“Endüstri bölgeleri cazip hale getirilecek”
Endüstri bölgelerinin büyük ölçekli ve entegre yatırımlar için uygun bir yatırım ortamı sağladığını dile getiren MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, yatırımcılar ve bölge yönetimleri için çok daha cazip hâle getirileceğini söyledi. Endüstri bölgelerinin cari açığın azaltılmasını sağladığını da vurgulayan Başkan, yeni yatırımların tamamlanmasıyla cari açığın azaltılmasına yıllık 34,8 milyar dolar katkı sağlanmasının ve yaklaşık 100 bin kişiye ilave iş imkânı sunulmasının hedeflendiğini bildirdi.
Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşüldü. Teklifin görüşmelerinde Partisi adına konuşan MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, yeni bir sanayi bölgesi modeli olan endüstri bölgelerinin önemli olduğunun altını çizdi. Endüstri bölgelerinde sanayicilere sunulan altyapı hizmetleriyle üretim girdi maliyetleri azalırken, sanayicilerin rekabet edebilme gücünün artmakta olduğunu vurgulayan Başkan, cari açığın azaltılmasına da katkı verildiğini kaydetti. Endüstri bölgeleriyle bürokratik süreçlerin hızlandırılarak kolaylaştığını belirten Başkan, konuşmasında Antalya’dan da bahsetti. Turizmde yıl sonunda yeni bir rekorun kırılacağına inandığını ve 15 milyon turist sayısının geçileceğini kaydeden Başkan, Antalya’nın üretim merkezlerinin başında geldiğini de vurguladı.
“ENDÜSTRİ BÖLGELERİ ÇOK ÖNEMLİ”
Dünyada küresel rekabet şartlarının son derece sertleştiği son dönemde Türkiye’nin benimsediği kalkınma modelinde sanayici ve girişimcilerin yerinin her zamankinden daha fazla önemli olduğunu vurgulayan Başkan, şunları dile getirdi:
“Endüstri bölgeleri, OSB'lerimiz sanayici ve girişimcilerimize, altyapısı tamamlanmış sanayi parselleri sunulması imkanını veren, özellikle ekonomik gelişme ve istihdam yaratma açısından ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayan uygulamalardır. Bugün sanayimizin giderek gelişmesi daha nitelikli altyapı gereksinimini doğurarak güvenli bir yatırım yeri endüstri bölgelerimizin önemini bir kez daha ortaya koymakta. Ülkemizin yüksek teknolojiye dayalı, verimli, çevreye duyarlı, dışa bağımlılığı azaltan ve yüksek katma değerli bir üretim yapısına sahip olabilmesi için endüstri bölgeleri vazgeçilemez bir gereksinimdir. Sanayiciye yatırım alanları sunan; istihdam, ihracat, doğrudan veya dolaylı vergiler ile ekonomiye önemli girdiler sağlayan endüstri bölgeleri ülke sanayisine ivme kazandırarak sürdürülebilir büyümenin temel araçlarından biri olmuştur. Endüstri bölgeleri, özellikle yatırım miktarı yüksek, alan ihtiyacı fazla ve ülkemizin dış ticaret açığını kapatmaya yönelik yatırımların ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeni bir sanayi bölgesi modelidir. Bu modelle, harita, imar planları, altyapı ve üstyapı projelerinin yanı sıra yapı ruhsatı, yapı kullanma izni, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı gibi birçok izin ve ruhsat da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızca onaylanmaktadır. Ayrıca tüm bu izin ve onaylar bedelsiz olarak ilgili bakanlıkça yapılmakta olup büyük ölçekli yatırımcıların bürokratik süreçleri de kolaylaştırılmakta.”
“ÜRETİM GİRDİ MALİYETLERİ AZALIRKEN, REKABET GÜCÜ ARTIYOR”
Endüstri bölgelerinde sanayicilere sunulan altyapı hizmetleriyle üretim girdi maliyetlerinin azalmakta, sanayicilerin rekabet edebilme gücünün ise artmakta olduğunu vurgulayan Başkan, “Böylece sanayicilerimiz arasında birlikte olmaktan ve birlikte hareket etmekten kaynaklanan olumlu etkileşimlerle bölge ve sanayiciler kendini geliştirmekte, bu da ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamakta” diye konuştu.
“29 ENDÜSTRİ BÖLGESİNDE CARİ AÇIĞIN AZALTILMASINA KATKI SAĞLANIYOR”
Türkiye’de ilan edilmiş toplam 29 endüstri bölgesi bulunmakta olduğuna dikkat çeken Başkan, “Toplam büyüklüğü 17 bin 930 hektara ulaşan endüstri bölgelerimizde petrokimya, yenilenebilir enerji, paslanmaz çelik, doğal gaz işleme, otomotiv, traktör, makine kâğıt, vasıflı çelik, gübre, insansız hava teknolojileri, ilaç, güneş enerjisi başta olmak üzere stratejik, katma değerli, cari açığımızı azaltan kritik sektörlerde yatırım yapan firmalarımız mevcut endüstri bölgelerimizde yer alıp üretimlerine ve yatırımlarına devam etmekte. 29 endüstri bölgemizin şu an yarısı yatırımlarına ve proje çalışmalarına hız kesmeden devam etmekte. Diğer yarısı ise yatırımlarını tamamlayarak üretime geçmiştir. Üretimde olan endüstri bölgelerimizde 2021 yılı sonu itibarıyla 31 bin 615 kişi istihdam edilmekte. Bu bölgelerimizde 2021 yılı sonu rakamlarına göre 10,93 milyar dolar ihracat gerçekleştirilmiştir. Yatırımcılarımız tarafından üretilen ithal ikame ürünlerle birlikte cari açığın azaltılmasına yaklaşık 8,36 milyar dolar katkı sağlanmıştır” dedi.
“HEDEF, CARİ AÇIĞIN AZALTILMASINA YILLIK 34.8 MİLYAR DOLAR KATKI, 100 BİN KİŞİYE İŞ İMKANI SUNMAK”
Endüstri bölgesi mevzuatının ve uygulamalarının 2017 yılında yasalaştırılan Üretim Reform Paketi kapsamında güncellenmesiyle endüstri bölgesi taleplerinde ciddi bir artış olduğunu kaydeden Başkan, “Bu taleplerin değerlendirilmesi sonucunda Cumhurbaşkanımızca ilan edilen endüstri bölgeleri sayesinde, endüstri bölgelerinin imkân ve olanaklarından faydalanmak isteyen yatırımcılarımız tarafından yaklaşık 32 milyar dolarlık ilave sanayi yatırımı aktive edilmiştir. Önümüzdeki dönemde söz konusu yeni yatırımların tamamının gerçekleştirilmesi durumunda cari açığımızın azaltılmasına yıllık 34,8 milyar dolar katkı sağlanması ve yaklaşık 100 bin kişiye ilave iş imkânı sunulması hedeflenmekte” açıklamasında bulundu.
“BÜROKRATİK SÜREÇLERİ HIZLANDIRIP KOLAYLAŞTIRIYOR”
Endüstri bölgeleriyle yerli ve yabancı yatırımcıların planlı ve altyapısı hazır bölgelerde gerekli izin ve onaylarını en kısa sürede alarak faaliyete geçmelerinin hedeflendiğini belirten Başkan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Endüstri bölgelerindeki birçok izin ve ruhsatın doğrudan hiçbir harç bedeli alınmadan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verilebilmesi hususu yatırımcının bürokratik süreçlerini hızlandırıp kolaylaştıracaktır. Endüstri bölgelerindeki anonim şirket statüsündeki yönetici şirket modeli dünyadaki başarılı sanayi bölgelerine benzer bir şekilde alanın profesyonel bir şekilde yönetilip işletilmesini sağlamakta. Üzerinde kurulu sanayi tesisi bulunan veya bulunmayan arazilerin gerçek ya da tüzel kişilerin başvurusu üzerine özel endüstri bölgesi olarak ilan edilebilmesiyle, özellikle bürokratik işlemlerin fazlalığı ve uzunluğuyla arazi ediniminde yaşanan zorluklardan dolayı teknolojik yenilenmesini gerçekleştiremeyen ve yeterli kapasite artırımına gidemeyen büyük ölçekli yatırımcıların önünün açılması hedeflenmekte. Bugün itibarıyla 2018 yılından bu yana 4 yılda ilan edilen Türkiye'nin en büyük sanayi şirketlerinin sorumluluğundaki 16 özel endüstri bölgesi bu uygulamanın başarısının en önemli göstergesidir.”
“BÜYÜK SANAYİCİLER İÇİN UYGUN SANAYİ ALANLARI OLUŞTURULUYOR”
“Bir diğer önemli husus da ilan edilen endüstri bölgelerinde bu alanların yatırıma hazır hâle gelmesi için gereken kamulaştırma, proje, etüt, altyapı inşaatı ve benzeri tüm harcamalar öncelikle yönetici şirket olarak atanan şirketler veya yatırımcı şirketler tarafından karşılanmaktadır” diyen Başkan, “Yeni endüstri bölgeleri uygulamalarıyla, hiç kamu harcaması yapmadan, kamuya ek bir yük getirmeden büyük ölçekli sanayiciler için uygun sanayi alanları oluşturulmakta” ifadelerini kullandı.
“2017 YILINDA CANLILIK KAZANDI”
4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu’nun 19 Ocak 2002 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Başkan, endüstri bölgelerinin 2017 yılında hayata geçen üretim reform paketiyle canlılık kazandığının altını çizdi. 1 Temmuz 2017 tarihli Üretim Reform Paketi'yle endüstri bölgelerine yönetici şirket modeli, özel endüstri bölgeleri gibi yeni uygulamalar getirildiğini hatırlatan Başkan, “Bu sayede, 2018 yılına kadar yalnızca 6 endüstri bölgesi ilan edilmişken son 4 yılda bu sayı bugün itibarıyla 29'a çıkmıştır” diye konuştu.
“ÇOK DAHA CAZİP HÂLE GETİRİLMİŞ OLACAK”
Bir bölümü tam kapasiteli faaliyette bulunan, bir bölümü de proje ve inşaat aşamasında olan endüstri bölgelerinden elde edilen deneyimler doğrultusunda 4737 sayılı Kanun'un bazı hükümlerinin değiştirilmesine ve ilave hükümlerin getirilmesine ihtiyaç duyulduğunu belirten Başkan, şunları dile getirdi:
“Bu amaçla hazırlanan ve görüşmekte olduğumuz teklifle, büyük ölçekli ve entegre yatırımlar için uygun bir yatırım ortamı sağlayan endüstri bölgeleri, yatırımcılar ve bölge yönetimleri için çok daha cazip hâle getirilmiş olacaktır. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, endüstri bölgeleri uygulamalarından edindiği tecrübelerle oluşturulan teklif çerçevesinde, büyük ölçekli stratejik ve entegre yatırımlar için uygun bir yatırım ortamı sağlayan endüstri bölgelerinin daha işlevsel hâle getirilmesi, ülke ekonomisine katkı sağlayacak istihdam ve üretim merkezleri olan sanayi alanlarının oluşturulması ve söz konusu alanlara nitelikli yatırımcıları hızlı bir şekilde çekmek amaçlanmaktadır.”
“MÜLKİYET DEVRİNİN ÖNÜ AÇILIYOR”
Endüstri bölgeleri uygulamalarında sadeleştirmeye gidilerek benzer kuruluş, ilan ve benzeri süreçlere tabi olan karma, ihtisas, münferit ve özel endüstri bölgeleri türlerinin, “Endüstri bölgesi" ve "Özel endüstri bölgesi" şeklinde 2 tür olarak yeniden düzenlenmekte olduğunu belirten Başkan, “İhtisas endüstri bölgesi ve münferit yatırım yerine, ilişkin hükümler kaldırılarak mevzuatlar sadeleştirilmektedir. Yatırımcılara yatırımlarını tamamlamaları durumunda mülkiyet devrinin de önü açılmıştır. Böylece, mülkiyet devri mümkün olmadığı için endüstri bölgesinde yatırım yapmaya çekinen yatırımcılar için de endüstri bölgeleri cazip hâle getirilmiş olacaktır. Mülkiyet devri için de herhangi bir süre ve sınırlama düzenlenmemiştir. Bu şekilde yatırımcıların hızlı bir şekilde yatırımlarını tamamlaması dolaylı yoldan teşvik edilmektedir” dedi.
“500 MİLYAR DOLAR İHRACAT HEDEFİ İÇİN BÜYÜK ÖLÇEKTE SANAYİ TESİSLERİNE İHTİYAÇ VAR”
Altyapıya ilişkin tüm harcamaları karşılayan yönetici şirketlere de mülkiyet devri yapılmasının mümkün kılındığını ifade eden Başkan, “Bu sayede, endüstri bölgelerinin yatırımcılara hazır hâle getirilmesine yönelik harcamaların, doğrudan yönetici şirket tarafından karşılanması sağlanarak kamu bütçesine ek bir yük getirmeden, sanayi alanlarının oluşturulması hedeflenmekte olup, 500 milyar dolar ihracat hedefi için yatırıma ve büyük ölçekte yeni sanayi tesislerine ihtiyacımız olduğunu açık bir şekilde bir kez daha ifade etmek istiyorum” açıklamasında bulundu.
“MÜKERRER İFADELER KALDIRILDI, KARMAŞIK CÜMLELER SADELEŞTİRİLDİ”
Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin 2018 yılı seçim beyannamesini de hatırlatan Başkan, “Görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifiyle, endüstri bölgelerinde yer alacak yatırımcıların organize sanayi bölgelerinde olduğu gibi özellikle elektrik, doğal gaz, su ve benzeri altyapı ihtiyaçlarını tek durak ofis mantığıyla doğrudan endüstri bölgesi yönetimleri aracılığıyla karşılayabilmesi, daha uygun bir fiyatla, daha sağlıklı ve sürekli enerji temin edilebilmesi için bu düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca, teklifle, kanunun birçok maddesinde mükerrer olan ifadeler kaldırılmış, karmaşık cümleler sadeleştirilmiş, ilave alan talepleri gibi bazı hususlarda uygulamada yaşanabilecek karışıklıklar için tekrar düzenlemeler yapılmıştır. Bürokrasinin azalması ve iş ve işlemlerin hızlandırılarak sanayi alanlarının bir an önce üretime kazandırılması amacıyla ilave alanın mevcut ilan edilen endüstri bölgelerinden büyük olmaması kaydıyla ilgili Bakanlıkça belirlenebilmesi de sağlanmıştır” şeklinde konuştu.
“ENDÜSTRİ BÖLGELERİ DESTEKLENMEYE DEVAM EDİLECEK”
Hazırlanan teklif sayesinde, Türk sanayisinin rekabet edebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltilerek dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürünlerin üretildiği, nitelikli iş gücüne sahip, aynı zamanda çevreye ve topluma duyarlı bir sanayi yapısına dönüşümünü hızlandırma amacına ulaşmaya yönelik bugüne kadar ciddi katkılar sağlayan endüstri bölgeleri uygulamalarının bundan sonra artan bir ivmeyle desteklenmesine devam edileceğini ifade eden Başkan, “Bununla birlikte, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın çağı yakalayan, geleceğe ışık tutan muazzam yatırımlarına ek olarak savunma sanayimizdeki gelişmeler de göz kamaştırmakta. Türkiye'yi bölgesel ve küresel ölçekte bir güç hâline getirilen savunma sanayisi atılımları ve yatırımları vatanımız ve milletimiz adına ciddi bir kazanımdır” ifadelerini kullandı.
“TURİZMDE REKOR KIRACAĞIZ”
Konuşmasının sonunda Antalya’dan bahseden Başkan, “Büyük bir gururla ifade etmek istiyorum ki güneşin ve turizmin başkenti olan Antalya'mız her yıl olduğu gibi bu yıl da turizm noktasında büyük başarı sağlamıştır. 2021 yılı verilerine göre ülkemizde 30 milyon turist ağırlarken bunun 9 milyondan fazlasına Antalya'mız ev sahipliği yapmıştır. 2022 yılına geldiğimizde ise Antalya'mıza 1 Ocak-16 Ekim tarihleri arasında hava yoluyla gelen turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 51 artışla 12 milyon 42 bin 468 olarak gerçekleşmiştir. İnşallah, yıl sonunda 2019 yılındaki 15 milyon 280 bin turist sayısını geçerek Covid-19 sonrası için turizmde yeni bir rekor da kırmış olacağız” diye konuştu.
“ANTALYA, ÜRETİM MERKEZLERİNİN BAŞINDA GELİYOR”
Antalya’nın turizm şehri olmasının yanı sıra Türkiye’nin en önemli üretim merkezlerinin başında geldiğine dikkat çekerek yurt dışı ihracatında kendi rekorunu her yıl egale ederek büyümekte olduğunu vurgulayan Başkan, “Antalya'mızın Ocak-Eylül dönemini kapsayan dokuz aylık toplam ihracatı yüzde 10,7 artışla 1 milyar 500 milyon 442 bin dolara yükselmiş olup, sanayi sektörü ise yüzde 23'lük artışla 429 milyon 481 bin dolar, madencilik sektörümüz ise yüzde 30'a yakın artışla 301 milyon 248 bin dolar olmuştur. Ayrıca, gerçekleşen dokuz aylık toplam ihracatın yüzde 51,2'sini tarım, yüzde 28,6'sını sanayi, yüzde 20,2'sini ise madencilik sektörü oluşturmakta. Yine, dokuz aylık ihracatta Türkiye'nin yaş sebze ve meyve ihracatının yüzde 21,4'ü, süs bitkileri ve mamulleri ihracatının yüzde 46,9'u, tarım ve gıda ihracatının yüzde 3,1'i şehrimizin bereketli topraklarında gerçekleştirilmiştir” dedi. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim