“Ormancılık politikaları revize edilmeli”

Geçtiğimiz yıl yaşanan büyük Manavgat yangınının yıldönümü nedeniyle açıklama yapan Emek Partisi Antalya İl Başkanı Hasan Alkan, yerel ve merkezi iktidarı uyararak yeterli önlemleri almaya çağırdı. Ormancılık politikalarının revize edilmesini isteyen Alkan, bu revizenin kamu ve doğa yanlısı olması gerektiğini vurguladı.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yangını olarak kayıtlara geçen Manavgat yangınının yıldönümü nedeniyle açıklama yapan Emek Partisi Antalya İl Başkanı Hasan Alkan, yaşanan acı tabloyu hatırlattı ve aynı tablo ile karşı karşıya kalmamak için yerel ve merkezi iktidarı uyararak önlem almaya çağırdı. Ormancılık politikalarını eleştiren Alkan, ormancılık politikalarının kamu ve doğa yanlısı olarak revize edilmesi gerektiğini belirtti. Yangınla mücadelede eksik kalındığını iddia ederek, gerekli önlemlerin yeterli ölçüde önceden alınmasını isteyen Alkan, çeşitli önerilerde bulundu.

ACI TABLOYU HATIRLATTI

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 53 ilde 299 orman yangını meydana gelirken, çıkan yangınlarda binlerce hektar ormanlık alan ve yerleşim yerinin kül olduğunu hatırlatan Alkan, “Geçtiğimiz yıl 28 Temmuz’da Manavgat’ta başlayan yangının üzerinden de 1 yıl geçti. 28 Temmuz günü saat 11.30'da 4 farklı noktada başlayan Manavgat’taki orman yangınları, sınır ilçeler Akseki, Gündoğmuş, İbradı ve Alanya'nın bazı mahallelerine de sıçradı. 2'si ormancı 8 kişi yaşamını yitirdi. Yangınlar Antalya'nın Manavgat, Akseki, Gündoğmuş, İbradı ve Alanya sınırlarında 21 farklı noktada günlerce sürdü. Bu ilçelerdeki 59 mahalle büyük zarar gördü. 220 saat süren mücadele sonrasında 6 Ağustos günü saat 15.30'da kontrol altına alındı. 8 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği yangınlarda, 263 büyükbaş, 2 bin 783 küçükbaş, 20 bini bıldırcın 27 bin 407 kanatlı hayvan, 1441 arılı kovan, 1006 boş kovan olmak üzere 33 bine yakın hayvan öldü. Toplam 60 bin hektara yakın bir alan küle döndü” dedi.

“YANGINLA MÜCADELEYE AYRILAN BÜTÇE AZALIYOR”

2022 yılında yangınla mücadele için Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) kullanacağı bütçenin 2017-2018 bütçelerinde ayrılan payların altında olacağını ileri süren Alkan, şunları kaydetti:

''Orman Genel Müdürlüğü özel bütçesinden orman yangınlarıyla mücadeleye 2017 yılında 152 milyon TL ayrılmışken, bu miktar 2018’de 191 milyon TL’ye çıkarılmıştır. Fakat zaman içinde ülkede yaşanan ekonomik krize bağlı olarak bu bütçe önemli miktarda azaltılmış, 2019 yılında 28 milyon TL, 2020’de 56 milyon TL ve 2021 yılında da 67 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Yaşadığımız yüksek enflasyon da hesaba katıldığında, orman yangınlarıyla mücadeleye ayrılan payın her geçen yıl ciddi oranda azaldığı anlaşılmakta. 2021 yılında yaşanan büyük yangınlardan sonra yükselen tepkilerle OGM özel bütçesine 400 milyon TL, döner sermaye bütçesine de uçak ve helikopter alımı için 2 milyar TL eklenmiştir. Böylece OGM yangınla mücadele yatırım bütçesi toplamda 2,5 milyar liraya ulaşmıştır. Fakat bu uçak ve helikopterlerin alınması işinin Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından yapılacağı ilan edilmiştir. Bu durumda helikopter ve uçak için ayrılan miktarları düşünce 2022 yılında yangınla mücadele için OGM’nin kullanacağı bütçe 107 milyon TL olacak. Ne yazık ki bu miktar 2017 ve 2018 bütçelerinde ayrılan payların altında kalmakta.''

“ORMANCILIK POLİTİKALARI REVİZE EDİLMELİ”

Ormancılık politikalarının revize edilmesi gerektiğini söyleyen Alkan, ''Bu yıl yapılacak hazırlığın olağanüstü olması gerekiyordu. Geçen yıl 15 günde yaklaşık 140 bin hektar yandı. Şimdi kurumlara bakılınca normal hazırlıklar varmış gibi görünüyor. Acilen toplumun bilinçlendirilmesi, insan etkileşiminin azaltılması gerekiyor. Buralardaki yapılar durdurulmalı. Orman içinde yapılaşmaya devam ediliyor. Bu ormanları daha çok parçalıyor, etkileşim artıyor ve dolayısıyla yangın riski artıyor. Ormancılık politikaları revize edilmeli ve bu revize kamu ve doğa yanlısı olmalı” ifadelerini kullandı.

“YANGINLA MÜCADELEDE EKSİK KALINIYOR”

Türkiye’nin 27,7 milyon hektar, Antalya’nın ise 1 milyon 146 bin hektar orman arazine sahip olduğuna dikkat çeken Alkan, “Gerçekten bu orman arazilerini korumaya yetecek şekilde ekipmanlarımız mevcut mu? Tarım ve Orman Bakanlığı olası bir yangına müdahaleye hazır mı? Elbette ki hayır, eksik kaldıklarını geçtiğimiz ay Muğla’nın Datça ve Marmaris ilçelerinde çıkan yangınlar bizlere somut olarak gösterdi” dedi.

“YANGINLA MÜCADELE DOĞANIN İNSAFINA MI KALACAK?”

OGM’nin norm kadrosunun 80 bin olması gerekirken, çoğu sözleşmeli 38 bin personelin çalıştığını ifade eden Alkan, “İhtiyaç olan kadronun yarısını bile barındırmayan OGM bu yangınlarla nasıl başa çıkabilecektir? Yangınların şiddetini ve yayılma hızını belirleyen rüzgar seviyesi Datça yangını için büyük şans eseri çok kısa sürdü ve çok daha büyük kayıplardan kurtulduk. Yangınla mücadele doğanın insafına mı kalacak? Emek Partisi olarak işçi emekçi halkımızı kapitalist talan ve tahribata karşı mücadeleye çağırırken, iktidarı da acil yapılması gerekenler konusunda uyarıyoruz” açıklamasında bulundu.

“ÖNLEM ALMAYA VE HAZIRLIK YAPMAYA ÇAĞIRIYORUZ”

Hava sıcaklıklarının giderek yükselmesi ve nem oranının düşmesinin, poyraz riskinin artması olasılığının yangınlara davetiye çıkardığının altını çizen Alkan, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yerel ve merkezi iktidarın hazırlıkları gerçekten de yeterli mi? Bugün Antalya’da yaşayan yurttaşların kaygılarını giderecek bir hazırlık var mı? Ya da aynı kaygı ve endişeyi taşıyan yetkililer var mı, varsa ne gibi bir hazırlık yapıyorlar? Yerel ve merkezi iktidarı yeni Manavgat yangınları çıkmasın diye bugünden önlemler almaya ve hazırlık yapmaya çağırıyoruz. Bir daha aynı tablo ile karşı karşıya kalmamak için şimdiden iktidarı uyarıyoruz ve önlem almaya çağırıyoruz. Emek Partisi Antalya İl Örgütü olarak, yangınlarda hayatını kaybeden yurttaşlarımıza başsağlığı diliyor, yeni acılar ve yeni kayıplar yaşamamak için bir an önce kalıcı bir ormancılık politikasını hayata geçirmek üzere çağrıda bulunuyoruz.”

ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİ SIRALADI

Son olarak orman yangınlarına karşı acil alınması gereken önlemleri de sıralayan Alkan, şunları kaydetti:

“Erken uyarı ve hızlı müdahaleyi kolaylaştıracak yeni teknolojik uygulamalar, uluslararası standartlara uygun teknoloji ve metodlara göre donatılmalı. Yangın riskinin yüksek olduğu ziraat-orman, iskân-orman arakesitlerinde yanıcı madde azaltma, tampon bölge oluşturma, çöp temizleme, yangına dirençli bitkilendirme çalışmaları yapılmalı. Orman yangınlarıyla mücadele için su kaynaklarının korunmasına, yeterli miktar ve kapasitede su rezervlerinin oluşturulmasına yönelik faaliyetler yapılmalı. Riskli bölgelerde insansız hava araçları ile yaz aylarında düzenli hava kontrolleri gerçekleştirilmeli. Coğrafyaya uygun, yüksek kapasiteli, iklim ve gece çalışmalarında etkin çalışan yangın uçağı, helikopter, hava aracı ve yangın söndürme filosu oluşturulmalı. Orman yangınlarını önleme ve sınırlama çalışmalarında kadrolu istihdam edilen yeterli karadan yangınla mücadele gücü oluşturulmalı. Kış aylarında orman altındaki kurumuş yapraklar denetimli olarak yakılmalı, kış ve bahar aylarında yangın riski yüksek köy ve yerleşim alanlarında yangın tahliye planları hazırlanmalı. İzin verilen elektrik nakil hatları gibi riskli tesislere sınırlandırma getirilmeli, izin verilmiş olanlar ise düzenli olarak denetlenmeli.” HABER: YUSUF KATRAĞ