“Kıdem tazminatımıza sahip çıkacağız”
Orta Vadeli Program’da gündeme gelen Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi ile kıdem tazminatı hakkının ortadan kaldırılması girişiminin söz konusu olduğunu ileri süren DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “DİSK olarak kıdem tazminatını herhangi bir biçimde fona devrederek ortadan kaldırmaya, kıdem tazminatı hakkımızı sınırlamaya, budamaya, tırpanlamaya dönük her girişimin karşısında dimdik duracağız. Koşullar ne olursa olsun kıdem tazminatımıza sahip çıkacağız. Kıdem tazminatımızın gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz” dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Akdeniz Bölge Temsilciler Kurulu, Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu, Genel Sekreter Adnan Serdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Alaaddin Sarı, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Seyit Aslan, Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, Konfederasyona bağlı sendikaların şube başkanları ve işyeri temsilcilerinin katılımıyla Antalya’da yapıldı. Nazım Hikmet Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Akdeniz Bölge Temsilciler Kurulu’nda konuşan DİSK Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu, Orta Vadeli Program’da (OVP) gündeme gelen Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ne dikkat çekti. Çerkezoğlu, kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı çıkacaklarını vurguladı.
“BU TOPLANTILAR BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Türkiye’nin dört bir tarafında yaptıkları Bölge Temsilciler Kurulu toplantılarının kendileri için çok önemli olduğunu söyleyen Çerkezoğlu, “Bu toplantılar DİSK’in kılcal damarları. 1967’de bundan yıllar önce sermayenin bütün kuşatmasına karşı Türkiye işçi sınıfının cevabı olarak kurulan DİSK’in temel ilkelerinden birisi. Bütün kararların tüm üyelerimizle birlikte alınması ve aldığımız kararların arkasında hep birlikte duruyor olmamız. İşyeri temsilcilerimiz mücadelemizin yapı taşlarından. O nedenle farklı sendikalardan temsilci arkadaşlarımızın yan yana geldiği bu toplantılar bizim için çok önemli. Farklı iş kollarında DİSK’in bayrağını dalgalandıran, mücadelemizi büyüten arkadaşlarımızın yan yana gelmesi ve bundan sonraki sürece dair DİSK’in yol haritasını ortaya koyması açısından çok anlamlı” dedi.
“YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İSTİYORUZ”
“Hem Türkiye hem de dünyada işçi sınıfı açısından bir karar dönemi içerisindeyiz” diyen Çerkezoğlu, “Emperyalizm, neoliberalizim, kapitalizm adına ne dersek diyelim mevcut sistemin işçi sınıfına, emekçilere, kadınlara, gençlere hiçbir şey vaat edemediği, bütün yaldızların döküldüğü, masalların bittiği tarihsel andayız. O nedenle tüm dünyada işçi sınıfı, ‘yeni bir toplumsal düzen’ diyor. Bu düzenin artık bize iyiden, güzelden, emekten yana hiçbir şey vaat edemediği böyle bir süreçte, yeni bir toplumsal düzen, yeni bir toplumsal sözleşme diyoruz” ifadelerini kullandı.
“BÜTÜN ÇARKLAR YOKSULU DAHA YOKSUL, ZENGİNİ DAHA ZENGİN YAPMAK ÜZERİNE DÖNÜYOR”
Türkiye açısından da tarihsel bir dönem yaşandığını dile getiren Çerkezoğlu, “Türkiye’de öyle bir düzen kuruldu ki, artık bu düzenin bütün çarkları yoksuldan alıp zengine veren, yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapmak üzere dönüyor. Gelir politikasından, asgari ücretliler toplumu haline gelmemize, toplu sözleşmelerden, vergi politikasından, zamlardan, enflasyondan, dolar kurundan, kur korumalı mevduattan, ödeme garantili projelere, çocuklarımızın, torunlarımızın borçlandırılmasına kadar nereden bakarsanız bakın öyle bir düzen kuruldu ki bütün çarklar yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapmak üzerine dönüyor” diye konuştu.
“KARAR MEKANİZMALARINDA SÖZ SAHİBİ OLMANIN YOLU ÖRGÜTLÜ OLMAKTAN GEÇİYOR”
İşçi sınıfı açısından karar mekanizmalarına katılabilmenin, söz sahibi olabilmenin yolunun sendikalı ve örgütlü olmaktan geçtiğini söyleyen Çerkezoğlu, “Bizim mücadelemizin temel hedefi sendikalaşmanın ve sendikal hakları kullanmanın önündeki engelleri kaldırmaktır” dedi.
İKTİDARI ELEŞTİRDİ
AK Parti iktidarına yönelik eleştirilerde bulunan Çerkezoğlu, “Vites büyüterek giden bir süreç var. Seçimden bu yana akaryakıta çok fazla zam geldi. Bu iğneden ipliğe her şeyin fiyatının artması demek. Üzerimizdeki vergi yükü daha da artırıldı. Sanki krizi biz yaratmışız gibi. Biz bu krizin ne sebebi ne de müsebbibiyiz. İşçi sınıfı, emekçiler, yıllarca çalışmış emekliler olarak bu krizi biz yaratmadık. Krizi kimin yarattığı çok açık. 20 yılı aşkın süredir ülkeyi yöneten siyasi iktidarın temel politikalarının, tercihlerinin sonuçlarını yaşıyoruz. Krizin yarattığı ağır tablo karşısında işçi sınıfının çözümleri temelinde bir politikanın hayata geçirilmesi şart” açıklamasında bulundu.
OVP’YE DİKKAT ÇEKTİ
Vites büyütmenin Orta Vadeli Program’da (OVP) görüldüğünü belirten Çerkezoğlu, şunları dile getirdi:
“OVP’de görüyoruz ki DİSK’in önerilerine kulak vermek yerine tam tersine var olan tabloyu daha da ağırlaştıracak bir süreçle karşı karşıyayız. Daha önce yüzde 22 dedikleri yıl sonu enflasyon hedefini önce Merkez Bankası raporunda yüzde 58’e, OVP’de yüzde 65’e güncellendi. Sadece enflasyon hedefine bile baktığınızda asgari ücret başta olmak üzere bütün ücretlerin ne kadar gerileyeceğini açık bir şekilde görüyoruz. OVP’de özellikle kadınlar, gençler ve engelliler başta olmak üzere güvencesiz, esnek çalışmanın daha da yaygınlaşacağını görüyoruz. Sosyal güvenlik ve emeklilik sistemine dair iyileştirmeyi bırakın, çalışanların daha uzun süre sistemde kalması adına örneğin kademeli bekleyenler ya da emeklilikte adalet talebine dair hiçbir adımın atılmayacağını görüyoruz.”
“KIDEM TAZMİNATIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
OVP’de gündeme gelen Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ne dikkat çeken Çerkezoğlu, “OVP’de işçi sınıfının en temel, en köklü kazanımlarından birisi olan kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmaya dönük yeni bir girişimin işaretlerini görüyoruz. ‘İkinci basamak emeklilik sistemi, ikinci bir emekli maaşınız olacak’ diye pembe bir tablo çizilmeye çalışılıyor ama Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi çok tehlikeli iki şeye yol açacak. Birincisi, bu emeklilik sisteminin özelleştirilmesi demek. İkincisi, Türkiye işçi sınıfının 1936 yılından beri sahip olduğu en temel, en köklü, kırmızı çizgimiz dediğimiz kıdem tazminatını fona devrederek bu hakkın ortadan kaldırılmasını hedefleyen yeni bir girişim. DİSK olarak kıdem tazminatını herhangi bir biçimde fona devrederek ortadan kaldırmaya, kıdem tazminatı hakkımızı sınırlamaya, budamaya, tırpanlamaya dönük her girişimin karşısında dimdik duracağız. Koşullar ne olursa olsun kıdem tazminatımıza sahip çıkacağız. Kıdem tazminatımızın gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
“YENİ BİR MÜCADELE SÜRECİ BAŞLATIYORUZ”
Konuşmasının sonunda önümüzdeki dönemde yeni bir mücadele süreci başlatacaklarını bildiren Çerkezoğlu, “Gelirde adalet, vergide adalet, geçinmek istiyoruz. Ürettiğimiz değerden hakça payımızı almak istiyoruz. Kimseden sadaka istemiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz” diyerek adaletli bir vergi sistemi için yasa teklifi hazırladıklarını bildirdi. Emeklilikte adalet, insanca yaşam talebiyle emeklilik sistemindeki olumsuzlukları ortadan kaldırmayı hedefleyen mücadele sürecinin ilk adımını önümüzdeki Pazar günü İstanbul Kartal Meydanı’nda yapacakları buluşmayla başlatacaklarını açıklayan Çerkezoğlu, “Önümüzdeki süreç, emeğimize, memleketimize sahip çıkmak ve ürettiğimiz değerin hakça paylaşıldığı, sendikal hakların önündeki bütün engellerin kaldırıldığı, eşitlik, adalet, barış ve kardeşlik temelinde demokrasinin bütün kurallarının işlediği emeğin Türkiye’sini hep birlikte omuz omuza kurma mücadelesidir” dedi.
“İŞÇİLER DİSK’LE EMEĞİNE SAHİP ÇIKACAK”
DİSK’in Türkiye işçi sınıfının tek mücadele örgütü olduğunu söyleyen Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük ise, “Bir mücadele örgütünün kılcal damarları işyerlerinden başlar. DİSK’in yönetimine kadar gelen ortak akıl, irade, inat ve ısrar DİSK’i geleceğe taşır. İşte bu nedenle Temsilciler Kurulu toplantıları son derece önemli. DİSK’in geleceği bu salondadır. İşçiler örgütlenmesin, sendikalı olmasın, DİSK’le buluşmasın istiyorlar ama nafile, su akacak yolunu bulacak ve her türlü baskıya rağmen önümüze hangi barajı, hangi zorluğu getirilerse getirsinler işçi sınıfının bu coşkusu, bu seli onları da önüne katarak götürecek. İşçi sınıfı DİSK’le buluşacak, DİSK’le emeğine, ekmeğine sahip çıkacak” ifadelerini kullandı.
“SEBEBİ OLMADIĞIMIZ BİR KRİZİN YÜKÜNÜ ÇEKMEYE MECBUR BIRAKILIYORUZ”
“Ülkemizdeki ekonomik kriz derinleşerek devam ediyor. İşçilerin ve emekçilerin geçim sorunları ise buna bağlı olarak gün geçtikçe büyüyor” diyen Küçük, “Döviz tarihi rekorlar kırarken, enflasyon ise yalnızca TÜİK sepetinde düşüyor. Çarşıda, pazarda, markette ise zamlar hız kesmeden devam ediyor. Hayat pahalılığı artıyor, alım gücümüz her geçen gün düşüyor. İşçiler ve emekçiler sebebi olmadıkları bir krizin tüm yükünü çekmeye mecbur bırakılıyor” açıklamasında bulundu.
“NE YAZIK Kİ ADIM ATILMIYOR”
İktidarı eleştiren Küçük, “Ekonomi yönetiminde rasyonel politikalara dönmek adına yine finans ve sermaye çevrelerini önceleyen bir politikayı hayata geçirmeye koyuluyor. İşçi sınıfı ve emekçilerin temel talepleri olan gelir dağılımdaki adaletin sağlanması, vergide adaletin gerçekleşmesi, insanca yaşanabilir bir ücretin sağlanması, sendikal hak ve özgürlüklerin genişletilmesi gibi konularda ne yazık ki bir adım atılmıyor” dedi.
ÇAĞRIDA BULUNDU
DİSK’in, siyasal iktidarın ve işverenlerinin işçilere reva gördükleri düşük ücret dayatmasını kırmaya kararlı olduğunu belirten Küçük, “Örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde insanca yaşayacak bir ücret için mücadelemize devam edeceğimizi ve bu mücadeleyi hep birlikte yükselteceğimizi herkese ilan ediyoruz” diyerek işverenlere, iktidara, TBMM’deki siyasi parti gruplarına ve işçilere çağrıda bulundu. Küçük, şunları dile getirdi:
“Tüm işverenlere çağrı yapıyoruz; İşveren yönetimleri her şeyden önce kendi çalışanlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmek zorunda. Ekonomik kriz ve düşük ücret kıskacında çalışan milyonlarca işçinin sesine kulak verin. Tercihlerinizi ve önceliklerinizi işçilerin yaşam koşullarını iyileştirmekten yana kullanın. Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam eden işyerlerinde işçilerin taleplerini karşılayacak insanca yaşayacak bir ücret düzeyi için gereken adımları atın. Toplu iş sözleşmesi yürürlükte olan tüm işyerlerinde ise işçilerinin ücret ve sosyal haklarını iyileştirecek ek protokol görüşmelerini derhal başlatın. Siyasal iktidara ve meclisteki tüm siyasi parti gruplarına çağrı yapıyoruz; 696 sayılı KHK ile belediye işçilerine yapılan ayrımcılık derhal kaldırılmalı. Belediye şirket işçileri de kadroya geçirilmeli, yıllardır mahrum bırakılan 52 günlük ilave tediye hakkı bir an evvel verilmeli. Belediyelerin önemli bir bölümünde var olan ekonomik zorlukları ortadan kaldırmak için belediye gelirlerinin arttırılması, İller Bankası paylarında kesinti yapılmaması, merkezi bütçeden belediyelere işçi ücretlerine ilişkin pay aktarılması, personel giderlerine ilişkin getirilen bütçe sınırlamalarının kaldırılması gibi bir dizi düzenlemeler bir an evvel hayata geçirilmeli. Ayrıca kıdem tazminat tavanı uygulaması, işçilerin mağduriyetine neden olmakta. Son memur maaş uygulamasından doğacak, düşük kıdem tazminatı tavanına ilişkin mağduriyetlerin giderilmesini talep ediyoruz. Tüm işçi sınıfına çağrı yapıyoruz; Talebimiz eşitlik ve insanca yaşayacak bir ücrettir. Bu talep sadece üyelerimizin değil tüm işçi sınıfının talebidir. Tüm işçileri taleplerimiz etrafında mücadele etmeye çağırıyoruz.” HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim