Sağlık işçileri haklarını istiyor
İş yüklerinin her geçen gün arttığına dikkat çeken Dev Sağlık-İş Sendikası Antalya Şubesi üyeleri, haklarını istemek için Akdeniz Üniversitesi Hastanesi A Blok önünde toplandı. İşçilere destek veren DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, taleplerini 5 başlık altında açıkladı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası Antalya Bölge Şubesi üyesi sağlık işçileri, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi A Blok önünde bir araya gelerek taleplerini dile getirdi. Antalya Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi ile DİSK’e bağlı diğer sendika temsilcilerinin de katılarak destek verdiği sağlık işçileri, “Sağlık işçisiyiz haklarımızı istiyoruz” yazılı pankart açarak, “Direne direne kazanacağız, kurtuluş yok tek başına yap hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları attı. İşçilere destek için Antalya’ya gelen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise, sağlık işçilerinin taleplerini 5 başlıkta özetledi.
“YILLARDIR YOK SAYILDIK, ARTIK YETER”
İşçiler tarafından alkışlarla karşılanan ve konuşması sık sık alkışlarla kesilen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Bugün hastanelerde sağlık hizmetinde bizde varız demek için burada toplandık. Yıllardır hastanelerde yok sayıldık. Emeğimiz, kimliğimiz yok sayıldı. Taşerona mahkum edildiğimiz günlerden, bugün kapalı kapılar arkasında yapılan, adına toplu iş sözleşmesi denen ve dayatmalarla devam eden bu yok sayılma sürecine artık yeter demek için buradayız” diye konuştu.
“PANDEMİ DÖNEMİNDE DE YOK SAYILDIK”
Sağlık işçilerinin pandemi sürecindeki özverili çalışmalarına dikkat çeken Çerkezoğlu, “Herkes evinde otururken, sağlık emekçileri, yeri geldiğinde günlerce evlerine gitmeden pandemiyle mücadelenin en ön safında yer aldı. Bu süreçte emeğimiz ve kimliğimiz yok sayılmaya devam etti. Yıllık izinler kaldırılırken ‘Sizde sağlık çalışanısınız, sizinde yıllık izniniz yok’ dediler ama az da olsa pandemi ödemesi yapılacağı zaman ‘Siz sağlık çalışanı değilsiniz, böyle bir şeyden yararlanamayacaksınız’ denildi. Artık yeter, haklarımızı istiyoruz. Emeğimizin karşılığını istiyoruz” açıklamasında bulundu.
“SADAKA DEĞİL, HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ”
“Hastanelerdeki sağlık hizmetinde bizde varız. Hastanelerin güvenliğinde, laboratuarlara götürülen kanlarda, hasta odalarının bakımında, temizliğinde, sterilize edilen ameliyathanelerde, ambulansların direksiyonlarında, hastanelerdeki tüm cihazların teknik bakımında, hasta kayıtlarında, çekilen emarlarda, tomografilerde, yoğun bakımlarda, servislerde, polikliniklerde verdiğimiz hizmette bizde varız” diyen Çerkezoğlu, “Sağlık emekçileri olarak 7 gün 24 saat hastanelerde alnımızın teriyle çalışıyoruz. Kimseden sadaka değil, hakkımız olanı istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“OMUZ OMUZA MÜCADELEDE KARARLIYIZ”
Sağlık işinin ekip işi olduğunun altını çizen Çerkezoğlu, “Hastanelerde polikliniğinden ameliyathanesine, yoğun bakıma kadar hocalarımızla, hemşirelerle ve diğer sağlık çalışanlarıyla birlikte 24 saat hizmet üretiyoruz. Çünkü, sağlık hizmeti ekip işidir. Nasıl ki hastanelerde omuz omuza, yeri geldiğinde canımızı birbirimize emanet ederek sağlık hizmeti üretiyorsak, haklarımız için mücadeleyi de omuz omuza sürdürmeye kararlıyız” dedi.
“ÜCRETLERİMİZDEKİ KAYBIMIZI GİDERECEK BİR İYİLEŞTİRME İSTİYORUZ”
Talepleriyle ilgili Ocak ayından bu yanadır binlerce imza toplayarak Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ilettiklerini, görüşmeler yaptıklarını bildiren Çerkezoğlu, sağlık işçilerinin taleplerini 5 başlık altında şöyle özetledi:
“Kapalı kapılar arkasında yapılan ve sağlık işçilerini yok sayan, fikrimiz ve önerilerimiz sorulmadan imzalanan toplu sözleşmelerle dayatılan enflasyon farkı zam değildir. Türkiye’nin içine girdiği bu kriz ortamında nereye gideceği belli olmayan, sadece bu günümüzü değil geleceğimizi de belirsizliğe sürükleyen yüksek enflasyonlu bir dönemdeyiz. Böyle bir dönemde bize enflasyon farkı olarak dayatılan bu süreci kabul etmiyoruz. Ücretlerimizde kalıcı ve gerçek enflasyon karşısındaki kaybımızı giderecek bir iyileştirme istiyoruz.”
“KEYFİYETİN SON BULMASINI İSTİYORUZ”
İkinci olarak haftalık 40 saat çalışma istediklerini belirten Çerkezoğlu, “Sağlık iş kolunda haftalık çalışma saati 40 saattir. Yapılan sözleşmelerle 45 saate çıkarılan bu dayatmayı kabul etmiyoruz. Üçüncü olarak ara dinlenmelerimizi, istirahatlerimizi, yemek molalarımızı istiyoruz. Dördüncüsü, taşeron döneminden beridir var olan keyfiyetin ve hukuksuzluğun ortadan kaldırılmasını, ‘görevim değil’ dediğimizde her türlü baskıyla karşılaştığımız bu düzeninin son bulmasını ve görev tanımlarımızı istiyoruz. Beşinci olarak bizi taşerondan kadroya geçirdiklerinde var olan 696 sayılı KHK’dan kaynaklanan bütün keyfiyetlerin son bulmasını, tayin becayiş hakkımızı istiyor ve zorunlu emeklilik dayatmasının son bulmasını istiyoruz” diye konuştu.
“SENDİKACILIK PROMOSYONLA OLMAZ, MÜCADELEYLE OLUR”
“Sorunların çözümü, sıkıntıların kalıcı olarak çözülmesi ve hak ettiğimiz sosyal hakları elde etmemizin yolu hastanelerde çalışan sağlık işçilerinin iradesinin doğrudan yansıyacağı, bütün sağlık işçileri olarak söz ve karar sahibi olacağımız gerçek bir sendika ve toplu sözleşme sürecini var etmekten geçiyor” diyen Çerkezoğlu, “Sendikacılık promosyonla olmaz. İşçilerden topladığı aidatları sadaka biçiminde minnetle dağıtarak hiç olmaz. Mücadeleyle olur. İşçinin iradesinin bütün süreçlere doğrudan yansımasıyla olur” ifadelerini kullandı. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim