“Kalıcı yaz saati uygulamasından vazgeçin”
2016 yılında kalıcı hale getirilen yaz saati uygulamasının insanların karanlıkta güne başlamasına ve enerji israfına neden olduğuna dikkat çeken EMO Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Tat, yaz saati - kış saati uygulamasına geri dönülmesi gerektiğinin altını çizdi. Kış aylarında uygulanan yaz saatinin toplum üzerinde psikolojik etkileri olduğuna da işaret eden Tat, başta batı illeri olmak üzere ülkeyi gece karanlığında bırakan kalıcı yaz saati uygulamasından vazgeçilmesi çağrısında bulundu.
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Tat, yönetim kurulu üyelerinin de katılımıyla basın toplantısı düzenleyerek 2016 yılında Türkiye’de kalıcı hale getirilen yaz saati uygulamasının olumsuz etkilerine dikkat çekti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 7 Eylül 2016 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile başlayan ve kararda "27 Mart 2016 Pazar günü saat 03.00’ten itibaren bir saat ileri alınmak suretiyle başlatılan yaz saati uygulamasının, her yıl, yıl boyu sürmesi kararlaştırılmıştır" denildiğini hatırlatan Tat, uygulamaya karşı açılan davayı idari mahkeme ve Danıştay 10. Dairesi’nin reddettiğini söyledi. Bunun üzerine karara itiraz edilip üst mahkemeye başvurulduğunu hatırlatan Tat, “Davayı inceleyen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 697 sayılı yasaya göre Bakanlar Kurulu’nun böyle bir karar vermeye yetkisi olmadığı vurgulayıp 14 Eylül 2017‘de kararın yürütmesini durdurdu. "İleri saat" uygulaması, 2 Ekim 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kararla kalıcı hale geldi. Cumhurbaşkanlığı kararında, bütün yurtta uygulanan mevcut ileri saat uygulamasının her sene, yıl boyu sürdürülmesinin kararlaştırıldığı belirtildi” dedi.
“NEDEN ISRAR EDİLİYOR? HANGİ BİLİMSEL VERİLERE DAYANIYOR?”
Bu karar ile seçilen saat diliminde Iğdır`dan geçen Türkiye’nin en doğusundaki meridyenin seçildiği için ülkenin büyük bir kısmının karanlıkta kaldığına dikkat çeken Tat, “Toplumsal desteği olmayan ve israfa yol açan bu uygulamada neden ısrar edildiği mutlaka aydınlatılmalı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, bir an önce yıllardır açıklama gereği duymadığı İstanbul Teknik Üniversitesi’nden akademisyenlerin hazırlamış olduğu raporunu ve ayrıca uygulamanın sonuçları ile ekonomiye etkilerini içeren sağlıklı ve doyurucu bir çalışmayı kamuoyuna açıklamalı. Daha karanlık ve soğuk bir sabaha uyanan yurttaşların daha fazla enerji tüketeceği gerçeği, hangi bilimsel verilere dayanmakta?” diye sordu.
“İLK DÖNEMDE ELEKTRİK TÜKETİMİ YÜZDE 6.5 ARTTI”
Uygulamanın ilk dönemi olan 2016 yılının Kasım ve Aralık, 2017 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında elektrik tüketimlerinin etkilendiğine işaret eden Tat, “O dönemki hesaplamalara göre, söz konusu dönemlerde bir önceki yılın aynı aylarına göre elektrik tüketiminde yüzde 6.5 düzeyinde artış yaşandığı tespit edildi. Gerek pandemi etkisi gerekse de mevcut yıllardaki üretim artışının bu farkı açıklamaya yetmemesi nedeniyle ilk aşamada yapılan bu çalışma önemli bir veri sunmakta” ifadelerini kullandı.
“TOPLUMSAL VE SOSYAL SORUNLARA NEDEN OLUYOR”
Kalıcı yaz saati uygulamasının toplum üzerinde psikolojik etkileri olduğunu belirterek bu etkiler bir tarafa bırakıldığında, uygulamanın can, mal ve trafik güvenliği açısından da sorunlu olduğunun uzmanlar tarafından birçok platformda gündeme getirildiğini kaydeden Tat, şunları söyledi:
“Ayrıca, nüfus yoğunluğu açısından olduğu kadar mesken, ticarethane ve sanayi tüketimindeki talebin yüksekliği bakımından da uygulamanın enerji verimliliği ile ilgisinin olmadığı açıktır. Nüfusun yoğun olduğu ülkenin batısında yer alan kentler uygulamadan ciddi anlamda olumsuz etkilenmekte. En çok gece karanlığında uyanmak zorunda kalan hane halkı mağduriyet yaşamakta. Gün ışığı olmadığı için konutlarda aydınlatma ve ısıtma için fazladan enerji tüketimi söz konusu. Öğrencilerin gece karanlığında yollara düşmesi, trafiğin karanlık saatlerde yoğunlaşması gibi toplumsal ve sosyal sorunlar da yaşanmakta.”
“OLUMSUZ ETKİLERİ DİKKATE ALINMALI”
Kış saatine geçilmemesinin toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Tat, “Güneş ışığından daha fazla yararlanarak enerji tasarrufu sağlamak amacıyla uygulanan yaz saatinin, kış aylarında da sürdürülmesinin enerji tüketimi açısından hiçbir ekonomik getirisi olmadığı gibi biyolojik saatin bozulması nedeni ile insan sağlığı üzerine ciddi olumsuz etkileri vardır. Toplumda depresyon, dikkat dağınıklığı, metalik sorunlar başta olmak üzere pek çok hastalığın yanı sıra kazaların artışı, bu sağlık sorunları ile ilgili hastalık, ölüm ve sakatlıkların da artışı anlamına gelir” diye konuştu.
YETKİLİLERE ÇAĞRI: “UYGULAMADAN VAZGEÇİLMELİ”
Son olarak “Yetkilileri, toplumun sağlığı ve geleceği üzerine etkileri olabilecek böylesi kararları alırken çok yönlü değerlendirmeye ve insan sağlığını her şeyin önünde bir değer olarak ele almaya davet ediyoruz” diyen Tat, “Enerji talebinin henüz güneşin ışımadığı saatlere çekilmesine yol açan uygulamadan vazgeçilmeli. Enerji maliyetlerinin arttığı, derinleşen bir ekonomik krizin yaşandığı bu dönemde, konut faturalarının üzerindeki bu gereksiz yükün kaldırılması her zamankinden daha büyük önem taşımakta. Başta batı illerimiz olmak üzere ülkemizi, kelimenin tam anlamıyla gece karanlığında bırakan bu uygulamanın kaldırılması çağrısını bir kez daha dile getiriyoruz. Bir an önce gerek ekonomik gerekse de sosyal ve kültürel olarak yakın ilişkide bulunduğumuz ülkelerdeki gibi tekrar yaz saati kış saati uygulamasına geçilmesi mevcut duruma göre çok daha olumlu sonuçlar doğuracak” ifadelerini kullandı. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim