İşçiler 1 Mayıs’a hazırlanıyor
Türk-İş, DİSK, Birleşik Kamu-İş ve KESK Antalya temsilcileri 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü programını kamuoyu ile paylaştı. 1 Mayıs’ın işçilerin en önemli günü olduğunu vurgulayan ve Ramazan Bayramı Arefesine denk geldiğine dikkat çeken Türk-İş Antalya İl Temsilcisi Cemil Ünal, bütün işçilere kutlamalara katıldıktan sonra tatile çıkmaları çağrısında bulundu.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle Türk-İş Antalya Temsilciliği binasında basın açıklaması yapıldı. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Antalya Temsilcisi Cemil Ünal, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) dönem Sözcüsü Devrim Mol, TÜMBEL- Sen Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt, TEZ-KOOP-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Barış Özdemir, Yol İş Sendikası 2 Nolu Şube Başkanı Adnan Kocabaş, Koop-İş Antalya Şube Başkanı Mustafa Şahin ve Eğitim İş Antalya Şube Sekreteri Remzi Topkara’nın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, işçi örgütleri temsilcileri 1 Mayıs’ın önemine dikkat çekerek bütün emekçileri kutlamalara davet etti.
“1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ”
1 Mayıs’ta Aydın Kanza Parkı’nda toplanılarak Anafartalar ve Cumhuriyet Caddesi üzerinden Cumhuriyet Meydanı’na yapılacak olan yürüyüş ve miting için gerekli izin başvurularının yapıldığını bildiren Türk-İş Antalya İl Temsilcisi Cemil Ünal, “İnsana yaraşır iş, eşit işe eşit ücret, çocuklarımızın geleceği ve doğanın ranta kurban edilmemesi için 1 Mayıs’ta alanlardayız. Savaşa hayır demek, enflasyona ve işsizliğe dur demek için, işçi sınıfının örgütlü gücü olarak alanlarda olacağız” dedi.
“EMEKÇİ OLMANIN ORTAK PAYDASINDA BULUŞUYORUZ”
Birliktelik vurgusu yaparak 1 Mayıs’ta işçilerin gündemini geçim sıkıntısı ve emeğin haklarına yapılan saldırıların oluşturduğunu söyleyen Ünal, “Bugün burada sorunlarımızı dile getirmek ve ortak mücadelemizi güçlendirmek için bir aradayız. Adımız, inancımız, ten rengimiz, yaşam biçimlerimiz, yaşadığımız şehir, çalıştığımız iş yeri farklı olsa bile işçi olmanın, emekçi olmanın ortak paydasında buluşuyoruz” diye konuştu.
“PASTA BÜYÜYOR AMA GENİŞ KESİMLERİN YOKSULLUĞU BİTMİYOR”
Dünya ekonomisi gelişip ticaret artarken, patlayan kârlardan emeğin bütün bu zenginlikten aldığı payın azaldığını söyleyen Ünal, “Bu nedenle sosyal adalet git gide bozuluyor. Pasta büyüyor ama geniş kesimlerin yoksulluğu bitmiyor. Üretilen zenginliğin adaletsiz bir şekilde paylaşılması tüm insanlığı tehdit ediyor. Yaşadığımız sorunları mücadeleyle aşmamız gerekiyor. Ancak aramızdaki yapay ayrımları ortadan kaldırıp birlik olduğumuzda mücadeleyi kazanma şansımız ortaya çıkıyor. Ekonomik kriz satın alma gücümüzü her geçen gün düşürüyor. Birbiri ardına gelen zamlar emekçilerin belini büküyor. Bizler için temel gıda maddeleri dahi artık lüks haline geliyor” diyerek işçilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti ve taleplerini dile getirdi.
“KİMSENİN KİMSEYİ SÖMÜRMEDİĞİ BİR HAYAT HAYAL EDİYORUZ”
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün, hayatını emeği ve alın teri ile kazanan işçi sınıfının bayramı olduğunu vurgulayan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Antalya Şube Başkanı Sadık Acar ise şunları dile getirdi:
“Bu bayram tüm dünyada olduğu gibi emek sömürüsünün maalesef çokça yaşandığı, insanların ezildiği, açlık ve sefalete mahkum edildiği ülkemizde de çok önemli bir gündür. Çoğu sermaye sahiplerinin ve onların yöneticilerinin adil olmayan, insafsız, vicdansız ve sömürücü politikalarına karşı emeği savunan emekçilerin seslerini en gür şekilde duyurmaya çalıştığı bu önemli gün 100 yılı aşkın bir süredir tüm dünyada coşkuyla kutlanmakta. Ülkemizde de özellikle 1977 yılında İstanbul-Taksim’deki 1 Mayıs kutlamaları sırasında yaşanan elim olaylar ve DİSK Başkanı Kemal Türkler ile birlikte 34 kişinin öldürülmesi tarihimize ‘Kanlı 1 Mayıs’ olarak geçmiş ve yıllar boyunca etkisinde kaldığımız bir travma olarak hayatımızdaki yerini almıştır. Bizler 1 Mayıslar’ın bir şenlik olarak kutlanmasını, emeğin en yüce değer olarak kabul edilmesini, kimsenin kimseyi sömürmediği, sistemin de buna müsaade etmediği bir çalışma ve sosyal hayatı hayal ediyoruz. Birleşik Kamu-iş Konfederasyonu olarak tüm üyelerimizi, tüm emekçilerimizi, tüm emeklilerimizi, tüm gençlerimizi kısacası herkesi 1 Mayıs kutlamaları için meydanlara davet ediyoruz.”
“HAYAT PAHALI, EMEK UCUZ”
“Bu ülkede yaşamak her gün zorlaşıyor; hayat pahalı ama emeğimiz ucuz, canımız ucuz” diyen DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük ise, “Paranın değer kaybı, rekorlar kıran enflasyon ve her geçen gün eriyen ücretlerle milyonlar hayatta kalma mücadelesi veriyor. Türkiye’yi tarımda dışa bağımlı hale getiren politikaların sonucu olarak gıda enflasyonu TÜİK verileriyle bile yüzde 70’i aştı. Asgari ücrete, memur maaşlarına ve emekli aylıklarına yılın başında yapılan artışlar daha yılın başında eridi gitti. Milyonlarca emekçi, emekli, çiftçi günden güne yoksullaştı, yoksullaşmaya devam ediyor. İşsizliğe çare bulunmuyor, her evde en az bir işsiz var. Daha da kötüsü, başta gençler ve kadınlar olmak üzere milyonların iş bulma umudu dahi tükeniyor. Her beş üniversite mezunundan biri işsiz; yani eğitim de iş bulmaya yetmiyor. İşsizlik Sigortası Fonu ise işsizlere değil, maliyet düşürme peşindeki işverenlere dağıtılıyor. Pandemiye dair tüm önlemler ve destekler kaldırıldı. Halk kendi başının çaresine bakmaya, kendi canını, sağlığını korumaya çalışıyor. Bizler borçlanarak, ekmeğimizden kısarak, yaşamaya vakit kalmayacak kadar çok çalışarak hayatta kalma mücadelesi verirken birileri kârlarına kâr, servetlerine servet katıyor” ifadelerini kullandı.
“FAKİR DAHA FAKİR, ZENGİN DAHA ZENGİN OLUYOR”
“Bu düzende fakir daha fakir, zengin daha zengin oluyor. Bu düzende paradan para kazananlar ihya ediliyor” diyen Küçük, “Ülkeyi yönetenlerin tercihleriyle adaletsizlik büyüyor. Bu düzende yolsuzluk, hukuksuzluk yapmak serbest ama Anayasal hakkını kullanıp sendikalı olmak en yaygın işten çıkarma gerekçesi oluyor. Bu düzende işçilerin hakkı hukuku her gün çiğnenirken, bu ülkenin mahkemeleri sendikalaşarak toplu iş sözleşmesi hakkını kullanmak isteyen işçilere karşı işverenlerin haksız, hukuksuz, bitmek bilmeyen ‘yetki davaları’ ile meşgul ediliyor. Böylece işçilerin toplu iş sözleşme hakkı gasp edilirken, ülkeyi yönetenler, işverenlerin her türlü hukuksuzluğuna seyirci kalıyor” açıklamasında bulundu.
“İŞÇİLER, İNSANCA YAŞANACAK BİR ÜCRET İÇİN AYAĞA KALKTI”
İşçilerin insanca yaşanacak bir ücret için işyerlerinde ve meydanlarda ayağa kalktığını söyleyen Küçük, konuşmasına şöyle devam etti:
“Halkımız zamlara karşı ülkenin dört bir yanında sesini yükseltiyor. Geçinmek istiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz ve taleplerimiz ortak. Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturalarına yapılan zamlar geri alınmalı, faturalar tüm vergi ve kesintiden muaf tutulmalı. Yılın daha başında resmi enflasyon karşısında bile eriyen, açlık sınırının altına düşen, büyümeden pay alamayan asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretler yeniden belirlenmeli. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine çekilmeli. EYT’lilerin emeklilik hakları verilmeli. Ücretlerin üzerindeki vergi yükü azaltılmalı, kâr ve faiz gelirlerinin daha çok vergilendirildiği, çok kazananın çok vergi verdiği adil bir vergi düzeni kurulmalı. Tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmeli, herkese güvenceli istihdam sağlanmalı. İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli yolu, sendika ve grevli toplu sözleşme hakkıdır. Sendikal hakların kullanımının önündeki tüm yasal ve fiili engeller kaldırılmalı.”
“EMEĞİN DÜNYASINI KURMAK BİZİM ELLERİMİZDE”
Hak, hukuk, adalet, emek, barış ve demokrasi mücadelelerini 1 Mayıs’ta buluşturma zamanı olduğunu söyleyen Küçük, “Biz üretenler, çalışanlar, işçiler, emekçiler, emekliler, dar gelirliler bu ülkede çoğunluğuz. Biz birleşirsek zamlar geri alınır. Dayanışmayı büyütürsek emeğimizin hakkını alırız. Bizim mücadelemiz bu düzeni değiştirir. Bizim mücadelemiz, memleketi ve dünyayı değiştirir. Emeğin Türkiye’sini ve emeğin dünyasını kurmak bizim ellerimizde” diye konuştu.
“HEP BİRLİKTE KUTLAYACAĞIZ”
1 Mayıs’ı bütün emek örgütleriyle bir araya gelerek kutlamanın çok önemli olduğunu vurgulayan KESK Dönem Sözcüsü Devrim Mol ise, yapılan maaş zamlarının cebe girmeden erdiğini söyledi. “Bütün emekçiler olarak ayakta kalmaya çalışıyoruz” diyen Mol, “Haklarımızdan, emeğimizden, mücadeleden vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz. 1 Mayıs’ta saat 13.00’da Aydın Kanza Parkı’nda toplanacağız ve Cumhuriyet Meydanı’na yürüyeceğiz. 1 Mayıs’ı hep birlikte kutlayacağız” ifadelerini kullandı. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim