"Çevre bizim ekmeğimiz"

Antalya Çevreci Dönüşüm Çalışmaları Tanıtım Toplantısı'nda konuşan ATSO Başkanı Davut Çetin, kent ekonomisinin büyük çoğunluğunun çevreye dayandığına dikkat çekerek, "Çevre bizim ekmeğimiz" dedi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise, gerçekçi, uygulanabilir, sürdürülebilir çevre çalışmaları uygulamaya çalıştıklarını belirterek kentin geleceğinin planlanması gerektiğinin altını çizdi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından, Antalya Büyükşehir Belediyesi, meslek odaları başkanları, sivil toplum temsilcileri, öğretim üyeleri ve uzmanların katılımıyla Antalya Çevreci Dönüşüm Çalışmaları Tanıtım Toplantısı gerçekleştirildi. ATSO Atatürk Konferans Salonu’nda ilk kez çok kapsamlı işbirliğiyle gerçekleştirilen çalışmayla, Antalya ekonomisinde çevreci ve yeşil dönüşüm gibi önemli bir konuda paydaş kurumlarla güçlü bir birliktelik yaşama geçirilmiş oldu. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren ATSO Başkanı Davut Çetin, "Antalya olarak biz çevreci veya yeşil kent markası olmak için avantajlara sahibiz. Çevreyi kirleten bir sanayimiz yok. Tarım ve turizm için zaten çevreyi korumak durumundayız. Çevre bizim ekmeğimiz. Dolayısıyla yeşil dönüşümü Antalya vizyonunun, markasının temel unsurlarından birisi olarak ele almalıyız. Döngüsel ekonomiyi geleceğin ekonomisi, yatırım ve istihdam alanı olarak teşvik etmeliyiz" dedi. 

“YOL HARİTASINI BELİRLEYEREK DÖNÜŞÜMÜ HEP BİRLİKTE BAŞLATACAĞIZ”

Mimar ve mühendis odalarıyla Antalya Ekonomisi Çevreci Dönüşüm çalışması yapmayı kararlaştırdıklarını hatırlatan Çetin, çevre konusunda çeşitli projeler yürütmekte olan Büyükşehir Belediyesi ile de birlikte özellikle Antalya ekonomisine dönük ortak projeler üreteceklerine inandıklarını söyledi. Su, atık yönetimi, hava kirliliği, ulaşım, enerji, kentleşme, afet riskleri yönetimi, iklim değişikliğine dirençli tarım, iklim değişikliğine dirençli turizm, sanayide iklim değişikliğine uyum ve döngüsel ekonomi olarak grupları belirlediklerini belirten Çetin, bundan sonra işbirliğiyle daha güçlü biçimde yola devam edeceklerini söyledi. Bilgi ve tecrübe paylaşımıyla Antalya ve sektörler için yol haritaları oluşturacaklarını bildiren Çetin, “ATSO olarak bizim asıl amacımız çevre hedefleri ışığında Antalya ekonomisinin çevreci dönüşüm vizyonunun belirlenmesi, tarımda, sanayide, turizmde, inşaat sektöründe, ticarette yeşil dönüşümün yol haritasının çıkarılmasıdır. Buna göre Antalya işletmelerine destek olarak bu dönüşümü hep birlikte başlatacağız” diye konuştu.

ÇALIŞTAY ŞUBAT’TA

Çalışma gruplarının Şubat ayına kadar genel bir çerçeve oluşturmalarını ve mevcut durumu değerlendirmelerini beklediklerini açıklayan Çetin, Şubat ayında geniş katılımlı bir çalıştay yapacaklarını bildirdi. Çalıştaya, Bakanlıktan, Avrupa Birliği’nden, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası gibi kurumlardan temsilcilerin de davet edileceğini belirten Çetin, Şubat ayındaki çalıştayda çıkacak çerçeveye göre sektörel çalışmalara geçileceğini ve sektörel dönüşüm projeleri için dış finansman destekleri aranacağını açıkladı.

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ İHMAL ETME LÜKSÜMÜZ YOK”

Ekonomide zor günlerden geçildiğine işaret ederek böyle bir ortamda iklim değişikliği konuşmanın zor olduğunu söyleyen Çetin, buna rağmen iklim değişikliği konusunu ihmal etme gibi bir lüksümüz olmadığını söyledi. İklim değişikliğinin ekonomiyi doğrudan etkileyen faktörler arasına girdiğini vurgulayan Çetin, “2021 yılında buğdayda yüzde 14, arpa ve çavdarda yüzde 30, nohutta yüzde 24, mercimekte yüzde 20-30 civarında üretim düşüşü bekleniyor. Bunun bir nedeni de kuraklık. Aşırı sıcaklıklar, aşırı yağışlar, hortumlar, su kaynaklarının azalması örneklerini konuşmaya gerek yok. İklim değişikliği artık yangınlarla, sellerle, kuraklıkla hayatımızın içinde. Dünyada da bu alandaki değişimin hızlandığını hep birlikte görüyoruz. Pandemiye, dünya ekonomisinde sorunlara rağmen iklim değişikliğiyle mücadele dünyanın bir numaralı ortak gündemi haline geldi” açıklamasında bulundu.

“ÇEVRE PROJELERİ ÖNCELİKLİ OLACAK”

Türkiye’nin Paris İklim Anlaşmasını onayladığını hatırlatarak, “Biz Paris Anlaşması’nı onaylarken Glasgow’da COP21’in yerini COP26 aldı. Bazı ülkeler Paris Anlaşması’ndan daha ileri taahhütlerde bulundular” diyen Çetin, şunları söyledi:

“Yapılan bu taahhütlerin de küresel ısınmayı 1,5 derecede tutmayacağı anlaşıldı. Bu nedenle dünya bu konuda daha ileri adımlar atmak zorunda. Avrupa Birliği de Yeşil Mutabakat Belgesi’nin de ötesine geçme çalışmaları yapıyor. Şimdi 300 milyar dolarlık altyapı finansman projesi açıklandı. Avrupa geçidi isimli bu programda çevre projeleri öncelikli olacak. Almanya’da yeni koalisyon hükümetinin gündeminde de iklim değişikliği en önemli maddelerden birisi oldu. Bu gelişmeler ister istemez Türkiye’ye, bize de yansıyacak. Biz Avrupa Birliği’nin sınırda karbon düzenlemesinin ihracatımıza getireceği yükü hesaplamaya çalışırken, yeni düzenlemelerin de geleceğini hesaba katmalıyız.”

“DÖNÜŞÜM SÜRECİ TÜRKİYE’DE DE BAŞLADI”

Çevreci dönüşüm sürecinin Türkiye’de de başladığına dikkat çeken Çetin, Paris İklim Anlaşması’ndaki sorumluluklara işaret etti. “Türkiye olarak biz bu sürece şimdiden girmiş bulunuyoruz” diyen Çetin, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, Kirletici Salım ve Taşıma Kaydı Yönetmeliği’ni yayınladı. Artık kimya, ahşap, tekstil, atık su, hayvancılık, su ürünleri, süt işletmeleri gibi birçok işletme havaya, toprağa ve suya emisyon veya salım miktarlarını yıllık olarak Bakanlığa raporlayacak. Bu raporlama karbon vergisine hazırlık aşamasıdır, yani dönüşüm süreci artık başlamıştır” ifadelerini kullandı.

“HEDEF, ANTALYA’NIN KARBON NÖTR ŞEHİR OLMASI”

Çevreci dönüşüme ülke, kent ve işletmeler olarak erken uyum sağlamak için hızlı davranılması gerektiğinin altını çizen Çetin, “Dünyada birçok şehir ülkelerin önüne geçerek daha radikal kararlar almakta. Dizel motorlu araçları yasaklayanlar var. Elektrikli taşıtlara geçişi hızlandıranlar var. Çevreci veya yeşil dönüşüm şehirlerin markalaşmasının yeni bir unsuru oluyor. Tarım ihracatından turizm tanıtımına kadar çevre faktörünün giderek belirleyici olacağını göreceğiz. Bu nedenle Antalya’nın karbon nötr şehir olması gelecek nesiller için ve bunun yanı sıra ekonomik gelişme için gerekli bir hedeftir” ifadelerini kullandı.

“ÇEVRE BİZİM EKMEĞİMİZ”

“Antalya olarak biz çevreci veya yeşil kent markası olmak için avantajlara sahibiz. Çevreyi kirleten bir sanayimiz yok. Tarım ve turizm için zaten çevreyi korumak durumundayız. Çevre bizim ekmeğimizdir” diyen Çetin, “Dolayısıyla yeşil dönüşümü Antalya vizyonunun, markasının temel unsurlarından birisi olarak ele almalıyız. Döngüsel ekonomiyi geleceğin ekonomisi, yatırım ve istihdam alanı olarak teşvik etmeliyiz. Büyükşehir Belediyemizle, odalarımızla, kurumlarımızla, uzmanlarımızla artık çok daha güçlü bir kadroyla çevreyle ilgili bütün konuları birlikte çalışacağız. Bütün kurumlarımızdan, temsilcilerimizden ricamız çalışma gruplarına destek olmaları, bilgi ve tecrübelerini paylaşmaları. Bu dönüşümü ancak bütün kurumların işbirliğiyle başarabiliriz” ifadelerini kullanarak katkı koyan herkese teşekkür etti.  

“DEĞİŞİM ÇEVRE İLE UYUMLU OLMALI”

Çetin’den sonra konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise, teknoloji başta olmak üzere, sanayide, bilimde, sağlıkta kısacası hayatın pek çok alanında baş döndürücü bir değişim ve dönüşüm hareketi yaşandığını belirterek, bu değişimin çevre ile uyumlu olması gerektiğinin altını çizdi. Göstermelik çevrecilik yerine gerçekçi, uygulanabilir, sürdürülebilir çalışmaları uygulamaya özen gösterdiklerini vurgulayan Böcek, bu konuda örnek gösterilen ve ödüle layık görülen çalışmaların kendilerine güç verdiğini söyledi.

“ÇEVREYE DUYARSIZ KALAMAYIZ”

28 yıllık siyasi hayatı boyunca kısa vadeli, günü ve dönemi kurtaran işler için uğraş vermediğini dile getiren Böcek, “Yol arkadaşlarımla her zaman halkın menfaatlerini esas alan kamu yararına projeler üretmeye gayret gösterdim. Bugünden geleceğin Antalya’sını planlamak durumundayız. Tüm dünya liderleri 2100 yılının küresel iklim değişikliği senaryolarını hesap ederken bizim buna duyarsız kalmamız söz konusu değil. Antalyamız turizm, tarım, tarih, kültür, sanat alanlarında olduğu gibi çevreci dönüşümde öncü olmalı” açıklamasında bulundu.

“ÇALIŞMALAR YOL GÖSTERİCİ OLACAK”

Antalya’nın su yönetimi, atık yönetimi, hava kalitesi, ulaşım, enerji, kentleşme, afet riski, tarım, turizm, sanayi, biyo çeşitlilik, döngüsel ekonomi olarak belirlenen 12 temel konuda çevresel dönüşüm açısından ele alınacağını açıklayan Böcek, çevresel açıdan mevcut durumu ortaya koyan sorunlar ve çözüm önerilerine gerçekçi yaklaşımlar sunan, sonuç odaklı bir çalışmanın ortaya çıkmasını hedeflediklerini bildirdi. Planlı, kurallı, kimlikli kent vizyonu doğrultusunda, ortak akılla yürütülecek çalışmadan çıkarılacak sonuçların geleceğe ışık tutacağını ve yol göstereceğini söyleyen Böcek, kente çevresel açıdan kılavuzluk yapacağını dile getirdi.

“ÖNLEM ALMAZSAK ÇOK CİDDİ SIKINTILAR YAŞAYACAĞIZ”

Muhteşem bir şehirde yaşadığımızın altını çizen Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Derya Ünver ise, Antalya’nın en büyük hazinesinin doğal varlıkları olduğunu vurguladı. İklim değişikliğinin yaşama ve ekonomiye, bütün döngüye etki eden bir süreç olduğunu söyleyen Ünver, önlem alınmazsa Antalya’nın en önemli geçim kaynaklarından turizmde ve tarımda çok ciddi sıkıntılar yaşayacağını kaydetti.

“ÇEVRESEL HEDEFLERİN BELİRLENEREK SOMUT ADIMLAR ATILMASI ZORUNLU”

Çalışmanın önemine dikkat çeken Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Ebru Manavoğlu da, iklim değişikliği ile mücadele ve çevre konularının öneminin her geçen gün arttığını söyledi. Avrupa Birliği’nin 2050 yılına kadar çevresel hedeflerinin belirleneceği yeşil mutabakatın kentsel ölçekli önemli dönüşümleri de beraberinde getireceğini ifade eden Manavoğlu, dünyadaki gelişmelere bağlı olarak Türkiye’de çevresel hedeflerin belirlenerek somut adımlar atılmasının zorunluluk olduğunu belirtti.  

“İKLİM DEĞİŞİYOR, BİZİM DE DEĞİŞMEMİZ LAZIM”

Doğanın dengesini insanların bozduğuna dikkat çeken İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı ise, “Dünyada yaşanan tüm olumsuzlukların kaynağının insan olduğu aşikar. İnsanoğlunun müdahalesinden ötürü 150 bin yılda ısınan ve akabinde 150 bin yılda soğuyan dünyamız, son dönemde sadece ısınıyor” dedi. Önemli olanın bu ısınmanın getirdiği ekolojik sistemin bozulması olduğunu söyleyen Balcı, “İklim değişiyor bizim de değişmemiz gerekiyor. Değişmemiz için başlattığımız bu çalışmayı çok önemsiyorum” ifadelerini kullandı.

“ÇEVREYE DUYARLI BİR ÜLKE OLMALIYIZ”

Dünya üzerindeki savaşların ana sebeplerinin başında enerji kaynaklarına sahip olmanın geldiğine işaret eden Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Şaban Tat ise, enerjinin bir ülkenin bağımsızlığının simgesi olduğunu söyledi. Tam bağımsız bir ülke olabilmemiz için enerjide dışa bağımlı olmayan, kendi enerjisini üreten, kaynaklarını verimli kullanan ve enerjiyi üretebilmek için karbon salınımını en aza indiren, çevreye duyarlı bir ülke konumuna gelmemiz gerektiğini vurgulayan Tat, en verimli enerjinin tasarruf edilen enerji olduğunu dile getirdi. Daha yaşanabilir bir kent bırakmanın gelecek nesillere borcumuz olduğunu söyleyen Tat, katkı koyan herkese teşekkür etti.

“ANA HEDEF, TEMİZ ENERJİ ÜRETEN BİR KENT”

Çevreci dönüşümün en önemli konuların başında geldiğini belirten Mimarlar Odası Antalya Şubesi 2. Başkanı Hakime Yılmaz da, doğasını, kültürünü, toprağını, kentini koruyan kentlerin çevreci dönüşüm sürecinde olumlu yol kat edeceğini söyledi. Antalya’nın kontrolsüz devam eden tarım, kentleşme ve su politikalarının doğru yola ve doğru dönüşüme gireceğini umut ettiklerini belirten Yılmaz, temiz enerji üreten bir kent modeline ulaşmanın ana hedef olduğunu ifade etti.

“SORUN KARBON SALINIMI, ÇÖZÜM KARBONSUZLAŞMA”

Sonuçları pandemiden daha ağır olabilecek bir iklim kriziyle karşı karşıya olduğumuzu vurgulayan Makine Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı İbrahim Atmaca ise, söylemden öteye eylemler üretilebilecek çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi. İklim krizinin bir sonuç olduğunu söyleyen Atmaca, sorunun karbon salanımı olduğunu vurgulayarak çözümün karbonsuzlaşma olduğunu kaydetti. Atmaca, çözüm için doğru yolun çevreci dönüşüm olduğunu da sözlerine ekledi.

ÇELTİK, KENT PLANLAMASINA DİKKAT ÇEKTİ

Antalya’nın 30 yıl sonra da tarım ve turizmin başkenti olarak kalıp kalamayacağını soran Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik ise, “19 ilçenin tamamında mı tarım, tamamında mı turizm yapacağız? Acaba ilçeler önümüzdeki yıllarda tercih yapmak zorunda kalacaklar mı? İlçelerimizin alt yapısı buna müsait mi? Topraklarımız yeterince temiz mi? 30 yıl sonra denizlerimiz böyle mi olacak? Nereler heyelan alanı, nerelerde deprem olacak?” sorularını yöneltti. Bu soruların cevaplarının verildiği zaman belirsizliklerin ortadan kalkacağını ifade eden Çeltik, “Şehri ne yönde planladığımızı göreceğiz. Güvenli sosyal hayatın, güvenli ticaretin ortaya çıkacağına inanıyorum” dedi. Antalya’nın gelişmekte olan güzel bir kent olduğunu dile getiren Çeltik, çalışmanın kente ve bölgeye ciddi katkı sağlayacağına inandığını söyledi.

ATASOY, “ÇEVRE ODAK NOKTAMIZ”

Meslek odası başkanlarının konuşmasından sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Lokman Atasoy ve Çevreci Dönüşüm Çalıştayı Proje Koordinatörü Prof. Dr. Bülent Topkaya birer sunum gerçekleştirdi. Antalya’yı iklim değişikliğiyle ilgili bekleyen tehditlere ve belediyenin iklim değişikliğine uyum çalışmalarına değinen Atasoy, iklim değişikliği konusunda tehlikenin çok büyük olduğunu söyledi. Belediye olarak ulaşımda, turizmde, tarımda, peyzajda hatta kültür sanatta bile doğa ve çevreyi ön planda tuttuklarını ifade eden Atasoy, her alanda çevrenin odak noktaya konulması gerektiğinin altını çizdi. Kentteki tarımsal ürünlerin tükettiği su verilerini paylaşan Çevreci Dönüşüm Çalıştayı Proje Koordinatörü Prof. Dr. Bülent Topkaya ise, bunların değerlendirilmesi ve incelenmesi gerektiğini belirtti.

ELDE EDİLEN BULGULAR ŞUBAT’TA PAYLAŞILACAK

Çalışma gruplarında yer alan akademisyenlerin, uzmanların, kurum ve STK temsilcilerinin ortak çalışmaları sonucunda elde edilecek bulgular, Şubat ayında yapılacak olan 1. Antalya Çevreci Dönüşüm Çalıştayı’nda kamuoyu ile paylaşılacak. HABER: YUSUF KATRAĞ