“Sesimizi duyun”
Antalya Barosu Başkanı Av. Hüseyin Geçilmez, meslek özelinde yaşanılan ekonomik sorunlara dikkat çekmek için Antalya Adliyesi bahçesinde 26-27 Eylül tarihleri arasında 24 saatlik oturma eylemi gerçekleştirdi. Sorunlarının çoğunun yasal düzenleme gerektirdiğini belirterek, seslerini ülkeyi yönetenlere ve milletvekillerine duyurmak istediklerini kaydeden Geçilmez, eylem sonunda avukatlara yönelik şiddete karşı 81 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen açıklamayı okudu. Geçilmez, “Tek bir kayba daha tahammülümüz yok” dedi.
“SESİMİZİ DUYURMAK İSTİYORUZ”
Antalya Barosu Başkanı Av. Hüseyin Geçilmez, mesleki sorunlara dikkat çekmek için Antalya Adliyesi bahçesinde farklı bir eyleme imza attı. Gece dahil 24 saatlik oturma eylemi gerçekleştiren Geçilmez, meslek sorunlarına çözüm istediklerini vurguladı. Avukatların çok ciddi ekonomik problemleri olduğunu kaydeden Geçilmez, “Bu sorunlar artık baş edilemez boyutlara geldi. Avukatlar ofislerini kapatmak zorunda kalıyor, bağ-kur primlerini ödeyemiyor. Bir çoğu açlık sınırının altında ücretlerle çalışıyor, iş bulamıyor. Meslektaşlarımızın sesini duyurabilmek için bu eylemi gerçekleştirdim. Özellikle ülkeyi yönetenlere, siyasilere, TBMM’deki milletvekillerimize sesimizi duyurmak istiyoruz. Çünkü, sorunlarımızın çoğu yasal düzenleme gerektiriyor. Sesimizi duyurmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
TALEPLERİNİ SIRALADI
Geçilmez, avukatların ekonomik sorunlarına ilişkin taleplerini ise şöyle sıraladı:
“Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) ücret tarifesinin hakkaniyete uygun olarak güncellenmesi AAÜT ile eşitlenmesi. CMK ve adli yardımda KDV muafiyeti. CMK ve adli yardım ödemelerinin gecikmeksizin yapılması, avukatların emekli maaşlarının reel ekonomiye göre düzenlenmesi. Kıdemi 5 yılın altında olan avukatlara bağ-kur ve vergi muafiyeti. Tüm avukatlık hizmetlerinde KDV indirimi, kamu avukatlarının özlük haklarının yerine getirilmesi, stajyer avukatlara maaş ödenmesi. Ofis açan avukatlara uygun şartlarda kredi imkanı. Avukatların iş alanlarına dahil olan her türlü oluşumla, hasar danışmanlık şirketleri ve arzuhalcilerle mücadele için yasal düzenleme yapılması ve müdahalenin önlenmesi. Hukuk sigortası uygulamasının tesisi. Avukatla takibi zorunlu dava ve işlerin kapsamının genişletilmesi. Şirketlerin avukat bulundurma zorunluluğunun kapsamının genişletilmesi, aynı şartlara sahip limited şirketlerin de kapsama dahil edilmesi, ihlal halinde takibinin daha etkin yapılması. Vergi dilimi düzenlemesinin değişen ekonomik koşullara uyarlanması. Yasal faiz oranının ekonomik koşullara uyarlanması.”
“TEK BİR KAYBA DAHA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK”
Öte yandan, Geçilmez’in 24 saatlik oturma eyleminin sonunda, avukatlara yönelik şiddete karşı 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yapıldı. Antalya Adliyesi önünde gerçekleştirilen açıklamada konuşan Baro Başkanı Geçilmez, “Tek bir kayba daha tahammülümüz yok” dedi. Avukatlara yönelik bazı şiddet olaylarını hatırlatan Geçilmez şunları dile getirdi:
“Denizli Barosu önceki dönem başkanlarımızdan, Muğla Barosuna kayıtlı Av. M. Erdal Çam 6 gün önce daha evvel davasına baktığı müvekkili tarafından sadece mesleki faaliyeti nedeniyle katledildi. Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında Av. Servet Bakırtaş, bakmakta olduğu bir dosyanın karşı yanı tarafından ofisinde katledilmişti. Bakırtaş’tan bir yıl önce İstanbul Barosu’na kayıtlı meslektaşımız Av. Ersin Arslan, haciz işlemleri için bulunduğu görev yerinde göğsünden vurularak katledildi. Ersin Arslan’ın katlinden birkaç ay sonra Konya’da Av. Asilcan Tuzcu, boşanma davasını üstlendiği müvekkilinin eşi tarafından bıçaklandı. Zanlı, meslektaşımız Tuzcu’yu, peruk takıp evinin girişinde beklemişti. Av. Asilcan Tuzcu saldırı sonrası bir gözünü kaybetti. Asilcan Tuzcu’dan tam bir yıl önce, İstanbul Barosu’na kayıtlı meslektaşlarımız Av. Savaş Baş ve Av. Necati Çakmak, Ankara’da haciz işlemleri esnasında bıçaklı saldırıya uğradılar. Yaralanan meslektaşımız Savaş Baş halen bu saldırının izlerini taşıyor. Daha dün Nevşehir Barosu önceki Başkanlarımızdan Av. Mustafa Necmi Öncül, müvekkilinin davalı olduğu iki kişi tarafından darp edildi.”
“AVUKATLAR, MESLEKİ FAALİYETLERİ NEDENİYLE SALDIRIYA UĞRUYOR”
Bu vakaların avukata yönelik şiddetin çok az sayıda örneği olduğunu söyleyen Geçilmez, “Avukatlar her geçen yıl daha fazla oranda öldürme, yaralama, tehdit, hakaret gibi saldırıların mağduru haline geliyor. Bazen sözlü bazen silahlı olan, bazen müvekkilden bazen karşı taraftan kaynaklanan ve bazen yaralama bazen ölümle sonuçlanan bu saldırıların değişmeyen ortak bir yönü var. Avukatların yalnızca mesleki faaliyetlerini yerine getirdikleri için bu saldırılarla karşı karşıya kalmaları ve münferitmiş gibi görülen bu saldırıların aynı zamanda avukatlık faaliyetine, savunmaya, dolayısıyla adil yargılanma hakkına ve adaletin tesisine dönük olması. Avukata yönelik şiddetin temelinde, avukatın mesleki faaliyetleri ve bu kapsamda, görevlerini yaparken müvekkilleriyle özdeşleştirilmeleri yahut savunma hakkının etkin kullanılması için mücadele ederken bu görevin ifasını önleme niyeti yer almakta” ifadelerini kullandı.
“GEREKLİ ADIMLAR ATILARAK, ÖNLEM ALINMALI”
“Avukatlık mesleği kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerin, niteliği gereği çekişme ve uyuşmazlık içerdiğini biliyoruz. Bu nedenle avukata yönelik şiddet, toplumun genelinde gözlenen şiddet eğiliminden veya diğer profesyonel meslek mensuplarına yönelik şiddetten önemli farklılıklar içermekte” diyen Geçilmez, konuşmasına şöyle devam etti:
“Özel olarak avukatlara yönelik şiddete ilişkin gerekli adımlar atılarak, önlem alınması elzemdir. Avukata saldırma pervasızlığını gösteren saldırganlar bu cüreti, mesleğin itibarsızlaştırılması çabasından ve cezasızlık politikalarından alıyorlar. İnfaz kanunlarında yapılan değişiklikler, cezasızlık politikalarını daha da derinleştiriyor. Avukata yönelik şiddetle ciddi bir politika benimsenerek mücadele edilmediği sürece, tekil vakalarda verilen ancak infaz düzenlemeleri nedeniyle göstermelik kalan cezalarla yol alınması mümkün değil.”
“ÖNERİLERİMİZ BİRAN EVVEL KARŞILANMALI”
Avukata yönelik saldırıların, savunma hakkına saldırı anlamına geldiğini kaydeden Geçilmez, “Türkiye Barolar Birliği’nin avukata yönelik şiddetle ilgili olarak 4 Nisan 2022’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, 8 Temmuz 2022’de Adalet Bakanlığı’na yapmış olduğu başvurularda dile getirilen konunun öncelikli gündem maddesi haline getirilmesi, Meclis Araştırma Komisyonu kurulması, zorunlu tedbirlerin derhal alınması ve mevzuat çalışması yapılması şeklindeki açık, somut, net talep ve önerilerinin bir an evvel karşılanması, avukatlar için olduğu kadar yurttaşların savunma hakları için de zorunlu. Çünkü, avukata yönelik saldırı, yurttaşın savunma hakkına yönelik saldırıdır” dedi.
“AVUKAT TEHDİT ALTINDAYSA, HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜ DE TEHDİT ALTINDADIR”
“Mesleğimizi yaparken, görevimizi ifa ederken can veriyoruz. Avukat tehdit altındaysa, hak arama özgürlüğü de tehdit altındadır. Bizler dava dosyalarının tarafı değil, vekiliyiz. Vekalet etmek mesleğimizin gereğidir” diyen Geçilmez, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Biz bu görevi üstlenmezsek; adalet işlemez. Bize saldıranların bile muhtaç oldukları savunma hakkı kullanılamaz. Bizler bu görevi, şu veya bu kişilerin menfaati için değil adil yargılanma hakkının hayata geçirilmesi için yerine getiriyoruz. Acil talebimiz şudur: Yeni yasama döneminde, Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmalı, konuyla ilgili TBMM araştırma komisyonu kurulmalı. Türkiye Barolar Birliği’nin Adalet Bakanlığı’na sunduğu öneriler kapsamında, gerekli düzenlemeler acilen hayata geçirilmeli. Devletin tüm kurumlarında ve yurttaşlarda, avukata yönelik şiddetin engellenmesiyle ilgili farkındalık yaratılmalı. Tek bir kayba daha tahammülümüz yok. 180 bin avukat olarak bizler, Barolarımız ve Türkiye Barolar Birliği olarak; avukata yönelik şiddetin normalleşmesine izin vermeyecek, ortak mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Meslek şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Bilinsin ki ne mesleğimizi ve meslektaşlarımızı ne de yurttaşlarımızın hakkını sahipsiz bırakmayacağız.” HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim