Çevreci dönüşüm için işbirliği

ATSO öncülüğünde TMMOB’a bağlı odaların işbirliğinde hayata geçirilen Antalya Ekonomisi Çevreci Dönüşüm Kurulu Projesi’nin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan ATSO Başkanı Davut Çetin, “Çevreci dönüşümü Antalya markasının temel unsurlarından birisi yapmalıyız. Antalya ekonomisi için çevreci dönüşüm yeni fırsatları da beraberinde getirmekte” dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) öncülüğünde Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı odaların işbirliğinde Antalya Ekonomisi Çevreci Dönüşüm Kurulu Projesi hayata geçirildi. Antalya'nın çevreci dönüşüm hedeflerinin belirlenmesine öncülük etmek, Antalya ekonomisinde çevreci dönüşüm yol haritasını hazırlamak ve döngüsel ekonomi gibi gelişme alanlarında bilgi üretmek amacıyla oluşturulan Kurul'un tanıtım toplantısı, bugün ATSO Başkanı Davut Çetin, meslek odaları başkanları ve çalışma grupları üyelerinin katılımıyla çevrimiçi olarak gerçekleştirildi.

ORTAK HEDEFLER VE ÇALIŞMA ESASLARI BELİRLENDİ

Projenin uzun bir hazırlık sürecinin ürünü olduğuna dikkat çeken ATSO Başkanı Davut Çetin, 2021-2024 dönemi stratejik planında 5 öncelikli alan belirlediklerini, bunların dijital dönüşüm, çevreci dönüşüm, yaratıcı ekonomi dönüşümü, özgün yerel ekonomi ve sosyal-kurumsal dönüşüm olduğunu hatırlattı. Başlattıkları ve devam eden dijital dönüşümün Antalya 4.0 projelerini içerdiğini, çevreci dönüşümde ise Antalya için döngüsel ekonomi ve iklim değişikliğine dirençli ekonomi alanlarında ilerleme hedefi koyduklarını belirten Çetin, çevreci dönüşüm için Şubat ayından itibaren mimar ve mühendis odaları başkanlarıyla seri toplantılar gerçekleştirdiklerini bildirerek, birlikte ortak hedefler ve çalışma esasları belirlediklerini söyledi.

“10 ÇALIŞMA GRUBU OLUŞTURULDU, AMAÇ YOL HARİTALARI HAZIRLAMAK”

Projenin koordinatörlüğünü Prof. Dr. Bülent Topkaya’nın yapacağını, ATSO Meclis Başkanı Süleyman Özer’in de çalışmalara başkanlık edeceğini bildiren Çetin, Odaların, ilgili kurumların ve hocaların yer aldığı 10 çalışma grubu kurulduğunu belirtti. Çalışma gruplarının üyelerini odaların belirlediğini söyleyen Çetin, gruplarda kamu kurumlarının, yerel yönetimlerin, ASAT gibi kuruluşların temsilcilerinin yer alacağını açıkladı. Çalışma gruplarında tarım, turizm ve sanayide çevreci dönüşüm, döngüsel ekonomi, afet riskleri, su yönetimi, atık yönetimi, enerji, çevreci kentleşme ve akıllı binalar, ulaşım, deprem riski gibi konuların yer aldığını kaydeden Çetin,  “Elbette ki bu konularda Bakanlıklarımız, Büyükşehir Belediyemiz de kapsamlı proje ve çalışmalar yürütmekte. Bizim amacımız ise Antalya ekonomisi, sektörlerimiz ve işletmelerimiz için yol haritaları hazırlamak. Çünkü iklim değişikliği ve çevre konusu artık sektör ve işletme düzeyinde hazırlık yapılması gereken bir konu. Biz bu çalışmayla birinci aşamada çevreci dönüşüm ve iklim değişikliğine dirençli bir ekonomi için ne yapılması gerektiğini belirleyeceğiz. Bakanlıklarımızın ve Belediyelerimizin bu konularda ne yaptığına bakacağız, değerlendireceğiz. İkinci aşamada ise ekonomide ve sektörlerde atılması gereken adımlara odaklanacağız, somut hedeflere yöneleceğiz.  İşletmelerimize yol göstermeye, yardımcı olmaya çalışacağız, sektörel projelere öncülük edeceğiz” dedi.

ÇEVRECİ DÖNÜŞÜM İÇİN 3 NEDEN

Çevreci dönüşümün 3 nedenle önemli olduğunu vurgulayan Çetin, “Birinci neden ekonomimizi iklim değişikliğine hazırlamak. İkinci neden yeşil ekonomi ve döngüsel ekonomi fırsatlarından yararlanmak. Üçüncü neden ise Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatıyla gelen değişime hazırlanmak” dedi.

“ÇEVRE, İNSANLIĞIN VE EKONOMİNİN GELECEĞİNİN KONUSU”

Çevreci dönüşümün nedenlerini biraz daha açarak yakın zamana kadar çevreciliğin doğayı koruma sorumluluğu olarak görüldüğüne dikkat çeken Çetin, şunları dile getirdi:

“Çevre artık insanlığın ve ekonominin geleceği konusudur. Bazı bilim insanları Antalya ikliminin Kuzey Afrika iklimine döneceğini, seralarda ısıtma yerine soğutma sistemleri gerekeceğini söylüyor. Kuraklık zaten tarımı etkilemeye başladı. Deniz suyunun kirlenmesi ve ısınması kötü sürprizler yapabiliyor. İstanbul’da bunun bir örneğini gördük. Bütün sektörlerimizi bu risklere hazırlamalıyız. Ekonomimiz turizm ve tarıma bağlı. Turizm sektörümüz her tür riske karşı çok hassas. Turizmde otellerin çevreci dönüşümü sektörün geleceğini etkileyecek. Sanayide emisyon azaltımı, çevre etiketi gibi hususlar ihracatı belirleyecek bir faktör olacak.”

“GELECEK ÇEVRECİLİKTE”

Yeşil ekonomi ve bunun farklı bir parçası olan döngüsel ekonominin, geleceğin ekonomi modeli olduğunu söyleyen Çetin, sözlerine şöyle devam etti:

“Gelecek çevreci binaların, çevreci otellerin, doğal gıdaların, çevreci ürünlerin olacak. Döngüsel ekonomiyle yeni bir ekonomi ortaya çıkacak. İl ve ilçelerde kendi ürettiğini tüketmenin moda olacağını göreceğiz. Ürünler de üretim şekli de değişecek. Bu değişim yeni yatırım ve istihdam alanları yaratacak. Bunlar kadar önemli bir konu da Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı. Avrupa Birliği ithalatta karbon vergisi uygulamasına 2023 yılında geçecek. Ton başına 30 Euro’dan başlayıp 50 Euro’ya kadar çıkacak karbon vergileriyle başlayacaklar. Dolayısıyla hem tarım hem sanayi ihracatımız etkilenecek.”

“HÜKÜMETTEN ÇEVRE KONUSUNDA DAHA İDDİALI HEDEFLER BEKLİYORUZ”

“Türk özel sektörü olarak bu gelişmeleri görüyor ve bu konuda hızlanmamız gerektiğine inanıyoruz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği de bu konuda çalışmalarını hızlandırdı” diyen Çetin, geçen ay Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonu’na TOBB adına bir sunum yaparak Paris İklim Anlaşması’na taraf olunması gerektiğini anlattığını söyledi ve özel sektör olarak Hükümetten çevre konusunda daha iddialı hedefler koymasını talep ettiklerini kaydetti. ATSO olarak da Antalya’da çevreci dönüşümün hızlanması gerektiğine inandıklarını vurgulayan Çetin, “Dünyada 2030’da karbon nötr hedefi koyan şehirler var. Antalya gibi bir marka şehir bu gelişmenin gerisinde kalamaz. Antalya’nın sıfır karbon, yani karbon emisyonunu sabitleme hedefini hep birlikte belirlemeliyiz. Çevreci dönüşümü Antalya markasının temel unsurlarından birisi yapmalıyız. Antalya ekonomisi için çevreci dönüşüm yeni fırsatları da beraberinde getirmekte. Çünkü bizim ağır sanayimiz yok, çevreci dönüşüm maliyetimiz düşük, yeşil ekonomi hem sektörlerimize hem ilçelerimize yeni kapılar açacaktır” diye konuştu.

“SADECE KONUŞMAKLA KALMIYOR, SOMUT ADIMLAR ATIYORUZ”

Proje kapsamında odalarla, kurumlarla, uzman hocalarla, büyük bir kadroyla, kentsel dönüşümden ulaşım sistemine, afet yönetimine kadar birçok konuyu çalışacaklarını ifade eden Çetin, sözlerini şöyle tamamladı:

“Antalya’nın çevreci dönüşüm hedeflerini ele alacağız. Sanayide, tarımda, turizmde risk senaryolarını gözden geçireceğiz ve ekonomide yeşil veya çevreci dönüşüm yol haritasını hazırlayacağız. Antalya 4.0 çalışmasında da çevre konusuna bir giriş yapmıştık. Antalya 4.0’dan sonra dijital dönüşüm konusunda birçok proje ve danışmanlık hizmetleri başlattık. Bunların bir kısmı devam ediyor. Yani sadece konuşmakla, yazmakla kalmıyoruz, somut adımlar da atıyoruz. Şimdi Antalya Ekonomisi Çevreci Dönüşüm Kurulu olarak çok daha kapsamlı bir çalışmaya başlıyoruz. 10 çalışma grubumuzda 100’den fazla akademisyen, mühendis, kamu kurumu ve özel sektör temsilcisi bulunuyor. Çalışmalar ilerledikçe aramıza diğer ilgili kurumlar da katılacaktır. Çalışmamızın ikinci aşamasında özel sektör katılımı daha fazla olacaktır. Kurulumuz özel sektör, uzman STK’lar, üniversite, kamu kurumları ve yerel yönetimler arasında güzel bir işbirliğini de temsil etmekte. Bu platformun önümüzdeki dönemde Antalya’ya ışık tutacak çalışma ve projelere imza atacağına inanıyorum. Bu inançla tüm başkanlarımızla, destek veren kurumlarımıza, değerli akademisyenlerimize tekrar teşekkür ediyorum. Antalya için hayırlı, güzel bir başlangıç olmasını diliyorum.”

ÜNVER, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ

Çetin’den sonra konuşan Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Derya Ünver ise, dünyanın iklim değişikliğini ve alınabilecek önlemleri konuştuğuna dikkat çekti. Antalya’nın tarım, turizm ve sanayi kenti olduğuna işaret eden Ünver, iklim değişikliğinden olumsuz etkilenecek bir kent olduğunu kaydetti.

“SOMUT ADIMLAR ATMAK ZORUNDAYIZ”

İklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir çevre konularının dünyada önemli bir yer tuttuğunu belirten Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Ebru Manavoğlu da, dünyadaki gelişmelere bağlı olarak ülke ve kentlerde de çevre bilinciyle hedefler belirlenerek harekete geçmenin ve somut adımlar atılmasının zorunluluk olduğunu ifade etti. İklim değişikliğinin etkisini azaltmaya yönelik yaklaşımların kentsel planlamayı yakından ilgilendirdiğini söyleyen Manavoğlu, proje kapsamındaki çalışmalara katkı koyacak olmaktan mutluluk duyacaklarını kaydetti.

BALCI’DAN MESLEK ODALARIYLA ÇALIŞMA İRADESİNDEN DOLAYI TEŞEKKÜR

Meslek odalarıyla çalışma iradesini ortaya koymasından dolayı ATSO yönetimi ve Başkan Davut Çetin’e teşekkür eden İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı ise, meslek odalarının ciddi bir birikime, deneyime ve arşive sahip olduğunu söyledi. Meslek odalarıyla çalışma iradesini göstermenin önemli olduğunun altını çizen Balcı, meslek odaları olarak işbirliğine her zaman hazır olduklarını, proje kapsamındaki çalışmaların kent ekonomisine, sanayisine ve iş insanlarına yararlı olacağına inandığını belirtti.    

“ANTALYA OLARAK ŞANSLIYIZ”

Kentin tarım, turizm ve sanayi olarak 3 sektörle ön plana çıktığına dikkat çeken Makine Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca da, enerji verimliliğine işaret etti. Çevreci dönüşümde önceliğin enerji verimliliği olması gerektiğini vurgulayan Atmaca, teknolojik cihazlar sayesinde enerji verimliliğinin sağlanabildiğini söyledi. Antalya’nın enerji verimliliği konusunda şanlı ve büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Atmaca, özellikle güneşin verimli kullanılabileceğini dile getirdi. Atmaca, “Yenilenebilir enerji kaynaklarını daha çok, daha verimli teknolojileri ve cihazları kullanarak, akıllı sistemlerle Antalya olarak bir çok fırsatı faydaya çevirebiliriz” şeklinde konuştu.

“GELECEK NESİLLERE YAŞANILABİLİR BİR ŞEHİR BIRAKMA BORCUMUZ VAR”

 Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Şaban Tat ise, “Çevreye duyarlı, karbon salınımı en aza indirgenmiş, enerjisini en verimli şekilde kullanmaya çalışan, gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir şehir bırakma borcumuz var” diyerek çevre konusundaki çalışmalara oda olarak her zaman ellerinden gelen desteği vereceklerini söyledi.  

“PANDEMİ TARIMIN ÖNEMİNİ ORTAYA ÇIKARDI”

Pandeminin tarımın ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkardığını söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vural Şahin ise, tarım konusunda herkese görevler düştüğünü ifade etti. Dünyayı tedirgin eden kuraklığa ve iklim değişikliğine karşı birlikte mücadelenin önemli olduğuna işaret eden Şahin, ATSO’nun önderliğindeki çalışmanın ülke geneline yayılmasını temenni etti.

“ANTALYA’NIN ANAYASASI NİTELİĞİNDE BİR ÇALIŞMA”

Mesleklerinin geniş bir alanı kapsadığına dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik de, ATSO önderliğindeki çalışmanın Antalya’nın anayasası niteliğinde olduğunu söyledi. Önümüzdeki 30 yılda kent nüfusunun katlanacağı göz önünde bulundurulduğunda, suyun ve enerji ihtiyacının da katlanacağına dikkat çeken Çeltik, afetlerin de büyük tehlike yarattığına işaret etti. Antalya’nın istikrarlı ve güvenli bir kent olarak büyümesi için projenin önemli olduğunun altını çizen Çeltik, “Bu yapılan çalışmalarla Antalya’nın örnek bir kent olacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.    

“DOĞANIN DENGESİNİ KORUYAN KENTLER HEPİMİZİN HAYALİ”

Mimarlar Odası Antalya Şubesi’ni temsilen konuşan Hakime Yılmaz ise, “Kentleşmede yoğun yapılaşmadan arındırılmış, bilinçsiz tarımda su kullanımının engellendiği, kendi enerjisini kendisi üreten akıllı binaların, enerji verimliliği ve iklim değişikliğini direkt etkileyen hususlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Yenilenebilir, temiz enerji üreten, doğanın dengesini koruyan kentler hepimizin hayali. Tarımda bilinçli su kullanımının, su yönetiminin ülke genelinde sağlanması hepimizin hayali” diyerek projede yer almaktan mutluluk duyduklarını belirtti.

“KENDİMİZİ HAZIRLAMAMIZ GEREKİYOR”

Konuşmalardan sonra çevre konulu bir sunum gerçekleştiren proje koordinatörü Prof. Dr. Bülent Topkaya ise, senaryolar üzerinden iklim değişikliğine dikkat çekerek bundan sonra her yıl sıcaklıkların artacağına, yağışların azalacağına işaret etti. Topkaya, “Bizim bundan sonraki hayatımızda daha az yağışlı, daha sıcak geçecek günlere, yıllara, mevsimlere kendimizi hazırlamamız gerekiyor” dedi. HABER: YUSUF KATRAĞ