havuz oluşturuldu. 2019 yılı Şubat ayından itibaren faaliyete geçen proje sonrasında yukarıdan suyun gelmediği dönemde durağan bir su, yüksek sıcaklıkla birlikte oksijen dengesinin de bozulmasıyla kirlilik baş göstermeye başladı. Sucul bitkiler çıktı” dedi.
“BU GÖRÜNTÜLERLE HER YIL KARŞILAŞACAĞIZ, PROJENİN HATASI GÖLET OLUŞTURULMASI”
Geçtiğimiz yıl sucul bitkileri kökleyerek çıkarmayı denediklerini hatırlatan Oğuz, altta biriken çamurun denize ulaşması nedeniyle kirliliğin ortaya çıktığını ve denize girilemez bir durumun oluştuğunu belirtti. Bu yıl dipten kesme yöntemiyle temizlik yapıldığını bildiren Oğuz, sucul bitki sorununun her yıl yaşanacağına işaret etti. Sucul bitkilerin Mayıs ila Ekim ayları arasındaki dönemde her yıl çıkacağını belirten Oğuz, her yıl 4 aylık süreçte temizlik yapılacağını bildirdi. “4 aylık zaman diliminde bu görüntülerle her yıl karşılaşacağız” diyen Oğuz, projenin hatasının 2 buçuk metre kazılarak gölet oluşturulması olduğunu kaydetti.
“KAZILAN ALAN DOLARSA SORUNLAR ORTADAN KALKACAK”
Yukarıdan gelen rusubatın, kum ve çakılın denizle birleşmesinin, dalgalar aracılığıyla da kıyının beslenmesinin önemli olduğunun altını çizen Oğuz, “Burada kazılarak bir çukur oluşturuldu ve yukarıdan gelen kum-çakıl bu çukura doluyor. Aradan geçen süre içerisinde yer yer 1 metre 70 santimlik bir kum-çakıl dolgusu da gerçekleşti. Bu kum-çakıl kıyı ile buluşmayınca dalgalar kıyıyı aşındırıyor ve erozyon meydana geliyor” dedi. Kazılan 2 buçuk metrelik alanın zaman içerisinde dolmasıyla sorunların ortadan kalkacağını söyleyen Oğuz, “Burası dolarak 4 ay susuz durduğu zaman sorunlar ortadan kalkacak. Hem koku, hem sinek ve yakarca hem de sucul bitkilerle başlayan atık olayı ortadan kalkacaktır. Bilim insanlarının da önerisi bu yönde” açıklamasında bulundu.
“KIYI EROZYONU EN BÜYÜK PROBLEM”
Konyaaltı sahilindeki kıyı erozyonunun en büyük problem olduğunu da vurgulayan Oğuz, kıyıdaki erozyon miktarını sürekli olarak ölçtüklerini bildirdi. Başkan Böcek’in talimatıyla kıyı erozyonu konusunda önlemler aldıklarını kaydeden Oğuz, nerelerde kayıpların olduğunun gözlemlendiğini belirterek kayıpların telafisi için Akdeniz Üniversitesi’ndeki bilim adamlarının raporlama yaptığını açıkladı.
“TOPLANAN YOSUNLAR GÜBRE OLACAK”
Belediyenin kendi imalatı olan ‘Caretta’ ile temizlik çalışmalarının çok daha etkin yapılmasının sağlandığını belirten Başkan Danışmanı Lokman Atasoy ise, her gün ortalama 16 metreküp civarında bitki ve yosun toplandığını bildirdi. Toplanan bitki ve yosunların doğal gübreye dönüştürülmesi için çalışma başlattıklarını da açıklayan Atasoy, elde edilen gübrenin belediyenin peyzaj ve ihtiyaç duyulan alanlarında kullanılacağını söyledi. Boğaçayı’nda 2019 yılından bu yanadır ayda en az 1 defa olmak üzere fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik olarak farklı 10 noktadan numune alarak su analizi gerçekleştirdiklerini de bildiren Atasoy, belirlenecek noktalara yerleştirilecek yüzer aeratörlerle oksijen sağlayacak mobil havalandırma sistemini kurmayı planladıklarını kaydetti. Kışın kaldırılarak yazın kurulabilecek bu sistem sayesinde hem görselliğin hem de ekosistemin canlanmasının sağlanmasını öngördüklerini de sözlerine ekledi. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim