“Haklı taleplerimizi duyun”

İşçi emeklilerine yapılması planlanan artışlarla birlikte memur emeklilerinin de durumlarının düzeltilmesi, ilave ek ödemenin emekli maaşlarına sayılması ve refah payı verilmesi talebinde bulunan Türkiye Kamu Sen Antalya İl Temsilcisi Yılmaz Danabaşoğulları, hükümetin memur emeklilerinin haklı talebini duyması ve ilave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmasının sağlaması gerektiğini kaydetti. Danabaşoğulları yetkililere, memurlara ilave zam, refah payı ve memur emeklilerinin durumunu iyileştirecek uygulamaları tasarıya ekleme ve ilave ek ödeme tutarının emekli maaşlarına dahil edilmesi çağrında bulundu.

“YÜKSEK ORANLI ZAM YAPILIYOR ALGISI VAR”

2023 yılına ilişkin olarak enflasyon rakamlarının belli olmasının ardından memur ve emeklilere verilecek enflasyon farkının da ortaya çıktığını ve 2024 yılı zamlarının belli olduğunu hatırlatan Danabaşoğulları, “Bilindiği gibi memurlara ve memur emeklilerine önce toplu sözleşme sonucuna göre belirlenen maaş artışı yapılıyor. Eğer yapılan zam gerçekleşen enflasyonun altında kalırsa aradaki fark da dönem sonunda enflasyon farkı olarak maaşlara yansıtılıyor. Yani herhangi bir dönem için memur ve emeklilere enflasyon farkı verilmesi demek, aslında o dönemde maaşların eridiği ve sonradan yapılan takviye ile zamların ancak sıfıra eşitlendiği anlamı taşımakta. Dönem sonundaki enflasyon farkı ile gelecek döneme ilişkin maaş artışı birlikte verildiği için kamuoyunda sanki memurlara ve emeklilere yüksek oranlı zam yapılıyor algısı oluşmakta” diye konuştu.    

“ENFLASYON FARKI MAAŞ ZAMMI DEĞİLDİR”

2024 yılı zamlarıyla ilgili olarak kafa karışıklığı yaratıldığını da kaydeden Danabaşoğulları, “2023 yılı enflasyonu yüzde 64,77 olmuştur. Son altı ayda ise enflasyon yüzde 37,57 olarak gerçekleşmiştir. Temmuz ayında memur ve emeklilere yüzde 6 zam verildiği için geçen 6 ayda maaşlar 31,57 puan erimiştir.  Ocak ayında da önce bu erime telafi edilerek Temmuz 2023’deki maaş zamları sıfırlanmış, ardından da yüzde 15’lik 2024 yılının ilk yarı zammı yapılmıştır. Memur ve memur emeklilerine 2024 yılının ilk 6 ayı için yapılan zam yüzde 15’tir. Bu bakımdan kamuoyunda memur ve emeklilere yüzde 49,25 zam yapıldığı yönündeki haberler gerçeği yansıtmamakta. Enflasyon farkı maaş zammı değildir. Enflasyon farkı maaşlardaki yaşanan erimenin gecikmiş bir telafisidir. Bu da aslında memur ve emekli maaşlarının enflasyon karısında sürekli eridiğinin ispatıdır” dedi.

“MAAŞLAR UZUN YILLARDIR ERİYOR”

2002 yılında ortalama memur maaşı ile 22,1; en düşük memur maaşı ile 14,9 çeyrek altın alınabilirken bugün zamlı maaşlar ile birlikte ortalama memur maaşıyla 10,8; sosyal yardımlar dahil en düşük memur maaşı ile 9,4 çeyrek altın alınabildiğine dikkat çekerek, memur ve emeklilerin maaşlarının uzun yıllardan beri eridiğinin altını çizen Danabaşoğulları, alım gücüdeki düşüşe işaret etti. Maaşların altın karşısında yüzde 50’nin üzerinde değer kaybettiğini söyleyen Danabaşoğulları, “Çalışan ve emeklilerin bütçeden aldıkları pay sürekli azalmakta. Aynı durum 2024 ve 2025 yılları için de geçerli olacaktır” diye uyardı.   

“REFAH PAYI ZORUNLU”

“İki yıllık tahmini veriler ve maaşlara yapılması öngörülen artışlar hesap edildiğinde tahminlerin tutması varsayımı ile 2024 ve 2025 yıllarında mal ve hizmet fiyatları toplam yüzde 55,04 oranında zamlanırken memur ve emekli maaşlarındaki artış kümülatif yüzde 40,8’de kalacaktır” diyerek en iyimser tahminle memur ve emeklilerin maaşlarının önümüzdeki gelecek 2 yıllık sürede 15 puan eriyeceğini söyleyen Danabaşoğulları, şunları kaydetti:

“Enflasyon farkı ile dönem sonlarında yapılacak ödeme sonucunda maaşlarda reel anlamda sıfır artış sağlanmış olacaktır. Bu durum, maaşların erimeye devam edeceğinin resmi olarak tescili anlamı taşımakta. 2022 ve 2023 yıllarında verilen refah payı, memurlarımız için bir can suyu olmuştu. Ne yazık ki, bu sene bu uygulama hayata geçmedi. Türkiye Kamu Sen olarak daima kamu çalışanlarına ve emeklilerine piyasa gerçekleriyle örtüşen maaş zammı yapılması gerektiğini ifade ediyoruz. Kamu görevlilerinin alım gücünün yükseltilmesi için gerçek enflasyonun üzerinde bir artış yapılması ve buna ek olarak refah payı verilmesi zorunlu. TÜİK’in açıkladığı rakamlar ve Merkez Bankası enflasyon beklentileri birlikte değerlendirildiğinde memurlara, emeklilere ilave bir zam ve refah payı talebimizin bir keyfiyet değil zorunluluk olduğu ortaya çıkmakta.”

“EMEKLİ OLDUKTAN SONRA DÜŞÜK MAAŞLA YAŞAM MÜCADELESİ”

14 Temmuz 2023 tarih ve 7456 sayılı Kanunla getirilen ilave ek ödeme uygulamasının büyük bir adaletsizlik yarattığını da kaydeden Danabaşoğulları, Ocak zamları ile birlikte 8 bin 77 TL olarak başlanan ilave ek ödeme uygulamasının 12 bin 54 liraya çıktığını hatırlatarak, şunları ifade etti:

“Emekli maaşı hesabına dahil olmayan miktar büyüdükçe, emeklilikteki adaletsizlik de katlanarak büyümekte. Yaşanan ekonomik gelişmeler ve memurların alım gücündeki erime dikkate alındığında, emekliliğe yansımayan ilave ek ödeme Anayasamızın ölçülülük, adalet ve kanun önünde eşitlik ilkelerine de aykırı bir durum teşkil etmekte. Çalışma hayatı ile emeklilik arasındaki makasın bu denli açılmasının adalet ve hakkaniyetle bağdaşır bir yanının olmadığı açık. Kamu çalışanlarının bu şartlar altında emekli olduğunda hayat standardını nasıl koruyacağı izaha muhtaç. Bu şartlar altında özellikle memur emeklilerimizin maaşlarının, çalışma hayatıyla ilişkisi bütünüyle kesilmiştir. Böyle olunca memurlarımız emekli olmak istemeyecek, tüm kamu görevlileri 65 yaşına kadar çalışmayı sürdürecek, emekli olduktan sonra da düşük maaşla yaşam mücadelesi verecektir.”

“EMEKLİYE YÜZDE 15 ARTIŞ YETERSİZ”

“Yıllarca devletimize hizmet etmiş emeklilerin hayat standardını korumak, açlık sınırının üstünde bir maaşla huzur içinde yaşamasını sağlamak, önceliğimiz olmalı” diyen Danabaşoğulları, “Ekonomik gelişmeler, vergi artışları ve zorunlu harcama kalemlerine gelen zamlar dikkate alındığında memurlarla birlikte emekli maaşlarına yapılacak yüzde 15'lik artışın yeterli olmadığı görülmekte. TBMM gündemine işçi emekli aylıklarına ilişkin bir düzenleme getirilmesi söz konusu. Emeklilik sistemi bir bütündür. Dolayısıyla bir kesime artış yaparken diğer kesimin mağduriyetini görmezden gelmek hakkaniyetli olmayacaktır. Resmi enflasyonun yüzde 65’ler düzeyinde açıklandığı bu dönemde emekli maaşlarına yapılan yüzde 15 artış yetersizdir. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi çalışırken 33 bin TL dolayında maaş alacak olan bir memurun maaşı, emekli olduğunda 14 bin 850 TL’ye düşecek” uyarısında bulundu.

“EMEKLİLERİN HALİ GÖRÜLMELİ”

En düşük dereceli memur emekli olduğunda, çalışırken aldığı maaşın yüzde 45’ini alabileceğini söyleyen Danabaşoğulları, “Asgari ücret 17 bin TL ilken açlık sınırının bile altında maaşla geçinmeye çalışan emeklilerimizin hali görülmeli. Bununla birlikte 1. dereceye gelen bütün memurların ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi, emeklilikte yaşanan sorunları bir nebze olsun giderecektir. Bir başka aksaklık da 2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayan memurların emeklilik haklarında yaşanmakta. 2008 sonrasında ilk defa göreve başlayan memurların emekli aylığı bağlama oranları ve emekli maaşları çok daha düşüktür. Biz, bu yanlış uygulamaların TBMM’de getirilen torba yasa ile düzeltilmesini istiyoruz. Hükümet memur emeklilerinin bu haklı talebini duymalı ve ilave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmasını sağlamalı” açıklamasında bulundu. HABER: YUSUF KATRAĞ