




Mimarlar Odası Phaselis için dava açtı
Mimarlar Odası Antalya Şubesi, 14 vatandaşla birlikte Milli Park Sınırları içerisinde 1. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit olan Antalya Phaselis antik kentinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan halk plajı ve günübirlik tesis yapım ihalesinin ve projeye onay veren Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının, ivedilikle yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı.
“DOĞAL DEĞERLERİMİZE GERİ DÖNÜLEMEZ ZARARLAR VERİLECEK”
Mimarlar Odası Antalya Şubesi, son dönemde yapılaşmaya açılmasıyla birlikte kent gündemine oturan Phaselis’te halk plajı ve günübirlik tesis yapım ihalesinin ve projeye onay veren Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı. Mimarlar Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu tarafından konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:
“Halen yürürlükte bulunan 05.11.1999 tarih ve 658 sayılı İlke Kararında Arkeolojik Sit; İnsanlığın varoluşundan günümüze kadar ulaşan eski uygarlıkların yer altında, yer üstünde ve su altındaki ürünlerini, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik ve kültürel özelliklerini yansıtan her türlü kültür varlığının yer aldığı yerleşmelerdir. Şeklinde tanımlanmıştır. 1. Derece arkeolojik Sitlerde; Korumaya yönelik Bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarıdır. Bu alanlarda kesinlikle hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesine, imar planlarında aynen korunacak sit alanı olarak belirlenmesine, bilimsel amaçlı kazıların dışında hiçbir kazı yapılamayacağı da açıkça hüküm altına alınmıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere 1. Derece Arkeolojik sit alanlarında yapılabilecekler çok sınırlıdır. ancak Bakanlığın iki ayrı koyda uygulamaya koyduğu 2022/1512795 İhale Kayıt Numarası ile belirtilen sözleşmede; günübirlik tesisler, restoran, kafeterya, otopark, karşılama merkezi, cankurtaran ünitesi, duş ve tuvaletlerden oluşan çok sayıda yapı ve inşa edilecektir. Bu durumda ciddi kazı yapılması, beton, PVC, Ahşap vb. gibi inşaat malzemeleri kullanılacaktır. 1. derece arkeolojik sit alanı Phaselis Antik Kenti kapsamında kalan 85 000 m2’lik alanı kapsayan projenin uygulanması, hem açıkça bu ilke kararına aykırıdır ve hem de Antik Kente ve milli park olan doğal değerlerimize geri dönülemez zararlar verecek ve alanın betonlaşmasına neden olacaktır.”
“PROJE ALANI BEYDAĞLARI MİLLİ PARK SINIRLARI İÇERİSİNDE KALIYOR”
Proje alanının Beydağları Milli Park sınırları içerisinde kaldığına dikkat çekilen açıklamada, “Milli Parklar Kanunu’nun 4. Maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre milli park olarak belirlenen yerlerin özellik ve nitelikleri gözönünde tutularak koruma ve kullanma amaçlarını gerçekleştirmek üzere, kuruluş, geliştirme ve işletilmelerini kapsayan gelişme planı, ilgili bakanlıkların olumlu görüşleri ve gerektiğinde fiili katkılarıyla, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca hazırlanır ve yürürlüğe konur. Gelişme planı uyarınca iskan ve yapılaşmaya konu olacak yerler için, imar mevzuatına göre imar uygulama planları, milli park gelişme planı hüküm ve kararlarına uygun olarak hazırlanır veya hazırlattırılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayı ile yürürlüğe konulur. Üçüncü madde hükümleri uyarınca tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanı olarak belirlenen yerler için gerekli projeler, Kültür ve Turizm Bakanlığının görüşü alınarak Orman ve Su İşleri Bakanlığınca hazırlanır ve yürürlüğe konur. Bu Kanun kapsamına giren yerlerdeki turizm bölge, alan ve merkezlerinde, turizm yatırımlarına ilişkin plan kararları Çevre ve Şehircilik ile Orman ve Su İşleri Bakanlıklarının görüşü alınarak sonuçlandırılır.” Denilmektedir” ifadelerine yer verildi.
“PROJE İLE İLGİLİ BİR KULLANIM KARARI BULUNMAMAKTA”
Milli Parklar Yönetmeliği’nin 11. Maddesinde de; “Milli Park uzun devreli gelişme planları, ilgili Bakanlıkların olumlu görüşleri ve gerektiğinde fiili katkılarıyla hazırlanır. Bakanlıkça onaylanarak yürürlüğe konur” denildiği hatırlatılan açıklamada, şöyle denildi:
“Yasa ve Yönetmeliğin yukarıda açıklanan hükümlerine göre, 2015 yılında onaylanan Beydağları Milli Park Uzun Devreli Gelişim Planı’nda alana ilişkin uygulanacak proje ile ilgili bir kullanım kararı bulunmamaktadır. Çevre Kanunu’nun 10 maddesinde; “Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez” denilmektedir.”
“ÇED KARARI OLMASI GEREKİYOR, BÖYLE BİR ÇALIŞMA YAPILMADAN İHALE YAPILMIŞ”
Kamu İhale Kanunu’na da dikkat çekilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Kamu İhale Kanunu’nun değişik 6. Fıkrasında; “İlgili mevzuatı gereğince Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli olan işlerde ihaleye çıkılabilmesi için ÇED olumlu belgesinin alınmış olması zorunludur. Ancak, doğal afetlere bağlı olarak acilen ihale edilecek yapım işlerinde ÇED raporu aranmaz.” 62. Maddesi (c) bendinde de; “ İmar işleri tamamlanmadan ve uygulama projeleri yapılmadan ihaleye çıkılamaz. İhale konusu yapım işinin özgün nitelikte ve karmaşık olması nedeniyle teknik ve malî özelliklerinin gerekli olan netlikte belirlenemediği durumlarda ön veya kesin proje üzerinden ihaleye çıkılabilir” denilmektedir. Bu projenin uygulanması halinde çevreye verebileceği zararların belirlenmesi amacıyla Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) kararı olması gerekirken böyle bir çalışma yapılmadan ihale yapılmıştır. İhale sözleşmesinde; “..Sahalarda bulunan ağaç kök ve dallarına zarar verilmeyecektir. Mevcut ağaçların korunmasından yüklenici sorumludur. Proje alanı Antalya İli Kemer İlçesi Tekirova Mahallesi “Beydağları Sahil Milli Parkı” alanı içerisinde bulunan “Orman Vasıflı” ve “1. Derece Arkeolojik Sit” olarak tescilli Phaselis Antik Kenti Ören Yeri niteliğinde olması sebebiyle, tüm işlem ve uygulamaların ilgili mevzuat gereği yapılması esas olup sorumluluğu Yükleniciye aittir. İmalat öncesinde veya esnasında gerekli proje revizyonu doğması halinde Yüklenici tarafından hazırlanacak tadilat projesi İdare onayı alındıktan sonra imalata devam edilecektir” denilmektedir. Ancak ihale dosyası ekinde uygulama projesi mevcut değildir. Yüklenicinin sözleşme hükümlerine aykırı olarak ağaç kestiği, hafriyat yaptığı ve beton döktüğü belirlenmiştir.
“ODA’MIZCA 14 VATANDAŞIMIZ İLE BİRLİKTE DAVA AÇILMIŞTIR”
Açıklamada, “Yukarıda açıklanan ve re’sen saptanacak nedenlerle açıkça Anayasa’ya, Uluslararası Sözleşmelere ilgili Kanun ve Yönetmeliklere, İlke Kararlarına ve Kamu Yararına aykırı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan halk plajı ve günübirlik tesis yapım ihalesinin ve projeye onay veren Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının ivedilikle yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle, Oda’mızca 14 vatandaşımız ile birlikte dava açılmıştır” denildi. (HABER MERKEZİ)
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim