Kiracılar taahhütname istedi

Fahiş kira artışlarının durdurulması gerektiğini vurgulayan Kiracılar Dayanışma Platformu üyeleri, Cumhurbaşkanı adaylarına çağrıda bulunarak "5 yıl süreyle yabancıya konut satışını yasaklanacağını ve kira artışlarının rayiç bedel üzerinden tavan ücret belirlenerek düzenleneceğini" taahüt etmelerini istedi. Kiracılar bu taahhütnameyi imzalayacak adayı destekleyeceklerini belirtti. Fahiş kira artışlarına tepkilerini ise sözlerini kendilerine göre değiştirdikleri “Fesuphanallah” şarkısıyla gösterdi.

Kiracılar Dayanışma Platformu üyesi kiracılar, yaşadıkları sorunlara dikkat çekti. Attalos meydanında biraraya gelen Antalya'daki kiracılar, fahiş fiyat artışlarının durdurulmasını istedi. Meydanda "Barınmak anayasal haktır, hakkımız elimizden alınamaz" yazılı pankart açan kiracılar, "Maaşlarımızın tamamını ev kiralarına vermeye hayır, fahiş kira artışlarını durdurun, deprem evimizi aldı ev sahibi umudumuzu, yüksek kiralar yüzünden depremzedeler için ev kiralamak hayal oldu, sesimizi duyan var mı? Hak-sız mıyız barınamıyoruz, kira sözleşmesi e-devletten taahhütname noterden, tarihsiz tahliye taahhütnamesi ile mobbinge son, yabancılara toprak satışı durdurulsun, kiracılar zorda yetkililer göreve, belediyelerde kira tespit komisyonu istiyoruz, domatessiz yaşanır çatısız yaşanmaz, evden atılma korkusuyla yaşamak istemiyoruz" yazılı dövizlerle dikkat çekti. 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerdeki Cumhurbaşkanı adaylarına da seslenen kiracılar, hazırladıkları taahhütnameyi imzalayan adayı destekleyeceklerini bildirdi. Kiracılara bağımsız Antalya Milletvekili Adayı Hakan Halim Okudan da destek verdi.

ATATÜRK'ÜN SÖZLERİNİ HATIRLATTI

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, 1930 yılında Antalya'ya ilk geldiğinde Eren Kuş'tan denize ve toroslara bakarak dile getirdiği "Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir" sözlerini hatırlatan Antalya Milletvekili Adayı Hakan Halim Okudan, "Bu cümlenin ağırlığını ve sorumluluğunu bizler torosların evlatları olarak bir borç biliyoruz. Antalya, mukayeseli 3 alanda üstünlüğe sahip. Bunlar tarım, lojistik ve turizm. Bölgemiz bu alanda yapılacak yatırımlarla gelişebilir" dedi.

"BARINMA HAKKI SERBEST PİYASA EKONOMİSİNE BIRAKILAMAZ"

Pandemi süreciyle birlikte göçlerle Antalya'nın yaşanmaz bir hale geldiğini dile getiren Okudan, "Anayasal hakkımız olan barınma, serbest piyasa ekonomisine bırakılamayacak kadar önemlidir. Yüksek kiralardan dolayı memurlar Antalya'dan başka şehirlere tayin istemekte. Asgari ücretle geçinenler şehir değiştirmek zorunda kalıyor. Emekliler kırsala göç ediyor. Bu coğrafyanın farklı olduğunu yıllardır hem siyasilere, hem de bürokratik erk sahiplerine defalarca dile getirdik. Bugün düşünülmez olan yarın kaçınılmaz olur anlayışıyla hareket edilmesi gerektiğini söyledik. Gelinen noktada kiracılar eşyalarıyla birlikte dışarıya atılmakta. Biz bu konuda yetkililere çözüm önerilerimizi sunuyoruz" şeklinde konuştu.

"YABANCI GÖÇÜ VE YERLEŞİMİ YASAKLANMALI"

Kira fiyatı artışlarınının ana sebepleri arasında yabancı göçünün yer aldığına işaret eden Okudan, "Ana kaynağı kurutmadığınız sürece, trafik sorununu çözemez, barınma ihtiyacını gideremezsiniz. Bu şehrin sosyal sorunlarını çözemezsiniz. Onun için Antalya gibi metropolleşen şehirlerde yabancı göçü ve yabancı yerleşimi yasaklanmalı. Bununla birlikte arsa ve gayrimenkul satışı, vatandaşlık verilmesi de yasaklanmalı" ifadelerini kullandı.

"BU ŞEHRİN EVLATLARINA SAHİP ÇIKMAZSANIZ OY ALAMAZSINIZ"

Cumhurbaşkanı ve milletvekili adaylarına seslenen Okudan, "Bu şehrin insanlarına sahip çıkmadığınız sürece, bu şehrin evlatlarından, kadınlarından, çocuklarından oy alamazsınız" diyerek kiracılar tarafından Cumhurbaşkanı adayları için hazırlanan 2 maddelik tahliye taahhütnamesine dikkat çekti. Taahhütname ile Cumhurbaşkanı adayından seçildiği andan itibaren 1 hafta içinde yabancı göçünün, arsa ve gayrimenkul satışının ve vatandaşlık verilmesinin yasaklanmasını kanun hükmünde kararname ile çıkartacağına söz vermesinin istendiğini belirten Okudan, "Bu şehirde yaşamak zulüm haline geldi. Torosların hakkını, hukukunu savunurken şehirlerde de vatandaşlarımızın göz yaşlarını dindirmeye çalışıyoruz. O nedenle yetkili erk sahiplerine, Antalya Valimiz Ersin Yazıcı başta olmak üzere, milletvekillerimize, bakanlıklara sesleniyoruz. Bu şehrin evlatlarına, çocuklarına sahip çıkın. Kanla kazanılmış bu coğrafyanın geleceğine sahip çıkın. Ben milletin vekilini millet seçerek diye yola çıktım. Milletin adayı olarak buradayım. Şimdiye kadar torosları savunduk, şimdi memleketin yarınlarına sahip çıkacağız" açıklamasında bulundu.

"TAAHHÜTNAMEYİ İMZALAYAN ADAYA OY VERECEĞİZ"

Kiracılara imzalatılan tahliye taahhütnamesinin nasıl bir duygu olduğunu anlamaları için kendilerinin de Cumhurbaşkanı adaylarına yönelik bir taahhütname hazırladıklarını belirten Kiracılar Dayanışma Platformu kurucularından Cengiz Kul ise, taahhütnameyi ıslak imza ile imzalarak sosyal medya hesaplarından paylaşan Cumhurbaşkanı adayına oy vereceklerini söyledi.

"KONUT STOĞU BELLİ ELLERDE TOPLANDI"

Arz-talep dengesizliğinin başında gayrimenkul stoğunun geldiğini söyleyen Platform kurucularından Seda Kul ise, Antalya'daki gayrimenkul stoğunun belirli ellerde toplandığını iddia etti. Vatandaşların bu gayrimenkullerden yararlanamadığının altını çizen Kul, "Orta sınıf kalmadı. Artık fakir ve zengin var. Gayrimenkuller zengin ve yabancıların elinde. Gayrimenkullerin kimlerin elinde toplandığının kamuoyuna açıklanmasını istiyoruz. Türkiye'de sanılanın aksine konut eksikliği değil, konut fazlası var. Bu adalet, hukuk, eşitlik, vicdan değil. Dinimizdeki hükme göre 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir.' Aileler sokaklarda yatıyor. Yabancıyar, zenginler villalarda yatıyor. Bunu hangi ahlaka, hangi dine, hangi hukuka sığdırabiliyorsunuz?" diye sordu.

"BU YAŞANANLAR HEPİMİZİN SUÇU VE SORUMLULUĞU"

Artan kira fiyatlarının nedeninin ekonomik burhan, yanlış izlenen göç politikası ve bir kesimin menfaatinin halkın menfaatinin üstünde tutulması olduğunu ileri süren Platform kurucularından Şerife Yavuz ise, şunları dile getirdi:

"Fahiş kira artışları aslında ekonomik kriz ve burhanın olduğu dönemlerde çok yüksek olur. 'Biz ekonomisi büyüyen bir ülkeyiz' deniliyor. Kiraların bu kadar yüksek olması ekonomisi büyüyen bir ülke olmadığımız, ekonomik burhanın, eşitsizliğin, gelir adaletsizliğinin olduğu anlamına gelir. Bu yaşananlar mevcut siyasi iktidarın, güçsüz muhalefetin, yasal boşlukların olduğu adalet sisteminin, fırsatçılık yapan insanımızın, tepkisiz ve sadece kendini düşünen bilinçsiz halkın, kısacası hepimizin suçu ve sorumluluğudur.” 

"KONUT BARINMA HAKKI OLMAKTAN ÇIKTI, ZENGİNLEŞMEK İÇİN YATIRIM ARACINA DÖNDÜ"

"Türkiye'de enflasyon, kur, pandemi, mülteci, kontrolsüz göç ve deprem göçü ile kira ve satılık konut fiyatları kontrolden çıktı" diyen Platform kurucularından Burcu Özer ise, şunları kaydetti:

"Konutun barınma hakkı olmaktan uzaklaşarak finansallaştığı, zenginleşmek için yatırım aracı olarak kullanıldığı inşaat temelli ekonomik düzende, dar ve orta gelirliler yerlerinden ediliyor. En iyi ihtimalle evlerinden çıkarılma korkusuyla güvencesizce geleceğe sürükleniyor. Uluslararası anlaşmalarda devletlerin yuttaşlarına elverişli, erişilebilir konutlar sunma gerekliliği tanımlanmıştır. Ancak, şuanki sistemde insanlar büyük bir çıkmaza itilmiştir. İzlenen göç politikası en büyük sebeplerden biridir. 400 bin dolara konut alma karşılığı verilen vatandaşlık, enflasyonla boğuşan Türk halkını zengin yabancıların dolarlarına yem etmiştir. Emlak, müteahhit ve inşaat sektöründeki otoritelerin menfaati emekli, asgari ücretli, öğrenci, memur, kısaca dar gelirli Türk halkına tercih edilmiştir. Kanunlardaki boşluklar, emlak sektöründeki denetimsizlik ve serbest piyasa denilerek kendi haline bırakılmışlık ev sahibi - kiracı kavgalarına, hilelerle kiracıları evden çıkarmalara, kiracıların da aynı şekilde yol almasıyla sesi duyulmayan bir savaşa, toplumsal bir yaraya dönüşmüştür."

ŞARKI SÖYLEDİLER

Konuşmaların ardından kiracılar, sözlerini kendilerine göre değiştirdikleri “Fesupanallah” şarkısını söyleyerek eylemlerini tamamladı. Kiracılara oradan geçmekte olan vatandaşlar da destek verdi. HABER: YUSUF KATRAĞ