Bugün 23 Kasım 2024 Cumartesi
  • Antalya16 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3005.805
    %1.82
  • Dolar
    34.5348
    %0.14
  • Euro
    36.0249
    %-0.48
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Su fakiri olabiliriz!
19 Ocak 2022 Çarşamba 15:46

Su fakiri olabiliriz!

ZMO Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. Dursun Büyüktaş, Türkiye’nin su fakiri olmaya aday bir ülke olduğunu söyledi. Antalya’nın su bakımından şanslı olsa da yeraltı sularının hızla azaldığına dikkat çeken JMO Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik ise,

ZMO Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. Dursun Büyüktaş, Türkiye’nin su fakiri olmaya aday bir ülke olduğunu söyledi. Antalya’nın su bakımından şanslı olsa da yeraltı sularının hızla azaldığına dikkat çeken JMO Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik ise, yeraltı sularının stratejik öneme sahip olduğunun altını çizdi.

 

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde Antalya’da Kuraklık ve Tarımda Su Yönetimi Paneli düzenlendi. Gazeteci Galip Umut Özdil moderatörlüğünde çevrimiçi olarak gerçekleştirilen panelin konuşmacı konukları Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. Dursun Büyüktaş ile Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Jeoloji Yüksek Mühendisi Bayram Ali Çeltik oldu. Kuraklık ve susuzluk nedeniyle ileride yaşanabilecek sıkıntılara dikkat çeken konuşmacılar, Türkiye’nin su fakiri olmaya aday olduğunun altını çizerek su yönetiminin önemli olduğunu vurguladı.

 

KURAKLIĞIN TANIMINI YAPTI

Son yıllarda yaygın olarak gündeme gelmeye başlayan kuraklığın tanımını yaparak, kaydedilen yağışların normalin altına düşmesi olduğunu ifade eden ve bunun sonucunda arazilerin ve su kaynaklarının olumsuz etkilenmesi olduğunu açıklayan ZMO Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. Dursun Büyüktaş, doğal bir olay olan kuraklığın başlangıcı ve bitişinin öngörülemediğini söyledi. Kuraklığın etkilerinin giderek arttığına ve kaynağa etki ettiğine dikkat çeken Büyüktaş, ekonomik zararının oldukça yüksek olduğunu söyledi. Kuraklığı meteorolojik, tarımsal ve hidrolojik kuraklık olarak 3’e ayıran Büyüktüş, ilk hissedilenin meteorolojik kuraklık olduğunu belirterek toprak nemindeki azalmadan sonra tarımsal kuraklığın, doğal yaşamdaki aktivitelerdeki azalmadan sonra da hidrolojik kuraklığın ortaya çıktığını kaydetti. Büyüktaş, kuraklık nedeniyle tarihte uygarlıkların yıkıldığını da hatırlattı.

 

“HEDEF, SULANABİLİR ALANIN TAMAMININ SULANMASI”

 78 milyon hektar olan Türkiye yüzölçümünün 25.9 milyon hektarının sulanabilir tarım arazisi olduğunu söyleyen Büyüktaş, mevcut su potansiyeliyle 8.5 milyon hektarlık alanın sulanabildiğini ifade etti. 8.5 milyon hektarlık alanın 6.5 milyon hektarlık kısmının sulamaya açık olduğunu bildiren Büyüktaş, Devlet Su İşleri tarafından 2023 yılına kadar konulan hedefin 8.5 milyon hektarın tamamının sulanması olduğunu bildirdi.

 

“KULLANILABİLİR SU ÇOK AZ”

Herhangi bir işleme tabi tutulmadan kullanılabilir su miktarının çok az olduğunun altını çizen Büyüktaş, “Dünyadaki toplam su miktarı 1.4 milyar kilometreküp ama bunun sadece yüzde 2.5’i hiçbir işleme tabi tutulmadan kullanılabilir. Yüzde 97.5’i tuzlu su. Yüzde 2.5’lik suyun da tamamını kullanamıyoruz. Bunun yüzde 67’si buzullarda, sadece yüzde 30’u yeraltında ve kolay kullanılabilir nitelikte” dedi.

 

“YAĞIŞ MİKTARI AZALIYOR, TARIMSAL SU YÖNETİMİ ÖNEMLİ”

Küresel ısınmaya bağlı olarak son 20 yıldaki ortalamalara göre Türkiye’deki yağış miktarının azalmakta olduğunu kaydeden Büyüktaş, Türkiye genelindeki toplam kullanılabilecek su miktarının 112 milyar metreküp, bunun da 54 milyar metreküpünün kullanılmakta olduğunu açıkladı. Suyun yüzde 74 gibi bir oranla 4’te 3’ünün tarımda kullanıldığını belirten Büyüktaş, tarımsal su yönetiminin önemli olduğunun altını çizdi.

dursun-buyuktas.jpg

“BASINÇLI SULAMA SİSTEMLERİ YAYGINLAŞTIRILMALI”

Tarımdaki sulama yöntemlerinden de bahseden Büyüktaş, sulamanın yüzde 68’inin yüzey sulama ile yapıldığına dikkat çekti. Vahşi sulama sistemleri ile suyun aşırı kullanıldığını, toprağın tuzluluk oranının da arttığını kaydetti. Üreticinin sulama konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Büyüktaş, “Basınçlı sulama sistemleri yaygınlaştırılmalı. Sulama konusunda ucuz kredilerle üretici desteklemeli. Sulama oranlarının arttırılması için etkin üretim planlamasına gidilmeli. Üretici su kullanımı konusunda eğitilmeli” şeklinde konuştu.

 

“SU FAKİRİ OLMAYA ADAYIZ”

Kişi başına düşen su miktarı 8 ila 10 bin metreküp arasında olan ülkelerin su zengini, 2 bin metreküpün altındaki ülkelerin su stresi çeken ülkeler ve bin metreküpün altındaki ülkelerin de su fakiri olarak tanımlandığını söyleyen Büyüktaş, Türkiye’nin kişi başına yaklaşık bin 400 metreküplük su oranıyla su fakiri olmaya yakın olduğunu kaydetti. 2030 yılında nüfusun 100 milyon olacağının tahmin edildiğine işaret eden Büyüktaş, su kaynağının artmasının mümkün olmadığını söyleyerek Türkiye’nin su fakiri ülke olmaya aday olduğunu vurguladı. Gelecek nesillere yeterli ve sağlıklı su bırakabilmek için su kaynaklarının çok iyi korunması gerektiğini ifade eden Büyüktaş, suyun akılcı olarak kullanılmasını istedi. Antalya’nın su potansiyelinin yaklaşık 16 milyar metreküp olduğunu bildiren Büyüktaş, toplam sulama alanının 228 bin hektar civarında olduğunu açıkladı.

 

“JEOLOJİ OLARAK GÖRÜNMEYENİ GÖRÜYORUZ”

Jeolojinin 300 yıllık bir bilim dalı olduğunu kaydeden JMO Antalya Şube Başkanı Jeoloji Yüksek Mühendisi Bayram Ali Çeltik ise, ciddi öngörüler ortaya koyduklarını söyledi. Yerin altındaki madenleri, doğal gazı, yer altı su potansiyelini bilebildiklerine işaret ederek, suların nasıl hareket ettiği konusunda ciddi öngörü ve tecrübeye sahip olduklarını söyleyen Çeltik, “Jeoloji görünmeyeni gören bir bilim dalı. Bugün insanlar bir duvarın arkasını bile görmekte zorlanırken biz yerin 3, 5, 50 kilometre altında neler olduğu konusunda ciddi öngörüye sahibiz. Su da bunlardan birisi” dedi. 

                                       

“ANTALYA ŞANSLI BİR BÖLGE”

Suyun önemini vurgulayarak yeraltı sularının oluşumuyla ilgili bilgiler aktaran Çeltik, dağların sünger gibi yağmur ve kar sularını bünyesine alarak yavaş yavaş insanların hizmetine sunduğunu söyledi ve Antalya’nın yeraltı sularını şehrin kendisinin haricinde Isparta ve Burdur havzalarının beslediğini kaydetti. Antalya’nın yeraltı suyu bakımından çok zengin ve şanslı bir bölge olduğunu dile getiren Çeltik, kentin dağlardaki su kütlelerinden ve göller bölgesinden beslendiğini açıkladı.

 

“TOPRAKSIZ TARIM VAR, SUSUZ TARIM YOK”

Türkiye’deki su potansiyelinin yüzde 7.6’sının Antalya’da olduğunu açıklayan Çeltik, “Nüfus bakımından ilk 5’te gelen bir şehir. Bitkisel üretimde önde gelen bir şehiriz ve turizm kentiyiz. Bir turistin günlük ortalama tükettiği su 600 litre. 10 dönüm muz serası günlük 70-80 ton su tüketiyor. Topraksız tarım var ama susuz tarım yok. Su kaynaklarının yüzde 7.6’sına sahibiz ama nüfusumuz çok fazla. Tarım ve turizm büyük oranda su kullanıyor” şeklinde konuştu.

 

“SULARIMIZIN EKSİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”

Antalya’yı besleyen göller bölgesindeki göllerde bulunan su miktarının azaldığına ve kuruduklarına dikkat çeken Çeltik, “Göller bölgesindeki göllerin neredeyse yarısı kurumuş. Burdur Gölü 1980 yılındaki göl hacminin yüzde 40’ını kaybetti. Avlan Gölü bugün su tutamaz halde. Çorak Gölü tamamen kurumuş vaziyette. Eğirdir Gölü’nde çekilmeler meydana geliyor. Geçmişte su zenginiyiz fakat zaman içerisinde nüfusa, tarım ve hayvancılığa, iklime bağlı olarak eksildiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı. 

bayram-ali-celtik-006.jpg

“YERALTI SULARI HIZLA AZALIYOR”

Dünyadaki su potansiyelinin yaklaşık 0.22’sinin yeraltı suyu olduğunu kaydeden Çeltik, “Yüzde 1 bile değil. Antalya, içme suyunun yüzde 98’ini yeraltı suyundan sağlıyor. Bu sular sondajlarla alınıyor. Elmalı’daki yağışlarda 2005 yılından bu yana yüzde 9 azalma olmuş. 1985 yılında Elmalı’da açılmış 40 metrelik yeraltı suyu kuyusunda, 6-8 metrede suyu bulabiliyorsunuz. 2005 yılında 70 metrelik kuyu derinliğinde 6 metredeki yeraltı gölü 45-50 metre gerilemiş. Göllerdeki çekilme 4-5 metre iken, görünmeyen yeraltındaki göller 30 metre çekilmiş durumda. Artık 50 metrelerden aldığımız suyu 120 metrelerden alabiliyoruz” diyerek başka sondaj kuyularından da örnekler verdi ve verilerin yeraltı sularının hızla azaldığını gösterdiğini söyledi. Yeraltı sularının binlerce yılda biriktiğine de dikkat çeken Çeltik, kaçak sondajlardan dolayı yeraltı sularının giderek çekildiğine işaret etti. Antalya’nın en önemli su kaynaklarından Kırkgöz’ün de 1973 yılından bu yanadır 24 metreküp olan veriminin 2016’da 13 metreküpe kadar düştüğünü söyledi ve son 50 yılda hacminin yüzde 70’ini kaybettiğini açıkladı.   

 

“YERALTI SULARI STRATEJİK ÖNEME SAHİP”

Yeraltı sularının stratejik öneme sahip olduğunun altını çizen Çeltik, “Yeraltı suyu bin yıl tertemiz durur. Buharlaşma ve kirlenmeye kapalıdır. İstediğiniz zaman çekip alabilirsiniz ama stratejik öneme sahip yeraltı sularımızı biz bilinçsizce tüketiyoruz. Oldu ya yanardağ patladı. İklim ve yağış rejimi değişti. Kar ve yağmur daha az yağmaya başladı. Belki de asitli yağmaya başladı. Onun için yeraltı suları stratejik öneme sahiptir. Biz paha biçilmez yeraltı sularımızı gün yüzüne çıkarıyoruz ve artık bunların geri dönüşü ne yazık ki yok” açıklamasında bulundu.

 

“150 BİN YILDA ARTAN 1 DERECELİK SICAKLIK, 150 YILDA ARTAR HALE GELDİ”

Yaklaşık 150 bin yılda 1 derece artan sıcaklığın iklim değişikliği nedeniyle 150 yılda 1 derece artar hale geldiğini kaydeden Çeltik, ısınmanın bin kat arttığını açıkladı. Sıcaklığın artarak devam edeceğine işaret eden Çeltik, Antalya havzasında da 4 derecelik sıcaklık artışı beklendiğini söyleyerek, kar örtüsünün de yukarılara çekildiğine dikkat çekti.

 

“TARIM İMAR PLANLARI YAPILMALI”

Eldeki net verilerin ortaya konularak hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Çeltik, “Tarımın altyapısı belli olmalı. Tarım imar planları yapılmalı. Suyun olmadığı veya az olduğu yerlerde kuru tarım yapmalıyız. Suyun bol olduğu, denize gittiği yerlerde suya fazla ihtiyaç duyan ürünleri yetiştirebiliriz. Ciddi veri eksikliği var. Verilerimizi güncellemeliyiz” şeklinde konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 3629 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim