Öğretmenler bordro yaktı
Ekonomik kriz ve üst üste gelen zamlara tepki gösteren Eğitim İş Antalya Şubesi üyesi öğretmenler, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde boş tencereye doldurdukları bordroları yakarak tepkilerini gösterdi. Öğretmenler “Zam, kriz, yoksulluk, tükeniyoruz” pankartı açtı.
Eğitim İş Antalya Şubesi tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde “Zam, kriz, yoksulluk, tükeniyoruz” eylemi yapıldı. Dün Attalos Meydanı’nda bir araya gelen Eğitim İş üyesi öğretmenler “Ranta değil eğitime bütçe, Açlık ve yoksulluk zammına hayır, Özelleştirmeye hayır” yazılı dövizler açarak “Sefalet zammı istemiyoruz, Direne direne kazanacağız, Yandaşa değil eğitime bütçe, Zam zulüm sefalet, 3600 hakkımız” şeklinde sloganlar attı. Birleşik Kamu İş Genel Başkanı Mehmet Balık, AK Parti iktidarına yönelik eleştirilerde bulunurken, Eğitim İş Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Selçuk ise, öğretmenlere açlık sınırına mahkum eden ücretlerin reva görüldüğünü söyledi.
“EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ İLKESİNE DARBE VURULDU”
Öğretmenlerin, Öğretmenler Günü’nü kutlayamadıklarını söyleyen Eğitim İş Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Selçuk, “Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, 24 Kasım 1928 tarihinde Millet Mektepleri’nin kendisine verdiği ‘Başöğretmen’ unvanını kabul etmesinin yıldönümünde tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyoruz. Başöğretmenimiz Atatürk’ü saygıyla anıyoruz. Öğretmenlik emek, sevgi ve sabır isteyen bedeli hiçbir maddi karşılıkla ölçülmeyecek kadar değerli, hoşgörü ve fedakarlık mesleğidir. Bunun bilincinde olan biz öğretmenler, eğitimin bir bileşeni olarak siyasi iktidarların tüm baskılarına ve yok saymalarına rağmen öğrencilerimizin daha nitelikli eğitim almaları için olağanüstü bir çaba harcıyoruz. Özellikle son dönemde mevcut siyasi iktidarın gerici eğitim dayatması sonucunda; Cumhuriyetimizin birikimi olan halkçı, laik ve bilimsel eğitim anlayışı çok büyük yaralar almış, çocuklarımız adeta Orta Çağ karanlığına mahkum edilmişlerdir. Eğitim sisteminde yapılan bu bilinçli tahribat sonucunda eğitim birliği bozulmuştur. Eğitimde piyasacı dayatma sonucunda ise; özel öğretimin payı yüzde 2’lerden son dönemde yüzde 30’lara doğru tırmanmıştır. Bu durum eğitimde fırsat eşitliği ilkesine vurulan en büyük darbe olmuştur” dedi.
“BİZLERE AÇLIK SINIRINA MAHKUM EDEN ÜCRETLER REVA GÖRÜLÜYOR”
“2022 yılı için hazırlanan sefalet bütçesinden de anlaşılacağı üzere bizlere yine açlık sınırına mahkum eden ücretler reva görülecek. Bizler dünyada istatistiklerde en çok çalışan öğretmen sıralamasında en üste, en az ücret alan sıralamasında en altlarda kalmaktan, itibarımızın her yıl düşmesinden bıktık” diyen Selçuk, şunları dile getirdi:
“Yine bu iktidar döneminde öğretmenlerin sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye kategorilere ayrılması, modern çağın kölelik sistemini yaratmıştır. Kadrolu öğretmen atamasından vazgeçerek ‘doğrudan torpil’ anlamına gelen mülakata dayalı sözleşmeli öğretmen sistemini getiren Bakanlık, öğretmen açığını ücretli öğretmenlik ile kapatmaya çalışmakta. Ataması yapılmayan öğretmen sayısı 700 bini geçmişken, 80 binin üzerinde eğitim emekçisi ücretli öğretmen denen güvencesizlik altında çalıştırılmakta. Gencecik öğretmenlerin, intihara sürüklenmesi siyasi iktidarın duyarsızlığı karşısında adeta toplumsal travma yaşatmakta.”
“HAMASET NUTUKLARI DUYMAK İSTEMİYORUZ”
Eğitim emekçileri olarak artık her 24 Kasım’da atılan hamaset nutuklarını duymak istemediklerini söyleyen Selçuk, “Eğitim emekçileri zam, ekonomik kriz ve yoksullaşma sonucunda insanca yaşam seviyesinden uzaklaşmışlardır” dedi. 3630 eğitim emekçisinin katılımı ile gerçekleştirdikleri ankete dikkat çeken Selçuk, konuşmasına şöyle devam etti:
“Yüzde 49.4’ü erkek, yüzde 50.6’sı kadın öğretmenin katıldığı araştırmamıza göre, katılımcıların yüzde 23.34'ü eşinin çalışamadığını belirtmiştir. Yani neredeyse evli her 4 emekçiden birinin eşi işsizdir ve evin başlıca gelir kaynağı enflasyonla biçilen tek maaştır. Katılımcıların yüzde 57.8’i ailenin gıda ihtiyaçlarını karşılamada zorluk yaşadığını, yüzde 48.3’ü maaşlarının yetersizliğinden dolayı ek hesap kullandıklarını, yüzde 77.7’si ailenin sağlık harcamalarını karşılamakta zorluk çektiklerini, yüzde 90’ı kullandıkları kredi kartının borçlarını ödemede zorlandıklarını, yüzde 65’i geçinmekte zorlandıklarını ailelerinden veya yakınlarından borç aldıklarını beyan etmişlerdir. Katılımcıların yüzde 61.1’i ekonomik zorluklardan dolayı mesleki motivasyonlarının düştüğünü, yüzde 84.3’ü ek iş aradığını belirtmiştir. Öğretmenin işi dışında ek iş aramak istemesi oldukça manidardır. Anketimiz incelendiğinde AKP’nin, pandemi sürecini her alanda olduğu gibi eğitimde de yeterli önlemler almayarak yürüttüğü görülecektir.”
“İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ”
“Biz eğitim emekçileri olarak meslek onurumuzda yaratılan tüm bu tahribatlar karşısında artık sözün bittiğini ve eylem zamanının geldiğine inanıyoruz” diyen Selçuk, “İnsanlık onuruna yaraşır bir ücret alıp, insanca yaşamak istiyoruz. Söz verilmesine rağmen yaşama geçirilmeyen 3600 ek gösterge hakkımızı istiyoruz. Sadece öğrencilerimiz ve kendimiz için değil ülkemizin geleceği için laik, bilimsel, adil ve kamusal eğitim istiyoruz. Her şeyden önemlisi meslek onurumuzu geri istiyoruz. Buradan tüm kamu emekçilerimizi ve halkımızı, zam, kriz ve yoksulluk karşısında tükenen emekçilerin haklarını savunmak, 2022 sefalet bütçesine hayır demek, Sarayın yalanlarına son vermek için 4 Aralık’ta Ankara Anıttepe’de Konfederasyonumuz Birleşik Kamu İş’in gerçekleştireceği mitinge davet ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
“84 YIL BOYUNCA KOŞARAK GELDİĞİMİZ YOL, AKP TARAFINDAN DURAKLATILDI”
Selçuk’tan sonra konuşan Birleşik Kamu İş Genel Başkanı Mehmet Balık ise, AK Parti iktidarına yüklendi. 1928’den itibaren bir eğitim atağı başlatıldığını ve modern harflere geçildiğini hatırlatan Balık, “84 yıl boyunca koşarak geldiğimiz yol, 19 yıl önce AKP’nin iktidara gelmesiyle duraklatıldı. Bilimsel, çağdaş, laik eğitime darbe vuruldu. Cumhuriyetin öğretmenleri artık AKP’nin öğretmenleri haline dönüştürüldü. Cumhuriyetin 84 yıllık kazanımı AKP tarafından sürekli bakan değiştirerek katledildi. 2 yıldır yaşadığımız pandemiyle de yok edildi. Bizler bilimsel, çağdaş, dünya normunda eğitim vermek, çocuklarımızı geleceğe hazırlamak istiyoruz. Ülkemizin kuruluş ideolojisini geleceğimize aktarmak istiyoruz ama iktidar gerici eğitimi dayatmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.
“KAMU ÇALIŞANLARININ AYAKTA KALMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Kamu ve eğitim çalışanlarının aldıkları ücretlere göz atmak gerektiğini belirten Balık, açlık sınırının 4 bin liraya yaklaşırken yoksulluk sınırının 13 bin lirayı geçtiğini söyledi. Hükümetin ekonomik sıkıntıya çözüm getirmesinin mümkün olmadığını ileri süren Balık, “Gıda fiyatlarındaki 1 aylık artış yüzde 8’dir. Enflasyon oranı yüzde 51’leri geçti. İktidarın yöneticileri avuntu masalları okumaya devam ediyor. Bu şartlarda kamu çalışanlarının ayakta kalması mümkün gözükmüyor. Bu hükümetin halka vereceği hiçbir şey kalmadı. Rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi tencere ortada ve boş. Halkın tenceresini doldurabilecek güçleri yok” dedi.
BORDROLARI YAKTILAR
Konuşmalardan sonra öğretmenler tarafından tencereye atılan maaş bordroları yakıldı. Açıklamadan sonra öğretmeler alandan ayrıldı. Eğitim İş’in “Zam, kriz, yoksulluk, tükeniyoruz” eylemleri 27 Kasım’da basın açıklaması ve 4 Aralık’ta yapılacak miting ile devam edecek. HABER: YUSUF KATRAĞ
- Erbaş, Hacı Bayram Veli Camii’nde teravih namazı kıldırdı
- Otomobilin yan yattığı kaza anı kameraya yansıdı
- Samsun'da trafik kazası: 3 yaralı
- ABD'de düzenlenen yarışmada dünya 2.'si oldu
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- Rus turist fırtınanın oluşturduğu dev dalgalar arasında denize girdi, ceket giyenlere güldü
- Müezzin ve cemaati camiye sokmayan eli bıçaklı şahıs tutuklandı
- Isparta’da iki otomobil çarpıştı: 7 yaralı
- Antalya Büyükşehir, afet bölgesinde incelemelerde bulunup yardım eli uzattı
- Antalya’da hortum seraları vurdu
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim