"Vergi çalışanlarının hakları teslim edilmeli"

Vergi çalışanlarının ekonominin ayakta kalması için canla başla çalıştığını ifade eden Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Büro-Sen Antalya Şube Başkanı Hasan Yılmaz Danabaşoğulları, "Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanlarının ekonomik, sosyal ve özlük haklarının insan onuruna yakışır şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor" dedi.

Her yıl Şubat ayının son haftasında kutlanan Vergi Haftası nedeniyle açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Büro-Sen Antalya Şube Başkanı Hasan Yılmaz Danabaşoğulları, vergi çalışanlarının unutulmamasını isteyerek haklarının verilmesi gerektiğini söyledi. Vergi çalışanları için istedikleri talepleri dile getiren Danabaşoğulları, "Gece-gündüz, hafta sonu demeden bayram tatillerinde dahi çalışarak görevini yapan fedakar vergi memurlarının sorunları çözülmeden kutlamaların kabul edilmesi mümkün değil" dedi. Ücretlerin asgari ücret kadar olan kısmının vergi dışı bırakılmasının olumlu olmasına rağmen yetersiz kaldığını belirten Danabaşoğulları, asgari geçim indiriminin kaldırılmasının olumlu etkiyi minimize ettiğini söyledi.

"VERGİ POLİTİKALARININ TEMEL AMACI, ÇOK KAZANANDAN ÇOK, AZ KAZANANDAN AZ VERGİ ALMAKTIR"

Vergi politikalarının, ülke içinde gelir dağılımını düzenlemenin en etkin yollarından birisi olduğunu kaydeden Danabaşoğulları, "Vergi politikalarının temel amacı çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almak yoluyla, toplanan vergilerin kamu hizmetleri aracılığıyla topluma döndürülmesi, böylelikle de düşük gelirli ile yüksek gelirli kesimler arasındaki dengenin sağlanmasıdır. Ne yazık ki ülkemizde bu durum tersine bir yol izlemekte. Bizde izlenen vergi politikasının temelinde belli kesimlerden yüksek oranda vergi alınması ve vergi vermesi gereken fakat vermeyenlerden vergi alınamaması yatmakta.  Hal böyle olunca idare de kamu harcamalarına kaynak oluşturacak gelirlerin başında gelen vergiyi, tahsilin en kolay olduğu kesimden yani kayıt altında çalışan kesimden almakta ve kaynağından kesilen vergiler yoluyla kaynak ihtiyacını gidermeye çalışmakta" diye konuştu.

DOLAYLI VERGİLERE DİKKAT ÇEKTİ

Gelir dağılımının vergiler yoluyla etkilenmesinde önemli olan bir başka kriterin, vergilerin dolaylı mı yoksa dolaysız olarak mı toplanması? olduğunu belirten Danabaşoğulları, OECD ülkelerinde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerine oranının ortalama yüzde 35 iken, Türkiye’de bu oranın yüzde 68’ler dolayında olduğunu söyledi. Adaletsiz vergi toplamanın bir göstergesi olan dolaylı vergilerin, Türkiye’de vergilerin yerine ikame edildiğinin görüldüğünü ifade eden Danabaşoğulları, şunları kaydetti:

"Bu uygulamalar, ülkemizde gelir dağılımında dengenin sağlanamamasına ve vatandaşlardan gelirleri üzerinden değil de harcamaları üzerinden vergi alınmasına neden olmakta. Bu duruma ücretliler için uygulanan gelir vergisi tarifesi de eklendiğinde çalışanların kısa sürede üst vergi dilimlerine geçerek daha fazla vergi ödemeye başlaması söz konusu olmakta. Ayrıca bilindiği gibi ücretli kesimin vergileri stopaj usulü ile kesilirken, diğer kesimlerin vergilerinin bir dönem sonra ve taksitler halinde tahsil edilmesi, hatta bir süre sonra çıkarılan vergi afları yoluyla indirime gidilmesi, enflasyonun AB ve ABD gibi gelişmiş bölgelere oranla yüksek düzeyde olduğu ülkemizde, izlenen vergi politikası ile gelir dağılımının geniş kitleler aleyhine bozulmasında rol sahibi olmakta."

"ASGARİ ÜCRETİN VERGİ DIŞINDA BIRAKILMASI YETERSİZ KALDI"

2022 yılı başında ücret gelirlerinden asgari ücret tutarı olan 4 bin 253 TL kadar olan kısmının gelir vergisinden muaf tutulmaya başlandığını hatırlatan Danabaşoğulları, bunun vergide adaletin sağlanması bakımından önemli bir gelişme olmasına rağmen, 2006 yılında yürürlüğe giren asgari geçim indiriminin kaldırılmasının bu olumlu etkiyi minimize ettiğini söyledi. Asgari geçim indirimi ile belli bir sayıda çocuğu olan ve eşi çalışmayan ücretlilerin zaten asgari ücretin yüzde 90’ı kadar olan gelirleri için vergi ödemekte olduğunu hatırlatan Danabaşoğulları, asgari ücretin gelir vergisi dışında bırakılmasının, evli ve çocuklu çalışanlar bakımından etkisiz kaldığını, sadece bekar çalışanlara avantaj sağladığını ifade etti.

"DOĞRUDAN VERGİLENDİRME YÖNTEMİ BENİMSENMELİ"

Vergi tahsilatında adaletin sağlanması için vatandaşların zorunlu tüketim harcamaları üzerindeki KDV, ÖTV gibi dolaylı vergi uygulamasının asgariye indirilmesi gerektiğini kaydeden Danabaşoğulları, dolaylı vergiler yerine doğrudan vergilendirme yönteminin benimsenmesi ve kaldırılan asgari geçim indirimi yerine evli ve çocuklu çalışanları destekleyecek yeni bir ödeme sisteminin oluşturulmasını istedi.

"VERGİ POLİTİKALARI ÇALIŞANLAR LEHİNE DÜZENLENMELİ"

Sosyal devletin amacının, sosyal ve ekonomik açıdan güçsüz vatandaşlara yardım ederek sosyal adaleti ve insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyini sağlamak olduğunu ifade eden Danabaşoğulları, "Bunun sağlanması devletin bir ödevi, vatandaşların da hakkı olarak ortaya çıkmakta. Öyle ise, adil bir gelir dağılımı sağlamak, sosyal devlet ilkesini benimsemiş olan ülkemiz için bir zorunluluktur. Bu nedenle gelir dağılımının daha adaletli bir şekilde gerçekleşmesinin ana unsuru olan vergi politikalarının biz çalışanlar lehine düzenlenmesini istemek her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının anayasal hakkıdır. Bizler bu anayasal hakkımızı kullanarak yıllardır üzerimizde ağır bir yük olan vergi sorununun bir an önce çözülmesini istiyor ve bu konunun ülkemizi idare edenlerin yükümlülüğünde olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz" diye konuştu.

VERGİ ÇALIŞANLARININ TALEPLERİNE DİKKAT ÇEKTİ

Vergi haftasında, vergi çalışanlarının unutulmamasını isteyerek taleplerinin gözardı edilmemesi gerektiğinin altını çizen Danabaşoğulları, vergi çalışanlarının taleplerini şöyle sıraladı:

"657 sayılı kanunda mali hizmetler sınıfı oluşturulmalı. Ek gösterge oranlarının yükseltilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfındaki personele de ek gösterge verilmesi sağlanmalı. 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılan fazla çalışma uygulaması yeniden başlatılmalı. Resmi ve dini bayramlarda ve idari izinlerde çalışan personele fazla çalışma ücreti ödenmeli. Kamudaki uzmanların özlük haklarının eşitlenmesi konusunda yapılan düzenlemeye Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında çalışan tüm uzmanlar dahil edilerek merkez taşra ayrımına son verilmeli. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı merkez teşkilatlarında görev alan asıl ve geçici personele verilen belediye ulaşım kartının taşra teşkilatına da verilmesi sağlanmalı. Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı yapılarak, Müdür ve Müdür Yardımcılığı Görevde Yükselme Sınavları rutin hale getirilmeli."

"SORUNLAR ÇÖZÜLMEDEN KUTLAMA YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL"

 Görevlendirmelerde Vergi Daireleri Kuruluş ve Görev Yönetmeliği hükümlerine titizlikle uyulması konusunda taşra teşkilatının uyarılmasını çalışanlar adına talep ettiklerini söyleyen Danabaşoğulları, "Vergi politikaları oluşturulurken, vergi çalışanlarının öneri ve teklifleri alınmamakta. Hazine ve Maliye Bakanlığı çalışanları yapılandırma uygulamalarının başlatıldığı süreçte, mesai mefhumu tanınmadan çalıştırılmakta. Kurum çalışanlarının ağır iş temposuna, yapılandırma çalışmalarıyla gelen yeni bir iş yükü binmekte, personel mükelleflerle karşı karşıya gelmekte. Gece-gündüz, hafta sonu demeden bayram tatillerinde dahi çalışarak görevini yapan fedakar vergi memurlarının sorunları çözülmeden kutlamaların kabul edilmesi mümkün değil" ifadelerini kullandı.

"HAKLAR, İNSAN ONURUNA YAKIŞIR ŞEKİLDE YENİDEN DÜZENLENMELİ"

Son olarak, ekonominin ayakta kalması için canla başla çalışan Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanlarının ekonomik, sosyal ve özlük haklarının insan onuruna yakışır şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Danabaşoğulları, Gelir Vergisi dilimlerinin yeniden düzenlenmesini, maaş artışlarının vergi dilimleri dikkate alınarak yapılmasını, memurlara yapılan artışların vergi ile geri alınmasının önüne geçilmesini istediklerini kaydetti. HABER: EROL YILDIZOĞULLARI