İş dünyası belirsizlikten rahatsız
Ekonomideki belirsizliğin iş dünyasını rahatsız ettiğini kaydeden ANTGİAD Başkanı Osman Sert, “Son günlerde finansman sıkıntısını hep birlikte yaşıyoruz ve belirsiz sürecin nasıl sonuçlar doğuracağıyla alakalı ciddi soru işaretlerimiz var. Çünkü, ülkemizin kredi risk primi (CDS) 700’lere dayanmış, Merkez Bankası rezervlerinin eksi 60.6 milyar dolar civarında olduğunu gördüğümüz bir süreçteyiz. Bu belirsizliğin özellikle iş dünyasını rahatsız ettiğini ve biran önce ortadan kalkması gerektiğini vurgulamak istiyorum” dedi. Sert, iş dünyasının istikrarlı bir piyasa beklediğinin de altını çizdi.
Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD), olağan genişletilmiş üye toplantısını şehir merkezindeki bir otelde gerçekleştirdi. Genç iş insanlarının konuşmacı konuğu Marka Danışmanı Özel Oytun Türkoğlu oldu. İş insanlarına “Markalaşma ve Pazarlama” konulu bir sunum gerçekleştiren Türkoğlu, insanların harcama yaparken duyguya para verdiklerinin altını çizdi. Türkoğlu, satış, pazarlama ve markayı kısa, orta ve uzun vade olarak değerlendirdi. Türkoğlu, marka tarihinin milyonlarca yıl öncesine dayandığını kaydetti. ANTGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sert ise, Antalya’daki işletmelerin markalaşma yolunda ilerlediğinin altını çizdi. Seçim ve ekonomi gündemine ilişkin de değerlendirme yapan Sert, iş dünyasının belirsizlikten rahatsız olduğuna ve belirsizliğin ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çekti.
YENİ SEÇİLEN VEKİLLERE BAŞARI DİLEDİ
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren ANTGİAD Başkanı Osman Sert, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. 14 Mayıs seçimlerinde göreve seçilen Antalya milletvekillerine başarı dileyen Sert, “Her biri önemli sorumluluk üstlendiler. Kentimizin kronikleşmiş sorunları konusunda kendilerine çok büyük iş düşüyor. Yeni görevleri hayırlı olsun” dedi.
KENTİN SORUNLARINA DİKKAT ÇEKTİ
“Göç sorunu, raylı sistem ve ulaşım altyapısı, barınma sorunu, yabancıya konut satışı, artan konut fiyatları, kira artışları, bununla birlikte istihdam sorunlarını kentimizde maalesef yaşıyoruz” diyen Sert, kentin sorunlarıyla ilgili rapor hazırlayarak kendilerini ziyaret eden siyasi parti temsilcilerine ve siyasi partilerin bütün il başkanlarına ilettiklerini hatırlattı.
“FİNANSMANA ERİŞİM SIKINTISI YAŞIYORUZ, BELİRSİZLİK ORTADAN KALKMALI”
İş dünyasının kısa vadedeki talebinin finansmana erişim olduğunun altını çizen Sert, “Son günlerde finansman sıkıntısını hep birlikte yaşıyoruz ve belirsiz sürecin nasıl sonuçlar doğuracağıyla alakalı ciddi soru işaretlerimiz var. Çünkü, ülkemizin kredi risk primi (CDS) 700’lere dayanmış, Merkez Bankası rezervlerinin eksi 60.6 milyar dolar civarında olduğunu gördüğümüz bir süreçteyiz. Bu belirsizliğin özellikle iş dünyasını rahatsız ettiğini ve biran önce ortadan kalkması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Çünkü, iş dünyası fiyat istikrarı bekler, düşük enflasyon ortamında daha istikrarlı bir piyasa bekler” dedi.
“İSTEDİĞİMİZ POZİTİF İVMEYİ GÖREMİYORUZ”
“Özellikle gençler, iş insanlarımız, memurlarımız, emekçilerimizin mutsuz olduğunu gözlemliyoruz. Bunu istemiyoruz” diyen Sert, “Bağımsızlığını şehit kanlarıyla kazanmış bir ülkenin evlatları ve yarının emanetçileri olarak bizler elimizden geleni yapıyoruz, fakat tam olarak istediğimiz pozitif ivmeyi görebildiğimizi düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
“İŞ DÜNYASI OLARAK PARTİZAN OLAMAYIZ”
Pazar günü Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçiminin yapılacağını hatırlatarak seçilecek olan adaya başarılar dileyen Sert, şunları dile getirdi:
“Seçilecek olan Cumhurbaşkanımızın gerçekten başarılı olmasını istiyoruz. Bizler takım tutar gibi bir takımı şampiyon yapmak gibi bir hedef içerisinde değiliz. Siyasi kurumlar bir ülkenin yönetimsel sürecinde güvenilir bir limana nasıl yanaşması gerektiğiyle ilgili sorumluluk almalıdır. Bizler iş dünyası olarak partizan olamayız. Hepimizin ayrı yarı fikirleri ve düşünceleri var. Hepimiz birbirimize saygı duyuyoruz ama olması gerekenlerle ilgili ifade ettiklerimizi çekinmeden, birbirimizden sakınmadan toleranslı şekilde paylaşıyor, düşüncelerimizi istişare ediyoruz. İstişare kültürünü geliştirmiş bir ANTGİAD’ın topluma örnek olabileceğini düşünüyorum. Ayrışmanın topluma ne kadar zarar vereceğini de düşünüyorum. Çünkü, ayrışan ve ortak değer yaratamayan topluluklar başarısız olmaya mahkumdur. Başarılı olabilmek için önce ortak değer, ortak hedef ve vizyon koymak gerekir. Bu ortak değeri ANTGİAD olarak sağlayarak bir sivil toplum kuruluşunun toplumun içerisinde yapması gerekenleri yaptığımızı düşünüyoruz.”
“ÖRNEK OLMALIYIZ”
“Bizler örnek olmalıyız” diyen Sert, “Bağlı bulunduğumuz koltuklarda daimi olarak oturmamalıyız. Yetkinin, gücün devredilmesi konusunda, toplumun uzlaşı içerisinde birlikte hareket etme kültürünün gelişmesi için örnek olmalıyız. Bu derneğe 33 yıl boyunca emek veren o kadar çok insan var” ifadelerini kullandı.
“ANTALYA’DAKİ İŞLETMELER MARKALAŞMA YOLUNDA İLERLİYOR”
Antalya’daki işletmelerin markalaşma yolunda ilerlediğini vurgulayan Sert, konuşmasına şöyle devam etti:
“Turizm ve tarımda ülkemizin lokomotifi olan Antalya, özellikle turizmin neredeyse 3’te 1’ini temsil ediyor. Örtü altı tarımda ülkemizin yarısı kadar üretim yapıyor. Artık OSB’nin ve Serbest Bölge’nin kabına sığmadığını görüyoruz. Bunlar bizim için önemli gelişmeler. Bu tablo gurur verici ama bu tablonun tam kapasiteyle işlediğini düşünmüyorum. Kapasitenin gerçek anlamda katma değer sürecine ulaşması hepimizin emekleriyle oluyor. Kârı, fiyat ve maliyet arasındaki fark olarak biliyoruz ama rekabetçi piyasalarda sadece fiyat odaklı ticaret yapamazsınız. Bir değer yaratmanız gerekiyor. Bizler markalarımızı farklı pazarlarda farklı değerlerde satıp kârlılığımızı artırmak durumundayız. Bunun için marka önemli.”
“ANTALYA, MARKA VE TESCİL BAŞVURUSUNDA BEŞİNCİ”
Ülke genelindeki marka başvurusunun 10 yıl önce 110 bin civarındayken 2022 yılında 210 bin civarına çıktığını belirten Sert, şunları dile getirdi:
“Antalya marka ve tescil başvurusu sayısında İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’dan sonra beşinci. 2022 yılında 7 bin 109 marka başvurusu, 4 bin 832 marka tescili gerçekleştirmişiz. 10 yılda marka başvuru sayımız 2,7 kata, tescil sayısı da 3,2 kata çıkmış durumda. Bunlar olumlu sinyaller. Son süreçte yaşanan yükseliş seyri ülke genelinde markalaşma bilincinin düzenli bir artış ivmesi ile yayıldığını gösteriyor. Ancak bu bilicin yaygınlaştırılmasında hem ülke düzeyinde hem de işletmelerimiz düzeyinde arzu ettiğimiz hızı yakalayamadık. Bir dönem Antalya’da markalaşma seferberliği başlamıştı. Antalya üst markası hedefi ortaya konmuştu, işletmelere markalaşma eğitimleri, destekleri verilmişti. Biz bunun faydasını başvuru ve tescil verilerinde gözlemlemiştik. Ulusal işletmeler için Turqality projesi güçlü bir rüzgâr oluşturmuştu. Çok sayıda işletme bu destek ile uluslararası pazarlara kendi markaları ile çıkmışlardı. Bu marka rüzgarına tekrar ve çok daha güçlü şekilde hem ülke olarak, hem il olarak ihtiyacımız var.”
KONUŞMASINI ATATÜRK’ÜN SÖZLERİYLE TAMAMLADI
Seçim sonrasında yapısal reform takviminin ivedilikle ortaya konmasını beklediklerinin altını çizen Sert, “Adaletin herkes için eşit olduğu bir temelde, Cumhuriyetimizin nefesi kadınlarımızın haklarını ve kazanımlarını yücelterek, eğitim sistemimizi katma değer üretecek bir yapıya kavuşturarak, gençlerimizi geleceğe umutla bakacak şekilde yetiştirerek, bilimi ışık alarak, laik ve üniter devlet yapımızı koruyarak aydınlık yarınlara ulaşabileceğimizi düşünüyorum” dedi. Sert konuşmasını Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim” sözleriyle tamamladı.
“DUYGUYA PARA ÖDÜYORUZ”
Marka, satış, pazarlama ve satın almanın önemine dikkat çeken Marka Danışmanı Özel Oytun Türkoğlu ise, duygu ve algı yönetiminde markanın yerine işaret ederek, “Biz bir şey alırken duyguya para ödüyoruz, yani duyularımıza. Bir insan ürün alırken o üründen hissedeceği duygu için satın alıyor” diyerek dondurma, limon ve nohut örneklerini verdi.
“BİZDE 1400’LÜ YILLARDAN KALMA MARKALAR VAR”
Markanın çok eski çağlarda var olduğunu ve tarihinin 7 bin yıl öncesine dayandığını kaydeden Türkoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“İlk örneklerini gördüğümüz yer Mısır ve diğer coğrafyalardaki mağaralar. Mağaranın kime ait olduğunu veya mağarayı kimin bulduğunu, içindekileri kimin yaptığını işaretlemişler. Bizonları da kimin olduğunu belirlemek için damgalamışlar. Markanın ilk örneklerinde mağara duvarları ve bizonlar var. Daha sonraki süreçte toprak ürünlerinde görülüyor, çanak, çömlek, kiremit, tuğla gibi. Bu topraklardaki kökeni de çok eskilere dayanıyor. Bizde 1400’lü yıllardan kalma markalar var. Bizde markanın ilk kanunu çıkalı 151 yıl oldu. Dünya üzerinde markayı en iyi anlatan Alameti Farika’dır. Alamet iz, işaret demek, Farika da fark demektir. Bir şeyi diğerlerinden ayıran iz ya da işarete marka denmiş.”
“MARKA SÜREKLİLİK ARZ EDER”
Markalama ve markalaşma süreçlerini değerlendirirken psikoloji, sosyoloji ve istatistikten yararlandıklarını aktaran Türkoğlu, “Bu işte en önemli kısım pazar araştırmasıdır. Marka süreklilik arz eder, adım adım ve detaylı şekilde işlenir. Dünya markası çıkarmanın ilk adımı tüm dünyaya uygun bir markalama süreci geçirmektir" şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’DEN DÜNYA MARKALARI ÇIKACAK”
Türkiye’nin çok önemli markaları olduğuna da dikkat çeken Türkoğlu, “Türkiye’den dünya markaları çıkacağına inanıyorum. Bizim de, dünyanın bir çok yerine ihracat yapan, dünyaya satış yapan markalarımız var” dedi. Türk milletinin kısa yolu sevdiğine dikkat çeken Türkoğlu, gelişen teknolojinin Türkiye’den dünya markaları çıkmasına imkan sağladığını kaydetti. Türkoğlu, Made in Türkiye arması basıldığında ürüne değer katması gerektiğini kaydetti. Türkoğlu, Made in Türkiye etiketinin arkasının doldurulması, kaliteli ürün üretmek ve iyi ticaret yapmanın önemli olduğunun altını çizdi.
“TÜRKİYE DEĞER DOLU”
Türkiye’nin toprağının, altının, üstünün değer dolu olduğunu vurgulayan Türkoğlu, “Türkiye coğrafyasının her yerinde inanılmaz sayıda değer var. Dünyada bizim kadar çok ürün yetişen toprak var mı? Bir tek kahve yetişmiyordu onu da yetiştirmeye başladık. Tüm ürünlerin yetiştiği bir coğrafyamız var. Muhteşem bir toprak. Çanakkale’de toprağın altında yatanların benzeri hiçbir ülkede yok. Türkiye, altı, üstü, her yeri değer dolu bir coğrafya” dedi. Türkoğlu, konuşmasından sonra iş insanlarının kendisine yönelttiği soruları yanıtladı.
KALEİÇİ EVLERİ RÖLYEFİ HEDİYE EDİLDİ
Toplantı sonunda Özel Oytun Türkoğlu’na, ANTGİAD Başkanı Osman Sert tarafından Kaleiçi evleri rölyefi hediye edildi. Ardından Türkoğlu ve Sert yeni üye Burcu Bankoğlu’na plaket takdiminde bulundu. Toplantı aile fotoğrafı çekimiyle son buldu. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim