“Yakında Antalya öğretmen bulamayacak”
Eğitim çalışanlarının yaşadığı ekonomik sıkıntıya dikkat çekerek, Antalya’daki yüksek kiralara işaret eden Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Yakında Antalya öğretmen bulamayacak. Çünkü, maaşıyla ev kirasını ödeyemiyorlar” dedi. Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar ise, kiraların yüksek olmasından dolayı barınma sorunu yaşayan Antalya’daki öğretmenlerin başka illere veya taşralara tayin istemek zorunda kaldığını söyledi.
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (EĞİTİM İŞ), “Eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkıyoruz! Uyarıyoruz” sloganıyla tüm Türkiye’de alanlara indi. Eğitimdeki sorunlara dikkat çekerek çözüm isteyen sendika üyeleri, Antalya’da Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay ve Şube Başkanı Sadık Acar öncülüğünde Attalos Meydanı’nda biraraya geldi. “Uyarıyoruz çocukları korumak vatanı korumaktır, okullarda dersi öğretmenler verir” yazılı pankart açan sendika üyeleri, “İşte sendika işte Eğitim İş, öğretmene değil tarikata barikat, öğretmeniz haklıyız kazanacağız, okullarda dersi öğretmen verir, bilimsel laik demokratik eğitim” şeklinde slogan attı. “Eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkıyoruz sloganıyla çocukları korumak vatanı korumak şiarıyla bugün tüm Türkiye’de alanlardayız” diyen Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, eğitim çalışanlarının yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekerek, Antalya’daki kiraların yüksekliğine işaret etti ve “Yakında Antalya öğretmen bulamayacak. Çünkü, maaşıyla ev kirasını ödeyemiyorlar” dedi. AK Parti iktidarını ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı eleştirerek “Yapamıyorsanız bırakın” diyen Özbay, ÇEDES protokolünü de “Hukuksuzdur, tehlikelidir, mantıksızdır” diyerek eleştirdi. Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar ise, eğitim öğretim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekerek bunların takipçisi olacaklarının altını çizdi.
“SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNÜN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Yetkili sendika olarak Antalya’da eğitim öğretim alanındaki sorunları dile getirererek, sorunlar çözülünceye kadar takipçisi olacaklarını söyleyen Acar, “Antalya’da milli eğitim çalışanlarının teveccühüyle yetkili sendika olan Eğitim-İş, bu sıfata layık olmak, eğitim çalışanlarının sesi olmak adına, yetkili sendika olmanın verdiği sorumluluk duygusuyla, yıllardır yetkili ama etkisiz sendikanın görmezden geldiği, halının altına süpürdüğü sorunları gündeme getirmeye ve bu sorunlar çözülünceye kadar da konunun takipçisi olmaya devam edecek. Tüm merkez ve taşra ilçelerimizden topladığımız verilerle çok somut bir şekilde ortaya koyacağımız eğitim-öğretime dair tüm sorunları burada tüm kamuoyu ile paylaşacağız ve önümüzdeki yıl yine bu dönemde elde edeğimiz verileri karşılaştıracağız. Bakalım bu bir yıllık sürenin sonucunda eğitimdeki sorunların ne kadarını çözeceksiniz? Gerçi bunca yıllık performansınıza bakılırsa bırakın sorunların tamamının ya da büyük çoğunluğunun çözülmesini korkarız ki bu sorunlar katlanarak artmaya devam edecek” dedi.
SINIF MEVCUTLARININ YÜKSEKLİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ
Antalya’da eğitim öğretim alanında yaşanan bazı sorunlara dikkat çeken Acar, şunları dile getirdi:
“İlimizde 94 okulda onbinlerce öğrencimiz ikili eğitim yapan okullarda eğitim hayatlarına devam etmekte. İlimizde bir çok okulda sınıf mevcutları çok fazla. Bizim belirlemelerimize göre 53 okulda sınıf mevcutları 40 ve üzerinde. Bu denli kalabalık sınıflarda sağlıklı ve verimli bir eğitim-öğretim ortamının oluşmasının çok zor olduğunu eğitimciler olarak çok iyi biliyoruz. Yine yüzlerce okulumuzda da sınıf mevcutları 30’un üzerinde. Hizmetli yetersizliği bir diğer meselemiz. 65 okulumuzda hizmetli yok. Bu da okulların temizliği ve düzeni konusunda sorunları beraberinde getiriyor. Güvenlik görevlisi belki de en büyük sıkıntılarımızdan biri. Önceki yıllarda İŞKUR aracılığıyla okullara güvenlik görevlisi sağlanıyordu ancak tasarruf etme gerekçesiyle artık okullarımıza güvenlik görevlisi verilmiyor. Bunun sonucunda da çocuklarımızın güvenliği ikinci plana atılıyor.”
“ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK EMEK SÖMÜRÜSÜ”
Ücretli öğretmenlik uygulamasına dikkat çeken Acar, şu şekilde konuştu:
“İlimizde bizim belirlemelerimize göre 1000’in üzerinde ücretli öğretmen çalışmakta. Yeterince atama yapmayan bakanlık bu açığı bir çoğu asgari ücretin çok altında bir gelire sahip olan ücretli öğretmenlerle kapatmaya çalışmakta. Kadrolu öğretmenlerle aynı işi yapan ataması yapılmamış bu öğretmenlerimiz kadrolu bir öğretmenin gelirinin yarısına bile sahip olamamakta ve bizzat devlet eliyle emek sömürüsüne uğramakta. İl genelinde en çok üyeye sahip sendika olmamıza rağmen toplamda sadece 200 civarında okul idarecisi üyemiz var. Bu da gösteriyor ki okullara yönetici ataması ya da görevlendirmesi yapılırken hangi sendikaya üye olduğuna bakılıyor ve yandaş bazı sendikalara bu konuda pozitif ayrımcılık yapılıyor. Bir çok okul müdürlüğü, müdür yardımcılığı, ilçe milli eğitim ve şube müdürlüğü görevleri kadrolu atama yerine vekaleten görevlendirilmiş kişiler tarafından yürütülmekte.”
“ÖĞRETMENLER KİRA VE BARINMA SORUNU YAŞIYOR”
Antalya’da kiraların aşırı yüksek olduğuna işaret eden Acar, Antalya’daki öğretmenlerin maaşlar düşük olduğu için kira ve barınma sorunu yaşadığını söyledi. Acar, kiraların yüksek olmasından dolayı Antalya’daki öğretmenlerin başka illere veya taşralara tayin istemek zorunda kaldıklarını dile getirdi.
“ULAŞIM VE YEMEK SORUNLARI YAŞANIYOR”
Öğretmenlerin okullara ulaşım ve yemek gibi sorunlarının devam ettiğini söyleyen Acar, okul kantinlerindeki fiyatların yüksek olduğuna işaret etti ve öğretcilerin de yeterince beslenemediğini açıkladı. Yabancılar tarafından Antalya’nın tercih edildiğine dikkat çeken Acar, yabancı öğrencilerden dolayı okullarda dil problemlerinin yaşandığını kaydetti.
“ÜLKEMİZİN KUTUP YILDIZI OLAN ANTALYA, SENDİKAMIZIN DA KUTUP YILDIZI”
Türkiye’nin Kutup Yıldızı olan Antalya’nın sendikalarının da Kutup Yıldızı olduğunu dile getiren Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay ise, “Türkiye’nin modern ve gelişmiş bir kentinde yığınla sorun var. Kalabalık sınıflara şahitlik ediyoruz, bu ülkenin çocuklarının eşit ve nitelikli eğitim hakkının sağlanmadığını görüyoruz. Artık Eğitim İş için Antalya başta olmak üzere 6 ilde aldığı yetkiyle yetkili sendikacılık dersi verme zamanı başlamıştır. Kendi yandaşları, üyeleri için makam, koltuk uğruna koşanlara, el pençe duranlara dur deme zamanı gelmiştir. Talimatla alandan çekilenlere, eylemlerinden vazgeçenlere, eylem alanlarından kaçanlara, teslimiyetçilere gerçek bir sendikacılığın nasıl yapılacağını gösterme zamanıdır” diye konuştu.
“EĞİTİMLE İLGİLİ HANGİ SORUNU YAŞIYORSANIZ EĞİTİM İŞ’E GELİN”
Eğitim İş’in her öğrenci ve eğitim emekçisinin hakkının mücadelesini vereceğini kaydeden Özbay, “Eğitimle ilgili hangi sorunu yaşıyorsanız Eğitim İş’e gelin bunun takipçisi olacağız. Çünkü tarafımız çok net. Cumhuriyetten, emekten, Atatürk’ten, her bir çocuğun eğitim hakkından yanayız. Çocuklarımızın eğitim hakkı eşit ve nitelikli sağlanmadığı sürece, çocuklarımızı eğitim ortamlarında gerici yapılara, derneklere, vakıflara iten anlayış durmadıkça biz de asla durmayacağız. Bu konuda mücadeleyi birlikte büyüteceğimize söz veriyoruz. O nedenle bugün Türkiye’nin dört bir yanında alandayız” dedi.
“YENİ BAŞLAYAN BİR ÖĞRETMENİN MAAŞINDAN 4 BİN LİRADAN FAZLA DEĞER KAYBI OLDU”
Seçim öncesinde en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağının söylendiğini hatırlatan Özbay, bu oluncaya kadar yoksulluk sınırının 40 bin lirayı bulacağını ileri sürdü. Seçimden sonra yeni başlayan bir öğretmen maaşının yüzde 20 alım gücünün düştüğünü söyleyen Özbay, “Bağımsız şirketlerin verilerine baktığımızda Ocak ayında 12 bin 500 lira alan yeni başlayan bir öğretmenin maaşından 4 bin liradan fazla değer kaybı oldu. Antalya’daki koşulları biliyorsunuz. İnsanca yaşayacak koşullara sahip değil bu ülkedeki emeğiyle, alın teriyle çalışanlar” açıklamasında bulundu.
“YAKINDA ANTALYA ÖĞRETMEN BULAMAYACAK”
“Her sene daha kötü ne olabilir? Sorusuna yaptıklarıyla bu kadar olmaz dedirten siyasi iktidar, bu dönemde de bir önceki dönemlerde yapılanları adeta mumla aratır oldu” diyen Özbay, “Her geçen sene eğitimin içi boşaltılmış ve çocuklarımızın eşit ve nitelikli eğitim hakkı gasp edilmiştir. Eğitim emekçileri açlık ve sefalet ücretine mahkum edilmiştir. Yakında Antalya öğretmen bulamayacak. Çünkü, maaşıyla ev kirasını ödeyemiyorlar. Antalya, eğitim emekçisi, Milli Eğitim’de çalışan bir memur bulamayacak. Maaşı ile ev kirasını ödeyemeyen eğitim emekçileri. Eğer siz ülkenin geleceği olan eğitime, eğitim emekçilerine yoksulluk sınırının yarısının altında bir maaşı hak görüyorsanız, bu sizin ülkeye bakış açınızın ne kadar yoksul olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
“YAPAMIYORSANIZ BIRAKIN”
AK Parti iktidarına ve Milli Eğitim Bakanlığı’na yönelik eleştirilerde bulunan Özbay, şunları dile getirdi:
“Bu ülkenin çocuklarını kalabalık sınıflara mahkum edeceksiniz, bu ülkede çocuklar musluklardan temiz olmayan suyu içmek durumunda kalacak, bu ülkede öğretmen derse girdiğinde faturasını nasıl ödeyeceğini düşünecek, eğitim emekçisi her geçen gün mobbinge maruz kalacak ama sizin çocuklarınız yabancı okullarda, özel okullarda, yurt dışlarında okuyacak. Bizim çocuklarımızı devlet okullarında dernek ve vakıf maskesi takmış gerici yapılara emanet edeceksiniz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın tek bir işi var. O da eğitim. Eğitimi bile yapamıyorsanız bırakın o koltukları. Tek bir iş var eğitim yapacaksınız onu da sürekli başka kurumlara ve yapılara devrediyorsunuz. Yapamıyorsanız bırakın. Bu ülkedeki her bir çocuğun eğitimi nitelikli alma hakkı var. Cumhuriyet bu ülkedeki her bir çocuğun kulağına bir şey fısıldadı. Bu ülkede eğitim aracılığıyla sosyo ekonomik durumuna, kimliğine bakmaksızın her şey olabilirsin umuduydu. Bu umudu çalmaya kimsenin hakkı yok.”
“OKULLARDA DERSİ ÖĞRETMENLER VERİR”
Sözü, “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES) protokolüne getiren Özbay, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu protokolün imzacıları Diyanet ve Gençlik Spor. Gençlik Spor olduğuna bakmayın o yalnızca sos. Çünkü okullara sokulmak istenen eğitimle ilgili yeterliliğe sahip olmayan, çocuklarımıza nasıl yaklaşacağını bilmeyen din görevlileri. Ehliyeti olmayan bir kişinin arabasıyla seyahat eder misiniz? Bir mimarın hastanede ameliyata girmesini ister misiniz? Doktorun yaptığı bir binada oturmak ister misiniz? Berberden size masa yapmasını bekliyor musunuz? Marangozdan saçınızı kesmesini bekliyor musunuz? Okullarda dersi öğretmenler verir. Eğitimden bi haber, bu ülkenin geleceğini düşünmeyenlere izin vermeyeceğiz. Kendileri bu ülkede bir nesil yetiştirme amacı güdebilirler ama bu ülkenin nesli Ata’sına söz verdiği gibi cumhuriyet ışığı, Atatürk devrimleriyle, her bir çocuğun hakkı olan bilimsel eğitimle eğitimini alacak. Geleceğe umutla bakacak.”
“ÇEDES PROTOKOLÜ HUKUKSUZDUR”
ÇEDES protokolünün hukuksuz olduğunu iddia eden Özbay, “Anayasamıza, yasalara, Milli Eğitim Temel Kanunu’na açıkça aykırıdır. Laik ve bilimsel eğitime taban tabana zıttır. ÇEDES protokolü tehlikelidir. Eğitim bilimiyle ilgili yeterliliğe sahip olmayan, pedagojik eğitimi olmayan, çocuklara nasıl yaklaşacağı üzerine eğitim almamış kişileri okullara sokmak, gelecekteki daha büyük travmalara zemin hazırlamaktır” ifadelerini kullandı.
“MANTIKSIZDIR”
“Çocukları korumak vatanı korumaktır. O nedenle çocukları korumak hepimizin sorumluluğudur” diyerek ÇEDES protokolünün mantıksız olduğunu da ileri süren Özbay, “Çünkü, bugün 1 milyon öğretmen kamuda çalışmakta. 200 bin öğretmen özel okullarda çalışmakta. Asgari ücretin altında bir ücretle, emek sömürüsüyle her yıl 100 bine yakın ücretli öğretmen alınıyor. 1 milyona yakın atanmayan öğretmen var. Eğitim bilimi açısından ehliyete sahip olan 2 milyondan fazla bir ordu var. Başöğretmenimizin de söylediği gibi cehaletle mücadele etmesi gereken bir ordu. Böyle bir ordu varken, maalesef kamu kaynaklarını keyfi kullanan, israf eden bir anlayış var. O nedenle ÇEDES protokolü hukuksuzdur, tehlikelidir, mantıksızdır” diye konuştu.
“GÜCÜNÜZÜ KOLTUKTAN DEĞİL, ATATÜRK’TEN ALIN”
“Okulunuzun etrafındaki her şeyden siz sorumlusunuz” diyerek okul yöneticilerine çağrıda bulunarak öğretmenlere ve velilere seslenen Özbay, şunları söyledi:
“Gücünüzü koltuktan değil, koltuğunuzun arkasında duran Atatürk’ten alın ve cesur olun. Protokollerle çocuklarımıza uzanmaya çalışan eğitim biliminden, pedagojiden bi haber yetişkinleri okullarınıza sokmayın. Öğretmenlere sesleniyorum; sizler eğitimcisiniz. Bir çocuğa nasıl yaklaşılacağını en iyi siz bilirsiniz. Asla derslerinizden hiçbir çocuğun çıkmasına izin vermeyin. Dışarıda her bir çocuğumuzun neye maruz kaldığını takip edin. Yaşanan her bir sıkıntıyı Eğitim İş’e bildirin. Söz veriyoruz, kale gibi yanınızda olacağız. Velilere sesleniyorum; hiçbir proje, hiçbir protokol çocuklarınızın manen ve fiziken uygun olmayacağı bir ortama izin veremez. Hiçbir proje ve protokol, yasaların, çocuk haklarının üzerinde değildir. O nedenle sizin izin belgeniz, rızanız olmadan hiçbir yere götüremezler. Gelin çocuklarımıza, geleceğimize sahip çıkalım. Bu protokolü hep birlikte reddedelim.” HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim