“Hakkımız olanı istiyoruz”

Banka promosyonlarında adaletsizlik yaşandığına dikkat çekerek, MEB’e bağlı tüm il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin ve üniversitelerin bankalarla yaptıkları promosyon anlaşmalarının revize edilmesini istediklerini vurgulayan Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, “Unutulmamalı ki promosyon ücretlerinde emeğimiz, alın terimiz, hakkımız var. Bu hakkın gasp edilmesine göz yummayacağımız bilinmeli. Ne eksik, ne fazla. Tek beklentimiz, hakkımız olanı almak” dedi.

2022-2023 eğitim öğretim yılı kapsamında anaokulu ve ilkokul birinci sınıflarda uyum eğitimi dün başladı. 2022-2023 eğitim öğretim yılının tüm eğitim camiası ve ülkemiz için hayırlı olmasını dileyen Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, yeni eğitim öğretim yılında da her zaman olduğu gibi eğitim çalışanlarının her türlü sorun ve sıkıntılarında yanlarında olacaklarını vurguladı. Banka promosyonlarının gündemde olduğuna dikkat çeken Öztürk, banka promosyon anlaşmalarının güncellenerek, kamu çalışanlarının hak kayıplarına uğratılmaması gerektiğinin altını çizdi.

“KAMU ÇALIŞANLARININ SUÇU NE?”

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri ile üniversiteler tarafından bankalar ile maaş promosyon anlaşmaları yapıldığını ve bu kapsamda alınan promosyon ücretlerinin memurlara ödendiğini hatırlatan Öztürk, promosyon anlaşmalarının süresinin ise 3 ila 5 yıl arasında değiştiğine dikkat çekti. 2022 yılı Temmuz ayı öncesinde promosyon sözleşmesi yapılan kamu çalışanlarının ciddi bir ekonomik kayıp ile karşı karşıya kalmasının büyük bir sorun haline geldiğini vurgulayan Öztürk, şunları dile getirdi:

“Çünkü; hatırlanacağı üzere pandemi döneminde ülkemiz ağır bir süreç yaşadı. Hemen hemen her alanda yaşanan olumsuz gelişmeden toplumun tüm kesimleri olduğu gibi kamu çalışanları da etkilendi. O dönemlerde yapılan promosyon sözleşmeleri de gelişen ekonomik koşullar karşısında kadük hale geldi. Temmuz 2022 öncesinde yapılan sözleşmeler ile eğitim çalışanlarının eline geçen promosyon ödemeleri çok komik rakamlar haline geldi. Zira son 1 yıllık sürede enflasyon oranında meydana gelen artışa binaen memur maaşlarında da artış gerçekleşti. Öyle ki 2022 yılında memur maaşlarına yaklaşık yüzde 80 civarında artış yapıldı. Memur maaşlarına yapılan artışla birlikte bankalara gönderilen aylık nakit miktarı da aynı oranda arttı. Bu kez Temmuz 2022 öncesinde promosyon anlaşması imzalayan kurum çalışanları mağdur oldu. Zira sözleşmeler eski maaşlara göre yapılmıştı ve bu da çalışanların promosyon kaybına uğramasına yol açtı. Düşük ücretlerle promosyon anlaşması yapılan kamu çalışanlarının suçu ne?”

“GÜNCELLENEREK EKONOMİK GELİŞMELERE GÖRE ARTIŞ YAPILMALI”

2022 yılında bankalarla yapılan promosyon anlaşmalarında verilen ücretlerin yüksek olduğuna işaret eden Öztürk, “Hatta son olarak promosyon ücretlerinin 41 bin 500 TL’ye kadar çıktığı kamuoyuna yansıdı. Tüm bu gelişmeler dikkate alındığında, Temmuz 2022 öncesinde ödemesi yapılan promosyon ücretlerinin enflasyon oranı ve memur maaş artışları karşısında değer kaybetmesi, bu anlaşmaların ise uzun yıllar uygulanmaya devam edecek olması nedeniyle promosyon ücretlerinin güncellenmesi ve ekonomik gelişmelere göre artış yapılması gerekli” diye konuştu.

“KURUM YÖNETİCİLERİNİN İNİSİYATİFİNE BIRAKILMAMALI”

Bazı il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin promosyon ücretlerinin güncellenmesi yönünde girişimlerde bulunduklarına dair bilgiler aldıklarını bildiren Öztürk, “Bu önemli bir adım olmakla birlikte yeterli değil. Emekli promosyon ücretlerinin 10 bin TL’ye yaklaştığı, bankaların emeklileri çekebilmek için promosyon konusunda adeta yarışa girdiği bu dönemde, kamu çalışanlarının promosyon miktarlarının güncellenmesi kararı kurum yöneticilerinin inisiyatifine bırakılmamalı” ifadelerini kullandı.

“NE KADAR ADİL?”

“Bankalarla yapılan promosyon sözleşmeleri, 3 ya da 4 yıllık bir süreyi kapsadığı için enflasyon artışı, buna bağlı olarak maaş artışları ya da döviz kurundaki hareketlenmeler ile birlikte güncelliğini yitirdiği inkar edilemez bir gerçek” diyen Öztürk, “Bankaların çekici promosyon vaatleri ile müşterilerinin artmasına ve bununla doğru orantılı olarak kâr oranlarının yükselmesine rağmen, kamu çalışanlarının bundan faydalanamaması, promosyon kaybı yaşaması ne kadar adil?” diye sordu.

“HAKKIMIZIN GASP EDİLMESİNE GÖZ YUMMAYACAĞIZ”

Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı tüm il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin ve üniversitelerin bankalarla yaptıkları promosyon anlaşmalarının revize edilmesini, güncel ekonomik gelişmeler ışığında promosyon ücretlerinin artırılmasına yönelik gerekli çalışmaların yapılmasını istediklerini vurgulayan Öztürk, “Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından, promosyon sözleşmelerinin, öngörülemeyen ekonomik gelişmelere uygun olarak düzenlenmesi için hüküm getirilmesi de çok önemli bir adım olacak. Unutulmamalı ki promosyon ücretlerinde; emeğimiz, alın terimiz, hakkımız var. Bu hakkın gasp edilmesine göz yummayacağımız bilinmeli. Ne eksik, ne fazla. Tek beklentimiz, hakkımız olanı almak” açıklamasında bulundu. HABER: MUSTAFA YETGİN