Bugün 22 Şubat 2025 Cumartesi
  • Antalya5 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3440.779
    %0.01
  • Dolar
    36.4087
    %-0.00
  • Euro
    38.1115
    %0.01
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Hükümet Antalya’nın kıymetini bilmiyor”
21 Şubat 2025 Cuma 17:15

“Hükümet Antalya’nın kıymetini bilmiyor”

Antalya’nın sahip olduğu büyük potansiyele rağmen hak ettiği değeri alamadığını söyleyen Saadet Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci, “Burası güzel bir kent ama ne yazık ki değerini ve kıymetini bilmeyen bir hükümetle karşı karşıyayız

Antalya’nın sahip olduğu büyük potansiyele rağmen hak ettiği değeri alamadığını söyleyen Saadet Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci, “Burası güzel bir kent ama ne yazık ki değerini ve kıymetini bilmeyen bir hükümetle karşı karşıyayız” dedi. Ekinci, 2029 yılında yapılacak yerel seçimlerde Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni kazanacaklarını da söyledi.

 

Saadet Partisi Antalya İl Kadın Kolları tarafından düzenlenen İl Divan Toplantısı, İl Başkanı Mehmet Fatih Tekin, Kadın Kolları Genel Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci, İl Kadın Kolları Başkanı Zübeyde Güler, Genel Merkez Gençlik Kolları Eğitim Başkanı Sarenur Okutan Özyanık, Genel Merkez Kadın Kolları Eğitim Başkanı GİK Üyesi Hülya Karpınar ve çok sayıda partili kadının katılımıyla gerçekleştirildi. İl binasında yapılan toplantıda İl Başkanı Mehmet Fatih Tekin, salonda Refah Partisi dönemindeki heyecanı gördüğünü söyledi. Kadın Kolları Genel Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci ise, Antalya ve genel gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak AK Parti iktidarını eleştirdi.

img-7343.jpg

“HÜKÜMET ANTALYA’NIN KIYMETİNİ BİLMİYOR”

Antalya’nın tarih boyunca üretimin, tarımın, ticaretin, sanayinin ve turizmin merkezi olduğunu dile getiren Ekinci, “Antalya, sahip olduğu bu büyük potansiyele rağmen hak ettiği değeri alamayan bir şehir. Her türlü meyve ve sebzenin, aynı zamanda tarih ve coğrafyanın bir arada olduğu nadir bir yer. Öyle güzel bir kent ama ne yazık ki değerini ve kıymetini bilmeyen bir hükümetle karşı karşıyayız. Antalya, ne tarımından, ne tarihinden, ne sanayisinden, ne de turizminden tam anlamıyla faydalandığımız bir memleket durumunda değil” dedi. Turizmin etkisiyle Antalya’daki istihdam yaz aylarında artarken, kış aylarında işsizliğin yaşandığını belirten Ekinci, “Kış aylarında Kepez, Muratpaşa ve Konyaaltı işsizliğin en yoğun olduğu ilçeler. Yani Antalya’nın kalbini kışın işsiz bırakıyoruz” şeklinde konuştu.

 

“2029 SEÇİMLERİNDE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’Nİ ALACAĞIZ”

Antalya’nın yer altı ve yer üstü kaynaklarının yeteri kadar kullanılmıyor olmasının hem kent için hem de Türkiye için bahtsızlık olduğunu dile getiren Ekinci, “2029 yılındaki belediye seçimlerinde buraya Saadet Partisi damgasını vurup Büyükşehir Belediyesi’ni alarak yer altı ve yer üstü kaynaklarını insanlarımızla buluşturacağız. Saadet Partisi belediyeciliğini Antalya’ya taşıyacağız. 19 ilçemizde azmederek yola çıktık. 2029’da tüm Antalya’yı yaşanabilir bir kent haline getireceğiz. 2029’a, 2030’a, 2035’e, 2050’ye, 2100’e, 2150’ye hazır bir teşkilat olarak bugün yaptığımız çalışmaları yarın daha kuvvetli yapma gayretinde olacağız” ifadelerini kullandı. Erken genel seçimin 2026 veya 2027 yılında yapılacağını tahmin ettiklerini belirten Ekinci, Saadet Partisi’nin 19 ilçe ve tüm mahallelerde hazır olacağını da söyledi.   

img-7354.jpg

“EKONOMİ VE AİLE ÇÖKTÜ”

Ekonominin çöktüğünü, ekonomi ile birlikte ailenin de çöktüğünü iddia eden Ekinci, “Aile ekonominin de, sağlığın da, eğitimin de, kültürün de, sanatın da merkezidir. Ekonominiz, eğitiminiz, kültürünüz, sanatınız yoksa aile de yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Maalesef her geçen gün aileler dağılmak zorunda kalıyor” dedi.

 

“AİLE YILI”NI HATIRLATTI

“Ekonomideki kötü gidişin faturasını aileye kesen hükümet, 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan etti” diyen Ekinci, “Sabah kuşağı programları başta olmak üzere televizyon içeriklerinin çoğu aile yapısının dağılmasına katkı sağlayan programlar olarak karşımıza çıkıyor. Üzülerek ifade ediyorum ki, sabah kuşakları her ne kadar keyif görülse de ne yazık ki bu toplumun aynası, bu toplumun yaşadıklarıdır. Geldiğimiz noktada sabah veya ikindi kuşaklarında anlatılanlar bu ülkenin gerçeği ve normali haline geldi” ifadelerini kullandı. “Aile yılında dişe dokunur bir icraat yapmak istiyorsanız bu programlara son verin ve samimiyetinizi ortaya koyun” diyen Ekinci, “Bizde anlayalım ki, gerçekten aile için bir şeyler yapmak istiyorsunuz. Gündüz kuşağı programları, sadece şiddet, ihanet, aldatma hikayeleri var gibi görülse de arkasındaki hikayelerin toplumu çok daha derinden yaralayan olayların olduğunu görmenin üzüntüsünü sizlerle beraber paylaşıyoruz” açıklamasında bulundu.

 

“FİLMLERDE BİLE GÖRMEDİĞİMİZ CİNAYETLER İŞLENİYOR”

“Sokaklarda kadınlar ve çocuklar için ölüm kol gezmekte” diyen Ekinci, “Sokak ortasında filmlerde bile görmediğimiz cinayetler işleniyor. Hukuka güvenen, devlete sığınan, emniyet birimlerine şikayet edenler değil, silahına hızlı davrananlar hayatta kalıyor maalesef. Bizler hangi ara bu hale geldik ya da getirildik?” diye sordu.

img-7362.jpg

“KUŞAKLARI KAYBETMEYELİM”

Ekonominin düzeltilebileceğini ancak bozuk bir anlayışı düzeltmenin çok kolay olmadığını dile getiren Ekinci, “Milli görüş için ekonomiyi düzeltmek çocuk oyuncağıdır. Çünkü yaptık, yapmasını da biliriz. Ancak, bozuk bir anlayışı, nesli düzeltmek çok kolay değildir. Hükümet yetkililerine sesleniyorum; bir nesil bir sonraki nesle ayak izlerini taşır. O nedenle bugünden gelin özgür, adaleti merkeze almış, liyakatli gençlerin oluşması için gerekli düzenlemeleri yapalım. Sonraki kuşakları kaybetmeyelim” ifadelerini kullandı.

 

“TEK ÇÖZÜM YOLU AHLAK VE MANEVİYAT”

Kötülüğün cezalandırılmadığı toplumlarla ahlaklı nesillerin yetiştirilmesinin imkansız olduğunu söyleyen Ekinci, “Türkiye’nin tek çözüm yolu ahlak ve maneviyat. Bu konuda bizler var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

 

“GENÇLER BİZİM SERMAYEMİZ, EKONOMİ DOĞURGANLIĞI ETKİLİYOR”

Avrupa’daki en önemli problemlerin birinin nesillerin yaşlanması olduğunu belirterek, Türkiye’nin de yaşlanmakta olduğuna dikkat çeken Ekinci, “Bir ülkenin yer altı, yer üstü ve beşeri sermaye olarak 3 kaynağı vardır. Asıl beşeri sermaye gençlerdir. Gençler bizim sermayemiz” diyerek Türkiye’deki doğurganlık oranlarına dikkat çekti. 2001 yılında 2.38 olan doğurganlık oranının 2023’te 1.51’e gerilediğini kaydeden Ekinci, “2001’de çekirdek ailenin genel ortalama kişi sayısı 5 civarında iken, bugün ortalama 2.2 civarında. Ekonomik krizlerin tavan yaptığı noktalarda doğurganlık hızının da hızla düştüğünü görüyoruz. Ekonomi ile doğum oranları arasındaki doğru orantıyı hepimiz hayatımızda yaşarken, istatistikler de bunu kanıtlıyor” ifadelerini kullandı.

img-7352.jpg

“TÜRKİYE’NİN GERÇEK GÜNDEMİ GEÇİMDİR”

Türkiye’nin gerçek gündeminin seçim değil, geçim olduğunu vurgulayan Ekinci, “Türkiye’nin gerçek gündemi, Diyanet’in ‘Asgari ücretliye fitre verilebilir’ fetvasıdır” dedi. Ekinci, şunları dile getirdi:

“Bu, asgari ücretli artık karnını doyuramıyor, bundan dolayı yoksuldur, fitre verebilirsiniz anlamını ifade etmektedir. Türkiye’nin gerçek gündemi sabahın saat 05.00’inde ucuz et kuyruğuna giren anneler, babalardır. Sabahın ayazında ucuz ekmek kuyruğuna giren insanların sessizliğidir. Torunlarına harçlık verebilmek için yaşı 70’i geçmiş sokakta mendil satan yaşlılarımızın geçim derdidir. Ev genci olmaya mahkum edilmiş işsiz gençlerdir. Bu ülkenin gerçek gündemi 2010 yılından beridir ekonomidir.”

 

“ÇAY KAŞIĞIYLA VERİYORLAR KAZANLARLA ALIYORLAR”

Aralık ayında maaşlara zam yapılacağında enflasyonun aylık yüzde 1.03 olarak açıklandığını hatırlatan Ekinci, enflasyonun zamlı maaşlar ele geçmeden Ocak ayında yüzde 5.03’e yükseldiğine dikkat çekti. “Bu kul hakkıdır” diyen Ekinci, “Milyonlarca insana verirken enflasyon yüzde 1, alırken yüzde 5 dediğiniz yerde milyonlarca insanın hakkına girmektir. Eskiden ‘Kaşıkla verir kepçeyle alır’ derdik, şimdi çay kaşığıyla veriyorlar kazanlarla alıyorlar” diye konuştu. Asgari ücretliye zammın açıklandığı 24 Aralık’ta asgari ücretle 7.46 gram altın alınabilirken, 31 Ocak’ta 6.86 gram altın alınabildiğini söyleyen Ekinci, arada 2 bin liralık fark olduğunu dile getirdi. Ekinci, “1 aylık süre içerisinde 2 bin liramızı kim yedi?” diye sordu.

 

“ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞAN BİR GENÇ NASIL EVLENECEK?”

 14 Şubat Sevgililer Günü’nde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın sosyal medya hesabından “Seviyorsan git evlen bence” yazılı paylaşım yapıldığını belirten Ekinci, “Bugün Türkiye’de asgari ücret 22 bin 104 lira. Evlenecek bir genç sadece mobilya için 500-600 bin lira harcamak durumunda. Bunun içinde altın ve düğün masrafları yok. Düğünü 600 bin lira ile yapan asgari ücretle çalışan bir genç, yemeden bu para için 28 ay çalışmak zorunda. Neyle evlenecek, nasıl yuva kuracak, evi nasıl geçindirecek?” diye sordu. Gazze konusunda da değerlendirmelerde bulunan Ekinci, parti çalışmalarıyla ilgili de bilgi verdi. HABER: ÖMER ALİ YETGİN

Bu haber toplam 191 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim