“Türkiye’ye güçlü bir demokrasi borcumuz var”
ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, görevi yeni Başkan Ercan Özbek’e devretti. Gerçekleştirdiği veda konuşmasında demokrasi vurgusu yapan Akıncı, “Demokrasi ve özgürlükler başta olmak üzere tüm cumhuriyet değerleri bize emanettir. Bu emanete sahip çıkmak hepimizin borcudur. Çünkü unutmayalım ki demokrasi ithal edilmez inşa edilir. İşte bugünkü muhasebemiz şunu gösteriyor. Türkiye’ye daha sağlam ve daha güçlü bir demokrasi borcumuz var” dedi.
Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 34. kuruluş yıl dönümü ödül töreni, şehir merkezindeki bir otelde yapıldı. Ödüllerin sahiplerini bulduğu törende, 35. olağan genel kurul toplantısında göreve seçilen yeni yönetime, eski yönetim görevi devretti. Ercan Özbek başkanlığındaki ANSİAD’ın yeni yönetimi Yönetim Kurulu Üyeleri İlhan Karakaya, İsmail Volkan, Burak Gönen, Musa Taşkın, M. Mesut Özderin, Gülden Alp, Tayfur Ardıç ve Mehmet Cantürk’ten oluşurken, eski başkan Akıncı’ya yeni başkan Özbek tarafından katkılarından dolayı teşekkür hediyesi takdim edildi. Eski başkan Akın Akıncı gerçekleştirdiği veda konuşmasında demokrasi vurgusu yaptı. Konuşmasında “Bugün yapacağımız muhasebe, faaliyetlerimizin muhasebesi değil, Türkiye için bir vicdan muhasebesi olacak” diyen Akıncı’nın, “Hepimizin Atatürk’e ve cumhuriyete minnet, Türkiye’ye daha sağlam daha güçlü bir demokrasi borcumuz var. Türkiye’ye dünyadaki konumunu ve saygınlığını geliştirme, yeniden ve eskisinden daha da sağlam bir birlik ve beraberlik, daha istikrarlı ve daha güçlü bir ekonomi borcumuz var. Türkiye’de gençlere çağdaş bir eğitim sistemi ve aydınlık bir gelecek borcumuz var” ifadeleri dikkat çekti.
“ARTIK VEDA ZAMANI”
“Bazı günler vardır, asla unutulmaz. Bugün benim için öyle bir gün. Çünkü artık veda zamanı” diyen Akıncı, “Her şeyden önce şunu söylemek isterim ki üstlendiğim bu onurlu görev süresince hayata geçen her şey kıymetli yönetim kurulu üyelerimizin destekleri sayesinde oldu” diyerek tüm çalışma arkadaşlarına teşekkürlerini iletti. “Ayrılık her zaman zor. Ancak her ayrılığın aslı buluşmadır. İnanıyorum ki gönülden gönüle bir yol vardır. Orada tekrar buluşuruz” diyen Akıncı, “Bugün geride kalan görev süremizin muhasebesini genel kurlumuzdaki üyelerimizle birlikte yaptık. Onun için bu akşam sizlere neler yaptık, neler başardık, nerede eksik kaldık gibi bir hesap defteri sunmayacağım. Bugün benim gönlümden geçen sizlere başka bir muhasebe sunmak” diye konuştu.
“ATATÜRK’ÜN İZİNDE VAR GÜCÜMÜZLE ÇABALADIK”
“Türkiye’yi sevmek demek, bu ülke için büyük hayaller kurmak demektir. Bundan yola çıkarak üstlendiğimiz tüm görevlerde hedefimiz, Atatürk’ün temel ilkelerini belirlediği bağımsız ve çağdaş Türkiye’nin korunması ve geliştirilmesi oldu. Onun izinde var gücümüzle çabaladık” diyen Akıncı, “Bu nedenle bugün yapacağımız muhasebe, faaliyetlerimizin muhasebesi değil, Türkiye için bir vicdan muhasebesi olacak” ifadelerini kullandı.
“ATATÜRK VE CUMHURİYETE MİNNET BORCUMUZ VAR”
Ülkeleri güçlü yapanın özgürlükler, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı olduğunun altını çizen Akıncı, “Türkiye’nin güçlü ülkeler liginde yer alması ancak ve ancak çoğulculuk, hoşgörü, adalet, dayanışma, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve çağdaş bir eğitim sistemiyle mümkündür. Köklerini cumhuriyette bulan bu değerler Türkiye’nin hayalimizdeki geleceği için bize yolumuzda hep ışık tuttu. İşte bugünkü muhasebemiz her şeyden önce şunu gösteriyor. Hepimizin Atatürk’e ve cumhuriyete minnet borcu var” açıklamasında bulundu.
“TÜRKİYE’YE DAHA SAĞLAM VE DAHA GÜÇLÜ BİR DEMOKRASİ BORCUMUZ VAR”
Demokrasinin önemine dikkat çeken Akıncı, “Uzun yıllardır ülkemizi sarsıntısı dinmeyen bir coğrafyada istikrarın simgesi haline getiren, insan hak ve özgürlüklerine dayalı, laik, sosyal hukuk devleti anlayışı olmuştur. Türkiye’yi aydınlık bir geleceğe taşıyacak olan da yine bu anlayıştır. Bu nedenle demokrasi kısa vadeli siyasal hesaplara kurban edilemez, edilmemelidir. Güçlü bir gelecek için önce siyaseti demokratikleştirmek gerekir. Demokrasi ve özgürlükler başta olmak üzere tüm cumhuriyet değerleri bize emanettir. Bu emanete sahip çıkmak da hepimizin borcudur. Çünkü unutmayalım ki demokrasi ithal edilmez inşa edilir. İşte bugünkü muhasebemiz şunu gösteriyor. Türkiye’ye daha sağlam ve daha güçlü bir demokrasi borcumuz var” dedi.
“DEVLETLERİN SİYASETİNDE ANCAK MENFAATLER VARDIR”
Bir ülkenin küresel dünyada güçlü olabilmesi için dünyayla bağlantısının güçlü olması gerektiğinin altını çizen Akıncı, şunları dile getirdi:
“Türkiye’nin dünyada söz sahibi ülkelerden biri olması bu nedenle her şeyden önce dış ilişkilerimize bağlıdır. Bugün artık siyasette de ekonomide de eski ezberler işe yaramıyor. Küreselleşmenin sağladığı imkanlar ortada ancak getirdiği yeni sorunlarda dünya gündeminin başında yer alıyor. Devletlerin siyasetinde ancak menfaatler vardır. Çünkü dış politikada duygular değil, gerçekler ağır basar. Bu nedenle ülkemizin menfaatlerini korumada iletişim dilimizin ve üslubumuzun çok önemli bir yeri var. Bugünkü muhasebemiz, Türkiye’ye dünyadaki konumunu ve saygınlığını geliştirme borcumuz olduğunu gösteriyor.”
“UZLAŞMA ASLA YENİLGİ DEĞİLDİR”
Türkiye’de özellikle son 3 yılda siyasi, toplumsal ve ekonomik alanda pek çok önemli gelişmelerin yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini belirten Akıncı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tüm bu gelişmelerde ANSİAD’ın istişare kültürünün çok faydasını gördük. Biliyoruz ki ‘akıl akıldan üstündür.’ Bu nedenle özellikle kritik kararlarda daima bin bilsek de bir bilene danıştık. Ancak yüzümüzü Türkiye’ye döndüğümüzde ise, iletişime çok önem verdiğimiz bu dönemde üzülerek görüyoruz ki bugün ülkemizin en büyük sorunlarından biri halen kutuplaşmadır. Kutuplaşmadaki artış ülkemizin istikrarlı bir şekilde gelişmesi için ön koşul olan toplumsal mutabakatı tehlikeye atıyor. Oysa farklılıklarımız bizim en büyük zenginliğimizdir. Bütün sorunlarımızın çözümü, bizi birleştiren ortak değerler ve hedefler etrafında toplanmaktır. Bu nedenle biz daima şunu savunduk. Uzlaşma asla yenilgi değildir. İşte bugünkü muhasebemiz şunu gösteriyor. Türkiye’ye yeniden ve eskisinden daha da sağlam bir birlik ve beraberlik borcumuz var.”
“ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYAN DEĞİL, ZATEN ELİ TAŞIN ALTINDA OLANLARIZ”
Ekonominin toplumun bütün kaygılarını ve umutlarını doğrudan, yakından etkilediğini söyleyen Akıncı, şöyle konuştu:
“Ekonomi halkımızın ekmeği, çocuklarımızın geleceğidir. Dolayısıyla şimdi, Türkiye’nin en hızlı çözüm bekleyen konusu olan ekonomimize bakma zamanı. İş dünyası olarak daima ekonomideki risklere karşı görüş ve önerilerimizi açıklıkla dile getirdik. Daha önce de söylediğimiz gibi doğru bildiğimiz yol netti. ‘İnsan yalnızca söylediklerinden değil sustuklarından da sorumludur.’ Türk iş dünyası bugüne kadar pek çok kriz ve zorluk yaşadı. Hepsinden hatalarımızdan ders alarak ve güçlenerek çıktık. Bu seferde öyle olacağına hiç şüphemiz yok. Bizler elini taşın altına koyan değil, zaten eli taşın altında olanlarız. Yatırım ve üretim yapan, istihdam sağlayan, risk alan iş insanları olarak bu ülkenin geleceği için canla başla çalışıyoruz ve buna devam edeceğiz. İşte bugünkü muhasebemiz Türkiye’ye daha istikrarlı ve daha güçlü bir ekonomi borcumuz olduğunu gösteriyor.”
“TEK KANATLA GELECEĞE UÇAMAYIZ”
Ülkenin kalkınmasının, her şeyden çok toplumun gelişmesine bağlı olduğunu vurgulayan Akıncı, “Ülkemizin bilimsel, toplumsal, ekonomik ve demokratik alanda en gelişmiş seviyeye ulaşmasının taşıyıcı gücü nitelikli eğitim olacaktır. Gençlerimizi 21. yüzyıl becerileriyle donatmalı ve insanımızın yetkinliğini bilimsel temelli bir eğitimle arttırmalıyız. Özetle dijital dönüşümün eşiğinde insanı odağa alarak çağın ve geleceğin becerilerine sahip, cumhuriyet değerlerine sahip olan nesiller yetiştirmeliyiz. “Gençlere çağdaş bir eğitim sistemi ve aydınlık bir gelecek borcumuz var” dedi. Konuşmasından kadınlara da ayrıca parantez açan Akıncı, “Cumhuriyetimizin kurucularının Türk kadınlarının pek çok gelişmiş ülkede bile tanınmayan haklara sahip olmalarını istemelerinin ve bunun gerektirdiği adımları atmalarının ne denli ileri görüşlü bir tutum olduğunu bugün çok daha iyi anlıyoruz. Unutmayalım ki toplumlar kadına verdiği değer ölçüsünde gelişir. Hep söylediğimiz üzere tek kanatla geleceğe uçamayız. İşte bugünkü muhasebemiz Türkiye’de herkesten çok kadınlarımıza borcumuz olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
“AYRI BİR ONUR VE GURUR”
Akıncı konuşmasının sonunda görevi devralan yeni yönetimin her zaman yanında olacağını belirtirken, Akıncı’dan görevi devralan ANSİAD’ın yeni Başkanı Ercan Özbek ise, “2014 yılından beri üyesi olmaktan onur duyduğum ve 6 yıldır yönetim kurulu başkan yardımcılığı görevini üstlendiğim ANSİAD yönetim kurulunda, önümüzdeki dönemde de çok değerli takım arkadaşlarımla birlikte görev alacak olmak apayrı bir onur ve gururdur. ANSİAD Yüksek Danışma Kurulu’nun tavsiyesi ve genel kurulumuzun takdiriyle üstlenmiş olduğumuz bu onurlu görevi, derneğimizin kuruluş ilkeleri ışığında, üyelerimizin desteği ile en iyi şekilde yerine getirme gayretinde olacağımızı taahhüt eder, tüm üyelerimize teşekkür ederiz” dedi.
TEŞEKKÜR ETTİ
ANSİAD’ın Türkiye ve bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmak, sanayicilerin, iş insanlarının sorunlarına sahip çıkarak öncü ve girişimci niteliklerini geliştirmek, çağdaş uygarlık hedefini esas alarak bölgesel ve sektörel potansiyellerin en iyi şekilde değerlendirilmesi için faaliyetlerde bulunmak amacıyla temelleri atılan bir sivil toplum örgütü olduğunun altını çizen Özbek, “Kuruluşundan bugüne kadar aklını, kalbini ve emeğini ANSİAD’ın gelişimi için ortaya koyan, tüm kurucularımıza, geçmiş dönem başkanlarımıza ve yönetim kurulu üyelerimize minnet ve şükranlarımı sunuyor, ebediyete irtihal etmiş olan üyelerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Son 4,5 yıldır birlikte çalıştığım sevgili Akın Akıncı Başkanıma derneğimize kattığı değerler ve emekleri için teşekkür ediyorum. Nöbet görevini devreden geçmiş dönem yönetim kurulu üyelerimize de ayrıca teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“SİYASET ÜSTÜ DURUŞUMUZU KORUMAK ÖNCELİĞİMİZ OLACAK”
Şimdiye kadar görev aldığı sivil toplum kuruluşlarını hatırlatan Özbek, “Sivil toplum kuruluşlarında görev almak, tek başımıza hayata geçiremeyeceklerimizi birlikte yapabilir hale gelmek demektir. Denize atılan bir taş gibi, kıyaya ulaşana kadar büyüyecek değişim halkaları yaratabilmek demektir. Çağdaş uygarlık çıtasını yukarı taşımak için daha güçlü çalışabilmek demektir. Bu bakış açısıyla ve bu toprağın insanına, aklına ve girişimci ruhuna olan inancımla, işimizden ve üretmekten aldığımız güçle, önümüzdeki dönemde ANSİAD olarak şehrin tüm dinamikleriyle yakından çalışmak ve bunu yaparken siyaset üstü duruşumuzu korumak önceliğimiz olacak. ANSİAD’ın en genç başkanı olarak, üyelerimizin kurduğu şirketlerin 2. kuşak temsilcilerini aktif görev almaya davet ediyorum” dedi.
“ÇALIŞKAN OLMAYA İHTİYACIMIZ VAR”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hiçbir şeye ihtiyacımız yoktur, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak” sözlerini hatırlatan Özbek, “Bu sözlerle girişimciliği baş mesele olarak kabul etmiş ve 21 yıldır buna katkı koymuş bir derneğin üyeleri olarak, dünyanın en büyük girişimcisi Türkiye Cumhuriyet’inin kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuz şükran ve minnetle anıyorum” diye konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ
- Erbaş, Hacı Bayram Veli Camii’nde teravih namazı kıldırdı
- Otomobilin yan yattığı kaza anı kameraya yansıdı
- Samsun'da trafik kazası: 3 yaralı
- ABD'de düzenlenen yarışmada dünya 2.'si oldu
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- Aşırı yağış sebebiyle kopan kaya parçası evin kapısına çarptı
- CarrefourSA Bayilik Buluşmaları Antalya ile devam ediyor
- Isparta’da belediyeye ait yeleklerle kaçak kazı yapan şüpheliler tutuklandı
- Kaza sonrası beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşındaki Fatma’nın organları 4 hastaya umut oldu
- Serik’te tırlar çarpıştı: 1 yaralı
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim