Bugün 23 Kasım 2024 Cumartesi
  • Antalya21 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3005.805
    %1.82
  • Dolar
    34.5348
    %0.14
  • Euro
    36.0249
    %-0.48
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
İnşaat mühendisleri haklarını istiyor
21 Aralık 2022 Çarşamba 18:30

İnşaat mühendisleri haklarını istiyor

İnşaat Mühendisleri Odası tarafından tüm şubelerde üyelerin istihdamı, çalışma koşulları ve özlük haklarıyla ilgili kampanya başlatıldı. Çalışma koşullarının her geçen gün zorlaştığını belirten İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, özlük hakları

İnşaat Mühendisleri Odası tarafından tüm şubelerde üyelerin istihdamı, çalışma koşulları ve özlük haklarıyla ilgili kampanya başlatıldı. Çalışma koşullarının her geçen gün zorlaştığını belirten İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, özlük haklarıyla ilgili yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu kaydetti. Emeklerinin karşılığını, yerli istihdam ve adil atama beklediklerini ifade eden Sayman Üye Ali Erman Aydın ise, “Bizler, inşaat mühendisleri olarak ülkeyi yöneten veya yönetmeye talip olan iradeden lütuf değil, olması gerekeni talep ediyoruz” dedi.

 

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) tarafından tüm şubelerde “İnşaat Mühendislerinin İstihdamı, Çalışma Koşulları ve Özlük Hakları Kampanyası” başlatıldı. Kampanya ile ilgili detaylar, dün tüm şubelerde yapılan basın açıklamalarıyla paylaşıldı. Antalya’daki açıklama şube binasında Başkan Mehmet Soner Akdoğan ve Sayman Üye Ali Erman Aydın tarafından yapıldı. İnşaat mühendislerinin emeklerinin karşılığını istediğini kaydeden Erman, yerli istihdam, adil atama beklediklerinin altını çizdi. İnşaat mühendislerinin çalışma koşullarının her geçen gün kötüleştiğini ve ekonomik zorluklarla mücadele etmek zorunda kaldığını dile getiren İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan ise, yetkililer tarafından seslerinin duyulmasını ve gerekli düzenlemelerin yapılmasını istedi.

 

“ÇALIŞMA KOŞULLARIMIZ HER GEÇEN GÜN KÖTÜLEŞİYOR, GEÇİNME GÜÇLÜĞÜ YAŞIYORUZ”

Ülkedeki ekonomik zorluktan tüm sekterlerin olduğu gibi inşaat mühendislerinin de etkilendiğini söyleyen Akdoğan, “Diğer alanlarda olduğu gibi inşaat mühendislerinin de çalışma koşulları her geçen gün kötüleşmekte. Özellikle özel sektördeki meslektaşlarımız asgari ücretin altında çalışmak durumunda kalıyor. Deprem ülkesi olduğumuz hepimizin malumu. Bundan dolayı sağlıklı yapılar inşa etmek zorundayız. Ancak, geçinme güçlüğü yaşayan bir meslek grubu işini maalesef hakkıyla yapamaz” uyarısında bulundu.

sam-9403.jpg

“YASAL DÜZENLEMELER YAPILIRKEN ÖNÜ ARKASI DÜŞÜNÜLMÜYOR”

Meslekleriyle ilgili yasal düzenlemelere de değinen Akdoğan, “Bu düzenlemeler önü arkası düşünülmeden yapılıyor. Örneğin 15 Haziran 2022’de Yapı Denetim Kanunu’yla ilgili yasal düzenleme yapıldı. 75 yaş üstü proje ve uygulama denetçilerinin 15 Aralık tarihi itibariyle görev yapamayacakları belirtildi ve 6 aylık süre tanındı. İnsanlar çalışırken ekonomik durumlarını buna göre ayarlıyor. Harcamalarını ona göre yapıp ona göre borçlanıyorlar. Bu insanlara siz ‘Artık çalışmayacaksınız’ diyorsunuz. Bu uygulamalar bir program dahilinde ve belli bir süre içinde yapılarak insanlar mağdur edilmemeli” diye konuştu.  

 

“YAPI DENETİMLER KANAYAN YARA, YAPI DENETİMLERİN YAPI MALİYETİ İÇİNDEKİ DENETLEME PAYI ARTIRILMALI”

Yapı denetimlerle ilgili sıkıntılara dikkat çekerek yapı denetimlerin temel görevinin sağlıklı binalar inşa etmek olduğunu söyleyen Akdoğan, “Proje eklerine uygun olarak yapıların inşa edilmesini sağlarlar. Maalesef yapı denetimler şuandaki pozisyonları itibariyle insanların ek iş olarak çalıştıkları ya da mezun olduktan sonra işi öğrenme adına girdikleri kurumlar olarak işlev görüyor. Yapı denetimlerde çalışan birçok arkadaşımız asgari ücret seviyesinde veya altında ücret alıyor. Yapı denetimin toplam yapı maliyeti içindeki denetleme payının artırılması ve bu artışın yapı denetim çalışanlarına aktarılması gerekiyor. Yapı denetimlerdeki inşaat mühendislerinin burada ek iş olarak çalışması ya da yeni mezun olan genç meslektaşlarımızın çalışması değil, asıl olması gereken yapı denetimlerin cazip olarak çalışılmak istenilen yer pozisyonuna evirilmesidir. Yapı denetimlerin ve buralarda çalışan arkadaşlarımızın hak ettiklerini almasını istiyoruz. Yapı denetim her anlamda bu ülkenin kanayan yarasıdır. Ücretlerin düşüklüğünden dolayı bu işler yapılamıyor” dedi.    

sam-9398-002.jpg

“KAMUDAKİ MESLEKTAŞLARIMIZIN ÖZLÜK HAKLARIYLA İLGİLİ DÜZENLEMELER YAPILMALI”

Kamuda çalışan inşaat mühendislerinin de ciddi işlere imza atarak ciddi sorumluluklar aldığını dile getiren Akdoğan, “Bazı meslek dallarında kadro derecelendirmelerinde, özlük hakları ve döner sermaye ücretlerinde iyileştirmeler yapıldı ama kamudaki mimar ve mühendislerin bu özlük haklarına kavuştuğunu söyleyemeyiz. Kamuda çalışan meslektaşlarımız için de gerekli düzenlemelerin yapılması gerekiyor” açıklamasında bulundu.

 

“MÜHENDİSLER UCUZ İŞGÜCÜNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ, SESİMİZİ DUYUN”

Proje üreten mimar ve mühendislerin sorunlarına da dikkat çeken Akdoğan, 2010 yılında bir binadaki toplam mimarlık mühendislik hizmeti beledilinin bir dairenin satış bedelinin yüzde 25-30’una denk gelirken bugün bunun yüzde 1-2 seviyelerine indiğini söyledi. Bunda her yere üniversite açılması, mühendis enflasyonu olması ve acımasız rekabetin etkili olduğuna işaret eden Akdoğan, mühendislerin ucuz işgücüne dönüştürüldüğünü söyledi. Bu konuda denetleme ve düzenlemenin olması gerektiğini vurgulayan Akdoğan, 2012 yılında değişen meslek yasasıyla birlikte meslek odalarının yetkilerinin elinden alındığını belirtti ve meslek grubu üzerindeki denetimlerinin ortadan kaldığını ifade etti. Piyasanın bir başı boşluk içinde olduğunun altını çizen Akdoğan, bunun rekabeti getirdiğini, mimar ve mühendislerin para kazanmak için çok daha fazla çalışmak zorunda kaldığını eskiden 1 projeden kazanılan paraların bugün 10-15 projeden ancak kazınılabildiğini kaydetti. Bu konuda da düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirten Akdoğan, mimar ve mühendislerin sesinin duyulmasını istedi. Yaşanan felaketlerde yıkılan köprülerin, binaların niteliksiz mühendislik hizmetlerinden kaynaklandığına işaret eden Akdoğan, mühendislerin sağlıklı hizmet verebilmesi için refah seviyelerinin artması gerektiğini vurguladı.  

 

“HAYATTA KALMA MÜCADELESİ VERİYORUZ”

Akdoğan’ın konuşmasından sonra talep ve çözüm önerilerini dile getiren İMO Antalya Şubesi Sayman Üyesi Ali Erman Aydın ise, ülkenin dört bir yanındaki üniversitelerden mesleğini, öğrendiklerini, bilimi ve tekniği, toplumun hizmetine sunmak, güvenilir mühendislik hizmetlerini her bir vatandaş için ulaşılabilir hale getirmek, bununla birlikte insan onuruna yakışır şartlarda çalışmak ve mesleğin hak ettiği itibarla yaşamak isteyen inşaat mühendislerinin geçim derdinde olduğuna işaret etti. “Bizler, her sarsıntıda yürekleri ağza getirmeyen sağlam yapılar üretmek, her yağmurda sele teslim olmayan güvenilir şehirler inşa etmek, ülkemizi can pazarına dönüşmeyen emniyetli yollar ile kuşatmak ve mesleğimizi ilgilendiren her alanda güvenli yaşam alanları yaratmak için sabırsızlanan meslektaşlarız” diyen Aydın, “Ancak okullarımızdan, ülkemizin geleceğini inşa edecek bir mesleğin mensubu olma bilinciyle ve onca hayalle mezun olmuş olmamıza rağmen, mevcut ekonomik kriz ve dizginlenemeyen kâr hırsı nedeniyle işsizlikle sınanıyor; düşük ücretlere, uzun mesailere, insani olmayan ağır çalışma koşullarına, baskıya, tehdide, güvencesizliğe mahkum ediliyor ve nihayet çoğu zaman mesleğimizle alakalı olmayan sektörlerde çalışmak zorunda kalarak hayatta kalma mücadelesi veriyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“İSTİHDAM ALANLARI YARATILMALI, ŞANTİYE ŞEFLİĞİ TAM ZAMANLI BİR İŞ OLARAK YÜRÜTÜLMELİ”

“Sorunu, sebeplerini ve çözümünü biliyor; taleplerimizi tüm meslektaşlarımızla birlikte karar alma mekanizmalarında yer alan ve alacak olanlara bildiriyoruz” diyen Aydın, işsizliğin son bulması için kamuda ve özel sektörde istihdam alanları yaratılması gerektiğini söyledi. Mevzuatın düzeltilerek 1500 m2 üzerindeki her şantiyede şantiye şefliğinin tam zamanlı bir iş olarak yürütülmesinin sağlanması gerektiğini kaydeden Aydın, “Bir şantiye şefinin, belirtilen sınırın üzerine çıkan çalışma alanlarında birden fazla şantiyenin kağıt üzerinde şefi olarak görev almasına izin verilmemelidir. Yapılacak düzenlemenin amacına uygun şekilde uygulanıp uygulanmadığı, şantiyelerde gerçekleştirilecek sürekli ve detaylı denetimlerle takip edilmeli, idaresi mevzuata uygun şekilde fiili olarak bir şantiye şefi tarafından gerçekleştirilmeyen hiçbir şantiyede yapım çalışmalarına devam edilmesine müsaade edilmemelidir” diye konuştu.

sam-9409.jpg

“YAPI DENETİM HİZMETLERİ KAMU GÖREVİ SAYILMALI”

Özel sektörde çalışan mühendislerin işyerlerinde fiilen yaptıkları iş ile SGK kayıtlarında yer alan meslek kodlarının Sosyal Güvenlik Kurumu ve ilgili kamu kuruluşları tarafından karşılaştırılması ve yaptıkları işe uygun meslek kodu ile en az TMMOB tarafından belirlenen asgari mühendis maaşı ile çalışmalarının sağlanması gerektiğini belirten Aydın, konuşmasına şöyle devam etti:

“Yapı denetim hizmetleri kamu görevi sayılmalı, bu hizmetleri yerine getiren meslektaşlarımız gerçekleştirdikleri kamu görevinden doğacak güvence ile koruma altına alınmalıdır. Tüm iş yerlerinde çalışma koşulları ve süreleri, mevcut durumda da denetim görev ve yetkisine sahip Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerince aktif ve sürekli olarak denetlenmeli. İş Kanunu ve ilgili mevzuatın fazla çalışma için belirlediği süre sınırına riayet edilmesi ve fazla çalışma sonucu işçi lehine belirlenen kazanımların meslektaşlarımız tarafından elde edilmesi sağlanmalıdır. Bununla birlikte işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri azami hassasiyetle yerine getirilmeli, tüm çalışma alanları meslektaşlarımız dahil olmak üzere bütün çalışanlar için güvenli hale getirilmeli. Kamu yatırımlarında genç mühendis istihdamı zorunlu hale getirilmeli, işin nitelik ve hacmine uygun sayıda genç inşaat mühendisi istihdamı ihale şartları içerisinde yer almalıdır. Söz konusu işler kapsamında genç meslektaşlarımızın mevzuata ve ihale şartlarına uygun şekilde fiili olarak çalışıp çalışmadığı ilgili idare tarafından sürekli olarak denetlenmeli, istihdam şartının ihlali ağır yaptırımlara bağlanmalıdır.”

 

“KAMUDA TAŞERONLAŞMAYA SON VERİLMELİ”

“Kamuda taşeronlaşmaya derhal son verilmeli, taşeron olarak çalışan meslektaşlarımız kadroya geçirilmeli” diyen Aydın, şunları söyledi:

“Kamu kurum ve kuruluşları, ihtiyaç duydukları mühendislik hizmetlerini taşeron ve müşavir firmalardan değil, halihazırda çoğunluğu boş olan mühendis kadrolarına yapılacak adil ve şeffaf inşaat mühendisi atamaları ile oluşturulacak öz kaynaklarından temin etmelidir. Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelikte mühendislik hizmetlerinin nitelikli verilebilmesi amacıyla teknik kadro istihdamı artırılmalıdır. Kamu kurumlarına yapılacak atamalarda, adı “torpil” ile özdeşleşen “mülakat” uygulamasından vazgeçilmeli, atamalar yalnızca KPSS puanı ile adil şekilde gerçekleştirilmelidir. Genç meslektaşlarımızın kamuda istihdamı, atama ve güvenceli kadro konularında ihtiyaca uygun alım talebi yaratılmalı ve buna uygun bütçe ayrılmalıdır. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın üzerindeki siyasi baskı ve sürgün tehdidi son bulmalı, güvencesiz kamu istihdamı modelleri ortadan kaldırılmalıdır. Kamu görevlisi meslektaşlarımızın zaman içinde aşınan ücret ve özlük haklarına yönelik iyileştirmeler yapılmalı, yetersiz kamu istihdamı nedeniyle artan iş yükü, yapılacak personel alımlarıyla makul seviyeye çekilmelidir. Kamu görevlisi meslektaşlarımızın çalışma dönemlerinde ücretlerini oluşturan kalemlerden biri olan ek ödeme oranları yüzde 180 ile yüzde 200 seviyesine yükseltilmeli ve emekliliğe yansıtılmalıdır.”

 

“VERGİ YÜKÜ HAFİFLETİLMELİ”

Ücretli kesimlerin omuzuna yıkılan vergi yükünün hafifletilmesi gerektiğinin de altını çizen Aydın, “Bütçe gelirleri büyük oranda kar, faiz ve servetin vergilendirilmesine dayanmalıdır. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın ücretlerinde meydana gelen gelir vergisi dilimine bağlı mağduriyet giderilmelidir. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın ek gösterge oranları yeniden düzenlenmelidir. Çarpan grubu değişen diğer meslek grupları gibi meslektaşlarımızın da emeklilikte hak ettiklerini alabilmeleri için çarpan grubunu bir üste çıkaracak yeni ek gösterge rakamları, 1. derecenin 4. kademesindeki mühendisler için 6400 olarak belirlenmelidir. Teknik Hizmetler Sınıfı kapsamında Özel Hizmet Tazminatları belirlenen tavan oranı yüzde 160’dan yüzde 215- yüzde 260’a yükseltilmeli ve bu oran emekli aylık ücretlerine yansıtılmalıdır” diye konuştu.

 

“LÜTUF DEĞİL OLMASI GEREKENİ TALEP EDİYORUZ”

Aydın son olarak, “Bizler, inşaat mühendisleri olarak ülkeyi yöneten veya yönetmeye talip olan iradeden lütuf değil, olması gerekeni talep ediyoruz. Mesleğimizi ilgilendiren her alanda, hukuka ve çağdaş standartlara uygun planlama, projelendirme, yapım ve denetim faaliyetleri yürütülmesi halinde bütün meslektaşlarımızın insani şartlarda yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlayacak düzeyde iş imkan ve koşullarına sahip olabileceğine inanıyor, tüm meslektaşlarımızı ve kamuoyunu sesimize ses olmaya, haklı taleplerimizi birlikte yükseltmeye çağırıyoruz” diye konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 2576 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim