“Memurlar emekli olmak istemiyor”
Temmuz ayında maaşlara yapılan 8 bin 77 liralık ilave ek ödemenin memur emekli maaşlarına yansıtılması gerektiğini vurgulayarak, “Aksi halde 65 yaşından önce hiçbir memur emekli olamaz” diyen Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi ve Türk Büro Sen Antalya Şube Başkanı Yılmaz Danabaşoğulları, emekli maaşlarına yansıtılmayan ek ödeme ve yüksek enflasyon sebebiyle memurların emekli olmak istemediklerinin altını çizdi.
Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi ve Türk Büro Sen Antalya Şube Başkanı Yılmaz Danabaşoğulları, Temmuz ayında memurlara yapılan ancak memur emeklisine yansımayan 8 bin 77 liralık ilave ek ödemenin acilen memur emeklilerine de yansıtılması gerektiğini kaydetti. Temmuz ayında yapılan ilave ek ödemenin sonuçları itibariyle hiçbir kesimi memnun etmediğini belirten Danabaşoğulları, “Yüksek enflasyon ve memur emeklilerinin maaşlarına yansıtılmayan bu ek ödeme sebebiyle memurlarımız emekli olmak istemiyor ve emekli olmak için 65 yaşı bekleyeceklerini ifade ediyorlar. Bu konudaki haklı gerekçelerimiz ve itirazlarımızı hakem heyetine de taşıdık, ancak itirazlarımız hakem heyetinin vicdanında karşılık bulmuş, fakat kamunun sayısal çoğunluğunu aşamamıştır. Refah payı konusunu da her meşru platformda dile getirecek ve mücadelemizi vereceğiz” şeklinde konuştu.
“MÜCADELEMİZİN TEMELİNDE ÇALIŞMA BARIŞININ KORUNDUĞU BİR ÇALIŞMA HAYATI VAR”
7. Dönem Toplu Sözleşme ve Hakem Heyeti sürecini hatırlatan Danabaşoğulları, “Bizim Türkiye Kamu Sen ve Türk Büro Sen olarak mücadelemizin temelinde 3600 ek göstergenin 1. dereceye gelen tüm memurlarımıza verildiği, Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarının GİH’e geçirildiği, 2008 öncesi ve sonrası emekli olanların haklarının düzenlendiği, çalışma barışının korunduğu bir çalışma hayatı yer almakta. 7. dönem toplu sözleşme ve hakem heyeti sürecinde yetkili ancak beceriksiz etkisiz sendikanın, bundan önceki 6 toplu sözleşmede olduğu gibi memurun hakkını hukukunu aramak gibi bir amacının olmadığı, böyle bir niyetinin de olmadığı görülmüştür. Daha, oturduğu masanın yetkisini bilmeyen, kendi yetkisini hakkını bilmeyenlerin memurun hakkını hukukunu bilmesi, araması mümkün değil” dedi.
“ALIM GÜCÜ OLAĞANÜSTÜ DÜŞTÜ, ÇALIŞMA BARIŞI BOZULDU”
Uzlaşmazlıkla sonuçlanan toplu sözleşme sürecinde genel taleplerin hakem heyetine taşındığını hatırlatan Danabaşoğulları, Hakem Heyeti’nin 26 Ağustos’ta başladığı süreci, kanuni süre olan 31 Ağustos’ta tamamladığına işaret etti. Türkiye Kamu Sen’in 7. dönem toplu sözleşme sürecinde Devletin koyduğu “Cumhuriyetin II. yüzyılı Türk yüzyılı olacak” hedefine inanarak bu misyona katkı sağlamak istediğinin altını çizen Danabaşoğulları, şunları ifade etti:
“Özellikle son 2 yılda ülkemizle birlikte bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınının da etkisiyle, emtia fiyatları ve buna bağlı olarak enflasyon olağanüstü artmış, artan enflasyon dar gelirli dediğimiz maaş ve ücretli kesimin alım gücünü olağanüstü düşürmüş, maaş ve ücretlerin alım gücü kalmamıştır. 2023 Nisan ayında kamuda görev yapan işçilere yapılan ücret artışları, kamu personel rejiminde ana unsurun yani memur ve diğer kamu görevlilerinin, maaş ve ücretlerinin önüne geçmiş, diplomanın, eğitim ve nitelikli insan kaynağının önemi sorgulanır hale gelmiş, kamu kurumlarında çalışma barışı bozulmuştur.”
“SAYISAL ÇOĞUNLUĞU AŞAMADIK”
Bu şartlar ve gelişmeler nedeniyle 7. dönem toplu sözleşmenin kendileri açısından önemine değinen Danabaşoğulları, şunları kaydetti:
“Türkiye Kamu Sen olarak, masaya katkı vermeye hazır olduğumuzu belirtmemize rağmen çağrımıza cevap verilmedi. Biz masadan kalktığımızda 22 gün toplu sözleşme masasında müzakere etmek akıllarına gelmeyen yetkili sendika, son gün gece yarısından sonra 6. dönemde alınan kararlar kopyala yapıştır yapıldı. Hizmet kollarında anlaşma sağlandı algısına sığınmış genel konulardaki 55 maddeyi hakem heyetine, 40 maddeyi toplu sözleşmenin konusu değil diyerek taca atmıştır. Hakem heyetine sevk ettikleri 55 maddeyi, hakem heyetinde dahi savunamamış, bu maddeleri hakkıyla savunan Türkiye Kamu Sen’in arkasına saklanmışlardır. Türkiye Kamu Sen olarak hakem heyeti müzakerelerinde memurumuzu ilgilendiren konuları, büyük bir cesaret ve özgüvenle savunmamıza, hakem heyetinin kamu tarafını vicdanen ikna etmemize rağmen, sayısal çoğunluğu aşamadık.”
“BIRAKTIĞIMIZ SEVİYE KORUNSAYDI, EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞI BUGÜN 28 BİN LİRA CİVARINDA OLURDU”
Türkiye Kamu Sen’in yetkili olduğu 2011 yılında, en düşük memur maaşı asgari ücretin 2.33 katı iken Temmuz ayında yapılan zamlar dahil şu an en düşük memur maaşının asgari ücretin 1.78 katına ancak gelebildiğini belirten Danabaşoğulları, “Eğer ki, Türkiye Kamu Sen’in bıraktığı seviye korunmuş olsaydı, bugün en düşük memur maaşı 20 bin 300 lira değil, 27 bin veya 28 bin lira aralığında olacaktı. Masaya oturduğu 7 toplu sözleşmenin, üçünü yapısını bildiği halde, yapısı itibari ile kamu işverenin teklifinin üzerinde bir teklif onaylamayacak olan hakem kuruluna bırakan, sevk eden yetkili sendikanın memuru temsil edecek bilgisi, gücü, azmi ve niyeti yoktur, kalmamıştır” açıklamasında bulundu.
“MEMURLARI ENFLASYONA EZDİRMEMEK İÇİN REFAH PAYI VERİLMESİ ŞART”
Son olarak kamuda ücret adaletini zedeleyen, bölgesel farklılıkları göz ardı eden 666 sayılı kanun hükmünde kararnamenin gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Danabaşoğulları, memurlara ek ücret ve refah payı verilmesi taleplerini TBMM’ye taşıdıklarını hatırlatarak, memurların enflasyona ezdirilmemesi için refah payı verilmesinin şart olduğunu vurguladı.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim