“İklim krizinin çözümü karbonsuzlaşmadır”

İklim değişikliği krizinin büyük bir sorun olduğuna dikkat çeken MMO Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, “İklim değişikliği veya iklim krizini doğru boyuttan değerlendirmek zorundayız. İklim krizi bir neden değil, sonuçtur. Çözümü kesinlikle karbonsuzlaştırma, karbon salınımlarını azaltmaktır. Bu yönde adımlar atmak zorundayız” dedi.

6 Şubat’ta üyelerden aldığı destekle güven tazeleyerek tekrardan başkanlığa seçilen Makina Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, yeni dönemin ilk basın toplantısını Oda binasında gerçekleştirdi. Başkan Vekili Devrim Kılıç, Sekreter Üye Şenay Demiralay, Sayman Üye Cüneyt Deniz Küheylan, Yönetim Kurulu Üyesi Mukaddes Güler, Şube Müdürü Melek Meşhur ve diğer profesyonel ekibin katıldığı toplantıda, geçmiş dönemde gerçekleştirdikleri çalışmaları hatırlatarak bu dönemde hayata geçirmek istedikleri çalışmaları anlatan Atmaca, güncel konulara ilişkin de önemli değerlendirmelerde bulundu.  

“HAVALANDIRMA KÜLTÜRÜNÜ HAYATIMIZA YERLEŞTİRMELİYİZ”

İlk göreve geldiklerinden bu yanadır mesleğin temsiliyetini önemsediklerinin altını çizen Atmaca, 2015 yılından beridir kapalı ortamların havalandırma bilincinin oturması için mücadele verdiklerini hatırlattı. Günümüzde insanların yüzde 90’ndan fazla vakitlerini kapalı ortamlarda geçirdiklerine işaret eden Atmaca, özellikle kalabalık kapalı ortamlarda havalandırmanın önemine dikkat çekti. Covid-19 pandemisinin yıllardır verdikleri havalandırma mücadelesinin haklılığını ortaya çıkardığını kaydeden Atmaca, “Pandemide çözümün maksimum havalandırma olduğunu söyledik. Buna göre onarımların, tadilatların yapılmasını önerdik. Bunlar daha sonra yönetmeliklere girdi ve kontrol mekanizmalarında yer buldu. Bundan çok mutlu olduk ama havalandırma kültürünü sadece pandemide değil, hayatımızın geri kalanında da uygulamak zorundayız” diye konuştu.

“BİLİNÇSİZ SONDAJLAR, BİLİNÇSİZ ENERJİ HARCAMASINA NEDEN OLUYOR”

Günümüzde bilinçsiz sondajların bölge için son derece tehlikeli olduğunu vurgulayan Atmaca, “Gerektiğinden fazla su kütlesinin yeraltından çekildiğini görüyoruz. Bu suyun kıtlığı yanı sıra derin kuyu pompalarıyla çekilen sular için yüksek enerji harcanıyor. Harcanan elektrik yakıt üretilerek atılıyor ve karbondioksit üretiyor. Bu yağışları tetikliyor ve bir kör döngü içine giriyor. O nedenle sadece yeraltı su dengesini bozması olarak görmemeliyiz. Aynı zamanda bilinçsiz enerji harcaması ve yağışları tetikleyen bir faktör olarak da görmemiz gerekiyor” dedi.

“İKLİM KRİZİNİN ÇÖZÜMÜ, KARBONSUZLAŞTIRMA”

Pandeminin hiç beklenmeyen bir ortamda geldiğine işaret ederek önümüzdeki sürecin yeni bir krizi getirmekte olduğunu söyleyen Atmaca, iklim değişikliğine dikkat çekti. “Pandemi biter fakat bizi bekleyen çok önemli bir iklim değişikliği krizi var” diyen Atmaca, “Bunun süreci çok daha uzun sürebilir. Hem ekonomik hem de sosyal yaşantıda büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz. İklim değişikliği ve iklim krizini doğru boyuttan değerlendirmek zorundayız. İklim krizi bir neden değil, sonuçtur. Kuraklıktan yangına, sellere fırtınalara kadar neden olacağı felaketler vardır. İklim krizine neden olan gerçek, yanma ürünleri, karbondioksit salınımı, bilinçsiz enerji kullanımıdır. Karbon salınımını en çok yapan meslek grubu içindeyiz ama buna karşı alınacak önlemleri de en iyi bilen meslek grubuyuz. Çözümü kesinlikle karbonsuzlaştırma, karbon salınımlarını azaltmaktır. Bu yönde adımlar atmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

“SIFIR ENERJİLİ BİNA FARKINDALIĞI OLUŞTURACAĞIZ”

Sanayide, binalarda, örtü altı tarım başta olmak üzere zirai üretimde ve ulaşımda karbon salınımının çok yüksek olduğuna dikkat çeken Atmaca, “Bu dönemdeki en temel amacımız, binalarda önlemlerin nasıl olacağının farkındalığını yaratmak. Bu kapsamda binalarda sıfır enerji farkındalığını sağlamak istiyoruz. Sanayilerdeki enerji kadar enerji, binalarda kullanılıyor. O nedenle binaları önemsiyoruz. Bölgemizde özellikle turizm tesisleri başta olmak üzere endüstriyel bina yoğunluğu var. Sıfır enerji dendiğinde yanlış bir algı olduğunu görüyoruz. Sıfır enerjili bina yaklaşımında yenilenebilir enerjiyle ilgili çözümler öncesinde binanın mevcut sistemlerinde alınabilecek birçok önlem var. Bunlar alınıp, enerji giderleri azaltıldıktan sonra yapılacak yenilenebilir enerji yatırımları fizibil olacaktır” ifadelerini kullandı. Atmaca, uzman makina mühendislerinden sıfır enerjili bina çalışma grubu oluşturacaklarını da bildirdi.

“210 KİLOWATT SAAT ANTALYA İÇİN YETERSİZ”

Elektrik kademelerinin 150 kilowatt saatten 210 kilowatt saate çıkarıldığını hatırlatan Atmaca, “Antalya gibi ılıman iklimler için bu kademenin yetersiz olduğu ortada. Çünkü, Antalya soğutma öncelikli bir kent. En küçük klima bile günde 10 saat soğutma yapsa, ayda 300 kilowatt saatlik enerji harcıyor. Hanelerin sadece soğutma değil, başka elektrik ihtiyaçları da var. Tanımlanan 210 kilowatt saat sınırı kesinlikle Antalya gibi soğutma öncelikli iklimler için yeterli olmayacak” dedi. Doğalgazda iklim şartlarına göre kademe uygulaması getirildiğini hatırlatan Atmaca, “Doğalgazda kademe iklim şartlarına göre yapılacaksa, elektrikte de kademe yapılırken kesinlikle iklim şartları değerlendirilmeli” diyerek soğutma sezonu gelmeden önce kademe sınırlarının tekrardan düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Ticari elektrik kullanımlarında da birim fiyatların yüksek olduğunu dile getiren Atmaca, bölgedeki endüstriyel işletmelerin yüksek faturalarla karşı karşıya kalacağının açık olduğunu söyleyerek elektrik birim fiyatlarının da gözden geçirilmesini istedi.

“ELEKTRİK GİBİ STRATEJİK NOKTALAR KAMUSAL ALANDA KALMALI”

Enerjide özelleştirmenin yanlış olduğuna da işaret eden Atmaca, “Elektrik gibi stratejik noktaların kamusal alanda kalması önceliğimizdir. Sadece elektrik değil stratejik her şey kamusal alanda kalmalı” dedi.

“YENİLENEBİLİR ENERJİYE YÖNELMEMİZ, GÜNEŞTEN DAHA FAZLA YARARLANMAMIZ GEREKİYOR”

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Atmaca, Türkiye’nin enerjide yüzde 70-75’in üzerinde dışa bağımlı olduğuna dikkat çekti. Doğalgazın elektrik üretiminde yüzde 33.03 gibi büyük bir pay aldığına işaret eden Atmaca, şunları söyledi:

“Doğalgazda yüzde 99 dışa bağımlıyız. Bunun içinde İran’ın payı yüzde 8’dir. Yüzde 8’lik orandaki bir arıza sorunu sanayiyi 3 gün elektriksiz bırakmış, doğalgazda tüketimi yüzde 60’lara çekmişse çok büyük problemlerle karşı karşıya kaldığımız bir gerçek. Alternatif yenilenebilir enerjiye yönelmemiz ve yerli teknoloji hamlesini enerji boyutuna çekmemiz gerekiyor. Güneşten daha fazla yararlanmamız gerektiği açık. Bunlarla ilgili yatırımları doğru planlamak gerekiyor. Dışa bağımlılığı azaltmak için yerli kaynağımızın daha verimli kullanılmasına yönelmek, yenilenebilir enerjide yatırımları hızlandırmak zorundayız. ” HABER: YUSUF KATRAĞ