Büro Memur-Sen üyesi SGK çalışanları: “Bıçak kemiğe dayandı”

SGK çalışanı memurlar, bu yıl 16 – 22 Mayıs arasındaki Sosyal Güvenlik Haftası kutlamalarına taleplerini dile getirerek başladı. Türkiye’nin 81 ilinde SGK İl Müdürlükleri önünde basın açıklamasıyla seslerini duyurmaya çalışan Büro Memur-Sen üyesi SGK çalışanları, ikramiye ve tazminatların geri getirilmesi, fazla mesai ücretlerinin iyileştirilmesi taleplerini dile getirdi. Antalya SGK önünde üyeler adına açıklama yapan Büro Memur-Sen Antalya Şube Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi Ünal Hisarkaya, yarın siyah giyinme, yarın 4 saat iş bırakma, 19 Mayıs’ta twitter hashtag eylemi ve 20 Mayıs’ta tam gün iş bırakma eylemi gerçekleştireceklerini bildirdi.

Büro Memur-Sen üyesi Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çalışanları, 16 – 22 Mayıs Sosyal Güvenlik Haftası nedeniyle Antalya SGK önünde basın açıklaması yaparak taleplerini dile getirdi. “Bıçak kemiğe dayandı” pankartı açarak kaybolan hakların geri verilmesini isteyen SGK çalışanları, sigortalı sayısı büyürken ekmeğin küçüldüğünü, hizmet kalitesi artarken hakların azaldığını, ikramiye ile havuz parasının gittiğini, fazla mesainin yok hükmünde olduğunu belirterek çalışma tazminatı istediklerini kaydetti. “İçinde bulunduğumuz ayın ilk gününde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladık. Emeğin ve örgütlü mücadelenin tüm dünyada kutlandığı bu tarihte alın teri ve çabalarının sonucunu alamayan SGK çalışanlarının sesi olmak için hep birlikte alanlardayız” diyen Memur-Sen Antalya İl Temsilcisi ve Büro Memur-Sen Antalya Şube Başkanı Ünal Hisarkaya, hafta boyunca gerçekleştirecekleri etkinlikleri açıkladı. Hisarkaya, Sosyal Güvenlik Haftası kutlamalarının büyük bir sevince dönüşmesi gerekirken SGK çalışanlarının yaşadığı mağduriyetler nedeniyle buruk bir şekilde geçmekte olduğunu söyledi.

“SGK ÇALIŞANLARI HAK KAYIPLARI YAŞIYOR”

Sosyal Güvenlik Kurumu’nda yurtiçi ve yurtdışındaki vatandaşlarla birlikte, sığınmacı ve vatansız statüsünde olan yaklaşık 100 milyon kişiye hizmet verilmekte olduğunu dile getiren Hisarkaya, “Ancak ülkemizin sosyal güvenlik yükünü sırtında taşıyan, büyük fedakarlıklarla gecesini gündüzüne katarak çalışan SGK personeli, büyük hak kayıpları yaşamakta. 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile SGK personelinin bir gecede mali ve özlük hakları gasp edilmiştir. 2013 yılında İstanbul’dan Ankara’ya yürüyerek, 666 sayılı KHK'nın bu şekilde yayınlanmasına karşı çıkmış, tepkimizi en üst perdeden dile getirmiştik. Ne acıdır ki bu mağduriyet meydana geldiğinde yetkili makamda oturanlar ne o günlerde ne de bugün sesini çıkaramamış, yaşanan mağduriyetlere göz yummuşlardır” dedi.

“EYLEMLERLE KARARLI DURUŞUMUZU SERGİLEYECEĞİZ”

Hafta boyunca gerçekleştirecekleri eylem ve açıklamalarla “SGK personelinin mağduriyeti artık son bulsun, emekleri zayi olmasın” diye kararlı duruş sergilemeye devam edeceklerini söyleyen Hisarkaya, “Türkiye’nin 81 ilinde Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri önünde basın açıklaması ile SGK personelinin sorunlarını, mağduriyetlerini ve taleplerini dile getiriyoruz. Dile getirdiğimiz açıklamamıza dikkat çekmek için bugün tüm çalışanlarla birlikte ‘Siyah Giyme’ eylemi yapacağız. Siyah renkte kıyafetler giyerek çalışma ortamlarımızda farkındalık oluşmasını sağlayacağız. 18 Mayıs Çarşamba günü yapacağımız 4 saat iş bırakma eylemi ile ilgililere ‘Artık sesimizi duyun’ mesajı vereceğiz. Genel Merkez Yönetim Kurulumuzun aldığı karar doğrultusunda mesaiye 2 saat geç başlayıp, mesaiyi 2 saat erken bitireceğiz. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda da eylemlerimize ara vermeyeceğiz. Sesimizi hem ülke, hem de dünya gündeminde duyurmak için Saat 21.00’de Twitter’da sanal miting düzenleyeceğiz. 20 Mayıs günü ise kararlılığımızı tüm Türkiye’ye gösterecek, ülke genelinde tam gün iş bırakma eylemi yaparak işe hiç gitmeyeceğiz” diye konuştu.

“KARARLI DURUŞUMUZU SÜRDÜRECEĞİZ”

SGK’nın toplam 35 bin norm kadrosu olmasına rağmen işlerin kısıtlı sayıda personelle yürütülmeye çalışıldığını dile getiren Hisarkaya, “İstanbul’da yüzde 42 ülke genelinde de yüzde 65’lik fiili çalışan ile hizmet veren SGK personelinin iş yükü her geçen gün daha da artmakta. Bizler, Büro Memur-Sen olarak ‘Hak verilmez, alınır’ anlayışıyla genel yetkili sendika olarak üyelerimizin ve temsil ettiğimiz kamu görevlilerinin mağduriyeti son bulana kadar, birlik ve beraberlik içerisinde kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.

“KİMSEDEN LÜTUF DEĞİL, HAKKIMIZI İSTİYORUZ”

Kimseden haksız bir kazanç ya da lütuf istemediklerinin altını çizen Hisarkaya, taleplerini şöyle özetledi:

“Biz hakkımızı, alın terimizin karşılığını istiyoruz. Mevzuatın ağır yükü altında ezilen, idari ve mali yönden attığı her imzanın yasal sorumluluğunu üzerinde taşıyan çalışanların hak ettiği ücretlerin ödenmesini talep ediyoruz. COVID-19 pandemi sürecinde dünyanın imrenerek baktığı ve sorunsuz sistemi ile herkesin takdir ettiği Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki personelin hakkının teslim edilmesini istiyoruz. Kurum çalışanlarının 666 Sayılı KHK ile ellerinden alınan, fazla mesai ücretleri, ikramiyeler ve ek ödemelerin tekrar verilmesini istiyoruz. Kamu işçisi ile memurlar arasındaki maaş farkı adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasını istiyoruz. SGK’da çalışan bir işçinin maaşı 11 bin TL’yi bulurken asıl işi yapan bir memurun maaşının 6-7 bin lira gibi komik rakamlarda kalmasını kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Kurum personelinin uzmanlaştırılmasını, sosyal sigorta uzmanı kadrosunun açılmasını ve çalışma tazminatının verilmesini istiyoruz.”

“LİYAKATE UYGUN OLMAYAN ATAMALARIN ÖNÜNE GEÇİLMESİNİ İSTİYORUZ”

Şeflerin özel hizmet tazminatları ve ek ödeme oranlarının yükseltilerek, hak ettikleri ücretin ödenmesini istediklerini ve İcra memuru kadrosunun 'Sosyal Güvenlik İcra Memuru Uzmanı’ şeklinde ihtas edilmesini talep ettiklerini bildiren Hisarkaya, diğer taleplerini ise şöyle dile getirdi:

“Denetmen ve Denetmen yardımcılarının il müdürlüğü bünyesine bağlı değil, grup başkanlığına bağlanmasını talep ediyoruz. Kurumda boş bulunan kadrolara, görevde yükselme sınavında başarılı olan personelin atanmasını ve liyakata uygun olmayan usulsüz atamaların önüne geçilmesini istiyoruz. Denetmen alımlarında kurum içinden alıma belirli bir kadro ayrılarak, Sosyal Güvenlik Kurumu’nda yıllarca görev yapmış çalışanların atanmalarını istiyoruz. Toplu sözleşme maddesiyle güvence altına alınan 4/B’li olarak görev yapan personelin kadroya geçirilmesini istiyoruz. 3600 Ek gösterge çalışmasında SGK çalışanlarının da dikkate alınmasını ve sonuna kadar hak ettikleri 3600 ek göstergenin kurum çalışanlarına verilmesini talep ediyoruz. Banka maaş promosyon anlaşması ile geçen yıl mayıs ayında ödenen 4 bin liranın, enflasyon rakamları da dikkate alınarak güncellenmesini talep ediyoruz.”

“EMEĞİNİN KARŞILIĞI EMEKÇİYE ÖDENMELİ”

Son olarak maaşı düşük de olsa geçmişte aldığı fazla mesai ücreti, ikramiye, performans ödemesi ve havuz parası gibi yan ödeme kalemleri ile ayakta kalabilen memurların, 666 Sayılı Kanun Hükmünde kararname ile bu haklarını kaybettiklerini, emeklerinin karşılığını almaktan uzaklaştırıldıklarını dile getiren Hisarkaya, “666 Sayılı KHK ile eşit işe eşit ücret anlayışı getirilmeye çalışılmıştır. Bizlerde buradan yetkililere soruyoruz ve diyoruz ki, SGK çalışanlarının işine eşit iş hangi kurumlarda vardır ve buralarda hangi ücretler ödenmektedir? Bunun adı eşit işe eşit ücret değil, eşit unvana eşit ücrettir. Bu nedenle emeğinin karşılığı emekçiye ödenmelidir. İçinde bulunduğumuz Sosyal Güvenlik Haftası vesilesiyle başta SGK çalışanları olmak üzere hizmet kolumuzda yer alan tüm çalışanların ve bütün emekçilerin hizmetlerinin karşılığını aldığı bir yıl olmasını diliyoruz. Bir sonraki sosyal Güvenlik Haftası kutlamalarında sorunları konuşmaktan ziyade kazanımlar nedeniyle teşekkür ettiğimiz bir hafta olmasını temenni ediyoruz” diye konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ