Bugün 24 Kasım 2024 Pazar
  • Antalya9 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3005.985
    %0
  • Dolar
    34.5383
    %0
  • Euro
    35.9979
    %0
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "(Kılıçdaroğlu’nun ‘Militan’ Çıkışı) Herkes Davasını Açmalı"
27 Ocak 2021 Çarşamba 14:23

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "(Kılıçdaroğlu’nun ‘Militan’ Çıkışı) Herkes Davasını Açmalı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "militan" çıkışına tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "militan" çıkışına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, "Bu ülkenin yargısı var ve kendilerine "militan" diye hakaret eden bu zata bütün bu hakarete muhatap olanların dava açma zamanı gelmiştir, geçiyordur. Herkes davasını açmalı. Bu memleket öyle sahipsiz değil, gereği yapılmalıdır. Milletimiz, mahalle yanarken kendi kısır hesaplarının peşinde koşanların defterini kökten dürene kadar, bu mücadeleyi biz de sürdüreceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Salgın sebebiyle ara verilen il kongrelerine 13 Ocak'ta yeniden başladıklarını hatırlatan Erdoğan, bugün canlı bağlantı ile katılacağı Erzincan ve Erzurum'la birlikte iki haftada 27 kongreyi tamamlayacaklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, her günlerini ülke ve millet için dolu dolu geçirdiklerini ve geçirmeye devam ettiklerine dikkat çekerek, "Ülkesine ve milletine karşı sorumluluk hisseden herkesten tek beklentimiz kendi üzerine düşen görevleri hakkıyla ifa etmesidir. Genel Merkezimizden il teşkilatlarımıza, milletvekillerimizden belediye başkanlarımıza kadar partimizde görev üstlenen tüm arkadaşlarımızdan da aynı hassasiyeti bekliyoruz. Bu şekilde görevlerimizi hakkıyla yerine getirdiğimizde, ne ülkemizin önünde, ne Cumhur İttifakının önünde, ne AK Parti'nin önünde durabilecek bir güç tanımıyoruz. Unutmayınız, milletimiz her birimizi teker teker takip ediyor ve karnemizi dolduruyor. Seçim günü bu karne önümüze oy oranı olarak konacaktır. Birikimimizi ve gayretimizi bugünden seferber edersek, karne günü gelip çattığında, sandık başından başımız dik, alnımız açık şekilde ayrılabiliriz. Bunun için hep birlikte çok çalışmalıyız. AK Parti Grubu, Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız MHP ile birlikte Meclisin lokomotifidir, dinamosudur. Biz çok çalışırsak, Meclis de çok üretir. Biz işleri rölantiye alırsak, Meclis çok daha az verimle faaliyet yürütür. Türkiye'nin önünde hepimiz için yapılacak çok iş var. Yürütmede bizim yapmamız gerekenler var. Yasamada sizlerin yapması gerekenler var. Yargının üzerine düşen görevler var. Bütün bunların toplamı sayesinde ülkemizi güven ve istikrar ikliminde hedeflerine doğru ilerletebiliriz. Meclis gündeminde, önceden kalan yasama çalışmalarını sizler zaten biliyorsunuz" ifadelerini kullandı.

"Yeni reform paketini Meclise sunacağız"

Yakında hazırlıklarını tamamlamak üzere oldukları yeni reform paketlerini Meclis'e sunacaklarını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Milletimizle paylaştığımızda, bu reform tekliflerinin ülkemizi 2023'e ve daha sonrasına taşıyacak çok köklü ve önemli düzenlemeler içerdiği görülecektir. Türkiye'yi temel hak ve özgürlüklerden ekonomide güven ikliminin güçlendirilmesine kadar geniş bir alanda geleceğe hazırlayacak bu reform sürecine hep birlikte sahip çıkacağız."

"2023 seçimlerinde bir kez daha sandıktan zaferle çıkacağız"

"Sizlerden şimdiden sıkı bir çalışma dönemine hazır olmanızı istiyorum" diyen Erdoğan, "Milletimize, AK Parti'nin Türkiye'nin sadece son 18 yılının değil, 2053 vizyonumuza uzanan orta vadeli geleceğinin de mimarı olduğunu göstermeliyiz. Dikkat ederseniz, bizden başka hizmet müktesebatı ortaya koyabilen de, gelecek vizyonu tasarlayan da yok. Tek vaatleri Tayyip Erdoğan'ı indirmek olan bir muhalefete, bu millet iktidarı vermez. Küresel siyasi ve ekonomik değişim sürecinde Türkiye'yi nereye getireceğini söyleyemeyen, istikameti belirsiz, programı baştan savma, projesi olmayan, kadroları kifayetsiz, yoldaşları şaibeli hiçbir yapı, milletimizden iktidar vizesi alamaz. Hamdolsun bizler, tüm şeffaflığımızla milletimizin huzurundayız. İnşallah, 2023 seçimlerinde bir kez daha sandıktan zaferle çıkarak, büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa sürecinde yeni bir safhaya geçeceğiz" açıklamasında bulundu.

"Önlerine geleni tek adamlıkla suçlayanların kendi partilerinde oynadıkları "tek adamcağız" rolünü tebessümle seyrediyoruz"

Son grup toplantısında, CHP'nin yalanları, iftiraları ve millete yönelik hakaretlerini anlattıklarını anımsatan Erdoğan, "Aradan geçen bir aylık sürede yaşanan her gelişme, CHP testisinin içindeki cürufun ne derece berbat olduğunu tekrar tekrar göstermiştir. CHP yöneticileri, kendi içlerinde yaşanan taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık skandallarının üzerini örtmek için, hem bize, hem milletimize olan hakaretlerinin dozunu sürekli artırmaya başladı. "Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış" misali, milletimizin önüne çıkıp özeleştiri yapacak, özür dileyecek, içlerindeki tecavüzcülerden, tacizcilerden, hırsızlardan hesap soracak yerde, işi pişkinliğe vuruyorlar. Yalan olduğu defalarca ortaya konmuş, mahkemelerce tescil edilmiş konuları utanmadan, arlanmadan tekrarlayanlara pişkin denmez de, ne denir? Cumhuriyetin ilk partisini, bölücü örgütün maşalığını üstlenen yapının payandalığına düşürenlerin kendilerince oynadıkları yüksek siyaset oyunlarını millet günü geldiğinde başlarına geçirecektir. Önlerine geleni tek adamlıkla suçlayanların, kendi partilerinde oynadıkları "tek adamcağız" rolünü tebessümle seyrediyoruz. Bir de halkçılık diyerek, kendilerini halkın içinde, bizi de güya saraylarda sefa süren olarak göstermeye çalışmıyorlar mı, işte orası artık sözün bittiği yere dönüşüyor. Bu zatları şimdiye kadar milletimizin içinde pek görmedik. Ama biz, hayatımızın her döneminde olduğu gibi, bugün de milletimizle birlikteyiz" diye konuştu.

"Bay Kemal SSK'nın başında bulunduğu dönemlerde ölülerimiz bile rehin alınıyordu"

Sağlığını korumak için hastanesinden ilacına, aşısına kadar tüm imkânları, ekonomik olarak Türkiye'den ileri ülkelerden bile önce milletin hizmetine sunduklarına dikkat çeken Erdoğan, şunları dedi:

"Bir yanda bu gerçekler var, diğer yanda ise ömründe devletle ilişkisi, bir dönem devlet memurluğu yapmaktan ibaret olan bir zatın eline tutuşturulan kâğıtlardaki yalan-yanlış bilgilerle sergilediği hezeyanlar var. SSK'nın başında bu adam bulunmadı mı? SSK'nın başında bulunduğu zaman hastanelerde, hastalarımızın he hale düştüğünü tabi şimdi z kuşağı bilmiyor. Düşünebiliyor musunuz, hastanelerde rehin alınan ölülerimiz vardı. Kimin dönemi? Bay Kemal'in dönemi. Bunları yaşadık. Ama z kuşağı bunları bilmiyor. Bunları hatırlatmamız lazım. Milletime özellikle sesleniyorum, bunları gençlerimize hatırlatmamız gerekiyor. Bu bay Kemal SSK gibi önemli bir kurumun başında bulunduğu o dönemlerde maalesef ölülerimiz bile rehin alınıyordu. Şimdi bizler bir Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu hastanesiyle aslında bunlara ders veriyoruz ama bunlarda ders alacak kabiliyet yok. Karşımızdaki zat, sanayiyi bilmez, teknolojiyi bilmez, tarımı bilmez, ticareti bilmez, ihracatı bilmez, finansı bilmez, devletin kurumlarının nasıl işlediğini bilmez, özel sektörün nasıl işlediğini bilmez. Çünkü bunların işi bilgiyle değil, sadece ellerine tutuşturulan kâğıtlar ve kulaklarına üflenen suflelerledir. Bunlar yatırımı, büyümeyi, istihdamı, uluslararası krizleri yönetmeyi, makro ekonomik dengeleri kurmayı, kendi partilerindeki al takke-ver külah ilişkileri gibi sanıyorlar galiba. Ama bu işler öyle değil."

Kılıçdaroğlu'na "militan" tepkisi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun vali ve kaymakamlara "militan" çıkışına tepki gösteren Erdoğan, "Bu ara bir militan lafıdır tutturdular. Bunlara göre, cumhurbaşkanı militan, bakanlar militan, Cumhur İttifakı ve AK Parti tepeden tırnağa militan, Hakimler-savcılar militan, Valiler-kaymakamlar militan, generalinden uzman çavuşuna kadar tüm askerler militan, Diplomatlar militan, Polisler ve öğretmenler başta olmak üzere memurların hepsi, işçiler, esnaf, iş adamları zaten militanın önde gideni. Aslında bunlara göre, milletin kendilerine oy vermeyen yüzde 75'inin tamamı militan. Bu hastalıklı zihniyete göre, CHP'ye oy vermeyen hiç kimse onur, şeref, namus sahibi olma hakkına da sahip değildir. Nitekim, militan dedikleri kesimlere ağızlarını köpürte köpürte bu ithamları yöneltmekte tereddüt etmiyorlar. Peki, kendileri ne? Terör örgütü mensuplarına "arkadaşlar" demek, bunların meşrebinde militanlık değil kibarlık. Terör örgütünün güdümündeki partiyi, belediyelerine ortak etmek bunların meşrebinde militanlık değil işbirliği. Dışarıda ülkemize düşmanlık eden herkesin değirmenine su taşımak bunların meşrebinde militanlık değil nezaket. Kendi partilerindeki her türlü ahlaksızlığın üzerine örtmek bunların meşrebinde militanlık değil haysiyet gösterisi. Kendilerinden olmayan herkese iftira atmak bunların meşrebinde militanlık değil şeref emaresi. Eğer bu iş kürsüleri laf ebeliği ve hakaret yarışı yerine çevirmekle olsaydı, Türkiye'de bunu çok daha iyi yapan nice aktörler gelip geçti, onlardan geriye bir iz kalırdı. Ama bugün geriye dönüp baktığımızda sadece, Cumhuriyetimizin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal'i hatırlıyoruz. Çok partili siyasi hayata geçişle birlikte milletimizi özgürlükle ve kalkınmayla tanıştıran Menderes'i hatırlıyoruz. Türkiye'yi yeni bir lige çıkartan Özal'ı hatırlıyoruz. Bunlara bir de ülkelerine, milletlerine ve davalarına sadakatleriyle, sınırlı imkânlarla da olsa hayata geçirmeye çalıştıkları vizyonlarıyla milletimizin gönlünde yer alan merhum Erbakan Hocamız ve Rahmetli Türkeş gibi birkaç ismi daha ekleyebiliriz. Gerisi nerede? Gerisi tarihin tozlu raflarında. Şu anda neredeyse her gün kameraların karşısına geçip, bize ve milletimize ağızlarına geleni söyleyerek edepsizlik edenlerin gidecekleri yer de orasıdır. Bizim üzüntümüz, milletimizin sürekli bu hezeyanlara maruz kalıyor olmasıdır. Bu zihniyeti ve sergilediği pespayeliği Türkiye'nin son dönemdeki imtihanı olarak görüyoruz. Nice imtihanları başarıyla atlatan, nice engelleri ezip geçen, nice mücadelelerden alnının akıyla çıkan milletimiz, elbette ilk seçimde bunlara da bir güzellik yapacaktır. Biz sabırla kendi yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Acelemiz yok. Bunlar yatıp kalkıp erken seçim diyorlar ya. Ya size buradan ekmek yok. Sabrın varsa Haziran 2023'e kadar kapıda bekleyeceksin. Bizim daha yapacak çok işimiz var. Açılışlar devam ediyor. Bunlarla beraber yola devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Herkes davasını açmalı"

CHP'nin başındaki zata ve şürekasına cevap vermek için harcadıkları her nefesi israf olarak gördüklerini bir kez daha yineleyen Erdoğan, "Sadece ve sadece milletimize olan saygımız gereği, ailemizden ve hocalarımızdan aldığımız terbiye sınırlarının dışına çıkmadan, sınırlı cevaplarla yetiniyoruz. Bu işe ayırdığımız mesaiye de siyasetin cilvesi olarak bakıyoruz. Diğer yandan, bu devletin hiçbir memuru, bu ülkenin hiçbir evladı CHP'nin hastalıklı zihniyetinin şamar oğlanı değildir. Bizler kendi platformlarımızda, yargı kendi yetki alanında, medya kendi zemininde bu çukur zihniyetin azgınlığını dizginleyecektir. İçişleri Bakanımızın da ifade ettiği gibi bence bu ülkenin yargısı var ve kendilerine militan diye hakaret eden bu zata bütün bu hakarete muhatap olanların dava açma zamanı gelmiştir, geçiyordur. Herkes davasını açmalı. Bu memleket öyle sahipsiz değil, gereği yapılmalıdır. Milletimiz, mahalle yanarken kendi kısır hesaplarının peşinde koşanların defterini kökten dürene kadar, bu mücadeleyi biz de sürdüreceğiz" dedi.

Esnafa müjde

Salgınla mücadelede aşı çalışmalarına başlanmasıyla yeni bir safhaya geçtiklerini vurgulayan Erdoğan, esnafa da müjde verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sağlık Bakanlığımızın belirlediği programa göre aşı tedarikini, dağıtımını ve uygulamasını sürdürüyoruz. Şu an itibariyle 10 milyon doz aşıyı ülkemize getirttik. Dünyanın birçok geliştiğini söyleyen ülkeler aşı bulamıyor. Ama biz yaptığımız anlaşmayla bu 50 milyon dozun 10 milyonunu tedarik ettik. Aşı uygulamasının kapsamı giderek genişleyerek, inşallah en kısa sürede hedef kitlenin tamamına ulaşacaktır. Tedbirlerden etkilenen kesimlere yönelik destek programlarımızı ihtiyaca göre hem genişletiyor, hem de sürelerini uzatıyoruz. Esnaflarımızı bugüne kadar yalnız bırakmadık. Bu konuyla ilgili ekranları başında bizi izleyen kardeşlerime sesleniyorum, bundan sonra da yalnız bırakmayacağız. Korona virüs salgınından etkilenen esnafımıza doğrudan esnaf desteği ve kira desteği ödemeleri kapsamında 3 ay süreyle aylık bin lira esnaf desteği, büyük şehirlerde 750 lira, diğer illerde 500 lira kira desteği ödemesi yapmaya devam ediyoruz. Salgın tedbirleri kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine ara verilen mükelleflerimizin vergilerini erteledik. Şimdi de yeni bir müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum, lokanta, restoran ve kafe gibi sektörlerde alınan tedbirler nedeniyle faaliyetleri kısıtlanan 2019 cirosu 3 milyon lira ve altı olan gerçek usülde vergilendirilen ticari işletmelere destek ödemesi yapacağız. Cirosu 2020 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 50 ve daha fazla azalan işletmelerimize 2 bin liradan az ve 40 bin liradan fazla olmamak üzere ciro kaybının yüzde 3'ü oranında destek ödemesi yapacağız. Bu yeni destek kalemimizin tüm işletmelerimize hayırlı olmasını diliyorum. Sosyal koruma kalkanı çerçevesinde bugüne kadar 46 milyar liralık bir kaynağı karşılıksız olarak her kesimden insanımıza aktardık. Salgının seyrinin endişe verici seviyelere çıkması, geçtiğimiz aylarda bizi daha sıkı tedbirler almaya ve uygulamaya yöneltti. Vaka ve hasta sayısının, salgının tehdit olmaktan çıkacağı seviyeye kadar gerilemesiyle, yeniden normalleşme adımlarını atmaya başlayacağımız açıktır. Bunun için öncelikle milletimizin TAMAM diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kurallarına sıkı bir şekilde riayet etmesi gerekiyor. Aşılanan kişi sayısının, toplumda genel koruma sağlayacak rakamlara ulaşması da önemli bir kriterdir. Yerli aşı çalışmalarımızın kullanılabilir seviyeye gelmesi, önümüzü daha kolay görebilmemizi sağlayacaktır. Yurt dışından temin ettiğimiz aşıları hızla hizmete sunarken, yerli aşıyla ilgili gelişmeleri de yakından izliyoruz."

Hukuki ve ekonomik reform hazırlıklarında son durum

Hukuki ve ekonomik reformlar ile ilgili hazırlıkların da büyük ölçüde şekillendiğini söyleyen Erdoğan, şu bilgileri vererek konuşmasını sonlandırdı:

"Daha önce Cumhurbaşkanlığımızda ilk taslağı ele almıştık. Dün de Merkez Yürütme Kurulumuzda bu konuyu tartışmaya açtık. İnşallah yakında kapsamlı reform teklifimizi bir bütün olarak kamuoyunun bilgisine ve takdirine sunacağız. Milletimize hizmetimizin en önemli vasıtası olan yatırımları yakından takip ediyoruz. Önceliği bitme aşamasına gelen işlere ve stratejik projelere vererek, kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanmanın gayreti içindeyiz. İnşallah canlı bağlantıyla veya bizzat katılacağımız açılış törenleriyle, her alanda milletimizi yeni hizmetlerle buluşturmayı sürdüreceğiz. Sizlerden de illerinizdeki yatırımları ve uzmanlık alanınızdaki büyük projeleri yakından takip ederek, gerektiğinde bakanlarımızı ve bizi bilgilendirmenizi istiyorum. Hem bugüne kadar hizmete sunduğumuz eserleri, hem halen devam eden yatırımları, hem de hazırlık aşamasındaki projeleri milletimize çok iyi anlatmalıyız. Böylece, karşımızdakilerin boş teneke misali gürültü çıkarmaktan başka vasıfları olmadığını herkes görme imkanına kavuşacaktır. Cumhur İttifakı olarak, Türkiye'yi hem 2023 hedeflerine kavuşturacak, hem 2071 vizyonunun altyapısını kuracak şekilde gece gündüz çalışacak durumdayız ve bundan da taviz vermeyeceğiz. Kimsenin hukukunu çiğnemeden, kendi hukukumuzu da çiğnetmeden mücadeleye devam edeceğiz."

Antalya Son Haber

Bu haber toplam 1321 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim