Öğretmenler iş bırakarak yürüdü
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptalini isteyen öğretmenler 1 günlük iş bırakma eylemi yaparak yürüyüş gerçekleştirdi. Aydın Kanza Parkı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na yürüyen Eğitim İş ve Eğitim Sen üyesi öğretmenler, alkışlarla, düdüklerle seslerini duyurmaya çalışarak “Bıçak kemikte” diye haykırdı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na tepki gösteren ve iptal edilmesini isteyen 13 sendika üyesi öğretmenler 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Antalya’da iş bırakan Eğitim İş ve Eğitim Sen üyesi öğretmenler tepkilerini yürüyüş yaparak gösterdi. Aydın Kanza Parkı’nda toplanarak Cumhuriyet Meydanı’na yoğun güvenlik önlemleri altında yürüyen Eğitim İş Antalya Şube ve Eğitim Sen Antalya Şube üyesi öğretmenler, “Mesleğimizin onuru çocuklarımızın geleceği için iş bırakıyoruz alanlardayız, eşit işe eşit ücret” yazılı pankart açtı. “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek, çapulcu değil öğretmeniz biz, kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz, sermayeye değil eğitime bütçe, yaşasın örgütlü mücadelemiz, birleşe birleşe kazanacağız, zafer direnen emekçinin olacak, bıçak kemikte” şeklinde slogan atan öğretmenler alkışlarla, düdük çalarak seslerini duyurmaya çalıştı. Hem toplanma alanında hem de Cumhuriyet Meydanı’nda halaylar çekerek tepkilerini ortaya koyan öğretmenler adına talepleri Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar ve Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez dile getirdi. Öğretmenlere Birleşik Kamu İş Genel Başkanı Mehmet Balık, DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Devrim Mol, Tüm Bel Sen Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt ve CHP İl Başkanı Nuri Cengiz de destek verdi.
“HAKLARIMIZI VE SAYGINLIĞIMIZI TESLİM ETMEYE NİYETİMİZ YOK”
Eğitim emekçisinin haksızlıklar karşısında susmayacağını, baskılara boyun eğmeyeceğini, mesleğinin onuruna, çocuklarının geleceğine sahip çıkacağını göstermek için bir araya geldiklerini belirten Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, “Yıldan yıla haklarımızı gasp ettiler. Bizi ayın daha başında kara kara ay sonunu düşünür hale getirdiler. Evimize başımız dik, sınıflarımıza kafamız rahat girmemizi engellediler. Başöğretmenimizin bize emanet ettiği öğrencilerimize laik, bilimsel, kamusal, adil ve çağdaş bir eğitim vermemizin önüne geçtiler, yaşanabilir bir emeklilik hayalimizi bile çaldılar. Sistematik itibar suikastleri düzenlediler. Şimdi ise bu tabloyu daha da beter hale getirecek, hakaret niteliğindeki bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu önümüze getirdiler. Onlar, elimizde kalanlarda da gözü olduğunu gösterdi. Şimdi biz de haklarımızı ve saygınlığımızı teslim etmeye niyetimiz olmadığını göstereceğiz” dedi.
“HAKLI MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
“Bugün artık yeter, sendikal önderimiz Fakir Baykurt’un dediği gibi ‘ders vermenin’ bizi hafife alanları uyarmanın günüdür” diyen Acar, “Eğitim İş olarak eğitim emekçilerinin görüşü alınmadan, Saray’ın talimatı ve yandaş sendikaların oluruyla hazırlanan, sorunlarımızı çözmek bir yana dursun bize yeni haksızlıkları ve angaryaları dayatacak olan ÖMK’ya karşı ilk günden beri itirazın örgütleyicisi olduk. ‘Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir, her öğretmen uzmandır, diploması da uzmanlık belgesidir. Siz kendi diplomalarınıza bakın. Teslim edilmesi gereken haklarımızı yeni ve keyfi şartlara bağlayan, ezbere dayalı bir sınav sonucunda bizi yeni sıfatlarla ayrıştıracak olan, okullarda çalışma barışını bozacak ve öğretmenin mesai saati dışındaki vaktini de gasp etmeye niyetli bu kanun, sadece eğitim emekçileri açısından değil, tüm eğitim sistemi açısından büyük bir tehdittir’ dedik. Fakat, hükümet bu konuda geri adım atmayacağını gösterdi. Şimdi biz de haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.
“BUGÜN KARARLILIĞIMIZI GÖSTERİYORUZ, ÖMK GERİ ÇEKİLMELİ”
“Bugün 14 eğitim sendikası olarak üretimden gelen gücümüzü kullanacak, iş bırakarak kararlılığımızı gösterecek, ders vereceğiz” diyen Acar, taleplerini şöyle özetledi:
“Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) geri çekilmeli ve eğitim sendikaları ile tüm eğitim emekçilerinin görüşlerinin de yansıyacağı şekilde yeniden düzenlenmeli. Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışına ilişkin düzenlemeler yapılmalı ve 1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmeli. Ayrıca eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği, ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmeli. Sosyal devlet ilkesi gereği, tüm eğitim çalışanlarına giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılmalı ve aile çocuk yardımı tutarları iyileştirilmeli, vergi dilimi adaletsizliğine son verilmeli. Kamuda mülakat uygulamasına derhal son verilmeli, her kadro hak edilerek alınmalı. Eğitim Anayasal bir hak iken ve bu hakkın ayrılmaz parçası olan barınma, beslenme ve ulaşım konusunda sosyal devletin varlık göstermemesi kabul edilemez. Öğrencilerimizin tüm bu hakları devlet güvencesine alınmalı ve kamusal eğitim sağlanmalı.”
“TARİH MUTLAKA YAZACAK”
Konuşmasının sonunda tarihin eğitim emekçilerinden, çocukların geleceğinden ve nitelikli eğitim hakkından yana olanları mutlaka yazacağını vurgulayan Acar, “Emeğimize, alın terimize ve mesleki itibarımıza saldıranlar ile çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkını gasp edenler ise tarihle yargılanacaktır. Bir Başöğretmenin kurduğu ülkede eğitim emekçisini değersizleştirmek, Başöğretmenimizin yeni nesilleri emanet edecek kadar güvendiği öğretmenlerin uzmanlığını kendi yeterliliğine bakmadan teste tabi tutmak, öğrencileri Anayasal hakları olan laik, bilimsel ve kamusal eğitimden mahrum bırakmak kimsenin haddi değildir. Bu gerçeği anlamayanlara cevabımızı hep birlikte vereceğimiz mücadeleyle göstereceğiz. Gücümüz birliğimizde, gücümüz örgütlülüğümüzde” diye konuştu.
“BAŞINDAN BERİ ORTAK MÜCADELENİN ÖNEMİNİ VURGULADIK”
“Meslek itibarımız, haklarımız ve geleceğimiz için mücadele ediyoruz” diyen Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez ise, “Öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesine yönelik bugün ülke genelinde iş bırakarak alanlara çıktık. Eğitim Sen olarak başından beri iktidarın bu saldırılarına karşı ortak mücadelenin önemini vurguladık” dedi.
“YILLARDIR TALEPLERİMİZ YOK SAYILIYOR”
Öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunların Milli Eğitim Bakanlığı’nın gündeminde olmadığını ileri süren Sönmez, “Yıllardır ekonomik, sosyal, özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik taleplerimiz görmezden gelinmekte, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret taleplerimiz yok sayılmakta. Öğretmenlerin mesleki birikimini ve niteliğini yok sayan kariyer basamakları uygulamasının öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha da düşürmesine karşı sessiz ve tepkisiz kalmamız beklenemez. Bugün burada hep birlikte taleplerimizi bir kez daha bizlerin sesini duymayan Milli Eğitim Bakanlığına iletiyoruz. Yüzbinlerce eğitim emekçisinin haklı taleplerini görmezden gelemezsiniz” ifadelerini kullandı.
“TALEPLERİMİZ AÇIK VE NET”
Taleplerinin açık ve net olduğunu kaydeden Sönmez, şöyle konuştu:
“19 Kasım tarihinde gerçekleşecek kariyer sınavı derhal iptal edilmeli. Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmeli. Tüm eğitim çalışanlarına yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışı sağlanmasına ilişkin düzenleme yapılmalı. Kamuda mülakat uygulamasına son verilmeli. Tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın; giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılmalı ve aile çocuk yardımı tutarları iyileştirilmeli. Vergi dilimi adaletsizliğine son verilmeli. Öğrencilerin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme hakları, sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesine alınmalı ve kamusal eğitim sağlanmalı.”
“TALEPLERİMİZİ HEP BİRLİKTE HAYKIRALIM” ÇAĞRISI
Bu taleplerin tüm eğitim ve bilim emekçilerinin talepleri olduğunu dile getiren Sönmez, “Bu nedenle iktidarın emek karşıtı politikalarına yol veren, bu politikaların uygulanmasını kolaylaştıran sendikalara da çağrımızdır. Gelin taleplerimizi hep birlikte haykıralım. Hep birlikte meslek onurumuza sahip çıkalım” ifadelerini kullandı.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI’NA ÇAĞRIDA BULUNDU
“Görmekteyiz ki Milli Eğitim Bakanlığı eğitim alanında örgütlü sendikaların sesini duymamakta ve her konuda olduğu gibi Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda da bildiğini okumayı sürdürmekte. Milli Eğitim Bakanı son yaptığı açıklamalarda da bu yasanın kadük olduğunu açık bir şekilde dile getirmiştir. O halde başından beri bizlerin haklılığı ortaya çıkmakta. Bu yasa ve sınav hemen iptal edilmeli” diyen Sönmez, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Öğretmenlerin temel haklarını, ekonomik taleplerini ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye alan yeni bir meslek kanunu hazırlanmalı. Ay sonunu getiremeyen, kirasını ödeyemeyen, faturalarını ödemekte zorlanan bir eğitim emekçisinin mesleğini sağlıklı şekilde yapabilmesi ve nitelikli bir eğitim verebilmesi mümkün değildir. Eğitim emekçilerinin ihtiyacı kariyer değil, insanca yaşayacak ücret, sağlıklı çalışma koşulları ve güvenli gelecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız; kariyer basamakları sınavını yapmaması ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bütün sonuçlarıyla birlikte derhal iptal etmesidir. Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı, yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmelidir. Eğitim Sen olarak kariyer basamakları sınavının iptali, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yeniden düzenlenmesi, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret artışı, güvenceli iş, kamusal ve demokratik eğitim mücadelesini sürdürmeye kararlılıkla devam edeceğiz.” HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim