“Kentlerin gelişimine katkı sağlamak istiyoruz”
Yeni kurulan Akdeniz SMD Başkanı Ali Olgu Ceylan, amaçlarının Akdeniz iklimi ve coğrafyasına uygun mimari ve mekansal tasarımların yapılmasının önünü açarak sürdürülebilirlik ve yerellik ilkeleri üzerinden kentlerin gelişimine katkı sağlamak olduğunu bildirdi.
6 Şubat'ta kurulan Akdeniz Serbest Mimarlar Derneği (SMD) Yönetimi, kent basınıyla ilk buluşmasını gerçekleştirdi. Türk SMD, İstanbul SMD, İzmir SMD, Bursa SMD başkanları, Antalya'daki meslek odaları başkanları ve gazetecilerin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, Akdeniz SMD Başkanı Ali Olgu Ceylan tarafından derneğin neden ve nasıl kurulduğu, amaçları, faaliyetleri ve neler yapacağı antlatıldı. Derneği mimarlığı ve mimarlık mesleğini etik ve ahlaki değerlere uygun olarak yaparak toplum içinde ön plana çıkmasını sağlamak için kurduklarını belirten Ceylan, “Akdeniz SMD olarak amaçlarımızın başında Akdeniz iklimi ve coğrafyasına uygun mimari ve mekansal tasarımların yapılmasının önünü açarak sürdürülebilirlik ve yerellik ilkeleri üzerinden kentlerin gelişimine katkı sağlamak geliyor” dedi.
"ACIMIZ ÇOK TAZE"
Derneğin kuruluşunun 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen deprem ile aynı tarihe denk geldiğine dikkat çeken Akdeniz SMD Başkanı Ali Olgu Ceylan, "Hepimiz için çok zor bir süreç oldu. Acımız daha çok taze. Aklımız, kalbimiz kaybettiğimiz ve depremzede kardeşlerimizde. Ne yaparsak yapalım bu depremi hafızalarımızdan silemeyeceğiz" diye konuştu.
"BİRARAYA GELMEMİZİN BAZI NEDENLERİNİ DEPREMDE VE SONRASINDA GÖRDÜK"
Mimarlık mesleğini etik ve ahlaki değerler çerçevesinde icra eden 19 mimarın biraraya gelmesiyle Akdeniz SMD'ni kurduklarını belirten Ceylan, şunları dile getirdi:
"Ne yazık ki ilk kuruluş toplantımızı 6 Şubat'ta gerçekleştirdik. O sabah hiçbirimizin aklından felaketin bu kadar büyük olduğu geçmemişti. Toplantıdan çıktığımızda felaketin boyutunu anladık. Mesleğimizin ve içinde bulunduğumuz sektörün önemi de bir kez daha ortadaydı. Bizi biraraya getiren unsurların, toplantıda konuştuğumuz ve üzerinde durmak istediğimiz konuların önemini de tekrar anlamış olduk. Bizlerin biraraya gelmesi nedenlerinin bir kısmını depremde ve sonrasında görmüş olduk. Hepimizin hafızasında aynı sokakta 2 binadan biri yıkılırken diğerinin camının bile kırılmadığı fotoğraflar var. İşte burada nitelikli yapılaşmanın, mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin önemi ortaya çıkıyor."
"YAPILAŞMANIN BAŞLANGICINDAN SONUNA KADAR VARIZ"
Nitelikli yapılaşmanın önünü açmak için öncelikle mimarlık mesleği ve uygulamasının geliştirilmesi ve toplumda saygınlığının artırılması gerektiğinin altını çizen Ceylan, "Biz mimarlar tüm yapılaşma sürecinin başlangıç noktasıyız. Önümüzde boş bir sayfa varken tasarım sürecine başlıyoruz. Modern mimarlığın kurucularından Le Corbusier'in dediği gibi, 'Çalışan birer makine, ayakta kalması beklenen sağlam, mekanik ve elektrik sistemi düzgün ve estetik bir yapı' tasarlıyoruz. En başta bizler tasarlıyoruz ve işlem bitinceye kadar sürecin içindeyiz. Yapılaşmanın başlangıcından sonuna kadar biz varız. Yapı ayakta kaldığı sürece sorumluluklarımız devam ediyor. Süreç doğru işlediğinde nitelikli mimarlık beraberinde nitelikli mühendislik hizmetlerini, nitelikli yapılaşmayı, nitelikli kentleşmeyi ve nihayetinde iyi ve nitelikli yaşamayı getiriyor" dedi.
“MİMARLIK EĞİTİMİNDEKİ AKSAKLIK VE EKSİKLİKLERİN GİDERİLMESİ GEREKİYOR”
"İçinde yaşadığımız kentlerin estetik değerlerden yoksun şekillendiğini gözlemliyoruz" diyen Ceylan, "Bu noktada özgün bir tasarım ve planlama yapmanın mutlaka önünü açmamız gerekiyor. Mimarlık 7 sanat dalından birisidir. Mimarlığın içinde yer alan sanat, kentlerin, çevrenin güzelleşmesinin önünü açıyor” ifadelerini kullandı. Çok önemli ve detaylı olan mimarlık eğitimindeki aksaklık ve eksikliklerin giderilmesi gerektiğinin altını çizen Ceylan, “Eğitim sonrasında mimarlık meslek hukuku ve yasalarının da geliştirilmesi gerekmekte. Ülkemizde birçok önemli meslekte kendi yasaları ve kuralları varken hâla Mimarlık Meslek Yasası hazırlanabilmiş değil. Bizde henüz gerekli yetkinliğe sahip olmayan meslektaş adaylarımız hızlı bir şekilde sürece dahil olmakta ve yapılaşmada etkin rol oynamaktadır. Bu da beraberinde kentin hızlı ve çarpık gelişmesine neden olmakta” açıklamasında bulundu.
Akdeniz SMD’nin amaçlarından da bahseden Ceylan, şunları dile getirdi:
“Kentlerimizin nitelikli ve estetik büyümesinde rol almaya çalışan biz 19 kurucu üye, mimarlığı ve mimarlık mesleğini etik ve ahlaki değerlere uygun olarak yapmak ve toplum içinde ön plana çıkmasını sağlamak istiyoruz. Akdeniz SMD olarak amaçlarımızın başında Akdeniz iklimi ve coğrafyasına uygun mimari ve mekansal tasarımların yapılmasının önünü açarak sürdürülebilirlik ve yerellik ilkeleri üzerinden kentlerin gelişimine katkı sağlamak geliyor. Mimarlığın toplumda saygınlığını ve etkinliğini artırmalıyız ki bu sayede nitelikli yapılaşmanın da önünü açabilelim. Mimarlığı ne kadar çok ileriye götürebilirsek toplumu ve kentleri o derece geliştirebiliriz. Mimarlığı bir mesleğin ötesinde toplumun gelişmesinde en önemli unsurlardan biri olarak kabul ettiğimizden Akdeniz SMD üyeleri olarak işimizi ciddiyetle yapıyor, sorumluluklarımızı asla elimizden bırakmıyoruz. Başta belediyelerimiz ve odalarımız olmak üzere tüm diğer önemli kurumlarla, kamu kuruluşlarıyla, STK’larla, kent için önemli diğer derneklerle ilişkilerimizi geliştirmek, projeler üretmek, kentler için kalıcı katkılar sunmak en önemli hedeflerimizi oluşturmakta.”
“FEDERASYON OLMA YOLUNDA İLERLİYORUZ”
Ceylan’dan sonra Türk SMD, İstanbul SMD, İzmir SMD, Bursa SMD başkanları da birer konuşma gerçekleştirerek mimarlığın önemine dikkat çekti. Akdeniz SMD’nin kuruluşundan duydukları memnuniyeti dile getiren Türk SMD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Öztürk, SMD derneklerinin bir arada olmasının ulusal ve uluslararası anlamda önemli olduğunu söyledi. Federasyon olma yolunda ilerlediklerini bildiren Öztürk, federasyon kurabilmek için 5 derneğin gerektiğine işaret ederek, “Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa önceden kurulmuştu. Akdeniz SMD beşinciyi tamamladı. Muğla Bodrum da yakın zamanda kuruluşunu tamamlayacak. Böylece Türkiye’de 6 dernek olacağız. Devamının da geleceğini umuyorum” diye konuştu.
“EN BÜYÜK EKSİKLİĞİMİZ MESLEK YASASI”
En büyük eksikliklerden birisinin meslek yasası olduğunu vurgulayan Öztürk, “Meslek yasamızı biran önce geliştirip, çağdaş bir anlama getirmemiz gerekiyor. Bu anlamda görüşmeler, çalışmalar yapıyoruz. Hep beraber mesleğimizi daha iyi şartlara getirmemiz gurur verici olacaktır” dedi. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim