"Tarıma bakış değişmeli"

Tarımsal girdilerin yüksekliği ve ürünün para etmemesi sebebiyle çiftçilerin üretimden çekilmekte olduğunu söyleyen İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, tarım alanlarının azaldığına da dikkat çekerek, "Bir taraftan ülke nüfusumuz artarken diğer taraftan ekilebilir tarım alanlarının daralmasıyla gıda temininde alarm noktasına gelindi. Tarıma ve tarım politikalarına bakışın mutlaka değişmesi gerekir" dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) genel kurulunda konuşan İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, tarıma dikkat çekerek çiftçilerin sıkıntılarını ve tarımda yaşanan sorunları dile getirdi. Çiftçilerin zor durumda olduğunun altını çizen Bahşi, girdi maliyetlerinin yüksekliğine işaret ederek sera yapan çiftçiye faizsiz kredi verilmesi ve demir, naylon, plastik girdilerine destek olunması gerektiğini söyledi. Yüksek gübre fiyatları nedeniyle çiftçilerin ektikleri buğdaya gübre atamadıklarını belirten Bahşi, elektrik fiyatlarına da dikkat çekerek, tarımsal sulamada kullanılan elektrik kilovatsaat ücretinin düşürülmesi gerektiğini dile getirdi. Hal Yasası'nın çıkarılmasını ve fırsatçılığın önüne geçilmesini isteyen Bahşi, çiftçilerin üretimden çekildiğini ve tarım alanlarının azaldığını söyleyerek, tarıma ve tarım politikalarına bakışın değişmesi gerektiğini vurguladı.

"ANTALYA, TARIMDA EŞSİZ BİR ŞEHİR"

Antalya'nın Türkiye'nin en önemli tarım bölgesi ve tarımda çeşitlilik bakımından eşsiz bir şehir olduğunu vurgulayan Bahşi, "Antalya'daki tarım hareketi Türkiye'deki enflasyonu direkt etkileyebilecek büyüklüktedir. Bu kadar önemli bir sektörün sorunları hep tartışıldığı hâlde neden kalıcı bir çözüme kavuşturulmadığını bir türlü anlayamıyoruz. Çiftçilerimiz gerçekten çok zor durumda, seslerini bir türlü duyuramıyorlar. Biz de çiftçilerimizin sesi olmak için bu kürsüden seçim bölgem olan Antalyalı üreticilerimizden gelen şikayet ve istekleri aktarmak istiyorum" dedi.

"ÇİFTÇİYE FAİZSİZ KREDİ VERİLMELİ VE GİRDİLERİNE DESTEK OLUNMALI"

 Antalya'da yaşanan fırtına, hortum ve soğuktan zarar gören çiftçilerin perişan durumda olduğunu söyleyen Bahşi, "Bu konuda defalarca kanun teklifi verdik ama hiçbiri gündeme alınmadı. Fırtına ve hortumdan birçok çiftçimizin serası zarar görmüştür. Zarar gören seraların, normal şartlar altında yirmi dört saat gibi bir sürede tekrar naylonlarının örtülmesi gerekir. Yoksa fidesi 9 lira olan domates ve biberi bu fiyata alıp tekrar dikecek çiftçi maalesef, kalmamıştır. Ayrıca yeni sera kurmaya kalksa naylonun ve demirin fiyatları almış başını gitmiştir. Sera demiri, naylon girdileri fiyatı altı ayda 3 kat artmıştır. Bin metrekare projeli bir sera fiyatı 140 bin lirayı bulmuş durumda. Bundan sonra sera yapacak çiftçi bulmak zor. Acilen sera yapan çiftçiye faizsiz kredi verilmeli ve demir, naylon, plastik girdilerine destek olunmalı" diye konuştu.

"ÇİFTÇİLER GÜBRE ATAMAZ DURUMDA"

Bu yıl portakal, limon, greyfurtun dalında kaldığını dile getiren Bahşi, "Çiftçiler bahçelerine gübre atamaz hâle geldi. Çünkü geçen yıl örneğin; 4 bin 500 lira olan gübre bu yıl 18 bin liraya çıktı. Aynı şekilde buğday eken çiftçi de ekinine gübre veremiyor. Ekine gübre verilse dönümünden 600 kilo, verilemediği takdirde 150 kilo buğday alıyor. Bu gidişle buğday üretimi neredeyse yok olacak" ifadelerini kullandı.

"ÇİFTÇİ, KAZANCININ YARISINI ELEKTRİK ŞİRKETLERİNE VERİYOR"

 Çiftçilerin tarımda vahşi sulama tekniğini bırakarak olması gerektiği gibi modern sulamaya, damlama ve fıskiye sulama sistemine geçtiğini belirten ve modern sulamanın elektrikle yapıldığına dikkat çeken Bahşi, "Cumhurbaşkanı konuşuyor, açıklama üstüne açıklama yapıyor ama tarımsal sulamada kullanılan elektrikten hiç bahsetmiyor. Her çiftçi sulamada kullandığı elektrik ücretiyle kazancının yarısını elektrik şirketlerine veriyor. Bu yüzden, acilen tarımsal sulamada kullanılan elektrik kilovatsaatlerinin ücreti düşürülmeli" dedi.

"HAL YASASI ÇIKMALI, FIRSATÇILIĞIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ"

Tedarik zincirindeki kamyoncu esnafının da kullandığı mazotun vergisiz, maliyetine verilmesi ve otoyol, köprü geçiş ücretlerinin makul seviyelere çekilmesi gerektiğini söyleyen Bahşi, "Tarladan 2 liraya çıkarılan salatalık, ikinci komisyoncunun ve bir tüccarın elinden geçtikten sonra markete 16-18 liraya, market de kendi kârını ve vergisini koyduktan sonra 25-30 liraya satılmakta. Bundan dolayı, bir an önce hal yasası çıkmalı ve meyve sebze fiyatlarındaki fırsatçılığın önüne geçilmeli" açıklamasında bulundu.

"BAKIŞ AÇISI DEĞİŞMELİ"

Türkiye'de çiftçi sayısının son 10 yılda yüzde 48 azaldığını dile getiren Bahşi, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Tarımsal girdilerin yüksekliği ve ürünün para etmemesi sebebiyle çiftçi üretimden çekilmekte. Tarım alanları da yine AK Parti döneminde yüzde 12 azalmıştır. Bir taraftan ülke nüfusumuz artarken diğer taraftan ekilebilir tarım alanlarının daralmasıyla gıda temininde alarm noktasına gelinmiştir. Tarıma ve tarım politikalarına bakışın mutlaka değişmesi gerekir." HABER: YUSUF KATRAĞ